Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Hz. Muhammed (s.a.v)
Hadis-i Şerifler
Kutub-i Sitte Hadis-i Şerifleri - 001 - 4190
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="ömr-ü diyar" data-source="post: 6504" data-attributes="member: 376"><p><strong><span style="color: RoyalBlue">1071 - Harb Ibnu Ubeydillah, baba tarafindan dedesi Umeyr es-Sakafi (radiyallahu anh)'den nakleder: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Harac Yahudi ve Hiristiyanlardan alinan vergidir. Muslumanlara harac yoktur. " Bir rivayette "usur yoktur" buyurmustur."</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">Ebu Davud, Harac 33, (3046-3049).</span></strong></p><p> <strong><span style="color: RoyalBlue"></span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">1072 - Ibnu Omer (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "(Babam) Omer (radiyallahu anh) Nebat ahalisinden bugday ve zeytinyagindan osrun yarisi (yirmide bir nisbetinde) vergi alirdi. Bu davranisiyla kasdi Medine'ye bunlardan cokca gelmesini saglamakti. Kintiyye (denen bugday ve arpa disinda kalan, nohut, mercimek, bakla nevinden tahil) dan da osur aliyordu."</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">Muvatta, Zekat 46, (1, 281).</span></strong></p><p> <strong><span style="color: RoyalBlue"></span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">1073 - Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Bir yerde iki kiblenin varligi uygun olmaz. Musluman kimseye cizye yoktur."</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">Sufyan merhum der ki: "Bunun manasi sudur: "Bir zimmi, kendisine cizye vermesi gerektikten sonra (vergisini henuz odemeden) Musluman olursa, artik bu vergi ondan duser."</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">Ebu Davud, Harac 34, (3053); Tirmizi, Zekat 11, (633).</span></strong></p><p> <strong><span style="color: RoyalBlue"></span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">1074 - Hz. Muaz (radiyallahu anh) demistir ki: "Kim kendi boynuna cizye akdi yaparsa, Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in gittigi yoldan (sunnetten) beri olmus olur."</span></strong></p><p> <strong><span style="color: RoyalBlue"></span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">1075 - Ebu'd Derda (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) efendimiz buyurdular ki: "Kim bir araziyi haraci ile birlikte (satin) alirsa hicretinden rucu etmis demektir. Kim de bir kafirin boynundan zilleti kaldirip onu kendi boynuna koyarsa Islam'a sirtini donmus olur."</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">Sinan Ibnu Kays der ki: Halid Ibnu Ma'dan bu hadisi benden isitince bana: "Bunu sana Sebib mi rivayet etti?" dedi. "Evet" dedim. "Oyleyse dedi, gidince, soyle bu hadisi bana yazip gondersin."</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">Sinan Ibnu Kays devamla dedi ki: "(Sebib'e) soyledim, onun icin hadisi yaziverdi. Tekrar geldigim zaman Halid Ibnu Ma'dan kagidi sordu. Ben de verdim. Okuyup bu hadisi isitince sahip oldugu arazinin hepsini terketti."</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">Ebu Davud, Harac 38, (3082).</span></strong></p><p> <strong><span style="color: RoyalBlue"></span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">GANIMETLER VE FEY</span></strong></p><p> <strong><span style="color: RoyalBlue"></span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">1076 - Mucemmi' Ibnu Cariye el-Ensari (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) ile birlikte Hudeybiye sulhunde hazir bulunduk. (Sulh yapilip) oradan dondugumuz zaman, halk, develerini hizlandirarak (bir yere birikmeye) basladilar. Biz hayretle: "Bu insanlara ne oluyor, (nicin hayvanlarini hizlandirip bir yere ususuyorlar?)" diye sorduk.</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">"Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a vahiy gelmis" dediler. Biz de, halkla birlikte harekete gecip develeri hizlandirdik. Ilerleyince Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'i Kura'u'l-Gamim denen (Mekke ile Medine arasinda Usfan'in onunde bulanan) yerde bulduk. Devesinin uzerinde duruyordu. Halk toplaninca bizesuresini tilavet buyurdular.</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">Askerlerden biri: "Yani bu sulh bir fetih midir?" dedi. Resulullah (aleyhissalatu vesselam):</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">"Evet!" deyip ilaveten: "Muhammed'in nefsini kudret elinde tutan Zat'a yemin ederim bu bir fetihtir" buyurdu. Sure-i celileyi okumaya devam eden Resulullah (aleyhissalatu vesselam): "Allah size, ele gecireceginiz bol bol ganimetler vaadetmistir. Iman edenler icin bir delil olmasi ve sizi dogru yola ulastirmasi icin bunlari size hemen vermis ve insanlarin size uzanan ellerini onlemistir"mealindeki ayete kadar (Fetih 20) okudu.</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">(Ayet-i kerimede isaret edilen acil ganimetle) Hayber kastediliyordu. Buradan ayrilinca Hayber'e gazveye ciktik. (Elde edilen ganimet) Hudeybiye'ye katilanlara taksim edildi. Bunlar bin bes yuz kisi idi. Bunlardan uc yuzu suvari idi. Ganimet on sekiz hisseye ayrildi. Suvari olana iki, yaya olana bir hisse verildi."</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">Ebu Davud, Cihad 155, (2736), Harac 24, (3015).</span></strong></p><p> <strong><span style="color: RoyalBlue"></span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">1077 - Sehl Ibnu Ebi Hasme (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) Hayber'i iki kisma ayirdi: Biri vukua gelecek hadiseler ve kendi ihtiyaci icindi, obur kismi da Muslumanlar arasinda taksim etti. Bu kismi on sekiz hisseye ayirdi."</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">Ebu Davud, Harac 24, (3010).</span></strong></p><p> <strong><span style="color: RoyalBlue"></span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">1078 - Ibnu Sihab der ki: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) Hayber'i bese taksim edip beste birini aldiktan sonra geri kalani, Hudeybiye Seferi'ne katilanlardan Hayber'e istirak eden ve etmeyenler arasinda taksim etti."</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">Ebu Davud, Harac 24, (3019).</span></strong></p><p> <strong><span style="color: RoyalBlue"></span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">1079 - Ibnu'z Zubeyr (radiyallahu anhuma) anlatiyor: Resulullah (aleyhissalatu vesselam) Hayber (fethedildigi) sene, (babam) Zubeyr'e dort hisse ayirdi. Bir hisse Zubeyr icin, bir hisse zilkurba ya giren Abdulmuttalib'in kizi ve Zubeyr'in annesi olan Safiyye (radiyallahu anhuma)icin, iki hisse de ati icin."</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">Nesai, Hayl 17, (6, 228).</span></strong></p><p> <strong><span style="color: RoyalBlue"></span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">1080 - Hasrec Ibnu Ziyad'in babaannesinden (radiyallahu anha) anlattigina gore, babaannesi (Ummu Ziyad el-Esceiyye) Resullulah (aleyhissalatu vesselam) ile birlikte alti kadindan biri olarak Hayber Gazvesine katilir. Kadin der ki: "Bizim de istirak ettigimiz Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a ulasinca Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam) bizi yanina cagirtti. Gittik. Yuzunde ofke okunuyordu. Bize: "Kiminle ciktiniz, kimin izniyle ciktiniz?" diye cikisti. Biz:</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">"Yun egirip onunla Allah yolunda yardimci oluruz. Oklari (toplar gazilere) veririz, diye ciktik. Ayrica yanimizda yaralilari tedavi icin ilac var, yemek de yapariz" dedik. Bunun uzerine: "Oyleyse kalin!" buyurdu.</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">Cenab-i Hakk Hayber'in fethini muyesser kilinca, bize de ganimetten, tipki erkeklere oldugu gibi pay ayirdi."</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">Hasrec der ki: "Ey babaannecigim, bu verilen ne idi?" diye sordum.</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">"Hurma idi" diye cevap verdi."</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">Ebu Davud, Cihad 152, (2729). </span></strong></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="ömr-ü diyar, post: 6504, member: 376"] [B][COLOR=RoyalBlue]1071 - Harb Ibnu Ubeydillah, baba tarafindan dedesi Umeyr es-Sakafi (radiyallahu anh)'den nakleder: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Harac Yahudi ve Hiristiyanlardan alinan vergidir. Muslumanlara harac yoktur. " Bir rivayette "usur yoktur" buyurmustur." Ebu Davud, Harac 33, (3046-3049). 1072 - Ibnu Omer (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "(Babam) Omer (radiyallahu anh) Nebat ahalisinden bugday ve zeytinyagindan osrun yarisi (yirmide bir nisbetinde) vergi alirdi. Bu davranisiyla kasdi Medine'ye bunlardan cokca gelmesini saglamakti. Kintiyye (denen bugday ve arpa disinda kalan, nohut, mercimek, bakla nevinden tahil) dan da osur aliyordu." Muvatta, Zekat 46, (1, 281). 1073 - Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Bir yerde iki kiblenin varligi uygun olmaz. Musluman kimseye cizye yoktur." Sufyan merhum der ki: "Bunun manasi sudur: "Bir zimmi, kendisine cizye vermesi gerektikten sonra (vergisini henuz odemeden) Musluman olursa, artik bu vergi ondan duser." Ebu Davud, Harac 34, (3053); Tirmizi, Zekat 11, (633). 1074 - Hz. Muaz (radiyallahu anh) demistir ki: "Kim kendi boynuna cizye akdi yaparsa, Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in gittigi yoldan (sunnetten) beri olmus olur." 1075 - Ebu'd Derda (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) efendimiz buyurdular ki: "Kim bir araziyi haraci ile birlikte (satin) alirsa hicretinden rucu etmis demektir. Kim de bir kafirin boynundan zilleti kaldirip onu kendi boynuna koyarsa Islam'a sirtini donmus olur." Sinan Ibnu Kays der ki: Halid Ibnu Ma'dan bu hadisi benden isitince bana: "Bunu sana Sebib mi rivayet etti?" dedi. "Evet" dedim. "Oyleyse dedi, gidince, soyle bu hadisi bana yazip gondersin." Sinan Ibnu Kays devamla dedi ki: "(Sebib'e) soyledim, onun icin hadisi yaziverdi. Tekrar geldigim zaman Halid Ibnu Ma'dan kagidi sordu. Ben de verdim. Okuyup bu hadisi isitince sahip oldugu arazinin hepsini terketti." Ebu Davud, Harac 38, (3082). GANIMETLER VE FEY 1076 - Mucemmi' Ibnu Cariye el-Ensari (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) ile birlikte Hudeybiye sulhunde hazir bulunduk. (Sulh yapilip) oradan dondugumuz zaman, halk, develerini hizlandirarak (bir yere birikmeye) basladilar. Biz hayretle: "Bu insanlara ne oluyor, (nicin hayvanlarini hizlandirip bir yere ususuyorlar?)" diye sorduk. "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a vahiy gelmis" dediler. Biz de, halkla birlikte harekete gecip develeri hizlandirdik. Ilerleyince Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'i Kura'u'l-Gamim denen (Mekke ile Medine arasinda Usfan'in onunde bulanan) yerde bulduk. Devesinin uzerinde duruyordu. Halk toplaninca bizesuresini tilavet buyurdular. Askerlerden biri: "Yani bu sulh bir fetih midir?" dedi. Resulullah (aleyhissalatu vesselam): "Evet!" deyip ilaveten: "Muhammed'in nefsini kudret elinde tutan Zat'a yemin ederim bu bir fetihtir" buyurdu. Sure-i celileyi okumaya devam eden Resulullah (aleyhissalatu vesselam): "Allah size, ele gecireceginiz bol bol ganimetler vaadetmistir. Iman edenler icin bir delil olmasi ve sizi dogru yola ulastirmasi icin bunlari size hemen vermis ve insanlarin size uzanan ellerini onlemistir"mealindeki ayete kadar (Fetih 20) okudu. (Ayet-i kerimede isaret edilen acil ganimetle) Hayber kastediliyordu. Buradan ayrilinca Hayber'e gazveye ciktik. (Elde edilen ganimet) Hudeybiye'ye katilanlara taksim edildi. Bunlar bin bes yuz kisi idi. Bunlardan uc yuzu suvari idi. Ganimet on sekiz hisseye ayrildi. Suvari olana iki, yaya olana bir hisse verildi." Ebu Davud, Cihad 155, (2736), Harac 24, (3015). 1077 - Sehl Ibnu Ebi Hasme (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) Hayber'i iki kisma ayirdi: Biri vukua gelecek hadiseler ve kendi ihtiyaci icindi, obur kismi da Muslumanlar arasinda taksim etti. Bu kismi on sekiz hisseye ayirdi." Ebu Davud, Harac 24, (3010). 1078 - Ibnu Sihab der ki: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) Hayber'i bese taksim edip beste birini aldiktan sonra geri kalani, Hudeybiye Seferi'ne katilanlardan Hayber'e istirak eden ve etmeyenler arasinda taksim etti." Ebu Davud, Harac 24, (3019). 1079 - Ibnu'z Zubeyr (radiyallahu anhuma) anlatiyor: Resulullah (aleyhissalatu vesselam) Hayber (fethedildigi) sene, (babam) Zubeyr'e dort hisse ayirdi. Bir hisse Zubeyr icin, bir hisse zilkurba ya giren Abdulmuttalib'in kizi ve Zubeyr'in annesi olan Safiyye (radiyallahu anhuma)icin, iki hisse de ati icin." Nesai, Hayl 17, (6, 228). 1080 - Hasrec Ibnu Ziyad'in babaannesinden (radiyallahu anha) anlattigina gore, babaannesi (Ummu Ziyad el-Esceiyye) Resullulah (aleyhissalatu vesselam) ile birlikte alti kadindan biri olarak Hayber Gazvesine katilir. Kadin der ki: "Bizim de istirak ettigimiz Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a ulasinca Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam) bizi yanina cagirtti. Gittik. Yuzunde ofke okunuyordu. Bize: "Kiminle ciktiniz, kimin izniyle ciktiniz?" diye cikisti. Biz: "Yun egirip onunla Allah yolunda yardimci oluruz. Oklari (toplar gazilere) veririz, diye ciktik. Ayrica yanimizda yaralilari tedavi icin ilac var, yemek de yapariz" dedik. Bunun uzerine: "Oyleyse kalin!" buyurdu. Cenab-i Hakk Hayber'in fethini muyesser kilinca, bize de ganimetten, tipki erkeklere oldugu gibi pay ayirdi." Hasrec der ki: "Ey babaannecigim, bu verilen ne idi?" diye sordum. "Hurma idi" diye cevap verdi." Ebu Davud, Cihad 152, (2729). [/COLOR][/B] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Hz. Muhammed (s.a.v)
Hadis-i Şerifler
Kutub-i Sitte Hadis-i Şerifleri - 001 - 4190
Üst
Alt