Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Hz. Muhammed (s.a.v)
Hadis-i Şerifler
Kutub-i Sitte Hadis-i Şerifleri - 001 - 4190
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="ömr-ü diyar" data-source="post: 6480" data-attributes="member: 376"><p><span style="color: RoyalBlue"><strong>831 - Zeyd Ibnu Erkam (radiyallahu anh) anlatiyor: "Bir sefer esnasinda Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam)'le beraber cikmistik. Bir ara butun askerler sikintiya dustu. Ubey Ibnu Selul (firsattan istifade) soyle dedi: "Resulullah'in yanindakilere infak etmeyin de etrafindan dagilsinlar." Ayrica sunu da ilave etti: "Hele Medine'ye bir donelim, aziz olanlar, zelil olanlari oradan surup cikaracaktir." Ben hemen gelip bu sozleri Hz. Peygamber'e haber verdim. Resulullah (aleyhissalatu vesselam) Ubey Ibnu Selul'e adam gondererek yanina cagirdi ve "Boyle mi soyledin?" diye sordu. Ibnu Selul, boyle bir davranisa yer vermedigine dair yemin etti. (Orada bulunanlar bu soze inanarak): "Zeyd, Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a yalan soyledi" dediler. Bu sozlerine cok uzuldum. Oyle ki, Cenab-i Hakk beni tasdiken su vahyi indirdi: "(Ey Muhammed) munafiklar sana gelince, "Senin, suphesiz Allah'in peygamberi olduguna sehadet ederiz" derler. Allah, senin kendisinin peygamberi oldugunu bilir, bunun yaninda munafiklarin yalanci olduklarini da bilir..." (Munafikun,1).</strong></span></p><p><span style="color: RoyalBlue"><strong>(Zeyd) der ki: "Sonra Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam), (onlara: "Ozur dileyin de) sizin icin Allah'tan magfiret taleb edeyim"dedi ise de baslarini cevirip gittiler."</strong></span></p><p><span style="color: RoyalBlue"><strong>Zeyd Ibnu Erkam (radiyallahu anh), "..Onlar tipki siralanmis kof kutuk gibidirler..." (Munafikun 4) mealindeki ayetle ilgili olarak da su aciklamayi yapti: "Munafiklar yakisikli kimselerdi."</strong></span></p><p><span style="color: RoyalBlue"><strong>Buhari, Tefsir, Munafikun 1, 2; Muslim, Sifatu'l-Munafikun 1, (2772); Tirmizi, Tefsir, Munafikun, (3309, 3310).</strong></span></p><p> <span style="color: RoyalBlue"><strong></strong></span></p><p><span style="color: RoyalBlue"><strong>832 - Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma) bir keresinde: "Kimin haccedecek kadar veya zekat farz olacak kadar mali olur da bu farzlari ifa etmezse, olum sirasinda geri donus (rec'a) taleb eder" buyurmustu.</strong></span></p><p><span style="color: RoyalBlue"><strong>Bir adam kendisine: "Ey Ibnu Abbas, Allah'tan kork, geri donusu kuffar taleb edecektir" dedi. Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma): "Ben size bu hususta ayet okuyayim" dedi ve su ayeti okudu:</strong></span></p><p><span style="color: RoyalBlue"><strong>"Ey iman edenler, sizi ne mallariniz, ne evlatlariniz Allah'in zikrinden alikoymasin. Kim bunu yaparsa iste onlar husrana ugrayanlarin ta kendileridir. Herhangi birinize olum gelip de: "Ey Rabbim, beni yakin bir muddete kadar geciktirseydin de sadaka verip dursaydim, iyi adamlardan olsaydim" diyeceginden evvel size rizik olarak verdigimizden (Allah yolunda) harcayin. Halbuki Allah hicbir kimseyi eceli gelince, asla geri birakmaz. Allah ne yaparsaniz, hakkiyla haberdardir" (Munafikun 9-11 )</strong></span></p><p><span style="color: RoyalBlue"><strong>Adam tekrar: "Zekat vermeyi gerekli kilan miktar nedir?" diye sordu. Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma): "Mal iki yuz (dirheme) ulasir ve gecerse." Adam: "Pekala, hacci gerekli kilan sey nedir`?" diye sordu. Ibnu Abbas:</strong></span></p><p><span style="color: RoyalBlue"><strong>"- Azik ve binek!" cevabini verdi.</strong></span></p><p><span style="color: RoyalBlue"><strong>Tirmizi, Tefsir, Munafikun, (3313).</strong></span></p><p> <span style="color: RoyalBlue"><strong></strong></span></p><p><span style="color: RoyalBlue"><strong>TEGABUN SURESI</strong></span></p><p> <span style="color: RoyalBlue"><strong></strong></span></p><p><span style="color: RoyalBlue"><strong>833 - Alkame hazretlerinin Ibnu Mes'ud (radiyallahu anh)'dan naklettigine gore, Ibnu Mes'ud, "...Kim Allah'a iman ederse (Allah) onun kalbini dogruya goturur.." (Tegabun,11) mealindeki ayetle ilgili olarak su aciklamayi yapmistir: "Bunlar kisinin maruz kaldigi musibetlerdir. Inanan kisi, (Allah'in lutfu ve keremi ile) bu musibetlerin Allah'tan oldugunu bilir, Allah'in takdirine teslimiyet gosterip, razi olur (ve Sabreder)."</strong></span></p><p><span style="color: RoyalBlue"><strong>Buhari, Tefsir, Tegabun 1.</strong></span></p><p> <span style="color: RoyalBlue"><strong></strong></span></p><p><span style="color: RoyalBlue"><strong>834 - Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma), "Ey iman edenler, eslerinizin evlatlarinizin icinde hakikaten size dusman olanlar da vardir. O halde onlardan sakinin.." (Tegabun 14) mealindeki ayet hakkinda su aciklamayi yapti: "Bu hitaba maruz kalan kimseler bir kisim Mekkeli erkeklerdir. Bunlar, hicret ederek Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam)'e gelmek isterler, fakat kadin ve cocuklari kendilerini terketmelerini istemeyerek hicretlerine mumanaat etmislerdir. Bu kimseler bilahare hicret edip gelince, halkin, din hususunda cok sey ogrenmis oldugunu gorurler. Bunun uzerine (kendilerinin onceden hicret etmelerine mani olan) zevce ve evlatlarini cezalandirmak istediler. Bu hal karsisinda Cenab-i Hakk mezkur ayeti inzal buyurdu."</strong></span></p><p><span style="color: RoyalBlue"><strong>Tirmizi, Tefsir" Tegabun, 3314).</strong></span></p><p> <span style="color: RoyalBlue"><strong></strong></span></p><p><span style="color: RoyalBlue"><strong>TALAK SURESI</strong></span></p><p> <span style="color: RoyalBlue"><strong></strong></span></p><p><span style="color: RoyalBlue"><strong>835 - Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma)'tan rivayet edildigine gore, "Ey Peygamber! Kadinlari bosayacaginizda, onlari, iddetlerini gozeterek bosayin.." (Talak 1) mealindeki ayeti, "...iddetlerinin onunde bosayin" diyerek kiraat etmistir (okumustur)"</strong></span></p><p><span style="color: RoyalBlue"><strong>Muvatta, Talak 79, (2; 587); Muslim, Talak 14, (1471).</strong></span></p><p><span style="color: RoyalBlue"><strong>Imam Malik der ki: "Bununla, her temizlik devresinde bir kere bosamasi gerektigini kastedmistir. "</strong></span></p><p> <span style="color: RoyalBlue"><strong></strong></span></p><p><span style="color: RoyalBlue"><strong>TAHRIM SURESI</strong></span></p><p> <span style="color: RoyalBlue"><strong></strong></span></p><p><span style="color: RoyalBlue"><strong>836 - Hz. Aise (radiyallahu anha) anlatiyor: "Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam) bali ve tatli seyleri severdi. Ayrica, ikindi namazlarini kildiktan sonra (hergun) kadinlarini teker teker ziyaret eder, her birine yaklasir (sohbette bulunurdu.) Bu ziyaretlerinin birinde Hz. Hafsa (radiyallahu anha)'nin yanina girmisti. Bu defa onun yaninda, her zamanki kaldigi mutad muddetten fazla kaldi. Ben bunu kiskanarak sebebini (Resulullah'in diger hanimlarindan) sordum. Bana: "Yakinlarindan bir kadin Hafsa'ya bir okka (Taif) bali hediye etti, Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a ondan serbet yapip ikram etmis olmali, (o da serbet hatirina sohbetini biraz uzatmistir)" dediler. Ben:</strong></span></p><p><span style="color: RoyalBlue"><strong>"- Oyleyse, kasem olsun biz de ona mutlaka bir hile kurmaliyiz!" dedim. Sevde (radiyallahu anha)'ye:</strong></span></p><p><span style="color: RoyalBlue"><strong>"- (Hafsa'dan sonra sira senin) O girince sana yaklasacak. Sana yaklasinca O'na: "Ey Allah'in Resulu! Sen megafih mi yedin?" diyeceksin. (Ben biliyorum ki, o sana<img src="https://www.kunfeyekun.org/forum/images/smilies/103296.gif" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /> "Hayir!"diyecek. O zaman sen de:</strong></span></p><p><span style="color: RoyalBlue"><strong>"Oyleyse senden burnuma gelen bu koku da ne?" diyeceksin." Bir rivayette Hz. Aise su aciklamayi yapar: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) kendisinde kotu bir koku hissedilmesine tahammul edemez, buna cok uzulurdu (Bu sebeple gercegi. itiraf ederek) muhakkak "Hafsa bana bal serbeti ikram etti" diyecek. O zaman sen kendisine "Demek ki ari, balini urfut agacindan almis" diyeceksin. (Senden sonra bana ugradigi zaman) ben de boyle hareket edip ayni seyleri soyleyecegim. Ey Safiyye, sana ugradigi zaman sen de ayni seyleri soyle! dedim."</strong></span></p><p><span style="color: RoyalBlue"><strong>Hz. Aise anlatmaya devam etti:</strong></span></p><p><span style="color: RoyalBlue"><strong>"Sevde (bilahere bana) dedi ki: "Kendinden baska ilah bulunmayan Allah'a kasem olsun, bana tenbih ettigin seyleri, Resulullah (aleyhissalatu vesselam) kapidan gorunur gorunmez, senden korktugum icin (unutmadan) hemen soylemek istedim." Ne ise, Resulullah (aleyhissalatu vesselam) kendisine yaklasinca Sevde: "Ey Allah'in Resulu megafir mi yediniz?" der:</strong></span></p><p><span style="color: RoyalBlue"><strong>"Hayir!" cevabini alir. Bunun uzerine aralarinda su konusma gecer:</strong></span></p><p><span style="color: RoyalBlue"><strong>"- Oyleyse bu koku da ne?"</strong></span></p><p><span style="color: RoyalBlue"><strong>" Hafsa bana bal serbeti ikram etti. "</strong></span></p><p><span style="color: RoyalBlue"><strong>"- Demek ki ari urfut yemis."</strong></span></p><p><span style="color: RoyalBlue"><strong>Hz. Aise (radiyallahu anha) anlatmaya devam ediyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) bana ugrayinca ben de ayni seyleri soyledim. Keza, Safiyye (radiyallahu anha)'ye ugrayinca o da ayni seyleri soyledi.</strong></span></p><p><span style="color: RoyalBlue"><strong>Muteakiben Resulullah (aleyhissalatu vesselam) Hafsa (radiyallahu anha)'nin yanina girince:</strong></span></p><p><span style="color: RoyalBlue"><strong>"- Ey Allah'in Resulu sana o serbetten ikram edeyim mi?" diye sorar. Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam):</strong></span></p><p><span style="color: RoyalBlue"><strong>"- Hayir, ihtiyacim yok!" cevabini verir. (Bu durumu isittigi zaman) Sevde (radiyallahu anha):</strong></span></p><p><span style="color: RoyalBlue"><strong>"- Allah'a kasem olsun bali ona haram ettik!" dedi. Ben kendisine:</strong></span></p><p><span style="color: RoyalBlue"><strong>"- Sus, (sesini cikarma)" dedim."</strong></span></p><p><span style="color: RoyalBlue"><strong>Buhari, Talak 8, Nikah 103, Et'ime 32, Esribe 10, 15, Tib 4, Hiyel 5; Muslim, Talak 20, (1474); Ebu Davud, Esribe 11, (3715); Nesai, Talak 16, (6,151,152).</strong></span></p><p> <span style="color: RoyalBlue"><strong></strong></span></p><p><span style="color: RoyalBlue"><strong>837 - Bir baska rivayette (Resulullah (aleyhissalatu vesselam): "Zeyneb Bintu Cahs'in yaninda bal serbeti ictim, artik bir daha onu icmeyecegim" der ve su ayet nazil olur:</strong></span></p><p><span style="color: RoyalBlue"><strong>"Ey Peygamber, sen zevcelerinin hosnudlugunu arayarak, Allah'in sana helal kildigi seyi nicin kendine haram ediyorsun? (Bununla beraber uzulme) Allah cok magfiret edici, cok esirgeyicidir. Allah, yeminlerinizin (keffaretle) cozulmesini size farz kilmistir. Allah sizin yardimcinizdir. Ve O, hakkiyle bilendir, tam hukum ve hikmet sahibidir.</strong></span></p><p><span style="color: RoyalBlue"><strong>Hani Peygamber, zevcelerinden birine gizli bir soz soylemisti. Bunun uzerine o (zevce) bunu haber verip de Allah da ona bunu aciklayinca (peygamber) bunun ancak bir kismini bildirmis, bir kismindan da vazgecmisti. Artik bunu kendisine soyleyince o (zevce) "Bunu sana kim haber verdi?"dedi. (Peygamber de), "Bana her seyi bilen, her seyden haberdar olan (Allah) haber verdi" dedi.</strong></span></p><p><span style="color: RoyalBlue"><strong>Eger her ikiniz de Allah'a tevbe ederseniz (ne ala, cunku) hakikaten sizin kalpleriniz kaymistir, (yok) onun aleyhinde birbirinize arka verirseniz, hic suphesiz Allah bizzat onun yardimcisidir, Cebrail de mu'minlerin salih olanlari da. Bunlarin ardindan butun melekler de (ona) yardimcidir..." (Tahrim 1-4).</strong></span></p><p><span style="color: RoyalBlue"><strong>(Ayet-i kerimede gecen<img src="https://www.kunfeyekun.org/forum/images/smilies/103296.gif" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /> "Eger her ikiniz de Allah'a tevbe ederseniz" ibaresinde kastedilen iki sahis Hz. Hafsa ve Hz. Aise (radiyallahu anhuma)'dir. (Yine ayet-i kerimede gecen<img src="https://www.kunfeyekun.org/forum/images/smilies/103296.gif" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /> "Hani Peygamber, zevcelerinen birine gizli bir soz soylemisti..." ibaresinde zikri gecen gizli soz, Resulullah'in: "Bal serbeti ictim, artik bir daha icmeyecegim, bu hususta yemin de ettim, ancak bunu bir baskasina acma" seklindeki sozleridir."</strong></span></p><p> <span style="color: RoyalBlue"><strong></strong></span></p><p><span style="color: RoyalBlue"><strong>838 - Hz. Enes (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in zaman zaman birlestigi bir cariyesi vardi. Hz. Aise ve Hz. Hafsa (radiyallahu anhuma) (cariyeye temasini onlemek icin) pesini birakmadilar. Sonunda Resulullah (aleyhissalatu vesselam) bu cariyeyi nefsine haram etti. Bunun uzerine: "Ey Peygamber, sen zevcelerinin hosnudlugunu arayarak, Allah'in sana helal kildigi seyi nicin kendine haram ediyorsun?..." diye baslayan Tahrim suresi nazil oldu."</strong></span></p><p><span style="color: RoyalBlue"><strong>Nesai, Isretu'n-Nisa, 4, (7, 71).</strong></span></p><p> <span style="color: RoyalBlue"><strong></strong></span></p><p><span style="color: RoyalBlue"><strong>MULK SURESI</strong></span></p><p> <span style="color: RoyalBlue"><strong></strong></span></p><p><span style="color: RoyalBlue"><strong>839 - Ebu Hureyre (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Kur'an-i Kerim'de otuz ayetlik (sani yuce) bir sure vardir. Bu sure (kendisini okuyan) kimseye (kiyamet gunu) sefaat eder ve Allah'in onu affetmesini saglar. Bu sure Tebarekellezi bi-Yedihi'l-Mulk'dur."</strong></span></p><p><span style="color: RoyalBlue"><strong>Ebu Davud, Salat 327, (1400) (veya Ramazan 10); Tirmizi Sevabu'l-Kur'an 9, (2893).</strong></span></p><p><span style="color: RoyalBlue"><strong>Ebu Davud'daki rivayette: "(Okumak suretiyle) arkadasligini kazanan kimseye sure sefaat eder" denilmistir.</strong></span></p><p> <span style="color: RoyalBlue"><strong></strong></span></p><p><span style="color: RoyalBlue"><strong>840 - Tirmizi'de, Ibnu Abbas'tan gelen bir diger rivayette, Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma) Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in soyle dedigini belirtir: "Bu sure (kabir azabina, veya kabir azabina sebep olan gunahlara karsi) engeldir, bu sure kurtulus sebebidir, kisiyi kabir azabindan kurtarir."</strong></span></p><p><span style="color: RoyalBlue"><strong>Tirmizi, Sevabu'l-Kur'an 9, (2892).</strong></span></p><p><span style="color: RoyalBlue"><strong>Rezin sunu ilave etmistir: "Ibni Sihab demistir ki: "Humeyd Ibnu Abdirrahman'in bana haber verdigine gore, Resulullah soyle buyurmustur: "Mulk suresi, kabirde, arkadasi yerine mucadele eder (ve onu azabtan korur)."</strong></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="ömr-ü diyar, post: 6480, member: 376"] [COLOR=RoyalBlue][B]831 - Zeyd Ibnu Erkam (radiyallahu anh) anlatiyor: "Bir sefer esnasinda Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam)'le beraber cikmistik. Bir ara butun askerler sikintiya dustu. Ubey Ibnu Selul (firsattan istifade) soyle dedi: "Resulullah'in yanindakilere infak etmeyin de etrafindan dagilsinlar." Ayrica sunu da ilave etti: "Hele Medine'ye bir donelim, aziz olanlar, zelil olanlari oradan surup cikaracaktir." Ben hemen gelip bu sozleri Hz. Peygamber'e haber verdim. Resulullah (aleyhissalatu vesselam) Ubey Ibnu Selul'e adam gondererek yanina cagirdi ve "Boyle mi soyledin?" diye sordu. Ibnu Selul, boyle bir davranisa yer vermedigine dair yemin etti. (Orada bulunanlar bu soze inanarak): "Zeyd, Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a yalan soyledi" dediler. Bu sozlerine cok uzuldum. Oyle ki, Cenab-i Hakk beni tasdiken su vahyi indirdi: "(Ey Muhammed) munafiklar sana gelince, "Senin, suphesiz Allah'in peygamberi olduguna sehadet ederiz" derler. Allah, senin kendisinin peygamberi oldugunu bilir, bunun yaninda munafiklarin yalanci olduklarini da bilir..." (Munafikun,1). (Zeyd) der ki: "Sonra Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam), (onlara: "Ozur dileyin de) sizin icin Allah'tan magfiret taleb edeyim"dedi ise de baslarini cevirip gittiler." Zeyd Ibnu Erkam (radiyallahu anh), "..Onlar tipki siralanmis kof kutuk gibidirler..." (Munafikun 4) mealindeki ayetle ilgili olarak da su aciklamayi yapti: "Munafiklar yakisikli kimselerdi." Buhari, Tefsir, Munafikun 1, 2; Muslim, Sifatu'l-Munafikun 1, (2772); Tirmizi, Tefsir, Munafikun, (3309, 3310). 832 - Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma) bir keresinde: "Kimin haccedecek kadar veya zekat farz olacak kadar mali olur da bu farzlari ifa etmezse, olum sirasinda geri donus (rec'a) taleb eder" buyurmustu. Bir adam kendisine: "Ey Ibnu Abbas, Allah'tan kork, geri donusu kuffar taleb edecektir" dedi. Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma): "Ben size bu hususta ayet okuyayim" dedi ve su ayeti okudu: "Ey iman edenler, sizi ne mallariniz, ne evlatlariniz Allah'in zikrinden alikoymasin. Kim bunu yaparsa iste onlar husrana ugrayanlarin ta kendileridir. Herhangi birinize olum gelip de: "Ey Rabbim, beni yakin bir muddete kadar geciktirseydin de sadaka verip dursaydim, iyi adamlardan olsaydim" diyeceginden evvel size rizik olarak verdigimizden (Allah yolunda) harcayin. Halbuki Allah hicbir kimseyi eceli gelince, asla geri birakmaz. Allah ne yaparsaniz, hakkiyla haberdardir" (Munafikun 9-11 ) Adam tekrar: "Zekat vermeyi gerekli kilan miktar nedir?" diye sordu. Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma): "Mal iki yuz (dirheme) ulasir ve gecerse." Adam: "Pekala, hacci gerekli kilan sey nedir`?" diye sordu. Ibnu Abbas: "- Azik ve binek!" cevabini verdi. Tirmizi, Tefsir, Munafikun, (3313). TEGABUN SURESI 833 - Alkame hazretlerinin Ibnu Mes'ud (radiyallahu anh)'dan naklettigine gore, Ibnu Mes'ud, "...Kim Allah'a iman ederse (Allah) onun kalbini dogruya goturur.." (Tegabun,11) mealindeki ayetle ilgili olarak su aciklamayi yapmistir: "Bunlar kisinin maruz kaldigi musibetlerdir. Inanan kisi, (Allah'in lutfu ve keremi ile) bu musibetlerin Allah'tan oldugunu bilir, Allah'in takdirine teslimiyet gosterip, razi olur (ve Sabreder)." Buhari, Tefsir, Tegabun 1. 834 - Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma), "Ey iman edenler, eslerinizin evlatlarinizin icinde hakikaten size dusman olanlar da vardir. O halde onlardan sakinin.." (Tegabun 14) mealindeki ayet hakkinda su aciklamayi yapti: "Bu hitaba maruz kalan kimseler bir kisim Mekkeli erkeklerdir. Bunlar, hicret ederek Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam)'e gelmek isterler, fakat kadin ve cocuklari kendilerini terketmelerini istemeyerek hicretlerine mumanaat etmislerdir. Bu kimseler bilahare hicret edip gelince, halkin, din hususunda cok sey ogrenmis oldugunu gorurler. Bunun uzerine (kendilerinin onceden hicret etmelerine mani olan) zevce ve evlatlarini cezalandirmak istediler. Bu hal karsisinda Cenab-i Hakk mezkur ayeti inzal buyurdu." Tirmizi, Tefsir" Tegabun, 3314). TALAK SURESI 835 - Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma)'tan rivayet edildigine gore, "Ey Peygamber! Kadinlari bosayacaginizda, onlari, iddetlerini gozeterek bosayin.." (Talak 1) mealindeki ayeti, "...iddetlerinin onunde bosayin" diyerek kiraat etmistir (okumustur)" Muvatta, Talak 79, (2; 587); Muslim, Talak 14, (1471). Imam Malik der ki: "Bununla, her temizlik devresinde bir kere bosamasi gerektigini kastedmistir. " TAHRIM SURESI 836 - Hz. Aise (radiyallahu anha) anlatiyor: "Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam) bali ve tatli seyleri severdi. Ayrica, ikindi namazlarini kildiktan sonra (hergun) kadinlarini teker teker ziyaret eder, her birine yaklasir (sohbette bulunurdu.) Bu ziyaretlerinin birinde Hz. Hafsa (radiyallahu anha)'nin yanina girmisti. Bu defa onun yaninda, her zamanki kaldigi mutad muddetten fazla kaldi. Ben bunu kiskanarak sebebini (Resulullah'in diger hanimlarindan) sordum. Bana: "Yakinlarindan bir kadin Hafsa'ya bir okka (Taif) bali hediye etti, Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a ondan serbet yapip ikram etmis olmali, (o da serbet hatirina sohbetini biraz uzatmistir)" dediler. Ben: "- Oyleyse, kasem olsun biz de ona mutlaka bir hile kurmaliyiz!" dedim. Sevde (radiyallahu anha)'ye: "- (Hafsa'dan sonra sira senin) O girince sana yaklasacak. Sana yaklasinca O'na: "Ey Allah'in Resulu! Sen megafih mi yedin?" diyeceksin. (Ben biliyorum ki, o sana[IMG]https://www.kunfeyekun.org/forum/images/smilies/103296.gif[/IMG] "Hayir!"diyecek. O zaman sen de: "Oyleyse senden burnuma gelen bu koku da ne?" diyeceksin." Bir rivayette Hz. Aise su aciklamayi yapar: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) kendisinde kotu bir koku hissedilmesine tahammul edemez, buna cok uzulurdu (Bu sebeple gercegi. itiraf ederek) muhakkak "Hafsa bana bal serbeti ikram etti" diyecek. O zaman sen kendisine "Demek ki ari, balini urfut agacindan almis" diyeceksin. (Senden sonra bana ugradigi zaman) ben de boyle hareket edip ayni seyleri soyleyecegim. Ey Safiyye, sana ugradigi zaman sen de ayni seyleri soyle! dedim." Hz. Aise anlatmaya devam etti: "Sevde (bilahere bana) dedi ki: "Kendinden baska ilah bulunmayan Allah'a kasem olsun, bana tenbih ettigin seyleri, Resulullah (aleyhissalatu vesselam) kapidan gorunur gorunmez, senden korktugum icin (unutmadan) hemen soylemek istedim." Ne ise, Resulullah (aleyhissalatu vesselam) kendisine yaklasinca Sevde: "Ey Allah'in Resulu megafir mi yediniz?" der: "Hayir!" cevabini alir. Bunun uzerine aralarinda su konusma gecer: "- Oyleyse bu koku da ne?" " Hafsa bana bal serbeti ikram etti. " "- Demek ki ari urfut yemis." Hz. Aise (radiyallahu anha) anlatmaya devam ediyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) bana ugrayinca ben de ayni seyleri soyledim. Keza, Safiyye (radiyallahu anha)'ye ugrayinca o da ayni seyleri soyledi. Muteakiben Resulullah (aleyhissalatu vesselam) Hafsa (radiyallahu anha)'nin yanina girince: "- Ey Allah'in Resulu sana o serbetten ikram edeyim mi?" diye sorar. Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam): "- Hayir, ihtiyacim yok!" cevabini verir. (Bu durumu isittigi zaman) Sevde (radiyallahu anha): "- Allah'a kasem olsun bali ona haram ettik!" dedi. Ben kendisine: "- Sus, (sesini cikarma)" dedim." Buhari, Talak 8, Nikah 103, Et'ime 32, Esribe 10, 15, Tib 4, Hiyel 5; Muslim, Talak 20, (1474); Ebu Davud, Esribe 11, (3715); Nesai, Talak 16, (6,151,152). 837 - Bir baska rivayette (Resulullah (aleyhissalatu vesselam): "Zeyneb Bintu Cahs'in yaninda bal serbeti ictim, artik bir daha onu icmeyecegim" der ve su ayet nazil olur: "Ey Peygamber, sen zevcelerinin hosnudlugunu arayarak, Allah'in sana helal kildigi seyi nicin kendine haram ediyorsun? (Bununla beraber uzulme) Allah cok magfiret edici, cok esirgeyicidir. Allah, yeminlerinizin (keffaretle) cozulmesini size farz kilmistir. Allah sizin yardimcinizdir. Ve O, hakkiyle bilendir, tam hukum ve hikmet sahibidir. Hani Peygamber, zevcelerinden birine gizli bir soz soylemisti. Bunun uzerine o (zevce) bunu haber verip de Allah da ona bunu aciklayinca (peygamber) bunun ancak bir kismini bildirmis, bir kismindan da vazgecmisti. Artik bunu kendisine soyleyince o (zevce) "Bunu sana kim haber verdi?"dedi. (Peygamber de), "Bana her seyi bilen, her seyden haberdar olan (Allah) haber verdi" dedi. Eger her ikiniz de Allah'a tevbe ederseniz (ne ala, cunku) hakikaten sizin kalpleriniz kaymistir, (yok) onun aleyhinde birbirinize arka verirseniz, hic suphesiz Allah bizzat onun yardimcisidir, Cebrail de mu'minlerin salih olanlari da. Bunlarin ardindan butun melekler de (ona) yardimcidir..." (Tahrim 1-4). (Ayet-i kerimede gecen[IMG]https://www.kunfeyekun.org/forum/images/smilies/103296.gif[/IMG] "Eger her ikiniz de Allah'a tevbe ederseniz" ibaresinde kastedilen iki sahis Hz. Hafsa ve Hz. Aise (radiyallahu anhuma)'dir. (Yine ayet-i kerimede gecen[IMG]https://www.kunfeyekun.org/forum/images/smilies/103296.gif[/IMG] "Hani Peygamber, zevcelerinen birine gizli bir soz soylemisti..." ibaresinde zikri gecen gizli soz, Resulullah'in: "Bal serbeti ictim, artik bir daha icmeyecegim, bu hususta yemin de ettim, ancak bunu bir baskasina acma" seklindeki sozleridir." 838 - Hz. Enes (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in zaman zaman birlestigi bir cariyesi vardi. Hz. Aise ve Hz. Hafsa (radiyallahu anhuma) (cariyeye temasini onlemek icin) pesini birakmadilar. Sonunda Resulullah (aleyhissalatu vesselam) bu cariyeyi nefsine haram etti. Bunun uzerine: "Ey Peygamber, sen zevcelerinin hosnudlugunu arayarak, Allah'in sana helal kildigi seyi nicin kendine haram ediyorsun?..." diye baslayan Tahrim suresi nazil oldu." Nesai, Isretu'n-Nisa, 4, (7, 71). MULK SURESI 839 - Ebu Hureyre (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Kur'an-i Kerim'de otuz ayetlik (sani yuce) bir sure vardir. Bu sure (kendisini okuyan) kimseye (kiyamet gunu) sefaat eder ve Allah'in onu affetmesini saglar. Bu sure Tebarekellezi bi-Yedihi'l-Mulk'dur." Ebu Davud, Salat 327, (1400) (veya Ramazan 10); Tirmizi Sevabu'l-Kur'an 9, (2893). Ebu Davud'daki rivayette: "(Okumak suretiyle) arkadasligini kazanan kimseye sure sefaat eder" denilmistir. 840 - Tirmizi'de, Ibnu Abbas'tan gelen bir diger rivayette, Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma) Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in soyle dedigini belirtir: "Bu sure (kabir azabina, veya kabir azabina sebep olan gunahlara karsi) engeldir, bu sure kurtulus sebebidir, kisiyi kabir azabindan kurtarir." Tirmizi, Sevabu'l-Kur'an 9, (2892). Rezin sunu ilave etmistir: "Ibni Sihab demistir ki: "Humeyd Ibnu Abdirrahman'in bana haber verdigine gore, Resulullah soyle buyurmustur: "Mulk suresi, kabirde, arkadasi yerine mucadele eder (ve onu azabtan korur)."[/B][/COLOR] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Hz. Muhammed (s.a.v)
Hadis-i Şerifler
Kutub-i Sitte Hadis-i Şerifleri - 001 - 4190
Üst
Alt