Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Hz. Muhammed (s.a.v)
Hadis-i Şerifler
Kutub-i Sitte Hadis-i Şerifleri - 001 - 4190
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="ömr-ü diyar" data-source="post: 6478" data-attributes="member: 376"><p><strong><span style="color: RoyalBlue">811 - Hz. Ali (radiyallahu anh), "Rizkiniza (sukredeceginize) siz behemahal tekzibe mi kalkisirsiniz?" (Vakia, 82) mealindeki ayetle ilgili olarak Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam)'in soyle dedigini rivayet etmistir: "Siz Cenab-i Hakk'in size verdigi sukur makaminda, "falanca falanca yildizin batisi veya falanca falanca yildizin dogusu sayesinde yagmura kavustuk" diyorsunuz."</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">Tirmizi, Tefsir, Vaki'a, (3291).</span></strong></p><p> <strong><span style="color: RoyalBlue"></span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">HADID SURESI</span></strong></p><p> <strong><span style="color: RoyalBlue"></span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">812 - Ibnu Mes'ud (radiyallahu anh) anlatiyor: "Musluman olmamizla Cenab-i Hakk'in bizi, "Iman edenlerin gonullerinin Allah'i zikretmek uzere yumusamasi ve ondan gelen hakikate baglanmasi zamani daha gelmedi mi? Onlar, daha evvel kendilerine kitap verilip de uzerlerinden uzun zaman gecmis, artik kalbleri kararmis bulunanlar gibi olmasinlar. Onlardan bircogu fasiklardi" (Hadid, 16) mealindeki ayetle azarlamasi arasinda dort yillik zaman mevcuttur."</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">Muslim, Tefsir 24, (3027).</span></strong></p><p> <strong><span style="color: RoyalBlue"></span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">813 - Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma), "Yeryuzunu, oldukten sonra Allah'in tekrar dirilttigini bilin, akledersiniz diye size delillerimizi acikladik"(Hadid, 17) mealindeki ayetle ilgili olarak soyle buyurdu: "Allah kalbleri kasavet ve katiliktan sonra yumusatir, (tevhid hususunda) mutmain ve (Rabbine) yonelmis kilar. Olmus kalpleri ilimle, hikmetle diriltir (Ayet bu manayi ders vermektedir). Arzin yagmurla diriltilmesi zaten gozle gorulen bir durumdur."</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">Rezin'in ilavesidir. ed-Durru'l-Mensur Ibnu'1-Mubarek'in rivayeti olarak kaydetmektedir (6,175).</span></strong></p><p> <strong><span style="color: RoyalBlue"></span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">814 - Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma) buyurdu ki: "Hz. Isa (aleyhisselam)'dan sonra bir kisim melikler Tevrat ve Incil'i tahrif ettiler. Aralarinda mu'min olanlar da vardi, bunlar Tevrat ve Incil'i okuyorlardi. (Muminlerin okuduklarindan rahatsiz olan) bazilari, meliklerine soyle dediler: "Bunlarin bize yaptigi hakaretten daha agir hakaret, savurduklari kufurden daha galiz kufur gormedik. Kitapta, "Allah'in indirdigi ile hukmetmeyenler kafirlerin ta kendisidirler"(Maide, 44) diye okuyup, kitaptan gosterdikleri ayetlerle bizi yaptigimiz islerden dolayi kiniyorlar (kafir, fasik oldunuz diyorlar.) Onlari cagirip uyarin, bizim okudugumuz gibi okusunlar, bizim inandigimiz gibi inansinlar."</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">Melik onlari cagirip topladi, ya olumu ya da tahrif edilmis haliyle Tevrat ve Incil'i okumaktan birini tercih etmelerini teklif etti: Onlar:</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">"- Istediginiz bu mu? bizi birakin (bir dusunelim)!" dediler. Sonra bunlardan bir kismi:</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">"- Bize bir kule insa edin, bizi icine tikin, yiyecek ve icecegimizi cekebilecegimiz (ip gibi) bir seyler de verin, boylece bizden size hakaret sayilacak bir sey ulasmamis olur" dedi. Diger bir kismi da:</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">"- Birakin bizi basimizi alip gidelim. Yeryuzunde dolasir, vahsi hayvanlar gibi yer iceriz. Bizi kendi memleketinizde (faaliyet yapar) bulursaniz oldurursunuz" dedi. Bir grup da:</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">"- Bize issiz bir arazinin ortasinda evler insa ediverin. Biz orada kendi basimiza kuyular acip ziraat yapalim, sizinle hic konusmayalim, sizlere ugramiyalim da!" dedi. Bunlarin her kabilede samimi yakinlari vardi. Isteklerini kabul ettiler (ve oldurmediler). Cenab-i Hakk (onlarin kalbine, su ayette temas buyurdugu) ruhbaniyeti inzal buyurdu:</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">"...Uzerlerine bizim gerekli kilmadigimiz fakat kendilerinin guya Allah'in rizasini kazanmak icin ortaya attiklari rahbaniyete bile geregi gibi riayet etmediler. Iclerinde inanmis olan kimselere ecirlerini verdik. Ama cogu yoldan cikmislardir" (Hadid, 27).</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">Geri kalanlar da soyle dediler: "- Falancalarin ibadet ettigi gibi biz de ibadet edelim. Falancalarin yeryuzunde dolastigi gibi biz de dolasalim, falancalarin edindigi gibi biz de evler edinelim."</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">Bunlar sirkleri uzerine devam eden kimselerdi. Bunlar kendilerine uyduklari (diger) kimselerin imanlarini da bilmiyorlardi. Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam)'e nubuvvet geldigi zaman, bu ruhbanlardan pek az kimse kalmisti. Bu kisi, mabedinden indi, seyyah olup dolasan bir kisi seyahatinden dondu, bir kisi de manastirindan cikti. Bunlar gelip iman ettiler ve tasdikte bulundular. (Butun Ehl-i Kitap hakkinda) Cenab-i Hakk soyle buyurdu: "Ey iman edenler, Allah'tan korkun. Onun peygamberine de iman edin ki, (Allah) size rahmetinden iki kat nasib versin" (Hadid, 28).</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">Burada zikri gecen iki kat nasibden biri: Hz. Isa (aleyhisselam)'ya Incil'e ve Tevrat'a olan imanlari sebebiyledir, digeri de Hz. Muhammed aleyhissalatu vesselam)'e olan imanlari ve onu tasdikleri sebebiyledir.</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">(Ayet soyle devam ediyor): "Sizin icin yardimiyla yuruyeceginiz bir nur lutfetsin..." (Hadid, 28). Bu nurdan maksad Kur'an ve Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam)'e ittiba etmeleridir.</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">Vahiy soyle devam ediyor: "...Ehl-i Kitap, hakikaten Allah'in fazl(u kerem)inden hicbir seye nail olamayacaklarini, muhakkak butun inayetin Allah'in elinde bulundugunu, onu (ancak) dileyecegi kimselere verecegini bilmedikleri icin mi (kufurde inad ediyorlar? Halbuki bunu pekala biliyorlar da). Allah buyuk fazl-u kerem sahibidir" (Hadid, 29).</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">Nesai, Kad12, (8, 231).</span></strong></p><p> <strong><span style="color: RoyalBlue"></span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">MUCADELE SURESI</span></strong></p><p> <strong><span style="color: RoyalBlue"></span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">815 - Hz. Aise (radiyallahu anha) buyurdu ki: "Hamd o Allah'adir ki, butun sesleri isitir. Israrci (mucadeleci) kadin Havle, Hz.Peygamber (aleyhissalatu vesselam)'i evinin yaninda buldu. Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a birseyler soyluyordu. Azna ne soyledigini isitmiyordum. Cenab-i Hakk su ayeti indirdi:</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">"(Habibim) Zevci hakkinda seninle diresip duran (nihayet halinden) Allah'a sikayet etmekte olan (kadin)in sozunu umuldugu vechile Allah dinlemistir. Allah sizin konusmanizi zaten isitiyordu. Cunku Allah hakkiyla isitici, kemaliyle gorucudur" (Mucadele 1).</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">Buhari, Tevhid 9; Nesai, Talak 33, (6,168); Ibnu Mace, Talak 25, (2063).</span></strong></p><p> <strong><span style="color: RoyalBlue"></span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">816 - Havle bintu Malik Ibni Sa'lebe (radiyallahu anha) anlatiyor: "Kocam Evs Ibnu's-Samit bana ziharda bulunmustu. Derhal Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam)'e sikayete geldim.</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a durumu arzedince bana: "Allah'tan kork, o senin amcaoglundur" diye onun hakkinda beni iknaya calisiyordu. Ben israrima devam ettim. Derken ayet nazil oldu. "(Habibim) zevci hakkinda seninle diresip duran (nihayet halinden) Allah'asikayet etmekte olan kadinin sozunu umdugu vechile Allah dinlemistir..." (Mucadele,1).</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">Vahiy uzerine Resulullah (aleyhissalatu vesselam):</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">" Kocan bir kole azad eder" buyurdu. Ben:</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">"- Onun kolesi yok!" dedim. Resulullah (aleyhissalatu vesselam):</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">" Oyleyse ard arda iki ay oruc tutar" dedi. Ben tekrar:</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">"- Ey Allah'in Resulu, kocam cok yaslidir, oruca tahammul edemez!" dedim.</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">" Oyleyse,dedi, altmis fakir doyursun!"</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">"- Onun elinde, dedim, sadaka olarak verecek hicbir seyi yok, (nasil altmis fakir doyuracak?)"</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">" Oyleyse, dedi, ona ben yardim edeyim. Su bir arak hurmayi al gotur!"</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">"- Ey Allah'in Resulu, dedim, diger bir arak'i da ben verip ona yardim edeyim."</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">" Guzel soyledin, dedi, git bunlarla ona bedel altmis fakiri doyur. Sonra da (eski nikahinla) amcaogluna don!"</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">Ravi bir arakin altmis sa' miktarinda bir olcek oldugunu belirtti.</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">EbuDavud, Talak 17, (2214).</span></strong></p><p> <strong><span style="color: RoyalBlue"></span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">817 - Ali Ibnu Ebi Talib (radiyallahu anh) anlatiyor: "Ey iman edenler, siz Peygambere mahrem bir sey arzetmek istediginiz vakit bu mahrem konusmanizdan evvel sadaka verin. Bu sizin icin daha hayirli, daha temizdir. Fakat bulamazsaniz Suphe yok ki Allah cok magfiret edici, cok esirgeyicidir" (Mucadele, 12) mealindeki ayet nazil oldugu zaman Hz. Resulullah (aleyhissalatu vesselam) bana:</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">" (Bu sadakanin) bir dinar olmasina ne dersin?" diye sordu. Ben:</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">"- Bu miktar coktur, takat getiremezler" dedim.</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">" Yarim dinara ne dersin?" dedi.</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">"- Ona da takat getiremezler" dedim.</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">" Oyleyse ne kadar o1sun?" dedi.</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">"- Bir kil (agirliginda altin) miktari" dedim.</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">" Sen de pek parasizsinl" dedi.</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">Bunun uzerine su ayet indi: "Mahrem konusmanizdan evvel sadakalar vereceginizden korktunuz mu? Cunku iste yapmadiniz. (Bununla beraber) Allah sizin tevbelerinizi kabul etti. O halde namazi kilin. Zekati verin. Allah ve Peygamberine (diger emirlerinde de) itaat edin. Allah ne yaparsaniz hakkiyla haberdardir" (Mucadele,13).</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">Hz. Ali (radiyallahu anh) der ki: "Allah, benim sebebimle bu ummetin mukellefiyetini hafifletti."</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">Tirmizi, Tefsir, Mucadele, (3297).</span></strong></p><p> <strong><span style="color: RoyalBlue"></span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">818 - Hz. Ali (radiyallahu anh) der ki: "Bu ayet ile benden baskasi amel etmedi."</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">Rezin'in ilavesidir. Ibnu Kesir kaydetmistir (4, 326).</span></strong></p><p> <strong><span style="color: RoyalBlue"></span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">HASR SURESI</span></strong></p><p> <strong><span style="color: RoyalBlue"></span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">819 - Ma'kil Ibnu Yesar (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Kim sabaha erdigi zaman uc kere "Euzubillahi's-semi'il-alim mines-seytani'r-racim" der ve Hasr suresinden uc ayet okursa, Allah onun icin yetmis bin melegi vekil tayin eder de onlar, aksam oluncaya kadar kendisine rahmet okurlar. Sayet o gun olecek olsa sehid olarak olur. Aksam vaktinde ayni sekilde okuyacak olsa, (keza sabaha kadar ayni seyler sozkonusudur).</span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">Tirmizi, Fedailu'l-Kur'an 22,(2923).</span></strong></p><p> <strong><span style="color: RoyalBlue"></span></strong></p><p><strong><span style="color: RoyalBlue">820 - Ibnu Omer (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) Beni Nadir'in hurmaligini yaktirdi ve kestirdi. Burasi (Medine'de Yahudilerin ikamet ettikleri yer olan) Buveyra (denen mevki) idi. Vak'auzerine su ayet indi: "Herhangi bir hurma agacini kestiniz, yahud kokleri ustunde dikili biraktinizsa (hep) Allah'in izniyledir. (Bu izin de) fasiklari rusvay edecegi icin (verilmis)tir" (Hasr, 5)</span></strong></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="ömr-ü diyar, post: 6478, member: 376"] [B][COLOR=RoyalBlue]811 - Hz. Ali (radiyallahu anh), "Rizkiniza (sukredeceginize) siz behemahal tekzibe mi kalkisirsiniz?" (Vakia, 82) mealindeki ayetle ilgili olarak Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam)'in soyle dedigini rivayet etmistir: "Siz Cenab-i Hakk'in size verdigi sukur makaminda, "falanca falanca yildizin batisi veya falanca falanca yildizin dogusu sayesinde yagmura kavustuk" diyorsunuz." Tirmizi, Tefsir, Vaki'a, (3291). HADID SURESI 812 - Ibnu Mes'ud (radiyallahu anh) anlatiyor: "Musluman olmamizla Cenab-i Hakk'in bizi, "Iman edenlerin gonullerinin Allah'i zikretmek uzere yumusamasi ve ondan gelen hakikate baglanmasi zamani daha gelmedi mi? Onlar, daha evvel kendilerine kitap verilip de uzerlerinden uzun zaman gecmis, artik kalbleri kararmis bulunanlar gibi olmasinlar. Onlardan bircogu fasiklardi" (Hadid, 16) mealindeki ayetle azarlamasi arasinda dort yillik zaman mevcuttur." Muslim, Tefsir 24, (3027). 813 - Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma), "Yeryuzunu, oldukten sonra Allah'in tekrar dirilttigini bilin, akledersiniz diye size delillerimizi acikladik"(Hadid, 17) mealindeki ayetle ilgili olarak soyle buyurdu: "Allah kalbleri kasavet ve katiliktan sonra yumusatir, (tevhid hususunda) mutmain ve (Rabbine) yonelmis kilar. Olmus kalpleri ilimle, hikmetle diriltir (Ayet bu manayi ders vermektedir). Arzin yagmurla diriltilmesi zaten gozle gorulen bir durumdur." Rezin'in ilavesidir. ed-Durru'l-Mensur Ibnu'1-Mubarek'in rivayeti olarak kaydetmektedir (6,175). 814 - Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma) buyurdu ki: "Hz. Isa (aleyhisselam)'dan sonra bir kisim melikler Tevrat ve Incil'i tahrif ettiler. Aralarinda mu'min olanlar da vardi, bunlar Tevrat ve Incil'i okuyorlardi. (Muminlerin okuduklarindan rahatsiz olan) bazilari, meliklerine soyle dediler: "Bunlarin bize yaptigi hakaretten daha agir hakaret, savurduklari kufurden daha galiz kufur gormedik. Kitapta, "Allah'in indirdigi ile hukmetmeyenler kafirlerin ta kendisidirler"(Maide, 44) diye okuyup, kitaptan gosterdikleri ayetlerle bizi yaptigimiz islerden dolayi kiniyorlar (kafir, fasik oldunuz diyorlar.) Onlari cagirip uyarin, bizim okudugumuz gibi okusunlar, bizim inandigimiz gibi inansinlar." Melik onlari cagirip topladi, ya olumu ya da tahrif edilmis haliyle Tevrat ve Incil'i okumaktan birini tercih etmelerini teklif etti: Onlar: "- Istediginiz bu mu? bizi birakin (bir dusunelim)!" dediler. Sonra bunlardan bir kismi: "- Bize bir kule insa edin, bizi icine tikin, yiyecek ve icecegimizi cekebilecegimiz (ip gibi) bir seyler de verin, boylece bizden size hakaret sayilacak bir sey ulasmamis olur" dedi. Diger bir kismi da: "- Birakin bizi basimizi alip gidelim. Yeryuzunde dolasir, vahsi hayvanlar gibi yer iceriz. Bizi kendi memleketinizde (faaliyet yapar) bulursaniz oldurursunuz" dedi. Bir grup da: "- Bize issiz bir arazinin ortasinda evler insa ediverin. Biz orada kendi basimiza kuyular acip ziraat yapalim, sizinle hic konusmayalim, sizlere ugramiyalim da!" dedi. Bunlarin her kabilede samimi yakinlari vardi. Isteklerini kabul ettiler (ve oldurmediler). Cenab-i Hakk (onlarin kalbine, su ayette temas buyurdugu) ruhbaniyeti inzal buyurdu: "...Uzerlerine bizim gerekli kilmadigimiz fakat kendilerinin guya Allah'in rizasini kazanmak icin ortaya attiklari rahbaniyete bile geregi gibi riayet etmediler. Iclerinde inanmis olan kimselere ecirlerini verdik. Ama cogu yoldan cikmislardir" (Hadid, 27). Geri kalanlar da soyle dediler: "- Falancalarin ibadet ettigi gibi biz de ibadet edelim. Falancalarin yeryuzunde dolastigi gibi biz de dolasalim, falancalarin edindigi gibi biz de evler edinelim." Bunlar sirkleri uzerine devam eden kimselerdi. Bunlar kendilerine uyduklari (diger) kimselerin imanlarini da bilmiyorlardi. Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam)'e nubuvvet geldigi zaman, bu ruhbanlardan pek az kimse kalmisti. Bu kisi, mabedinden indi, seyyah olup dolasan bir kisi seyahatinden dondu, bir kisi de manastirindan cikti. Bunlar gelip iman ettiler ve tasdikte bulundular. (Butun Ehl-i Kitap hakkinda) Cenab-i Hakk soyle buyurdu: "Ey iman edenler, Allah'tan korkun. Onun peygamberine de iman edin ki, (Allah) size rahmetinden iki kat nasib versin" (Hadid, 28). Burada zikri gecen iki kat nasibden biri: Hz. Isa (aleyhisselam)'ya Incil'e ve Tevrat'a olan imanlari sebebiyledir, digeri de Hz. Muhammed aleyhissalatu vesselam)'e olan imanlari ve onu tasdikleri sebebiyledir. (Ayet soyle devam ediyor): "Sizin icin yardimiyla yuruyeceginiz bir nur lutfetsin..." (Hadid, 28). Bu nurdan maksad Kur'an ve Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam)'e ittiba etmeleridir. Vahiy soyle devam ediyor: "...Ehl-i Kitap, hakikaten Allah'in fazl(u kerem)inden hicbir seye nail olamayacaklarini, muhakkak butun inayetin Allah'in elinde bulundugunu, onu (ancak) dileyecegi kimselere verecegini bilmedikleri icin mi (kufurde inad ediyorlar? Halbuki bunu pekala biliyorlar da). Allah buyuk fazl-u kerem sahibidir" (Hadid, 29). Nesai, Kad12, (8, 231). MUCADELE SURESI 815 - Hz. Aise (radiyallahu anha) buyurdu ki: "Hamd o Allah'adir ki, butun sesleri isitir. Israrci (mucadeleci) kadin Havle, Hz.Peygamber (aleyhissalatu vesselam)'i evinin yaninda buldu. Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a birseyler soyluyordu. Azna ne soyledigini isitmiyordum. Cenab-i Hakk su ayeti indirdi: "(Habibim) Zevci hakkinda seninle diresip duran (nihayet halinden) Allah'a sikayet etmekte olan (kadin)in sozunu umuldugu vechile Allah dinlemistir. Allah sizin konusmanizi zaten isitiyordu. Cunku Allah hakkiyla isitici, kemaliyle gorucudur" (Mucadele 1). Buhari, Tevhid 9; Nesai, Talak 33, (6,168); Ibnu Mace, Talak 25, (2063). 816 - Havle bintu Malik Ibni Sa'lebe (radiyallahu anha) anlatiyor: "Kocam Evs Ibnu's-Samit bana ziharda bulunmustu. Derhal Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam)'e sikayete geldim. Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a durumu arzedince bana: "Allah'tan kork, o senin amcaoglundur" diye onun hakkinda beni iknaya calisiyordu. Ben israrima devam ettim. Derken ayet nazil oldu. "(Habibim) zevci hakkinda seninle diresip duran (nihayet halinden) Allah'asikayet etmekte olan kadinin sozunu umdugu vechile Allah dinlemistir..." (Mucadele,1). Vahiy uzerine Resulullah (aleyhissalatu vesselam): " Kocan bir kole azad eder" buyurdu. Ben: "- Onun kolesi yok!" dedim. Resulullah (aleyhissalatu vesselam): " Oyleyse ard arda iki ay oruc tutar" dedi. Ben tekrar: "- Ey Allah'in Resulu, kocam cok yaslidir, oruca tahammul edemez!" dedim. " Oyleyse,dedi, altmis fakir doyursun!" "- Onun elinde, dedim, sadaka olarak verecek hicbir seyi yok, (nasil altmis fakir doyuracak?)" " Oyleyse, dedi, ona ben yardim edeyim. Su bir arak hurmayi al gotur!" "- Ey Allah'in Resulu, dedim, diger bir arak'i da ben verip ona yardim edeyim." " Guzel soyledin, dedi, git bunlarla ona bedel altmis fakiri doyur. Sonra da (eski nikahinla) amcaogluna don!" Ravi bir arakin altmis sa' miktarinda bir olcek oldugunu belirtti. EbuDavud, Talak 17, (2214). 817 - Ali Ibnu Ebi Talib (radiyallahu anh) anlatiyor: "Ey iman edenler, siz Peygambere mahrem bir sey arzetmek istediginiz vakit bu mahrem konusmanizdan evvel sadaka verin. Bu sizin icin daha hayirli, daha temizdir. Fakat bulamazsaniz Suphe yok ki Allah cok magfiret edici, cok esirgeyicidir" (Mucadele, 12) mealindeki ayet nazil oldugu zaman Hz. Resulullah (aleyhissalatu vesselam) bana: " (Bu sadakanin) bir dinar olmasina ne dersin?" diye sordu. Ben: "- Bu miktar coktur, takat getiremezler" dedim. " Yarim dinara ne dersin?" dedi. "- Ona da takat getiremezler" dedim. " Oyleyse ne kadar o1sun?" dedi. "- Bir kil (agirliginda altin) miktari" dedim. " Sen de pek parasizsinl" dedi. Bunun uzerine su ayet indi: "Mahrem konusmanizdan evvel sadakalar vereceginizden korktunuz mu? Cunku iste yapmadiniz. (Bununla beraber) Allah sizin tevbelerinizi kabul etti. O halde namazi kilin. Zekati verin. Allah ve Peygamberine (diger emirlerinde de) itaat edin. Allah ne yaparsaniz hakkiyla haberdardir" (Mucadele,13). Hz. Ali (radiyallahu anh) der ki: "Allah, benim sebebimle bu ummetin mukellefiyetini hafifletti." Tirmizi, Tefsir, Mucadele, (3297). 818 - Hz. Ali (radiyallahu anh) der ki: "Bu ayet ile benden baskasi amel etmedi." Rezin'in ilavesidir. Ibnu Kesir kaydetmistir (4, 326). HASR SURESI 819 - Ma'kil Ibnu Yesar (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Kim sabaha erdigi zaman uc kere "Euzubillahi's-semi'il-alim mines-seytani'r-racim" der ve Hasr suresinden uc ayet okursa, Allah onun icin yetmis bin melegi vekil tayin eder de onlar, aksam oluncaya kadar kendisine rahmet okurlar. Sayet o gun olecek olsa sehid olarak olur. Aksam vaktinde ayni sekilde okuyacak olsa, (keza sabaha kadar ayni seyler sozkonusudur). Tirmizi, Fedailu'l-Kur'an 22,(2923). 820 - Ibnu Omer (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) Beni Nadir'in hurmaligini yaktirdi ve kestirdi. Burasi (Medine'de Yahudilerin ikamet ettikleri yer olan) Buveyra (denen mevki) idi. Vak'auzerine su ayet indi: "Herhangi bir hurma agacini kestiniz, yahud kokleri ustunde dikili biraktinizsa (hep) Allah'in izniyledir. (Bu izin de) fasiklari rusvay edecegi icin (verilmis)tir" (Hasr, 5)[/COLOR][/B] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Hz. Muhammed (s.a.v)
Hadis-i Şerifler
Kutub-i Sitte Hadis-i Şerifleri - 001 - 4190
Üst
Alt