Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
İSLAM VE AİLE
Çocuk Terbiyesi ve eğitimi
Çocuklar için Dini Hikaye ve Fıkralar
Kurt ve yedi keçi...
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Elifgül" data-source="post: 33244" data-attributes="member: 1043"><p><span style="color: #000080"><strong>Bir varmış, Bir yokmuş Evvel zaman içinde yaşlı bir keçinin yedi yavrusu varmış. </strong></span></p><p> </p><p><span style="color: #000080"><strong>Bir anne çocuklarını nasıl severse o da yavrularını öyle severmiş. </strong></span></p><p> </p><p><span style="color: #000080"><strong>Günün birinde keçi, yavrularına yiyecek bulup getirmek için ormana giderken onları çevresinde toplamış: – Sevgili çocuklarım demiş; ben ormana gidiyorum. </strong></span></p><p> </p><p><span style="color: #000080"><strong>Kendinizi kurttan sakının. </strong></span></p><p> </p><p> </p><p><span style="color: #000080"><strong>Eğer kurt evimize girerse hepinizi kıtır kıtır yer. </strong></span></p><p> </p><p><span style="color: #000080"><strong>Bu alçak çok kez türlü kılıklara girer, ama kaba sesinden, kapkara ayaklarından onu hemen tanıyabilirsiniz! Küçük oğlaklar: – Sevgili annemiz, demişler, gözün arkada kalmasın… Güle güle git, güle güle gel… Biz kendimizi koruruz. </strong></span></p><p> </p><p><span style="color: #000080"><strong>Keçi melemiş, iç rahatlığıyla yola çıkmış. </strong></span></p><p> </p><p><span style="color: #000080"><strong>Aradan çok zaman geçmemiş. </strong></span></p><p> </p><p><span style="color: #000080"><strong>Evin kapısını biri çalmış: – Sevgili çocuklar diye seslenmiş, kapıyı açın bakayım. </strong></span></p><p> </p><p><span style="color: #000080"><strong>Anneniz geldi, hepinize bir şeyler getirdi. Fakat oğlaklar kurdun kalın sesini tanımışlar; içerden seslenmişler: – Sen annemiz değilsin… Onun sesi hem ince, hem de tatlıdır. </strong></span></p><p> </p><p><span style="color: #000080"><strong>Senin sesin kalın. Sen kurtsun! Bunun üzerine . </strong></span></p><p> </p><p><span style="color: #000080"><strong>kurt bir dükkâna gitmiş, iri bir tebeşir parçası satın almış, bunu yemiş, sesini inceltmiş. </strong></span></p><p> </p><p><span style="color: #000080"><strong>Sonra geri dönerek yine kapıyı çalmış: – Sevgili çocuklar, kapıyı açın bakayım, demiş; anneniz geldi, hepinize ormandan bir şeyler getirdi. </strong></span></p><p> </p><p><span style="color: #000080"><strong>Kurt kapkara ayaklarını pencereye dayamışmış. Oğlaklar bunu görünce yine bağırmışlar: – Sana kapıyı açmayız. Annemizin ayakları seninkiler gibi kara değil. </strong></span></p><p> </p><p><span style="color: #000080"><strong>Sen kurtsun! Kurt yine geri dönmüş, bir fırıncıya gitmiş: – Ayağımı bir taşa çarptım demiş; üzerine biraz hamur sürer misin ? Fırıncı kurdun ayaklarına hamuru sürmüş. Kurt bu kez değirmenciye koşmuş: – Ayaklarıma bir parça un serp demiş. </strong></span></p><p> </p><p><span style="color: #000080"><strong>Değirmenci kendi kendine: – Kurt yine birini aldatmak istiyor demiş, un vermek istememiş. Fakat kurt: – Dediğimi yapmazsan seni yerim! diye bağırınca değirmenci korkmuş, hemen bir avuç un alarak kurdun ayaklarına serpmiş. </strong></span></p><p> </p><p><span style="color: #000080"><strong>İnsanlar böyledir zaten! Bunun üzerine alçak hayvan üçüncü kez eve gitmiş, kapıyı çalmış: – Sevgili çocuklar, kapıyı açın bakayım demiş; anneniz geldi, hepinize ormandan bir şeyler getirdi. Oğlaklar bağrışmışlar: – Önce ayaklarını göster de anneciğimiz olup olmadığını anlayalım! demişler. </strong></span></p><p> </p><p><span style="color: #000080"><strong>Kurt ayaklarını pencereye dayamış. </strong></span></p><p> </p><p><span style="color: #000080"><strong>Oğlaklar bunların beyaz olduğunu görünce kurdun sözlerine inanmışlar… Kapıyı açmışlar. . Bir de ne görsünler?.. Bu giren kurt değil mi? Oğlaklar ne yapacaklarını şaşırmışlar, saklanacak yer aramışlar. Biri masanın altına kaçmış. </strong></span></p><p> </p><p><span style="color: #000080"><strong>İkincisi yatağa sokulmuş. Üçüncüsü sobanın içine girmiş. Dördüncüsü mutfağa saklanmış. </strong></span></p><p><span style="color: #000080"><strong>Beşincisi dolaba girmiş. </strong></span></p><p> </p><p><span style="color: #000080"><strong>Altıncısı çamaşır sepetinin altına sokulmuş. Yedincisi de duvar saatinin içine girmiş. </strong></span></p><p> </p><p><span style="color: #000080"><strong>Fakat kurt vakit yitirmeden birer birer hepsini yakalayıp tutmaya başlamış. Yalnızca saatin içindeki yedinciyi bulamamış. K</strong></span></p><p> </p><p><span style="color: #000080"><strong>arnı da oldukça doyduğu için onu aramaktan vazgeçmiş, çıkıp gitmiş. Evin önünde geniş bir çimenlik varmış. Orada bir ağacın altına sırt üstü yatmış, uyumaya başlamış. </strong></span></p><p> </p><p><span style="color: #000080"><strong>Aradan çok zaman geçmeden keçi anne eve dönmüş. </strong></span></p><p> </p><p><span style="color: #000080"><strong>Aman Tanrım! Bir de ne görsün? Evin kapısı ardına kadar açık. Masa, sandalyeler devrilmiş. </strong></span></p><p> </p><p><span style="color: #000080"><strong>Çamaşır sepeti paramparça olmuş, yatıyor. Yastıklarla yorganlar yerlere atılmış… Keçi anne yavrularını aramış; hiçbir yerde bulamamış. </strong></span></p><p> </p><p><span style="color: #000080"><strong>Birer birer adlarını çağırmaya başlamış. </strong></span></p><p> </p><p><span style="color: #000080"><strong>Hiçbirinden karşılık alamamış. </strong></span></p><p> </p><p><span style="color: #000080"><strong>Sonunda sıra sonuncunun adına gelmiş. O zaman ince bir ses duyulmuş: – Duvar saatinin içindeyim, anneciğim! Keçi, yavrusunu oradan çıkarmış. </strong></span></p><p> </p><p><span style="color: #000080"><strong>Küçük oğlak kurdun gelişini, öbür kardeşlerinin hepsini yediğini anlatmış. </strong></span></p><p> </p><p> </p><p><span style="color: #000080"><strong>Keçi annenin, zavallı yavruları için ne kadar gözyaşı döktüğünü kestirebilirsiniz. </strong></span></p><p> </p><p><span style="color: #000080"><strong>Sonunda bu acıyla dışarı çıkmış. Küçücük oğlak da birlikteymiş. </strong></span></p><p> </p><p><span style="color: #000080"><strong>Çayırlığa vardıkları zaman kurdu bir ağacın altında yatar bulmuşlar. Öyle horluyormuş ki, ağacın dalları titriyormuş. </strong></span></p><p> </p><p><span style="color: #000080"><strong>Keçi anne kurdu uzun uzun seyretmiş. Karnında bir şeylerin kıpırdadığını, oradan oraya gidip geldiğini görmüş. İçinden: – Aman Tanrım, demiş, yoksa kurdun akşam yemeği yaptığı yavrularım hâlâ sağ mı? Bunun üzerine küçük oğlak eve kadar koşa koşa giderek makası, iğne-ipliği getirmiş. </strong></span></p><p> </p><p><span style="color: #000080"><strong>Keçi anne canavarın karnını yarmış. Daha küçük bir yarık açılır açılmaz oğlaklardan biri kafasını dışarı çıkarmış. </strong></span></p><p> </p><p><span style="color: #000080"><strong>Bir parça daha yarınca altısı da arka arkaya fırlayıp çıkmışlar. </strong></span></p><p> </p><p><span style="color: #000080"><strong>Hepsi dipdiri sapsağlammışlar. Meğer kurt aç gözlülüğü yüzünden bunları çiğnemeden yutmuşmuş. </strong></span></p><p> </p><p><span style="color: #000080"><strong>O andaki sevinci bir düşünün! Hepsi sevgili annelerinin boynuna sarılmışlar. Hoplayıp, sıçramaya başlamışlar. </strong></span></p><p> </p><p><span style="color: #000080"><strong>Keçi anne demiş ki: – Haydi bakalım, şimdi gidip, taş toplayıp getirin… Uyanmadan şu dinsiz imansızın karnına dolduralım. Yedi oğlak çabucak taşları bulup getirmişler; kurdun karnını tıklım tıklım doldurmuşlar. </strong></span></p><p> </p><p><span style="color: #000080"><strong>Sonra keçi anne çabucak derisini dikmiş. </strong></span></p><p> </p><p><span style="color: #000080"><strong>Bu arada kurt bir şey sezmemiş, yerinden bile kıpırdamamış. Kurt uykusunu alınca ayağa kalkmış. Karnı taşla dolu olduğu için pek susamışmış. </strong></span></p><p> </p><p><span style="color: #000080"><strong>Bir pınarın başına gidip su içmek istemiş. Yürürken oraya buraya kımıldadıkça karnındaki taşlar çarpışmaya, takırdamaya başlamış. </strong></span></p><p> </p><p><span style="color: #000080"><strong>Bunun üzerine kurt: Şu acayip işe bak! Karnım bir şeyle dolmuş; Yuttuğum altı oğlak Sanki birer taş olmuş! demiş. </strong></span></p><p> </p><p><span style="color: #000080"><strong>Pınar . başına varınca suya doğru eğilip içmek istemiş. Gel gelelim, karnındaki taşlar yüzünden suya yuvarlanmış. </strong></span></p><p> </p><p><span style="color: #000080"><strong>Bağıra bağıra boğulup gitmiş. Yedi oğlak bunu görünce koşa koşa gelmişler: – Kurt öldü! Kurt öldü! diye bağrışmışlar. </strong></span></p><p> </p><p><span style="color: #000080"><strong>Anneleriyle birlikte pınarın çevresinde hoplayıp dönmüşler.</strong></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Elifgül, post: 33244, member: 1043"] [COLOR=#000080][B]Bir varmış, Bir yokmuş Evvel zaman içinde yaşlı bir keçinin yedi yavrusu varmış. [/B][/COLOR] [COLOR=#000080][/COLOR] [COLOR=#000080][B]Bir anne çocuklarını nasıl severse o da yavrularını öyle severmiş. [/B][/COLOR] [COLOR=#000080][/COLOR] [COLOR=#000080][B]Günün birinde keçi, yavrularına yiyecek bulup getirmek için ormana giderken onları çevresinde toplamış: – Sevgili çocuklarım demiş; ben ormana gidiyorum. [/B][/COLOR] [COLOR=#000080][/COLOR] [COLOR=#000080][B]Kendinizi kurttan sakının. [/B][/COLOR] [COLOR=#000080][/COLOR] [COLOR=#000080][/COLOR] [COLOR=#000080][B]Eğer kurt evimize girerse hepinizi kıtır kıtır yer. [/B][/COLOR] [COLOR=#000080][/COLOR] [COLOR=#000080][B]Bu alçak çok kez türlü kılıklara girer, ama kaba sesinden, kapkara ayaklarından onu hemen tanıyabilirsiniz! Küçük oğlaklar: – Sevgili annemiz, demişler, gözün arkada kalmasın… Güle güle git, güle güle gel… Biz kendimizi koruruz. [/B][/COLOR] [COLOR=#000080][/COLOR] [COLOR=#000080][B]Keçi melemiş, iç rahatlığıyla yola çıkmış. [/B][/COLOR] [COLOR=#000080][/COLOR] [COLOR=#000080][B]Aradan çok zaman geçmemiş. [/B][/COLOR] [COLOR=#000080][/COLOR] [COLOR=#000080][B]Evin kapısını biri çalmış: – Sevgili çocuklar diye seslenmiş, kapıyı açın bakayım. [/B][/COLOR] [COLOR=#000080][/COLOR] [COLOR=#000080][B]Anneniz geldi, hepinize bir şeyler getirdi. Fakat oğlaklar kurdun kalın sesini tanımışlar; içerden seslenmişler: – Sen annemiz değilsin… Onun sesi hem ince, hem de tatlıdır. [/B][/COLOR] [COLOR=#000080][/COLOR] [COLOR=#000080][B]Senin sesin kalın. Sen kurtsun! Bunun üzerine . [/B][/COLOR] [COLOR=#000080][/COLOR] [COLOR=#000080][B]kurt bir dükkâna gitmiş, iri bir tebeşir parçası satın almış, bunu yemiş, sesini inceltmiş. [/B][/COLOR] [COLOR=#000080][/COLOR] [COLOR=#000080][B]Sonra geri dönerek yine kapıyı çalmış: – Sevgili çocuklar, kapıyı açın bakayım, demiş; anneniz geldi, hepinize ormandan bir şeyler getirdi. [/B][/COLOR] [COLOR=#000080][/COLOR] [COLOR=#000080][B]Kurt kapkara ayaklarını pencereye dayamışmış. Oğlaklar bunu görünce yine bağırmışlar: – Sana kapıyı açmayız. Annemizin ayakları seninkiler gibi kara değil. [/B][/COLOR] [COLOR=#000080][/COLOR] [COLOR=#000080][B]Sen kurtsun! Kurt yine geri dönmüş, bir fırıncıya gitmiş: – Ayağımı bir taşa çarptım demiş; üzerine biraz hamur sürer misin ? Fırıncı kurdun ayaklarına hamuru sürmüş. Kurt bu kez değirmenciye koşmuş: – Ayaklarıma bir parça un serp demiş. [/B][/COLOR] [COLOR=#000080][/COLOR] [COLOR=#000080][B]Değirmenci kendi kendine: – Kurt yine birini aldatmak istiyor demiş, un vermek istememiş. Fakat kurt: – Dediğimi yapmazsan seni yerim! diye bağırınca değirmenci korkmuş, hemen bir avuç un alarak kurdun ayaklarına serpmiş. [/B][/COLOR] [COLOR=#000080][/COLOR] [COLOR=#000080][B]İnsanlar böyledir zaten! Bunun üzerine alçak hayvan üçüncü kez eve gitmiş, kapıyı çalmış: – Sevgili çocuklar, kapıyı açın bakayım demiş; anneniz geldi, hepinize ormandan bir şeyler getirdi. Oğlaklar bağrışmışlar: – Önce ayaklarını göster de anneciğimiz olup olmadığını anlayalım! demişler. [/B][/COLOR] [COLOR=#000080][/COLOR] [COLOR=#000080][B]Kurt ayaklarını pencereye dayamış. [/B][/COLOR] [COLOR=#000080][/COLOR] [COLOR=#000080][B]Oğlaklar bunların beyaz olduğunu görünce kurdun sözlerine inanmışlar… Kapıyı açmışlar. . Bir de ne görsünler?.. Bu giren kurt değil mi? Oğlaklar ne yapacaklarını şaşırmışlar, saklanacak yer aramışlar. Biri masanın altına kaçmış. [/B][/COLOR] [COLOR=#000080][/COLOR] [COLOR=#000080][B]İkincisi yatağa sokulmuş. Üçüncüsü sobanın içine girmiş. Dördüncüsü mutfağa saklanmış. [/B][/COLOR] [COLOR=#000080][B]Beşincisi dolaba girmiş. [/B][/COLOR] [COLOR=#000080][/COLOR] [COLOR=#000080][B]Altıncısı çamaşır sepetinin altına sokulmuş. Yedincisi de duvar saatinin içine girmiş. [/B][/COLOR] [COLOR=#000080][/COLOR] [COLOR=#000080][B]Fakat kurt vakit yitirmeden birer birer hepsini yakalayıp tutmaya başlamış. Yalnızca saatin içindeki yedinciyi bulamamış. K[/B][/COLOR] [COLOR=#000080][/COLOR] [COLOR=#000080][B]arnı da oldukça doyduğu için onu aramaktan vazgeçmiş, çıkıp gitmiş. Evin önünde geniş bir çimenlik varmış. Orada bir ağacın altına sırt üstü yatmış, uyumaya başlamış. [/B][/COLOR] [COLOR=#000080][/COLOR] [COLOR=#000080][B]Aradan çok zaman geçmeden keçi anne eve dönmüş. [/B][/COLOR] [COLOR=#000080][/COLOR] [COLOR=#000080][B]Aman Tanrım! Bir de ne görsün? Evin kapısı ardına kadar açık. Masa, sandalyeler devrilmiş. [/B][/COLOR] [COLOR=#000080][/COLOR] [COLOR=#000080][B]Çamaşır sepeti paramparça olmuş, yatıyor. Yastıklarla yorganlar yerlere atılmış… Keçi anne yavrularını aramış; hiçbir yerde bulamamış. [/B][/COLOR] [COLOR=#000080][/COLOR] [COLOR=#000080][B]Birer birer adlarını çağırmaya başlamış. [/B][/COLOR] [COLOR=#000080][/COLOR] [COLOR=#000080][B]Hiçbirinden karşılık alamamış. [/B][/COLOR] [COLOR=#000080][/COLOR] [COLOR=#000080][B]Sonunda sıra sonuncunun adına gelmiş. O zaman ince bir ses duyulmuş: – Duvar saatinin içindeyim, anneciğim! Keçi, yavrusunu oradan çıkarmış. [/B][/COLOR] [COLOR=#000080][/COLOR] [COLOR=#000080][B]Küçük oğlak kurdun gelişini, öbür kardeşlerinin hepsini yediğini anlatmış. [/B][/COLOR] [COLOR=#000080][/COLOR] [COLOR=#000080][/COLOR] [COLOR=#000080][B]Keçi annenin, zavallı yavruları için ne kadar gözyaşı döktüğünü kestirebilirsiniz. [/B][/COLOR] [COLOR=#000080][/COLOR] [COLOR=#000080][B]Sonunda bu acıyla dışarı çıkmış. Küçücük oğlak da birlikteymiş. [/B][/COLOR] [COLOR=#000080][/COLOR] [COLOR=#000080][B]Çayırlığa vardıkları zaman kurdu bir ağacın altında yatar bulmuşlar. Öyle horluyormuş ki, ağacın dalları titriyormuş. [/B][/COLOR] [COLOR=#000080][/COLOR] [COLOR=#000080][B]Keçi anne kurdu uzun uzun seyretmiş. Karnında bir şeylerin kıpırdadığını, oradan oraya gidip geldiğini görmüş. İçinden: – Aman Tanrım, demiş, yoksa kurdun akşam yemeği yaptığı yavrularım hâlâ sağ mı? Bunun üzerine küçük oğlak eve kadar koşa koşa giderek makası, iğne-ipliği getirmiş. [/B][/COLOR] [COLOR=#000080][/COLOR] [COLOR=#000080][B]Keçi anne canavarın karnını yarmış. Daha küçük bir yarık açılır açılmaz oğlaklardan biri kafasını dışarı çıkarmış. [/B][/COLOR] [COLOR=#000080][/COLOR] [COLOR=#000080][B]Bir parça daha yarınca altısı da arka arkaya fırlayıp çıkmışlar. [/B][/COLOR] [COLOR=#000080][/COLOR] [COLOR=#000080][B]Hepsi dipdiri sapsağlammışlar. Meğer kurt aç gözlülüğü yüzünden bunları çiğnemeden yutmuşmuş. [/B][/COLOR] [COLOR=#000080][/COLOR] [COLOR=#000080][B]O andaki sevinci bir düşünün! Hepsi sevgili annelerinin boynuna sarılmışlar. Hoplayıp, sıçramaya başlamışlar. [/B][/COLOR] [COLOR=#000080][/COLOR] [COLOR=#000080][B]Keçi anne demiş ki: – Haydi bakalım, şimdi gidip, taş toplayıp getirin… Uyanmadan şu dinsiz imansızın karnına dolduralım. Yedi oğlak çabucak taşları bulup getirmişler; kurdun karnını tıklım tıklım doldurmuşlar. [/B][/COLOR] [COLOR=#000080][/COLOR] [COLOR=#000080][B]Sonra keçi anne çabucak derisini dikmiş. [/B][/COLOR] [COLOR=#000080][/COLOR] [COLOR=#000080][B]Bu arada kurt bir şey sezmemiş, yerinden bile kıpırdamamış. Kurt uykusunu alınca ayağa kalkmış. Karnı taşla dolu olduğu için pek susamışmış. [/B][/COLOR] [COLOR=#000080][/COLOR] [COLOR=#000080][B]Bir pınarın başına gidip su içmek istemiş. Yürürken oraya buraya kımıldadıkça karnındaki taşlar çarpışmaya, takırdamaya başlamış. [/B][/COLOR] [COLOR=#000080][/COLOR] [COLOR=#000080][B]Bunun üzerine kurt: Şu acayip işe bak! Karnım bir şeyle dolmuş; Yuttuğum altı oğlak Sanki birer taş olmuş! demiş. [/B][/COLOR] [COLOR=#000080][/COLOR] [COLOR=#000080][B]Pınar . başına varınca suya doğru eğilip içmek istemiş. Gel gelelim, karnındaki taşlar yüzünden suya yuvarlanmış. [/B][/COLOR] [COLOR=#000080][/COLOR] [COLOR=#000080][B]Bağıra bağıra boğulup gitmiş. Yedi oğlak bunu görünce koşa koşa gelmişler: – Kurt öldü! Kurt öldü! diye bağrışmışlar. [/B][/COLOR] [COLOR=#000080][/COLOR] [COLOR=#000080][B]Anneleriyle birlikte pınarın çevresinde hoplayıp dönmüşler.[/B][/COLOR] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
İSLAM VE AİLE
Çocuk Terbiyesi ve eğitimi
Çocuklar için Dini Hikaye ve Fıkralar
Kurt ve yedi keçi...
Üst
Alt