- Katılım
- 22 Şubat 2011
- Mesajlar
- 9,107
- Tepkime puanı
- 81
Paylaştıkça anlamı var hem sevincin hem de hüznün.
Paylaşacak biri yoksa bu acı işte.
Paylaştıkça azalırmış hüzünler.
Paylaştıkça çoğalırmış sevinçler.
Bir kuytu köşede ağlamak başkadır , dostun omzu bir başka.
Duymayan duvara haykırmak başkadır , onun gözleri bir başka.
Peki;
Sevinçler farklı mı?
Yeni aldığın bir haberi mesela:
Okulu geçmişsin , maaşına zam gelmiş, mahkemeyi kazanmışsın, beklediğin burs gelmiş, sevdiğin evlenme teklif etmiş ya da etmişsin… !!! Hemen paylaşmaz mısın?
Paylaşmaz mısın?
Çok özenerek aldığın kışlık montunu , nişanda giyeceğin kıyafetini, aylardır onun için para biriktirdiğin yeni aldığın telefonunu, bilgisayarını, çantanı, kolyeni veya arabanı… !!!
Evet paylaşırız ve paylaştıkça daha çok kenetlenir ve daha çok severiz sevdiklerimizi… Seviniriz ve sevindikçe sevindiririz çevremizdeki herkesi… Hatta bazen o mutlulukla severiz o bir türlü sevemediklerimizi; garip değil mi?
Çünkü: sevinçler gölgeler tüm hüzünleri…
İşte bayram geldi.
Her bayramda olduğu gibi;
Gülsün diye yüzleri gülemeyenler , bizlere bir fırsat daha geldi.
Paylaştıkça çoğalacağız bu bayram , verdikçe biz kazanacağız, dağıttıkça toplanacağız.
Sanma ki;
Bir kilo “et”dir giden , içinde binler saklı!
Bir parça et değil giden , içinde neler saklı…
Şimdi söyleyin bana değmez mi?
“Bayram gelmiş neyime” diyenlere…
Hüznü yüreğinde dağlanan bir annenin gülüşüne ,
Kurban alamadığı için boynu bükük bir babanın o kabaran göğsüne ,
Bu bayram çok etimiz olacak diye zıplayan ve el çırpan bir yetimin sevincine.
Değmez mi?
Vatanın , hatta dünyanın dört bucağında senin kurbanını bekleyen bir masumun, o minnetle bakan gülen yüzüne!
Evet , biz insanız ve paylaştıkça insan yanımızla çoğalırız.
Keşke;
Bir kurban fazla versek ve o gitse depremde her şeyini kaybeden bir mazlumun çadırında keyfe dönüşse…
Keşke;
Bir kurban fazla versek ve o gitse siyah Afrikalının bembeyaz dişlerinde mutluluğa dönüşse…
Eğer gücün yetmezse bir tanesine; toplanın beş arkadaş , toplayın 500 lira, sizin de bir kurbanınız olsun ve o da şahitlik etsin yarın sizin o eşsiz yüreğinize…
Bayramdır , gelin herkese bu bayram “bayram olsun…”
Birilerine et , birilerine minnet, yarınlara umut olsun…
Ey her sene bir kurban diyen; bu sene bir fazla de!
Ve de ki:
Ey mahzun insanlar! “Kurbanım size!..”
Paylaşacak biri yoksa bu acı işte.
Paylaştıkça azalırmış hüzünler.
Paylaştıkça çoğalırmış sevinçler.
Bir kuytu köşede ağlamak başkadır , dostun omzu bir başka.
Duymayan duvara haykırmak başkadır , onun gözleri bir başka.
Peki;
Sevinçler farklı mı?
Yeni aldığın bir haberi mesela:
Okulu geçmişsin , maaşına zam gelmiş, mahkemeyi kazanmışsın, beklediğin burs gelmiş, sevdiğin evlenme teklif etmiş ya da etmişsin… !!! Hemen paylaşmaz mısın?
Paylaşmaz mısın?
Çok özenerek aldığın kışlık montunu , nişanda giyeceğin kıyafetini, aylardır onun için para biriktirdiğin yeni aldığın telefonunu, bilgisayarını, çantanı, kolyeni veya arabanı… !!!
Evet paylaşırız ve paylaştıkça daha çok kenetlenir ve daha çok severiz sevdiklerimizi… Seviniriz ve sevindikçe sevindiririz çevremizdeki herkesi… Hatta bazen o mutlulukla severiz o bir türlü sevemediklerimizi; garip değil mi?
Çünkü: sevinçler gölgeler tüm hüzünleri…
İşte bayram geldi.
Her bayramda olduğu gibi;
Gülsün diye yüzleri gülemeyenler , bizlere bir fırsat daha geldi.
Paylaştıkça çoğalacağız bu bayram , verdikçe biz kazanacağız, dağıttıkça toplanacağız.
Sanma ki;
Bir kilo “et”dir giden , içinde binler saklı!
Bir parça et değil giden , içinde neler saklı…
Şimdi söyleyin bana değmez mi?
“Bayram gelmiş neyime” diyenlere…
Hüznü yüreğinde dağlanan bir annenin gülüşüne ,
Kurban alamadığı için boynu bükük bir babanın o kabaran göğsüne ,
Bu bayram çok etimiz olacak diye zıplayan ve el çırpan bir yetimin sevincine.
Değmez mi?
Vatanın , hatta dünyanın dört bucağında senin kurbanını bekleyen bir masumun, o minnetle bakan gülen yüzüne!
Evet , biz insanız ve paylaştıkça insan yanımızla çoğalırız.
Keşke;
Bir kurban fazla versek ve o gitse depremde her şeyini kaybeden bir mazlumun çadırında keyfe dönüşse…
Keşke;
Bir kurban fazla versek ve o gitse siyah Afrikalının bembeyaz dişlerinde mutluluğa dönüşse…
Eğer gücün yetmezse bir tanesine; toplanın beş arkadaş , toplayın 500 lira, sizin de bir kurbanınız olsun ve o da şahitlik etsin yarın sizin o eşsiz yüreğinize…
Bayramdır , gelin herkese bu bayram “bayram olsun…”
Birilerine et , birilerine minnet, yarınlara umut olsun…
Ey her sene bir kurban diyen; bu sene bir fazla de!
Ve de ki:
Ey mahzun insanlar! “Kurbanım size!..”
BEDİRHAN GÖKÇE