Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Genel islami paylaşımlar
Kurban
Kurban Vahşeti diyenler;Hindi ve Ağaç kıyımına neden birşey demiyorlar
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Gönül sızım" data-source="post: 96343" data-attributes="member: 1049"><p><span style="color: black">Kurban kesmek bir acımasızlık örneği değildir. Tam aksine bütün sene boyunca nefisleri adına hayvan kesen insanların senede bir tek gün Allah adına kurban kesmeleri, o kurbanı Yaratan'ın emrini yerine getirmenin bir gereğidir. </span></p><p><span style="color: black">Böylece hayatını kurban olarak feda eden hayvanlar, Yaratan'ın emriyle şiddetin değil şefkatin muhatabı olarak ibadet kurbanı olma şerefine de erişmiş olurlar. </span></p><p><span style="color: black"></span></p><p><span style="color: black">Nitekim kurbanlık hayvanını ite kaka götürerek ayağını bağlayıp yere yatırdıktan sonra bıçağını bilemeye başlayan adama Efendimiz (sas)'in ikazı düşündürücü olmuştur: </span></p><p><span style="color: black"></span></p><p><span style="color: black">-Ey Allah'ın kulu! Bu ne acımasızlık böyle? Kurbanı kesim yerine eziyet etmeden götür, zahmet vermeden yatır, acı çektirmeden şefkat kurbanı olarak görevini bitir! </span></p><p><span style="color: black"></span></p><p><span style="color: black">Bu sebeple, Allah adına kurban kesen Müslüman, fevkalade dikkatli ve şefkatli davranır, hayvana eziyet ederek götürmekten, zahmet vererek yatırmaktan, kesim anını uzatarak acı vermekten olanca dikkatiyle kaçınır. Hatta kurbanı keserken dahi (Bismillahi Allahü ekber) demekle yetinir, Besmele'nin gerisini okuyarak kesim anını uzatmaktan da çekinir. Çünkü Besmele'nin kalan kısmında Allah'ın, Rahman ve Rahim sıfatları vardır. Kurban kesimi sırasındaki uygulama ise bu iki şefkat sıfatına zıt gibi göründüğünden o sıfatları zikretmeden (Bismillahi Allahü ekber) diyerek şefkatle kesimi bitirir, kesim anını uzatmama şefkati gösterir. Böylece hayatını Yaratan'ın emrine feda etmiş olan kurbanlığına karşı görevini şefkatle yapmış olmanın huzurunu yaşar. </span></p><p><span style="color: black"></span></p><p><span style="color: black">Bazen de kesim anında (Bismillahi Allahü ekber) demeyi unutan da olabilir. Bu durumda niyetine göre hüküm verilir. Şayet heyecandan ve aceleden söyleyememişse bir mahzur olmaz. Ama inkârdan, yani inanmadığından terk etmişse bu et yenmez. Çünkü terki, inkâr ve inançsızlıktan gelmiştir. Zaten bir İlahi kitaba inanmayanın kestiği de yenmez. Eğer kesenin ne durumda olduğu bilinemezse kestiği yenecek inançta biri olduğu kabul edilerek vesveseye kapılmaya gerek duyulmaz. </span></p><p><span style="color: black"></span></p><p><span style="color: black">-Kurbanın tümü de Allah adına olduğundan, etinden, derisinden kesim ücreti verilemez. Kesim ücreti ayrı olarak verilmeli, et ikram edilecekse bu da ayrıca hediye olarak ikram edilmelidir. </span></p><p><span style="color: black"></span></p><p><span style="color: black">-Kurban dinin bir emri olarak kesildiğinden eti de, derisi de dine karşı olan yerlere verilmez. Yani din kendi aleyhine kullanılır duruma düşürülmez. Hep dine saygılı yerler tercih edilir. Ancak komşu hakkı unutulmaz, dinî hayat yaşamasa da komşuya ikramda bulunulur, gönlü kazanılmaya gayret edilir. </span></p><p><span style="color: black"></span></p><p><span style="color: black">-Kurban kesimine en layık olan, kesimi en kolay yapandır. Bu itibarla bizzat kesmek mümkün olduğu gibi ehil olana kestirmek, yahut da muhtaç olanlara hibe ederek kestirmek de mümkündür. </span></p><p><span style="color: black"></span></p><p><span style="color: black">-Bayramda ölmüşleri adına kurban kesen, parasını kendisi verdiği için bu kurbanın etinden yiyebilir. Kendi bağışı değil de vasiyet gereği olarak keserse bundan yiyemez. </span></p><p><span style="color: black"></span></p><p><span style="color: black">-Kurban, aile içinde kendisine kurban vacip olacak kadar imkâna sahip olanın mükellefiyeti olduğundan, aile içinde kimin adına kesileceği konusunda bir şüpheye mahal kalmaz. Çünkü imkân kiminse borç da onundur. Kendisine kurban kesmek vacip olmayanın, kurbanın bu sene de kendi adına kesilmesi isteği yerinde bir talep olarak görülmez. Borç kiminse ödeme de ona ait olur. </span></p><p><span style="color: black"></span></p><p><span style="color: black">-Efendimiz (sas) kurban bayramlarında hem kendi adına, hem de ümmetinin kurban kesmeyenleri adına olmak üzere hep ikişer kurban kesmiştir. Bu sebeple ümmetinin kurban kesenleri de Efendimiz (sas)'in adına ayrıca kurban kesebilirler. Efendimiz kurbana büyük önem verdiğinden dolayı Veda Haccı'nda hayatının her senesine bir kurban düşmesi niyetiyle (63) kurban kesme örneğini de vererek kurbansız senesinin geçmemiş olmasını istediği de anlaşılmıştır. </span></p><p><span style="color: black"></span></p><p><span style="color: black">-Sığır cinsinden ortaklaşa kurban kesenler et taksiminde eşit ve adil paylaşmaya dikkat ederler. Mümkünse eti götürü usulü ile değil de tartı ile taksim etmek uygun olur. Ortaklardan hiçbirinin zihnine hakkım olanı alamadım, ötekiler fazlasıyla aldı gibi bir vesvese oluşmamasına dikkat ederler.</span></p><p><span style="color: black">AHMED ŞAHİN</span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Gönül sızım, post: 96343, member: 1049"] [COLOR="black"]Kurban kesmek bir acımasızlık örneği değildir. Tam aksine bütün sene boyunca nefisleri adına hayvan kesen insanların senede bir tek gün Allah adına kurban kesmeleri, o kurbanı Yaratan'ın emrini yerine getirmenin bir gereğidir. Böylece hayatını kurban olarak feda eden hayvanlar, Yaratan'ın emriyle şiddetin değil şefkatin muhatabı olarak ibadet kurbanı olma şerefine de erişmiş olurlar. Nitekim kurbanlık hayvanını ite kaka götürerek ayağını bağlayıp yere yatırdıktan sonra bıçağını bilemeye başlayan adama Efendimiz (sas)'in ikazı düşündürücü olmuştur: -Ey Allah'ın kulu! Bu ne acımasızlık böyle? Kurbanı kesim yerine eziyet etmeden götür, zahmet vermeden yatır, acı çektirmeden şefkat kurbanı olarak görevini bitir! Bu sebeple, Allah adına kurban kesen Müslüman, fevkalade dikkatli ve şefkatli davranır, hayvana eziyet ederek götürmekten, zahmet vererek yatırmaktan, kesim anını uzatarak acı vermekten olanca dikkatiyle kaçınır. Hatta kurbanı keserken dahi (Bismillahi Allahü ekber) demekle yetinir, Besmele'nin gerisini okuyarak kesim anını uzatmaktan da çekinir. Çünkü Besmele'nin kalan kısmında Allah'ın, Rahman ve Rahim sıfatları vardır. Kurban kesimi sırasındaki uygulama ise bu iki şefkat sıfatına zıt gibi göründüğünden o sıfatları zikretmeden (Bismillahi Allahü ekber) diyerek şefkatle kesimi bitirir, kesim anını uzatmama şefkati gösterir. Böylece hayatını Yaratan'ın emrine feda etmiş olan kurbanlığına karşı görevini şefkatle yapmış olmanın huzurunu yaşar. Bazen de kesim anında (Bismillahi Allahü ekber) demeyi unutan da olabilir. Bu durumda niyetine göre hüküm verilir. Şayet heyecandan ve aceleden söyleyememişse bir mahzur olmaz. Ama inkârdan, yani inanmadığından terk etmişse bu et yenmez. Çünkü terki, inkâr ve inançsızlıktan gelmiştir. Zaten bir İlahi kitaba inanmayanın kestiği de yenmez. Eğer kesenin ne durumda olduğu bilinemezse kestiği yenecek inançta biri olduğu kabul edilerek vesveseye kapılmaya gerek duyulmaz. -Kurbanın tümü de Allah adına olduğundan, etinden, derisinden kesim ücreti verilemez. Kesim ücreti ayrı olarak verilmeli, et ikram edilecekse bu da ayrıca hediye olarak ikram edilmelidir. -Kurban dinin bir emri olarak kesildiğinden eti de, derisi de dine karşı olan yerlere verilmez. Yani din kendi aleyhine kullanılır duruma düşürülmez. Hep dine saygılı yerler tercih edilir. Ancak komşu hakkı unutulmaz, dinî hayat yaşamasa da komşuya ikramda bulunulur, gönlü kazanılmaya gayret edilir. -Kurban kesimine en layık olan, kesimi en kolay yapandır. Bu itibarla bizzat kesmek mümkün olduğu gibi ehil olana kestirmek, yahut da muhtaç olanlara hibe ederek kestirmek de mümkündür. -Bayramda ölmüşleri adına kurban kesen, parasını kendisi verdiği için bu kurbanın etinden yiyebilir. Kendi bağışı değil de vasiyet gereği olarak keserse bundan yiyemez. -Kurban, aile içinde kendisine kurban vacip olacak kadar imkâna sahip olanın mükellefiyeti olduğundan, aile içinde kimin adına kesileceği konusunda bir şüpheye mahal kalmaz. Çünkü imkân kiminse borç da onundur. Kendisine kurban kesmek vacip olmayanın, kurbanın bu sene de kendi adına kesilmesi isteği yerinde bir talep olarak görülmez. Borç kiminse ödeme de ona ait olur. -Efendimiz (sas) kurban bayramlarında hem kendi adına, hem de ümmetinin kurban kesmeyenleri adına olmak üzere hep ikişer kurban kesmiştir. Bu sebeple ümmetinin kurban kesenleri de Efendimiz (sas)'in adına ayrıca kurban kesebilirler. Efendimiz kurbana büyük önem verdiğinden dolayı Veda Haccı'nda hayatının her senesine bir kurban düşmesi niyetiyle (63) kurban kesme örneğini de vererek kurbansız senesinin geçmemiş olmasını istediği de anlaşılmıştır. -Sığır cinsinden ortaklaşa kurban kesenler et taksiminde eşit ve adil paylaşmaya dikkat ederler. Mümkünse eti götürü usulü ile değil de tartı ile taksim etmek uygun olur. Ortaklardan hiçbirinin zihnine hakkım olanı alamadım, ötekiler fazlasıyla aldı gibi bir vesvese oluşmamasına dikkat ederler. AHMED ŞAHİN[/COLOR] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Genel islami paylaşımlar
Kurban
Kurban Vahşeti diyenler;Hindi ve Ağaç kıyımına neden birşey demiyorlar
Üst
Alt