Kurban ibadeti Allah’a yaklaştırır.

Elifgül

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
25 Temmuz 2011
Mesajlar
7,320
Tepkime puanı
117
Kurban, Kitap, Sünnet ve icma ile meşru kılınmış bir ibadettir ve hicretten iki sene sonra meşru kılınmıştır. Kurban ibadetine Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’inde mealen şu ayetlerle işaret buyurmuştur:
“Rabbin için Namaz kıl ve Kurban kes” (Kevser Suresi: 2), “şüphesiz benim namazım, kurbanım ve diğer ibadetlerim, hayatım ve ölümüm âlemlerin Rabbi olan Allah içindir. O'nun ortağı yoktur.” (En’am Suresi: 162)
Kurban ibadetinin önem ve ehemmiyetine vurgu yapan hadis-I şeriflerden bir kaç tanesi ise şöyledir:

“Ademoğlu kurban bayramı gününde (kurban) kanı akıtmaktan daha sevimli bir iş ile Allah'a yaklaşabilmiş değildir. Kanını akıttığı hayvan, kıyamet günü boynuzları, çatal tırnakları ve kılları ile gelecektir. Akan kan yere düşmeden önce, Yüce Allah katında, yüksek bir makama ulaşır. Bu bakımdan kurbanlarınızı gönül hoşluğu ile kesiniz”, “Kim imkânı olduğu halde kurban kesmezse bizim namazgâhımıza yaklaşmasın” (ibn Mace, Ahmet bş Hanbel)

Bu ayet ve hadislerden hareketle Kurban ibadetinin hükmü hakkında islam âlimleri şu mütalaa ve mülahazalarda bulunmuşlardır:
Kurban kesmek, dinen aranan şartlara haiz olan bir kişiye, Hanefi mezhebindeki çoğunluğun ve bazı müctehid imamların görüşüne göre vaciptir. Diğer müctehidlerin çoğunluğuna göre ise, sünnet-i müekkededir. Ancak buradaki sünnet-i müekkede tabiri de Hanefi mezhebindeki vacib hükmüne tekabül etmektedir. Yani vacip derecesinde bir ibadettir demek olur. Biraz önce geçen “Kim imkânı olduğu halde kurban kesmezse bizim namazgâhımıza yaklaşmasın” hadisindeki şiddetin de dozu gösteriyor ki kurban ibadeti, şartları tutan her insan tarafından mutlaka yerine getirilmelidir. Terki bir Müslümanı islam cemaatinden uzaklaştırmaya kadar götürecek olan bir ibadet, elbette son derece mühim bir ibadettir.

Kesilen kurban üzerinde yapılacak muamele konusunda da hem Kur’an, hem de Sünnet bizi yalnız bırakmıyor. Önce ayetler:
“Onlardan yiyin ve eli dar olana ve yoksullara yedirin” (Hac Suresi ayet: 28);
“Etinden yiyin ve ondan dilenen ve dilenmeyen yoksullara yedirinş” (Hac Suresi ayet:36)
Bu konuda bize ışık tutan Hadislerin bir kısmı da şöyledir:
Bir rivayette Rasulullah (sav,) iki güzel (kusursuzve semiz) koç kurban etmiş ve onları kendi elleriyle keserek: “Bismillah'i Allah'u Ekber! Bunlar, benim ve kurban kesemeyen ümmetim içindir.”buyurmuştur. (Muttefekun aleyh)
Bir diğer rivayet ise şöyledir: Peygamberimiz(sav), Hz Aişeye: “Kurban etini ne yaptınız?” diye orduğunda. Hz Ayşe (ra) validemiz: “Ya Rasulallah! Hepsini dağıttık sadece ön ayakları kaldı” cevabını vermişler. Bunun üzerine Peygamberimiz efendimiz (sav): “Bilakis ey Aişe! Hepsi kalmış ön ayakları hariç buyurmuşlar”

Rabbimizin islam dini mensuplarına bir hediyesi olarak, islam’dan önceki dinlerin aksine, Allah rızası için kesmiş olduğumuz kurbanlarımızdan hem kendimiz yiyebiliriz, hem de dost, ahbap ve akrabalarımıza elbette en başta da fakir ve fukaraya ikram ederiz.

Kurban, ibadet olmasının yanında, tamamen anlayamasak da içinde onlarca hikmeti barındıran ve sosyal birçok faydası olan mühim bir yardımlaşma müessesesidir. Kurbanın çok sayıdaki hikmetlerinden farkına varabildiğimiz ve tesbit edebildiğimiz, bazı hikmetlerini şöylece sıralayabiliriz:

  • Kurban, kurban kesen insanın kulluğundaki sadakat ve teslimiyetinin bir nişanesidir. Kulun bedeni ibadetinin yanında, mali bir ibadetten de kaçınmadığını gösterir.
  • Kurban bayramı Namazından hemen sonra kurban kesen mü’min, “bedenimi Allah’a kulluğa sevkettiğim gibi malımı da Allah’a kulluk yolunda sarfederek hem beden hem de malımla kulluğumu ispat ediyorum” demek istiyor. Kelimenin manasından da anlaşılacağı gibi, kurban, kurban ibadetini yerine getiren Müslümana, Allah'a daha da yakın olma arzusu ve isteğiyle bu ibadeti gerçekleştiği için ilahi sevgiyi kazandırır.
  • Ferdi, cimrilikten, kişisel çıkarlardan, ihtiras ve maddecilikten uzaklaştırıp, Allah'ın cömertlik sıfatının tecellisine mazhar kılar.
  • Kişiyi topluma bağlar; komşu ve muhtaçlarla kaynaşma imkânını sağlar. Kişinin toplumda itibarını artırır.
  • Aileye huzur getirir; çocukların dimağlarında dinden ve dindarlıktan, yardımda bulunmaktan yana silinmez izler meydana getirir.
  • Aile ferdlerini hayırda, iyilikte, yardımda bulunmaya, fakirlerle ilgilenmeye alıştırır.
  • Toplumun samimi duygularla bütünleşmesine yardımcı olur. Rahmet meleklerinin dua ve istiğfarlarını artırır. Eve rahmet ve bereket inmesine sebep olur.
  • Kabirde huzur içinde yatmayı sağlar. Ahirette sahibine manevi bir binek ve sırattan geçmesine destek olur.
  • Hz. Peygamber (sav)’in güzel sünnetlerinden birini yerine getirmenin sevinç ve huzurunu tattırır. ve O'nun şefaatına vesile olur.
Yukardan beri anlattığımız gibi, Kurban, sıradan bir etlik, kurban bayramı da bir et yeme şöleni değildir; fakat Kurban dini bir ibadet, Kurban bayramı da dini bir gündür. Kurban kesmenin hikmetlerinden sayılan yukarıdaki maddelerin çoğunda, Kurbanın insanlar arasında iyi ilişkilerin kurulmasına sebep olduğunu görüyoruz. Onun için de kesilmiş olan kurbanların çok iyi değerlendirilmesi gerekir.

Avrupa’da yaşayan kardeşlerimizin çoğu, ya yaşadıkları ülkelerin kanunlarından dolayı, ya da mekân vs sıkıntılardan dolayı rahat bir ortamda kurbanlarını kesemiyorlar. Böyle olunca da kurban kesen birçok kardeşimiz, kestiği kurbanın, derisini, iç organlarını, kellesini ve yününü değerlendiremiyor. Bunlar da neredeyse maddi açıdan ve bir bakıma sadaka sayılan kurbanın üçte birini oluşturuyor ve bu üçte birlik bölüm kurbanda hakkı olmayanların elinde zay oluyor. Dolayısıyla kurban eksik kalıyor. Bu eksiklikten kurtulmanın yegâne yolu, Kurbanı kesilmek üzere hakiki muhtaçların bulunduğu yerlere göndermek, bu suretle en küçük organlarına kadar kurbanı tamamen değerlendirilmesini sağlamaktır. Kurban kampanyaları bundan dolayı çok önemli bir fırsat ve lütuftur.

Bu sene 22 Kurban Kampanyasını sürdüren teşkilatımız, yıllarca bu manada çok büyük bir hizmete imza atmaktadır. Kampanya usulü ile kurban kesmenin her sene bereketine bir daha şahit olunmaktadır. Örneğin bir önceki seneye oranla geçtiğimiz sene kurban kampanyasında ilen kurban adedinde, adeta çığ gibi bir artış gerçekleşmiş, o nisbette de daha fazla ihtiyaç içindeki insanlara ulaşılmış ve Müslümanların karşılıklı dualaşmalarına sebep olunmuştur. Geçtiğimiz sene Kurban Kampanyamız aracılığı/vekâleti ile 76926 adet kurban kesilmişti. Küçük bir hesapla bu rakamı değerlendirecek olursak, bu kadar kurbanla yeryüzünün altmış küsur devletinden onbeş milyona yakın insanla iletişim kurulması sağlanmış; dünyanın dört bir yanındaki fakir-fukara Müslümanın, belki bir sene et ihtiyacına cevap veremesek bile, en azından yılda bir defa bile olsa, kendilerine kurban göndererek, dünyevi bir karşılık beklentisi olmayan sevgi ile sevildiklerini, haber veren Müslüman kardeşlerinin olduğu onlara hissettirilmiştir. Bu son derece önemli bir kazanımdır.

Bunun yanında kurban kesmek üzere gönderilen her bir kurban görevlisine, tabiri caiz ise gönüllü elçilik görevi de verilmiş olması sebebiyle, diğer zamanlarında da o bölgelere götürülebilecek hizmetlerin fizibilitesini yapma fırsatı sağlanmıştır. Onların yaptığı çalışmalar değerlendirilmiş; bu değerlendirmelerin neticesinde işte son senelerde, teşkilatımız vasıtasıyla, iran’da, Pakistan’da, Endonezya’da ve Nijer’de kalıcı konutlar, okul ve sağlık binaları yaptırılmaya başlanmış; bir kısmı tamamlanarak resmi açılışları yapılmış ve oralarda yaşayan kardeşlerimizin hizmetine sunulmuştur. Bu eserler aynı zamanda inşaallah birer sadaka-i cariye haline gelmiştir.

Eğer kardeşlerimiz bu sene ve gelecek senelerde de Kurban Kampanyamıza destek verir, bu rakamları yüzbinlere, ikiyüzbinlere ulaştırırlarsa, biz inanıyoruz ki, verilecek bir kurban yeryüzündeki bütün Müslümanların kardeşlik bağlarını bir daha kopmamacasına bir araya getirecek, bir can feda ederken, milyonlarca gönül kazanmanın çok da zor olmadığının ispatı olacaktır. Ayrıca bilgi, tecrübe ve geniş temsilci ağına ve kurban kesim görevlisine sahip bir organizeye, dini bir ibadet olan kurban bedellerinin vekâlet edilmesi, çok hayati öneme haiz bir konudur. Çünkü kurban bir ibadettir ve emanettir. Emanete ihanet etmeden bir ibadeti yerine getirmek ayrıca bir ibadettir; teşkilatımız da bu bilince sahip ve bu göreve taliptir.
Diğer taraftan Rabbimizin, yukarda geçen ayetlerde “eli dar olana ve yoksullara yedirin” buyurmuş olması sebebiyle kim daha muhtaç ise, kim daha kurbandan faydalanmaya layık ise, kurbanın ona verilmesi de çok önemlidir. Ayrıca ümmetin birlik ve beraberliğinin güçlenmesine, sevgi ve muhabbetlerinin artmasına, dayanışma ve kardeşliklerinin daha da perçinleşmesine, güven ve sosyal adaletin sağlanmasına vesile olabilecek şekilde kurbanın ifa edilmesi de gerekir.

Alıntı..
 
Üst Alt