Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Kuran-ı Kerim
Sorularla Kuran-ı Kerim
Kur’an’ın İfade Özellikleri:
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Elifgül" data-source="post: 24791" data-attributes="member: 1043"><p><span style="color: red"><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">Kur’an’ın İfade Özellikleri:</span></span></strong></span></p><p><span style="color: red"><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"></span></span></strong></span></p><p><span style="color: red"><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">1) Edebi Üslubu: </span></span></strong></span></p><p><span style="color: red"></span></p><p><span style="color: red"></span><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">Kur’an edebi açıdan bir şaheserdir. Bu sadece müslüman alimlerin fikri de değildir. İslam’ı din olarak seçmemiş olan pek çok insan da, Kur’an’ın eşsizliğini, i’cazını kabul etmiştir. Bilindiği gibi Kur’an’ın indirildiği dönemde Hicaz bölgesinde söz sanatları, çok ileri seviyedeydi. Arap dil ve edebiyatı adeta altın çağını yaşıyordu. O dönemde Arap şiirinin en güzel örnekleri Ka’be’nin duvarlarına asılıyordu. Yedi Muallaka (Yedi Aslı Şiir) bunlara bir örnektir.O sıralarda yine Ukaz, Zu’l-Mecaz ve Mecenne gibi panayırlarda şir ve edebiyat müsabakaları yapılıyordu. Kur’an, edebi sanatların böylesine inkişaf ettiği bir bölgede tarih sahnesine çıkıyordu. Bütün güzelliklerin kaynağı olan ve insana dil zevkini, şiir zevkini veren Yüce Yaratıcı’nın kelamı, tabiatıyla çok daha üstün ve büyüleyici olacaktı. Nitekim öyle de oldu. Kur’an’ın ifade kudreti karşısında şairler, acizliklerini itiraf ettiler.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">Ömer (r.a.) Kur’an’ın bu eşsiz üslubunun tesiriyle müslüman olmuştur. Velid b. Muğire, Kur’an’dan etkilenip tam müslüman olmak isterken Ebu Cehil, ona mani olmuştur. Fakat Velid, Kur’an hakkında arkadaşlarına şunları söylemiştir:</span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">“Onun hakkında ne diyeyim? Vallahi hiçbiriniz şiiri, onun recezini ve cin şiirlerini benden iyi bilemezsiniz. Vallahi onun söyledikleri bunun hiçbirine benzemiyor. Vallahi sözünde bir tatlılık, bir güzellik var. O, altında olanları kırar, yükselir, onun üstünde bir söz olamaz.”</span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">Kur’an’ın etkileyici, sürükleyici ve büyüleyici üslubu o kadar üst seviyededir ki, Kur’an’ın inzal edildiği ilk dönemlerde müşrikler onu gizli gizli dinlemekten kendilerini alamamışlardır. Bu yüzden aralarında, Kur’an okunurken onu dinlememe ve gürültü çıkarma kararı almışlardır. “Kafirler şöyle dediler: “Bu Kur’an’ı dinlemeyin, onda gürültü edin, belki galip gelirsiniz.” (Fussilet: 41/26)</span></span></p><p></p><p><span style="color: red"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><strong>2) Kur’an İfadelerinin Zihinlere Yaklaştırıcı ve Düşündürücü Özelliği:</strong></span></span> </span></p><p><span style="color: red"></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">Bu şu şekillerde olur: </span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">a) Benzetmelerle </span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">b) Kıssalarla </span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">c) İnsanbiçimci (Antropomorfist) bir dil kullanmakla: Mutlak varlık Allah, Kur’an’da özellikle Zatından bahsederken muhatapların anlayabileceği bir dil kullanmıştır. Allah, kendini, olduğu gibi, hiç benzetme yapmaksızın nazari bir çerçevede tanıtsaydı insanlar O’nun zatı ve sıfatları hakkında, sağlam bir fikre sahip olamazlardı. Bu bakımdan Allah Kur’an’da kendinden bahsederken, insanlarda bulunan bazı uzuvları ve bazı vasıfları, kendine izafe etmiştir. Teknik tabiriyle antrapomorfist (insanbiçimci) bir dil kullanmıştır. Bu, mutlakın mukayyed bir varlığa kendini anlatma, tanıtma zaruretinden doğmuştur. </span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">Allah, el, yüz, göz, nefs gibi kelimeleri kendine izafe etmiştir. Gelmek, yönelmek, istiva etmek gibi tabirleri de, kendine isnad etmiştir. Ayrıca kendisine ait bir kürsi’den ve arş (taht)’tan bahsetmektedir. Yine görmek, işitmek, intikam almak, gazab etmek gibi fiilleri de kendisi için kullanmıştır. Dikkat edilirse bu fiiller de, insanın fiilleridir. Şu halde Allah, kendini insanlara tanıtırken insanlarda bulunan bazı hususiyetleri, kendisi için kullanmada bir beis görmemiştir. Bu anlatma tarzıyla, muhataplar, kendi tecrübe sahaları dahilindeki kavramlar sayesinde, Allah hakkında bir fikre ve tasavvura sahip olmuşlardır.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">Allah, kürsisi’nin gökleri ve yeri ihata ettiğinden bahsederken kendini, adeta son derece kudretli bir hükümdar gibi tanıtmaktadır. Böylelikle muhataplar, gökleri ve yeri ihata eden bir kürsiye sahip olan bir varlığın, ne kadar büyük ve ne kadar güçlü olduğunu zihinlerde rahatlıkla canlandırabilmektedirler. Bu ifade onların Allah karşısında ne kadar küçük varlıklar olduklarını da kolayca hissetmelerini sağlamaktadır. Allah, arşa istiva ettiğinden, arşının etrafında meleklerin varlığından bahsederken de yine insanların zihninde, özel adamları olan güçlü bir padişah imajını canlandırmaktadır. </span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">Alıntı.</span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Elifgül, post: 24791, member: 1043"] [COLOR=red][B][FONT=Comic Sans MS][SIZE=4]Kur’an’ın İfade Özellikleri: 1) Edebi Üslubu: [/SIZE][/FONT][/B] [/COLOR][FONT=Comic Sans MS][SIZE=4]Kur’an edebi açıdan bir şaheserdir. Bu sadece müslüman alimlerin fikri de değildir. İslam’ı din olarak seçmemiş olan pek çok insan da, Kur’an’ın eşsizliğini, i’cazını kabul etmiştir. Bilindiği gibi Kur’an’ın indirildiği dönemde Hicaz bölgesinde söz sanatları, çok ileri seviyedeydi. Arap dil ve edebiyatı adeta altın çağını yaşıyordu. O dönemde Arap şiirinin en güzel örnekleri Ka’be’nin duvarlarına asılıyordu. Yedi Muallaka (Yedi Aslı Şiir) bunlara bir örnektir.O sıralarda yine Ukaz, Zu’l-Mecaz ve Mecenne gibi panayırlarda şir ve edebiyat müsabakaları yapılıyordu. Kur’an, edebi sanatların böylesine inkişaf ettiği bir bölgede tarih sahnesine çıkıyordu. Bütün güzelliklerin kaynağı olan ve insana dil zevkini, şiir zevkini veren Yüce Yaratıcı’nın kelamı, tabiatıyla çok daha üstün ve büyüleyici olacaktı. Nitekim öyle de oldu. Kur’an’ın ifade kudreti karşısında şairler, acizliklerini itiraf ettiler.[/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4]Ömer (r.a.) Kur’an’ın bu eşsiz üslubunun tesiriyle müslüman olmuştur. Velid b. Muğire, Kur’an’dan etkilenip tam müslüman olmak isterken Ebu Cehil, ona mani olmuştur. Fakat Velid, Kur’an hakkında arkadaşlarına şunları söylemiştir:[/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4]“Onun hakkında ne diyeyim? Vallahi hiçbiriniz şiiri, onun recezini ve cin şiirlerini benden iyi bilemezsiniz. Vallahi onun söyledikleri bunun hiçbirine benzemiyor. Vallahi sözünde bir tatlılık, bir güzellik var. O, altında olanları kırar, yükselir, onun üstünde bir söz olamaz.”[/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4]Kur’an’ın etkileyici, sürükleyici ve büyüleyici üslubu o kadar üst seviyededir ki, Kur’an’ın inzal edildiği ilk dönemlerde müşrikler onu gizli gizli dinlemekten kendilerini alamamışlardır. Bu yüzden aralarında, Kur’an okunurken onu dinlememe ve gürültü çıkarma kararı almışlardır. “Kafirler şöyle dediler: “Bu Kur’an’ı dinlemeyin, onda gürültü edin, belki galip gelirsiniz.” (Fussilet: 41/26)[/SIZE][/FONT] [COLOR=red][FONT=Comic Sans MS][SIZE=4][B]2) Kur’an İfadelerinin Zihinlere Yaklaştırıcı ve Düşündürücü Özelliği:[/B][/SIZE][/FONT] [/COLOR] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4]Bu şu şekillerde olur: [/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4]a) Benzetmelerle [/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4]b) Kıssalarla [/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4]c) İnsanbiçimci (Antropomorfist) bir dil kullanmakla: Mutlak varlık Allah, Kur’an’da özellikle Zatından bahsederken muhatapların anlayabileceği bir dil kullanmıştır. Allah, kendini, olduğu gibi, hiç benzetme yapmaksızın nazari bir çerçevede tanıtsaydı insanlar O’nun zatı ve sıfatları hakkında, sağlam bir fikre sahip olamazlardı. Bu bakımdan Allah Kur’an’da kendinden bahsederken, insanlarda bulunan bazı uzuvları ve bazı vasıfları, kendine izafe etmiştir. Teknik tabiriyle antrapomorfist (insanbiçimci) bir dil kullanmıştır. Bu, mutlakın mukayyed bir varlığa kendini anlatma, tanıtma zaruretinden doğmuştur. [/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4]Allah, el, yüz, göz, nefs gibi kelimeleri kendine izafe etmiştir. Gelmek, yönelmek, istiva etmek gibi tabirleri de, kendine isnad etmiştir. Ayrıca kendisine ait bir kürsi’den ve arş (taht)’tan bahsetmektedir. Yine görmek, işitmek, intikam almak, gazab etmek gibi fiilleri de kendisi için kullanmıştır. Dikkat edilirse bu fiiller de, insanın fiilleridir. Şu halde Allah, kendini insanlara tanıtırken insanlarda bulunan bazı hususiyetleri, kendisi için kullanmada bir beis görmemiştir. Bu anlatma tarzıyla, muhataplar, kendi tecrübe sahaları dahilindeki kavramlar sayesinde, Allah hakkında bir fikre ve tasavvura sahip olmuşlardır.[/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4]Allah, kürsisi’nin gökleri ve yeri ihata ettiğinden bahsederken kendini, adeta son derece kudretli bir hükümdar gibi tanıtmaktadır. Böylelikle muhataplar, gökleri ve yeri ihata eden bir kürsiye sahip olan bir varlığın, ne kadar büyük ve ne kadar güçlü olduğunu zihinlerde rahatlıkla canlandırabilmektedirler. Bu ifade onların Allah karşısında ne kadar küçük varlıklar olduklarını da kolayca hissetmelerini sağlamaktadır. Allah, arşa istiva ettiğinden, arşının etrafında meleklerin varlığından bahsederken de yine insanların zihninde, özel adamları olan güçlü bir padişah imajını canlandırmaktadır. [/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4]Alıntı.[/SIZE][/FONT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Kuran-ı Kerim
Sorularla Kuran-ı Kerim
Kur’an’ın İfade Özellikleri:
Üst
Alt