Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Kuran-ı Kerim
Sorularla Kuran-ı Kerim
Kur'an’da geçen “İndellah = Allah katı” ne demektir?
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Elifgül" data-source="post: 24787" data-attributes="member: 1043"><p><em><strong><span style="color: red">“Allah katında, Allah’ın nezdinde”</span></strong> şeklinde tercüme edilen<strong><span style="color: red">“İndellah”</span> </strong>tabiri, genel olarak iki-üç anlamda değerlendirilebilir:</em></p><p> </p><p><em><strong>Birincisi:</strong> Mmücerret/soyut bir kavram olarak; <strong><span style="color: red">“Allah’ın değer ölçüsüne göre; Allah’ın adaletine göre; Allah’ın yargısına göre; Allah’ın öngördüğü kritere göre.”</span></strong> manalarına gelir. Bu mücerret/soyut kavramlar, herhangi bir yere/mekâna bakmaksızın bir anlam ifade etmektedir. Buna şu ayetleri misal olarak verebiliriz:</em></p><p><em>“Eğer evlat edindiğiniz çocuklarınız varsa, onları öz babalarının isimleri ile çağırın. Soylarını ve gerçek kimliklerini koruyun. İşte<strong> Allah nezdinde </strong>en doğru ve en adaletli davranış şekli budur.”(Ahzab Suresi, 33/5).</em></p><p><em>“Resulüm!! Sanki sen kıyametin ne zaman kopacağını biliyormuşsun gibi, sana onun vaktini soruyorlar. De ki: 'Onun bilgisi yalnız <strong>Allah’ın katındadır',</strong> fakat insanların çoğu bunu bilmezler.”(Araf Suresi, 7/187).</em></p><p> </p><p><em>“Resulüm! De ki: Allah katında bundan daha ağır bir cezayı kimlerin hak ettiğini size bildireyim mi? Onlar, kendileriyle övünerek izinden yürüdüğünüz atalarınızdır. Yani, isyankârlıklarından dolayı Allah’ın lânetlediği, Peygamberleri öldürdükleri için gazap ettiği, sözlerinden caydıkları için ahlâkî çöküntüye uğratıp doyumsuz maymunlara ve tepeden tırnağa pisliğe batmış domuzlara dönüştürdüğü ve böylece, Allah’ın buyruklarına başkaldıran azgın yönetimlere, yani tağutlara kul köle yaptığı kimselerdir! İşte,<strong> ilâhî ölçülere göre </strong>en kötü yerde bulunanlar ve doğru yoldan en çok sapmış olanlar bunlardır.”(Maide Suresi, 5/60).</em></p><p><em>“Ayrıcalıklı millet” saplantısı içinde bulunan o Yahudilere de ki: Eğer <strong>Allah katında</strong> âhiret yurdu ve cennet nimetleri, iddia ettiğiniz gibi hiç kimsenin değil de, sadece sizin olacaksa ve bunda gerçekten samimi iseniz, o zaman ölümü arzu etsenize!”(Bakara Suresi, 2/94).</em></p><p> </p><p><em>“Zekeriya onu ne zaman mabette ziyaret etse, yanında türlü türlü yiyecekler görürdü. Bunun üzerine, hayret ve hayranlıkla ona sorardı: Ey Meryem, bunlar sana nereden geliyor? Meryem de: Bunlar <strong>Allah katındandır</strong>. Bu yiyecekleri yaratan ve bana ulaşmasını sağlayan Allah’tır, derdi”(Alii İmran Suresi, 3/37).</em></p><p> </p><p><em><strong>İkincisi:</strong> <strong>“Allah katı”</strong>ndan maksat Allah’a olan aidiyettir.<strong> “Allah tarafından”</strong> manasına gelir. Aşağıdaki ayetler buna örnek olabilir:</em></p><p> </p><p><em>“<strong>Allah katından/tarafından</strong> onlara -yanlarında bulunan Tevrat’ı onaylayan- bir Elçi gelince, kendilerine daha önce Kitap verilmiş olan bu insanlardan bazıları, sanki hakikati hiç bilmiyorlarmış gibi Allah’ın kitabını kaldırıp arkalarına atıverdiler!”(Bakara Suresi, 2/101).</em></p><p> </p><p><em><strong>Üçüncüsü: </strong>Bundan maksat <strong>âlem-i bekadır</strong>. </em></p><p> </p><p><em>“Namazı dosdoğru kılın, zekâtı verin. Kendiniz için yapıp gönderdiğiniz her iyiliği, Mahşer Günü <strong>Allah katında/Allah’ın huzurunda/Ahirette/Alem-i bekada</strong> mutlaka göreceksiniz. Unutmayın ki, Allah yaptığınız her şeyi görmektedir”(Bakara Suresi, 2/110).</em></p><p> </p><p><em><span style="color: red">Bediüzzaman hazretleri de “Şayet <strong>Allah katında</strong> dünyanın sivrisinek kanadı kadar bir değeri olsaydı, kâfirler ondan bir tek yudum su bile içemeyeceklerdi”(Kenzu’l-Ummal, h. No: 6132) mealindeki hadiste yer alan <strong>“indellah = Allah katında/Allah yanında” </strong>sözcüğünü <strong>“Âlem-i beka”</strong> olarak yorumlamıştır.(bk. Sözler/24. söz). </span></em></p><p> </p><p><em>Beka âlemine/ahiret yurduna <strong><span style="color: red">“indellah = Allah katı”</span></strong> denmesinin hikmetlerinden biri; âlem-i bekanın -Allah’ın ibka etmesiyle, onun bakî olan esmasının cilvelerine mazhar kılmasıyla- bakîleşmesi ve onun bâki isim ve sıfatlarının bir aynası olarak varlıkta devam etmesidir. Diğer bir hikmeti ise; âlem-i beka insanlar için bir gaip âlemidir. Görünmeyen âlemlerin yerlerini tespit etmek, ancak onları Allah’a isnat ederek mümkündür. Bunun en veciz ifadesi ise,<strong> <span style="color: red">“İndellah = Allah katında”</span> </strong>tabiridir. </em></p><p><em>Alıntı..</em></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Elifgül, post: 24787, member: 1043"] [I][B][COLOR=red]“Allah katında, Allah’ın nezdinde”[/COLOR][/B] şeklinde tercüme edilen[B][COLOR=red]“İndellah”[/COLOR] [/B]tabiri, genel olarak iki-üç anlamda değerlendirilebilir:[/I] [I][B]Birincisi:[/B] Mmücerret/soyut bir kavram olarak; [B][COLOR=red]“Allah’ın değer ölçüsüne göre; Allah’ın adaletine göre; Allah’ın yargısına göre; Allah’ın öngördüğü kritere göre.”[/COLOR][/B] manalarına gelir. Bu mücerret/soyut kavramlar, herhangi bir yere/mekâna bakmaksızın bir anlam ifade etmektedir. Buna şu ayetleri misal olarak verebiliriz:[/I] [I]“Eğer evlat edindiğiniz çocuklarınız varsa, onları öz babalarının isimleri ile çağırın. Soylarını ve gerçek kimliklerini koruyun. İşte[B] Allah nezdinde [/B]en doğru ve en adaletli davranış şekli budur.”(Ahzab Suresi, 33/5).[/I] [I]“Resulüm!! Sanki sen kıyametin ne zaman kopacağını biliyormuşsun gibi, sana onun vaktini soruyorlar. De ki: 'Onun bilgisi yalnız [B]Allah’ın katındadır',[/B] fakat insanların çoğu bunu bilmezler.”(Araf Suresi, 7/187).[/I] [I]“Resulüm! De ki: Allah katında bundan daha ağır bir cezayı kimlerin hak ettiğini size bildireyim mi? Onlar, kendileriyle övünerek izinden yürüdüğünüz atalarınızdır. Yani, isyankârlıklarından dolayı Allah’ın lânetlediği, Peygamberleri öldürdükleri için gazap ettiği, sözlerinden caydıkları için ahlâkî çöküntüye uğratıp doyumsuz maymunlara ve tepeden tırnağa pisliğe batmış domuzlara dönüştürdüğü ve böylece, Allah’ın buyruklarına başkaldıran azgın yönetimlere, yani tağutlara kul köle yaptığı kimselerdir! İşte,[B] ilâhî ölçülere göre [/B]en kötü yerde bulunanlar ve doğru yoldan en çok sapmış olanlar bunlardır.”(Maide Suresi, 5/60).[/I] [I]“Ayrıcalıklı millet” saplantısı içinde bulunan o Yahudilere de ki: Eğer [B]Allah katında[/B] âhiret yurdu ve cennet nimetleri, iddia ettiğiniz gibi hiç kimsenin değil de, sadece sizin olacaksa ve bunda gerçekten samimi iseniz, o zaman ölümü arzu etsenize!”(Bakara Suresi, 2/94).[/I] [I]“Zekeriya onu ne zaman mabette ziyaret etse, yanında türlü türlü yiyecekler görürdü. Bunun üzerine, hayret ve hayranlıkla ona sorardı: Ey Meryem, bunlar sana nereden geliyor? Meryem de: Bunlar [B]Allah katındandır[/B]. Bu yiyecekleri yaratan ve bana ulaşmasını sağlayan Allah’tır, derdi”(Alii İmran Suresi, 3/37).[/I] [I][B]İkincisi:[/B] [B]“Allah katı”[/B]ndan maksat Allah’a olan aidiyettir.[B] “Allah tarafından”[/B] manasına gelir. Aşağıdaki ayetler buna örnek olabilir:[/I] [I]“[B]Allah katından/tarafından[/B] onlara -yanlarında bulunan Tevrat’ı onaylayan- bir Elçi gelince, kendilerine daha önce Kitap verilmiş olan bu insanlardan bazıları, sanki hakikati hiç bilmiyorlarmış gibi Allah’ın kitabını kaldırıp arkalarına atıverdiler!”(Bakara Suresi, 2/101).[/I] [I][B]Üçüncüsü: [/B]Bundan maksat [B]âlem-i bekadır[/B]. [/I] [I]“Namazı dosdoğru kılın, zekâtı verin. Kendiniz için yapıp gönderdiğiniz her iyiliği, Mahşer Günü [B]Allah katında/Allah’ın huzurunda/Ahirette/Alem-i bekada[/B] mutlaka göreceksiniz. Unutmayın ki, Allah yaptığınız her şeyi görmektedir”(Bakara Suresi, 2/110).[/I] [I][COLOR=red]Bediüzzaman hazretleri de “Şayet [B]Allah katında[/B] dünyanın sivrisinek kanadı kadar bir değeri olsaydı, kâfirler ondan bir tek yudum su bile içemeyeceklerdi”(Kenzu’l-Ummal, h. No: 6132) mealindeki hadiste yer alan [B]“indellah = Allah katında/Allah yanında” [/B]sözcüğünü [B]“Âlem-i beka”[/B] olarak yorumlamıştır.(bk. Sözler/24. söz). [/COLOR][/I] [I]Beka âlemine/ahiret yurduna [B][COLOR=red]“indellah = Allah katı”[/COLOR][/B] denmesinin hikmetlerinden biri; âlem-i bekanın -Allah’ın ibka etmesiyle, onun bakî olan esmasının cilvelerine mazhar kılmasıyla- bakîleşmesi ve onun bâki isim ve sıfatlarının bir aynası olarak varlıkta devam etmesidir. Diğer bir hikmeti ise; âlem-i beka insanlar için bir gaip âlemidir. Görünmeyen âlemlerin yerlerini tespit etmek, ancak onları Allah’a isnat ederek mümkündür. Bunun en veciz ifadesi ise,[B] [COLOR=red]“İndellah = Allah katında”[/COLOR] [/B]tabiridir. [/I] [I]Alıntı..[/I] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Kuran-ı Kerim
Sorularla Kuran-ı Kerim
Kur'an’da geçen “İndellah = Allah katı” ne demektir?
Üst
Alt