Kuran Rahmet ve Hidayettir”-7

Mekkavi

Başarılı Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
11 Nisan 2012
Mesajlar
140
Tepkime puanı
1
Bismillahirrahmanirrahim
Esselamu aleykum


Konu : Kuran Rahmet ve Hidayettir 7

Gece ve gündüzün oluşması, yaz ve kış ayları ile birlikte sıcak ve soğuk oluşması, dolayısı ile rüzgarların, bulutların, yağmurların oluşması ve 12 ayın meydana gelmesinde büyük hikmetler vardır.

“Gökleri ve yerleri yarattığı günde, Allah’ın yazısına göre, Allah’ın katında ayların sayısı 12 dir.” (Tevbe sûresi 36.âyet)

“Güneş’i ışıklı, Ay’ı da parlak kılan, yılların sayısını ve hesabını bilmemiz için Ay’a bir takım menziller takdir eden odur. Allah bunları ancak bir gerçeğe binaen yaratmıştır.” (Yunus sûresi 5. âyet)

Kaldı ki onlar ve diğer gezegenler boşluktadır. Ne altında tutan ne de üstten bir bağlantısı vardır. Yüce Allah’ın takdiri ilâhisinden başka bir şey değildir.

“O, gökleri, görebildiğiniz bir direk olmaksızın yarattı.” (Lokman sûresi 10. âyet)

Eğer dengeleri bozulursa ve kaymaya başlarlarsa, onları cenabı Allah’tan başka kimse tutamaz.

“Şüphesiz Allah yerleri ve gökleri nizamları (dengesi) bozulmasın diye tutuyor. And olsun ki onların nizamı eğer bir bozulursa kendinden sonra hiç kimse onları tutamaz. Şüphesiz O, halimdir bağışlayıcıdır.” (Fatır sûresi 41.âyet)

“Göğü Allah yükseltti ve dengesini O kurdu.” ( Rahman sûresi 7. âyet)

Denizlerde yaşayan milyarlarca varlık, karada yaşayan milyarlarca hayvan, yeryüzünde 6 milyar insan, yeraltında milyarlarca ölmüş insan ve yukarıda saydığım evrendeki trilyonlarca yaratığın arasında ben kimim? Yerimizi tespit etmemiz gerekiyor.

Eğer ben sinek bile yaratamıyorsam… Neden sinek? Çünkü sinek bile benden daha güçlüdür.

Ben kanımı vermek istemediğim halde, üstelik türlü ilaçlar kullanmama rağmen o benden zorla kanımı alır ve götürür geri almaya da gücüm yetmez. Ben de güçsüzüm o da güçsüz.

Yüce Allah cahiliye devrinde yaşayan ve putlara tapanlarla ilgili Kuran’da şu misâli vermiştir :

“Onlar bir araya gelseler, bir sineği bile yaratamazlar. Sinek onlardan bir şey kapsa onu da geri alamazlar. Alan da aciz, alınan da aciz.” (Hac sûresi 73.âyet)

Benim aczimi ifade eden Ayeti Kerimelerde şöyledir :
“İnsan zayıf yaratılmıştır.”(Nisa sûresi 28. âyet)

Azalarımdan biri rahatsız olsa sızısına tahammül edemem, O kadar acizim ki ne ayaklarımla yeri delebilirim nede dağlarla boy ölçüşürüm.

“Yeryüzünde böbürlenerek yürüme, çünkü sen ne yeri delebilir ve ne de boyca dağlara ulaşabilirsin.” (İsra süresi 37. âyet)

Acizliğimden dolayı kendimi kanıtlayamayacağıma göre güçlü, kuvvetli, kudretli, yaratıcı ve evrendeki canlı ve cansız varlıkların mutlak sahibi olan âlemlerin Rabbi Cenâbı Allah’a derhal teslim olmam gerekiyor.

Aksi halde kendini yitirmiş olanların yanında yer alıp, solda kalmış bir rakam olarak yaşayamam.

Çünkü bu beden onun nimetleri ile ayakta durmaktadır. Ya Rabbim ben de varım diyebilmem için teslimiyetimi derhal ilân etmeliyim. Tabi ki bu teslimiyet İnsan oğlunun yer yüzünde yaşayan en değerli bir varlık oluşunun da en büyük kanıtı olacaktır.

Dünya koskoca evrende bir hiçtir. Ben de dünyanın içinde bir hiçim. Hiçin içinde bir hiç olmaktan kurtulmak için, dünya ve âhiret hayatında mânevi bir koruyucuya ihtiyacım olduğu için, sağda bir rakam olabilmek ve mezarımdan kör , çirkin bir yaratık olarak değil de düzgün bir fizikle kalkabilmem için, hesap gününde kitabımı sağımdan alabilmem için, dünyadaki hayatımın hesabını mezarda ve âhirette kolay verebilmem için, kabirde ve berzah aleminde yüksek makama sahip olabilmem için, kabir çıkışında beni meleklerin karşılaması için, kıyamet günü mahşerde kör olmamak için, dünyada dar gelirlilikten kurtulup gelirimin hayırlı ve bereketli olması için, Cenneti âlâya dahil olabilmem için, Ruhumu teslim etmeden önce göz perdem açıldığında Cenneti âlâyı görebilmem için, çocuklarımın ve neslimin hayrını görebilmem için, en önemlisi nefsimin ve kendi şeytanımın uslanması için ve son duamın da Elhamdu lillahi Rabbil Alemin olabilmesi için, bütün göklerin ve yerin nuru olan Cenâbı Allah ve peygamberine hakkıyla, “Eşhedü enlâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abduhû ve rasûluhû” diyerek kayıtsız ve şartsız mutlak teslimiyetimi ilân edip yüce Allah’a, kâinattaki tüm yaratıkların boyun eğdiği gibi bende buyun eğmek zorundayım.

“Göklerde ve yerde olanlar hep O'nundur. Hepsi O'na boyun eğmiştir.” (Rum sûresi 26. âyet)

“Benim Kitabımdan kim yüz çevirirse bilsin ki ona dar bir geçim veririz ve kıyamet günü de onu kör olarak haşrederiz.” ( Tâhâ sûresi 124 .âyet )

Peygamber Efendi miz s.a.v. şöyle buyuruyor ;
“ (inanarak) Hakkıyla ‘lailaheillallah’ demek Cennetin (hak etme) Bedelidir .” ( Faydul kadir hadis no 3560)

Yaklaşık aradan on beş asır geçmiş olmasına rağmen Kura’nı Kerimde ki buyruklardan hiç biri bugünkü yaşantımıza ters düşmemektedir. O, insanlar için bir ışıktır. Tersini bekleyenlerin elleri hep boş kalmıştır. Yani insanoğlunun şimdi ve ileride ulaşacağı medeniyetler Kuranı Kerimi hiç aşamayacaktır.

Cenabı Allah müminleri Kuran’ı Kerimden ve peygamberimiz s.a.v.’in yolundan ayırmasın. Hepimize Dünyanın ve ahiretin güzelliklerini nasip etsin. Hepimizi Peygamberimiz s.a.v.’e Cennette komşu eylesin.

Sevgiler ve saygılar… Hoşçakalın… Mekkavi…
 
Üst Alt