Kuran Kerimdir - 1

Mekkavi

Başarılı Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
11 Nisan 2012
Mesajlar
140
Tepkime puanı
1
Bismillahirrahmanirrahim
Esselamu aleykum


Konu : Kuran Kerimdir 1

Kâinatın yaratıcısı yüce Allah, insanlara uyarıcı olarak gönderdiği Kitaplar ve peygamberler sırasıyla şöyledir ; Tevrat Hz. Mûsa a.s.’a, Zebur Hz. Davut a.s.’a, İncil Hz. İsâ a.s.’a, Kuran’ı Kerim ise Hz. Muhammed s.a.v.’e indirmiştir.

Ayrıca yukarıda adı geçen peygamberlerden başka birçok peygamberin de gönderildiğini, bazılarına da İnsanları uyarmak için sahifeler halinde kitapların verildiğini Kura’nı kerim bize bildirmektedir.

“Doğrusu bu hükümler ilk sahifelerde, İbrahim ve Musa'nın sahifelerinde de vardır.” (Alâ sûresi 18.19 âyetler)

Tevrat, Zebur ve İncil, zaman içinde değişikliklere uğradıkları veya asıllarının bize kadar ulaşmadığı herkes tarafından bilinmektedir.

“Onlar kelimelerin anlamlarını değiştirirler, kendilerine verilen öğütlerin başlıcalarını unuttular.” (Maide sûresi 13. âyet)

Ancak yüce Allah Kuran’ı Kerimin korunmasını diğer kitaplarda olduğu gibi insanlara bırakmamış, kendisi koruması altına almıştır. Yaklaşık on beş asırdan bu yana, türlü görüşlere sahip insanlar, kendi çıkarlarına göre ve tüm çabalara rağmen ne değiştirebildiler ne de yönlendirebildiler.

“Kur’anı kesinlikle biz indirdik, elbette onu yine biz koruyacağız.” (Hicir sûresi 9. âyet)

İşin ilginç olan yönü Kuran’ı Kerimde ki tüm âyeti kerimelerin içermiş olduğu kanunlar ve kâinatta yaşayan insanlar için programlanmış her yaratık, hiç bir değişiklik olmadan hâlâ İnsanlara hizmette kusur etmeden görevlerini noksansız sürdürmektedir.

Canlı oluşunun kanıtından olacak ki, teknoloji ilerledikçe Kuran’ı Kerimin ya gerisinde kalmaktadır ya da tıpa tıp uymaktadır. Örneğin; Dünyanın yuvarlak oluşu.

“Geceyi gündüzün üzerine sararız, gündüzü gecenin üzerine sararız.” (Zumer sûresi 5.âyet)
Önceden dünyanın düz olduğu iddia ediliyordu, Yuvarlak oluşunu bilim sonradan ispat etmiştir.

Ana karnındaki ceninin 3 karanlık aşaması ;
“Sizi annelerinizin karınlarında, üç türlü karanlık içerisinde, yaradılıştan yaradılışa geçirerek yaratmıştır.” (Zumer sûresi 6.âyet)

Yine modern bilim 3 karanlık aşamayı sonradan bulmuştur.
Evrenle ilgili âyeti kerimede ;
“Göğü kendi ellerimizle biz kurduk ve biz genişletiyoruz.” (Zâriyat sûresi 47.âyet)

Evrenin sürekli büyüdüğünü, genişlediğini de, yine 20. yüzyılın başında bilim farkına varmıştır. durağan olduğunu savunuyorlardı. Başlangıcı ve sonu olmayan evren diyorlardı.

20. asırda bilim, evrenin yoktan var edildiğini ispat etmiştir. Kuran’ı Kerim’de Yüce Allah, Yaklaşık on beş asır önce semâvatı ve yeri yoktan var ettiğini bize bildirmiştir.

“Bilin ki O, Kâinatı yoktan ilk olarak yaratan, ölümden sonra tekrar hayatı geri getirendir. O, bağışlayan ve sevendir.” (Bürüç sûresi 13-14. âyetler)

Atlas okyanusu ile Akdeniz sularının Cebelitarık boğazında, birbirine kesinlikle karışmaması ile ilgili Kuran’ı Kerimde ;

“İki denizi birbirine kavuşturmak üzere salıvermiştir. Aralarında bir engel vardır, birbirlerine geçip karışmıyorlar, onlardan inci ve mercan çıkar.” (Rahman sûresi 19.20.22. âyetler)

“İki deniz birbirine eşit olmaz. Şu çok tatlıdır, susuzluğu keser, içmesi kolaydır. Şu çok tuzludur, acıdır (boğazı yakar). Hepsinden de taze et (balık) yersiniz ve takmakta ( giymekte ) olduğunuz süs eşyası çıkarırsınız.” (Fatır sûresi 12. âyet)

Hazreti Musa (a.s.) İse firavun’un zulmünden kurtulmak için, Asası ile kızıl denizi yarma olayı da şöyle gerçekleşmiştir ;

“Bunun üzerine Mûsâ’ya, Asan ile denize vur diye vah yettik. Deniz derhal yarıldı. Her parçası koca bir dağ gibiydi.” (Şuara sûresi 63. âyet)

“Mûsâ’yı ve beraberindekilerin hepsini kurtardık. Sonra ötekileri suda boğduk.” (Şuara sûresi 65.66. âyetler)

Eti ve kemikleri bozulmamış firavunun cesedini, sonradan gelecek İnsanlara ibret olsun diye bırakan cenâbı Allah Kura’nı Kerimde şöyle buyuruyor ;

“Hatırlayın ki denizi yardık ve sizi kurtardık, firavun taraftarlarını da siz bakadururken denizde boğduk.” (Bakara sûresi 50. âyet)

“Bu gün senden sonrakilere (arkadan geleceklere) ibret olsun diye senin bedenini cansız olarak denizden çıkarıp bırakacağız.” (Yunus sûresi 92.âyet)

Yaklaşık aradan on beş asır geçmiş olmasına rağmen Kura’nı Kerimde ki buyruklardan hiç biri bugünkü yaşantımıza ters düşmemektedir. O, insanlar için bir ışıktır. Tersini bekleyenlerin elleri hep boş kalmıştır. Yani insanoğlunun şimdi ve ileride ulaşacağı medeniyetler Kuranı Kerimi hiç aşamayacaktır.

Cenabı Allah müminleri Kuran’ı Kerimden ve peygamberimiz s.a.v.’in yolundan ayırmasın. Hepimize Dünyanın ve ahiretin güzelliklerini nasip etsin. Hepimizi Peygamberimiz s.a.v.’e Cennette komşu eylesin.

Sevgiler ve saygılar… Hoşçakalın… Mekkavi…
 
Üst Alt