Kur’an İfadelerinin İnsanın Zihin,

Elifgül

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
25 Temmuz 2011
Mesajlar
7,320
Tepkime puanı
117
4) Kur’an İfadelerinin İnsanın Zihin, His ve Ruh Dünyasına Birlikte Hitap Edişi:

Allah bazen insanın akılcı yanına, bazen gerçekçi yanına, bazen de onun hissi yanına hitap etmektedir. Mesela Allah, birliğini anlatırken son derece akli bir deli getiriyor:

“Göklerde ve yerde Allah’tan başka ilahlar olsaydı, göklerin ve yerin nizamı bozulurdu.” (Enbiya: 21/22)
Bu ayeti şu ayetle birlikte değerlendirmek daha sıhhatli bir sonuca varmamızı sağlar:
“De ki: “Eğer söyledikleri gibi O’nunla birlikte ilahlar olsaydı, onlar arşın sahibine mutlaka bir yol ararlardı.” (İsra: 17/42)
Bu iki ayeti birlikte değerlendirirsek ayetlerin, gerçekten insanın aklına, mantığına hitap ettiklerini görürüz. Tanrılar çok olsaydı, her bir tanrı üstün bir tanrısal güce sahip olacağından, mutlaka birbirlerine üstün gelmeye çalışırlardı. Çünkü hiçbir tanrı diğer bir tanrının hakimiyeti ve idaresi altında yaşayamaz. Bu taktirde onun tanrılık iddiası anlamsız olur. İnsan, mahlukatın gücüyle mukayese edilemeyecek kudretteki tanrıların alemde birbirleriyle savaşını düşündüğünde gerçekten varlık aleminin kaosa sürükleneceğini ve kainatta nizam diye bir şey kalmayacağını bir anlık bir düşünmeyle kavrayabilir.
Kur’an’ın gönüllere hitap eden bir ifadesini ele alalım:
“Dikkat edin, ancak Allah’ı anmakla kalpler huzur bulur.” (Ra’d: 13/28)
Bu ifade bir tecrübeyi, bir yaşantıyı dile getiriyor. Bu hal yaşanır, tecrübe edilir ve hissedilir. Bu bir gönül işidir. İnsan Allah’ı andıkça, hatırladıkça, gönlünün mutmain olduğunu, huzur bulduğunu, ancak yaşayarak, egzersiz yaparak hisseder. Bu iki ile ikinin çarpımının dört ettiğini bilen akılla ilgili olan ve sadece onun bilmesine ve anlamasına sunulmuş bir ifade değildir.

selam ve dua ile ...
 
Üst Alt