- Katılım
- 26 Temmuz 2011
- Mesajlar
- 19,432
- Tepkime puanı
- 185

Ramazan, yine geliyor. Önceki yıllarda da gelmişti. Fakat, Kuranla mı geliyor, Kuransız mı?
İşte işin can alıcı noktası.
Sevdiğinizden aldığınız mektubu açıp okmak için bir gün bile sabredemezken Rabbinizden size gelen mesajın ağzını şunca zaman geçtiği halde hâlâ açmamışsanız, Mevla darılmaz mı?
Her gün namazda onlarca kez tekrarladığınız Fatihanın ne dediğinden dahi habersizseniz, Kuran kırılmaz mı? Rahmet kaynağı Rabbul-Âleminin sana
tenezzül buyurup da nüzul ettiği mesajı, sen Ademoğlu tenezzül buyurup(!) da Rabbim bana ne diyor, ne demek istiyor? diye merak dahi etmezsen, bireysel, toplumsal, duygusal, düşünsel, siyasal, ekonomik, hülasa hayatın tüm alanlarıyla ilgili hastalıklarına nasıl ve nereden deva bulursun?
Kuran eczanesine sahip olup da, binbir hastalığın pençesindeki yatalak bir hastanın bitkisel hayatına mahkûm olmak, aslında neyin cezasıdır?
Kuran ayı yaklaşıyor. Haydi bir seferberlik çağrısı yapalım kendi kendimize; ki Ramazan, gelirken Kuranı da yanında getirsin!
Kuran ayı yaklaşıyor. Haydi bir seferberlik çağrısı yapalım kendi kendimize; ki Ramazan, gelirken Kuranı da yanında getirsin!
Haydi hep beraber inşallah.
Ebu Ümâme (ra) anlatıyor; Hz. Peygamber (s.a.s.) işittim, diyordu ki: Kur'an-ı Kerimi okuyun. Zira Kur'ân, kendini okuyanlara kıyamet günü şefaatçı olarak gelecektir.