Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
KÜLTÜR,EDEBİYAT MİZAH
Sağlıklı yaşam
Psikoloji
Korku ve üzüntüye islami bakış
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Turab" data-source="post: 35332" data-attributes="member: 2"><p><span style="font-size: 15px"><strong><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="color: Sienna"><img src="https://www.islamiforumlar.net/resim/images/korku.jpg" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></span></span></strong></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong></strong></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="color: Sienna">Korku</span></span></strong></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong></strong></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong><span style="font-family: 'Trebuchet MS'">İnsanın doğumuyla birlikte gelen ve çocukla beraber gelişerek kendini ilk olarak gösteren duygular iki yönde gelişim gösterir. İçe yöneliş, Dışa yöneliş. Korku ve üzüntü daha çok insanın iç dünyasında ağırlığını hissettirirken, öfke ve kibir dışa dönük bir yansıma gösterir.</span></strong></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong></strong></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong><span style="font-family: 'Trebuchet MS'">Korku ve üzüntüde içsellik, derinlik vardır, genellikle riyası, yapmacığı olmaz. Öfke ve kibir ise daha ziyade dışa taşarak görün tü verir, yüzeyseldir.</span></strong></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong></strong></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong><span style="font-family: 'Trebuchet MS'">Korku ve üzüntüde süreklilik söz konusudur, beşikten mezara kadar, hatta ölüm ve sonrasında da insanı etkisi altında tutar. Öf ke ve kibir ise anlıktır ya da belli bir süreyi kapsar. Yaşlı insanda korku ve üzüntü olabilir ama o güçte kibirlenebileceği düşünülmez.</span></strong></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong></strong></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong><span style="font-family: 'Trebuchet MS'">Korku ve üzüntü, olumlu pek çok duygu ve yeteneği bloke edebilir, köreltebilir hatta öldürebilir. Sevgi gibi en temel ihtiyacımızı yok edebilir.</span></strong></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong></strong></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong><span style="font-family: 'Trebuchet MS'">Önemlisi de korku ve üzüntü, insan karakterinin oluşumunda son derece etkilidir. Çocuk yaşta insanı etkiler ve hayat boyu bunların etkisi hissedilir, hatırlanır. Olumsuz pek çok alışkanlıklara da zemin hazırlayabilir.</span></strong></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong></strong></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong><span style="font-family: 'Trebuchet MS'">Bu gibi sebeplerle Kur'an'da sıkça ele alınan Korku ve Üzüntüyü ilk maddeler olarak işlemeyi uygun buluyoruz.</span></strong></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong></strong></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong><span style="font-family: 'Trebuchet MS'">Mahiyetimizde bulunan bu duygu, kontrol altında tutulur yerinde ve dozajında kullanılırsa insan için nimet sayılır. Özellikle ken dimizi tehlikelere karşı korumamız ve tedbir almamız açısından son derece yararlı hatta gerekli olan bir duygudur. Tehlikenin ve zararın ne olduğunu bilemediği dönemler de çocuklarımız, ilk birkaç deneyimden sonra bu duyguyu kolayca öğrenirler. Yanan sobaya dokun muşsa bir daha denemez, havlayan köpek zamanla korkulacak bir varlığa dönüşür. Anne babanın tepkilerine göre de korkmayı, ağla mayı, sevinmeyi, gülmeyi öğrenmiş olur.</span></strong></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong></strong></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong><span style="font-family: 'Trebuchet MS'">Günlük yaşamda kullandığımız korkuların başında gelen "Allah korkusu!" kavramı sıkça tekrar edilir. Fakat bir taraftan bunun ne anlama geldiğini, insanın neler hissetmesi gerektiğini tam çözemeyiz. Diğer taraftan da çocukluğumuzdan beri bilinçaltımız, aile ve çevremiz tarafından yerleştirilen korkuların, yoğun işgal ve istilasına uğramıştır.</span></strong></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong></strong></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong><span style="font-family: 'Trebuchet MS'">Ayrıca ekonomik durumlar, yaşam tarzı özentileri, aile sorunları gibi engelleyici olgular, Allah ve ahiret korkusunu hissetmek için nefes alacak bir boşluk bırakmamaktadır. Buna bağlı olarak neslimiz, belli bir kısmı itibariyle, günahlara, insana ve topluma zarar veren suçlara belli oranda da olsa a- çık hale gelmiş bulunmaktadır. Kısaca dünya korkuları ukbâ korkularını kamufle etmiş sayılabilir.</span></strong></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong></strong></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong><span style="font-family: 'Trebuchet MS'">Korkuların bir kısmı doğamızda bulunmakla birlikte, çocuk dönemde bilinçaltımıza yerleştirilen programlar sayesinde bir ömür boyu bu duygulardan etkilenme de söz konusu olabilir. Kişisel gelişimle ilgili çoğu kitapta, patern değiştirme, iç temsil yöntemi, swish modeli ya da psikodrama gibi zihinsel ve duygusal işlemlerle bu eski filim şeritlerinin ve programlamanın değiştirilebileceği üzerinde du rulur.</span></strong></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong></strong></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong><span style="font-family: 'Trebuchet MS'">İnsanın yararına olan her çalışmadan yararlanmak güzeldir şüphesiz. Ne var ki biz, en son ve en mükemmel bir Kitap?ın sâlik leri olarak kendi vicdan kültürümüzü yaşamak, korku duygusunu, daima her şeyin gerçeğini, hakikatini söylediğini söyleyen (Sa'd, 38/84) Cenab-ı Hakkın kelamına bakarak anlamak ve yaşamak isteriz. Psikoloji ilminin, yani insan aklının her araştırmasının sunduğu gerçeklere de kapalı kalamayız; onları kendi kültür imbiğimizden geçirir, her insan gibi istifade etmeye çalışırız. Nitekim yer yer benzer tavsiyeleri biz de yapmaktayız. Hatta bazen Psikolojik yaklaşımların Kuran tavsiyeleriyle bire bir örtüştüğüne şahit oluyoruz.</span></strong></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong></strong></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong><span style="font-family: 'Trebuchet MS'">Söz gelimi Borderline bir kişilik bozukluğu tanımıdır. Tutarsızca yoğun duygular arası gelip gitme demektir ve bize Kur'an'da sa dece bir kere geçen şu ayeti hatırlatmaktadır: "Müzebzebîne beyne zâlik", "İki duygu arası durmadan gelip giderler!"(4/143). Tabi Kur' an duyguları ele alırken, temel sebeplerini ve çözümlerini de dolaylı anlatımlarla vererek ele alır. Ayet, tavsiye edilen güzel duygulara, inanç ve ibadete yönelmek durumunda bırakılan isteksiz bir insanın, inanç ve ahlaki konuda özgürlük isteyen çıkarcı Egosuyla yaşadığı iç çatışmayı bize anlatır.</span></strong></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong></strong></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong><span style="font-family: 'Trebuchet MS'">Korku konusunda da, Kur'an bize "Güzel Korku" ve "Hiç korku ve üzüntü duymama!" diyebileceğimiz önemli alternatif korku tedavisi sunmaktadır. Sıkça geçen bir ayet, bilincimize, bütün korkularımızı gölgede bırakacak müthiş bir olumlu enerji yüklemektedir.</span></strong></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong></strong></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong><span style="font-family: 'Trebuchet MS'">Cennet korku ve üzüntü yeri değildir. Cennetten inip, dünya korku ve üzüntüleriyle yüzleşme durumunda kalan insanoğluna verilen ilk ilahî mesaj şöyledir: "Cennetten inin! Benden gelen hidayete uygun davranırsanız bir korku ve üzüntü hissetmeyeceksiniz!" (2/3. Başka ayetler de bu hidayeti, Kur'an, Peygamber, iman, ilim, ibadet, salih amel, istikamet, ihsan gibi kavramlara sahip çıkmak ve yaşamak olarak açıklar.</span></strong></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Turab, post: 35332, member: 2"] [SIZE=4][B][FONT=Trebuchet MS][COLOR=Sienna][IMG]https://www.islamiforumlar.net/resim/images/korku.jpg[/IMG][/COLOR][/FONT] [FONT=Trebuchet MS][COLOR=Sienna]Korku[/COLOR][/FONT] [FONT=Trebuchet MS]İnsanın doğumuyla birlikte gelen ve çocukla beraber gelişerek kendini ilk olarak gösteren duygular iki yönde gelişim gösterir. İçe yöneliş, Dışa yöneliş. Korku ve üzüntü daha çok insanın iç dünyasında ağırlığını hissettirirken, öfke ve kibir dışa dönük bir yansıma gösterir.[/FONT] [FONT=Trebuchet MS]Korku ve üzüntüde içsellik, derinlik vardır, genellikle riyası, yapmacığı olmaz. Öfke ve kibir ise daha ziyade dışa taşarak görün tü verir, yüzeyseldir.[/FONT] [FONT=Trebuchet MS]Korku ve üzüntüde süreklilik söz konusudur, beşikten mezara kadar, hatta ölüm ve sonrasında da insanı etkisi altında tutar. Öf ke ve kibir ise anlıktır ya da belli bir süreyi kapsar. Yaşlı insanda korku ve üzüntü olabilir ama o güçte kibirlenebileceği düşünülmez.[/FONT] [FONT=Trebuchet MS]Korku ve üzüntü, olumlu pek çok duygu ve yeteneği bloke edebilir, köreltebilir hatta öldürebilir. Sevgi gibi en temel ihtiyacımızı yok edebilir.[/FONT] [FONT=Trebuchet MS]Önemlisi de korku ve üzüntü, insan karakterinin oluşumunda son derece etkilidir. Çocuk yaşta insanı etkiler ve hayat boyu bunların etkisi hissedilir, hatırlanır. Olumsuz pek çok alışkanlıklara da zemin hazırlayabilir.[/FONT] [FONT=Trebuchet MS]Bu gibi sebeplerle Kur'an'da sıkça ele alınan Korku ve Üzüntüyü ilk maddeler olarak işlemeyi uygun buluyoruz.[/FONT] [FONT=Trebuchet MS]Mahiyetimizde bulunan bu duygu, kontrol altında tutulur yerinde ve dozajında kullanılırsa insan için nimet sayılır. Özellikle ken dimizi tehlikelere karşı korumamız ve tedbir almamız açısından son derece yararlı hatta gerekli olan bir duygudur. Tehlikenin ve zararın ne olduğunu bilemediği dönemler de çocuklarımız, ilk birkaç deneyimden sonra bu duyguyu kolayca öğrenirler. Yanan sobaya dokun muşsa bir daha denemez, havlayan köpek zamanla korkulacak bir varlığa dönüşür. Anne babanın tepkilerine göre de korkmayı, ağla mayı, sevinmeyi, gülmeyi öğrenmiş olur.[/FONT] [FONT=Trebuchet MS]Günlük yaşamda kullandığımız korkuların başında gelen "Allah korkusu!" kavramı sıkça tekrar edilir. Fakat bir taraftan bunun ne anlama geldiğini, insanın neler hissetmesi gerektiğini tam çözemeyiz. Diğer taraftan da çocukluğumuzdan beri bilinçaltımız, aile ve çevremiz tarafından yerleştirilen korkuların, yoğun işgal ve istilasına uğramıştır.[/FONT] [FONT=Trebuchet MS]Ayrıca ekonomik durumlar, yaşam tarzı özentileri, aile sorunları gibi engelleyici olgular, Allah ve ahiret korkusunu hissetmek için nefes alacak bir boşluk bırakmamaktadır. Buna bağlı olarak neslimiz, belli bir kısmı itibariyle, günahlara, insana ve topluma zarar veren suçlara belli oranda da olsa a- çık hale gelmiş bulunmaktadır. Kısaca dünya korkuları ukbâ korkularını kamufle etmiş sayılabilir.[/FONT] [FONT=Trebuchet MS]Korkuların bir kısmı doğamızda bulunmakla birlikte, çocuk dönemde bilinçaltımıza yerleştirilen programlar sayesinde bir ömür boyu bu duygulardan etkilenme de söz konusu olabilir. Kişisel gelişimle ilgili çoğu kitapta, patern değiştirme, iç temsil yöntemi, swish modeli ya da psikodrama gibi zihinsel ve duygusal işlemlerle bu eski filim şeritlerinin ve programlamanın değiştirilebileceği üzerinde du rulur.[/FONT] [FONT=Trebuchet MS]İnsanın yararına olan her çalışmadan yararlanmak güzeldir şüphesiz. Ne var ki biz, en son ve en mükemmel bir Kitap?ın sâlik leri olarak kendi vicdan kültürümüzü yaşamak, korku duygusunu, daima her şeyin gerçeğini, hakikatini söylediğini söyleyen (Sa'd, 38/84) Cenab-ı Hakkın kelamına bakarak anlamak ve yaşamak isteriz. Psikoloji ilminin, yani insan aklının her araştırmasının sunduğu gerçeklere de kapalı kalamayız; onları kendi kültür imbiğimizden geçirir, her insan gibi istifade etmeye çalışırız. Nitekim yer yer benzer tavsiyeleri biz de yapmaktayız. Hatta bazen Psikolojik yaklaşımların Kuran tavsiyeleriyle bire bir örtüştüğüne şahit oluyoruz.[/FONT] [FONT=Trebuchet MS]Söz gelimi Borderline bir kişilik bozukluğu tanımıdır. Tutarsızca yoğun duygular arası gelip gitme demektir ve bize Kur'an'da sa dece bir kere geçen şu ayeti hatırlatmaktadır: "Müzebzebîne beyne zâlik", "İki duygu arası durmadan gelip giderler!"(4/143). Tabi Kur' an duyguları ele alırken, temel sebeplerini ve çözümlerini de dolaylı anlatımlarla vererek ele alır. Ayet, tavsiye edilen güzel duygulara, inanç ve ibadete yönelmek durumunda bırakılan isteksiz bir insanın, inanç ve ahlaki konuda özgürlük isteyen çıkarcı Egosuyla yaşadığı iç çatışmayı bize anlatır.[/FONT] [FONT=Trebuchet MS]Korku konusunda da, Kur'an bize "Güzel Korku" ve "Hiç korku ve üzüntü duymama!" diyebileceğimiz önemli alternatif korku tedavisi sunmaktadır. Sıkça geçen bir ayet, bilincimize, bütün korkularımızı gölgede bırakacak müthiş bir olumlu enerji yüklemektedir.[/FONT] [FONT=Trebuchet MS]Cennet korku ve üzüntü yeri değildir. Cennetten inip, dünya korku ve üzüntüleriyle yüzleşme durumunda kalan insanoğluna verilen ilk ilahî mesaj şöyledir: "Cennetten inin! Benden gelen hidayete uygun davranırsanız bir korku ve üzüntü hissetmeyeceksiniz!" (2/3. Başka ayetler de bu hidayeti, Kur'an, Peygamber, iman, ilim, ibadet, salih amel, istikamet, ihsan gibi kavramlara sahip çıkmak ve yaşamak olarak açıklar.[/FONT][/B][/SIZE] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
KÜLTÜR,EDEBİYAT MİZAH
Sağlıklı yaşam
Psikoloji
Korku ve üzüntüye islami bakış
Üst
Alt