- Katılım
- 22 Şubat 2011
- Mesajlar
- 9,107
- Tepkime puanı
- 81

İç Anadolu Bölgesinde, Konya İline bağlı bir ilçe olan Bozkır, kuzeyinde Seydişehir ve Çumra, doğusunda Karacasu, güneydoğusunda Hadım ilçeleri, güney ve batısında da Antalya ile çevrilidir. Batı Torosların engebelendirdiği bir alanda Taşeli platosu üzerinde kurulmuş olup, batı, güney ve doğusu dağlarla çevrilidir. Yüksekliği 1.500 m.ye ulaşan Taşeli platosu yer yer ormanlarla kaplıdır. İlçenin kuzeyinde Beyşehir ve Seydişehir Ovalarının uzantıları bulunmaktadır. Doğu ve güney yönündeki dağlar akarsu vadileri ile yarılmıştır. İlçenin batısında, kuzeybatı-güneydoğu doğrultusunda uzanan Büyükgözet, Esereyrek ve Yıldızlı dağları bulunmaktadır. Bozkır’ın güneydoğu ve doğusunu Esenler Dağı engebelendirir.
İlçe topraklarını batı yönüne doğru akan Çarşamba Suyu sulamaktadır. Çarşamba Suyu Beyşehir Gölü’nden Çumra’ya açılan sulama kanalına bağlanmış daha sonra da bunun üzerine Apa Barajı yapılmıştır. Bu barajın bir bölümü ilçe sınırları içerisinde kalmaktadır. Ayrıca ilçenin güney ve doğusunda Göksu Irmağı’na dökülen çay ve dereler bulunmaktadır. Büyük bir bölümü Seydişehir ilçesi içerisinde kalan Suğla Gölü’nün bir bölümü de ilçe sınırları içerisindedir. Yağışların az olduğu dönemlerde suları kuruyan bu gölün bazı bölümlerinde tarım yapılmaktadır. Ayrıca Toroslar’ın Yıldız dağı eteklerinde Dipsiz Göl denilen bir krater gölü bulunmaktadır. Deniz seviyesinden 1.125 m. yükseklikteki ilçenin yüzölçümü 1.489 km2, toplam nüfusu 59.334’dür.
İlçenin ovalık alanları çok geniş değildir. Ovaların en önemlisi kuzey yönünde Seydişehir ve Beyşehir ovalarının uzantısı olan ve Çumra Ovası ile birleşen düzlüktür.İlçenin bitki örtüsü step görünümlüdür. Dağlardaki ormanlarda ardıç, karaçam, köknar ve meşe ağaçları vardır.
İlçenin iklimi, İç Anadolu ve Akdeniz iklimleri arasında bir geçit bir iklimine sahip olup,
kışlar kısmen ılık, kısmen sert ve yağışlı ,ilkbahar ılık ve yağışlı ,yazlar sıcak ve kurak geçer. Yıllık yağış miktarı metrekareye 500kg civarındadır.
İlçenin ekonomisi tarım, hayvancılık, ormancılığa dayalıdır. Yetiştirilen tarımsal ürünlerin başında nohut gelmektedir. Sebze ve meyvecilik, dağlık kesimlerde bağcılık ve arıcılık yapılmaktadır. Bazı evlerdeki el tezgâhlarında kilim, çuval, giysi gibi dokumalar yapılmaktadır. Suğla Gölü’nde avlanan balıklar da diğer geçim kaynaklarındandır. Hayvancılıkta büyük ve küçükbaş hayvan besiciliği yapılmakta olup, daha çok yerli ırk üretilmektedir.
Bozkır ismini ,eskiden Bozkır’a bağlı bir kasaba olan Yalıhüyük (Yağlıyük) civarındaki Bidana Çiftliğin’de yaşayan Bozkır Beyi’nden almıştır. İlçedeki ilk yerleşimin ne zaman ve kimler tarafından yerleşildiği konusunda kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Bununla birlikte, bölgedeki antik İsauria kenti burada yer alıyordu. Bu kent sonraki yıllarda Leontopolis ve Trismaden isimleri ile de tanınmıştır. Yöre Galatların, Romalıların ve Bizanslıların egemenliğinde kalmış, daha sonra Selçuklular buraya hakim olmuşlardır. Anadolu Selçukluları’nın yıkılmasına (1308) kadar Selçukluların egemenliğinde kalan yöre daha sonra Karamanoğulları’nın eline geçmiştir. Yıldırım Beyazıt 1398’de Konya yöresini Osmanlı topraklarına katmışsa da Ankara Savaşı’nda (1402) Timur’a yenilince Karamanoğlu Beyliği yeniden kurulmuştur. Bu arada Moğollar bir süre Konya ve yöresine egemen olmuşlardır. Bundan sonra Osmanlılar ile Karamanoğulları yöre için sürekli çekişmiş ve sonunda Fatih Sultan Mehmet Karamanoğlu Beyliği’ni 1465’te ortadan kaldırınca Konya ve yöresi Osmanlı topraklarına dahil olmuştur.
Osmanlı döneminde Tufan Deresi yaylası çevresindeki altın, gümüş ve simli kurşun madenleri işletilmiştir. Ayrıca Doğu Anadolu Bölgesi ile Akdeniz Bölgesi arasında bir geçit noktası üzerinde yer aldığından Osmanlı döneminde önem kazanmıştır.
XVII.yüzyılda, Kapıkulu süvarilerinden Dağlardelisi Süleyman yöreye egemen olmuş, ardından isyan bastırılmıştır. XIX.yüzyılda Konya vilayet merkez sancağına bağlı bir kaza olmuştur. I.Dünya Savaşı sırasında bağnazların ayaklanmalarına sahne olmuş ve bunlar bastırılmıştır. Ardından Milli Mücadele sırasında da Delibaş Ayaklanmasına karışmıştır.
Cumhuriyet döneminde Konya iline bağlı ilçe konumuna getirilmiştir.
İlçede günümüze gelebilen tarihi eserler arasında; İsauria kent kalıntıları, Selçuklu dönemine ait olduğu sanılan Çarşamba Deresi Köprüsü ve Osmanlı dönemine ait Akçapınar Yaylası mescidi ve Şadırvanı bulunmaktadır.


Çarşamba Çayı
Tarihçe
M.Ö. İsauria Bölgesi'nin başkenti olan Bozkır; İsauria Vetus (Eski İsauria), İsauria Nova (Yeni İsauria), Tris-Maden ve Leontopolis (Arslanlar Kenti) isimleri ile bilinmekteydi.
Bozkır aslında kasabanın (Bozkır İlçesi) değil, yörenin, yani çay (Çarşamba Çayı) ile Seydişehir arasındaki toprakların adıdır. Kasabanın adı “Siristad” idi. Siristad Türklerden önce yörede yaşayan kavimlerden birine ait bir isim olduğundan, kısaca Türkçe asıllı olmadığı için, atılarak kasabaya da Bozkır adı verilmiştir. Anlaşılacağı üzere yöre kasabanın adını değil, kasaba yörenin adını almıştır. Bozkır adına gelince bu, arazinin coğrafi yapısı ile ilgili değildir. Yörenin adı olan Bozkır, bu yöreyi feth veya idare etmiş bir Bey'den gelmektedir. Bozkır Bey, en kuvvetli ihtimal ile XIV. y.y.'da bu yöreyi idare etmiştir. O, Karamanoğulları'nın bir valisi olabilir. Bozkır Beyi belki daha az muhtemel olarak Selçukluların da valisi olabilir. Fransızca “steppe” mânâsında şimdi kullandığımız bozkır yeni bir deyim olup, yüzyılımızın birinci yarısında kullanılmaya başlanmıştır. Esasen bozkır adını taşıyan yer, gerçek mânâsında, bozkır karakterinde de değildir. Bozkır adının boz ve kır fiillerinden emir ikinci şahıs ile yapılmış bir ad olduğu anlaşılmış bulunur. Yani Bozkır, anlaşılacağı üzere Boz + kır = “yen ve saf dışı bırak” demektir. Bozkır adının steppe manasında olduğunu sanarak yerine başka bir ad verilmesi için İçişleri Bakanlığı'na müracaatta bulunmuş olan bazı hemşehrilerimin bu tutumuna hayret ettim. Bakan Hıfzı Oğuz BEKATA Bey ile görüşüp gerçeği anlattım. Memleketimizin bu tapu senedi böylelikle korunmuş oldu. Bir topluluk, tarihine ve kültürüne sahip çıkarsa millet olur ve varlığını sürdürebilir. Bu böyle bilinmelidir. Bunun aksini iddia edenler cahil ve akılsız kişilerdir.
Bazı şairlerimizin Bozkır'ı anlatan şiirlerde; “İsmin yakışmıyor sana Bozkır'ım ” ve “İsmine inat ediyor görünümüyle ” gibi tarihi gerçekleri bilmeden hüsnüniyetle çeşitli mısralar yazılmıştır. Ancak, Bozkır'la ilgili bundan sonra yazılacak olan şiirlerde merhum Faruk SÜMER'in yukarıdaki açıklamalarına göre “ İsmin yakışıyor sana Bozkır'ım” gibi mısraları da görebilmeyi ümit etmekteyiz.
Bozkır kelimesi; günümüzde step iklimine sahip toprakların ve bölgenin bulunduğu “yılın çoğu zamanı boz renkli görünen yerler” anlamında kullanılan coğrafî bir terimdir. Ancak böyle bir tanımlamadan hareketle, buranın adının da bölgenin coğrafî özelliklerinden kaynaklanmış olup olmayacağına baktığımızda, Toros dağlarının üzerinde, denizden epey yüksek bir mevki ve ormanlık tepelerin ortasındaki yayla karakteri gösteren bu bölgenin yapısı, bize adının step iklim özelliğinden gelmediğini rahatça gösterir. Aslın da, Bozkır kelimesi tamamen Türkçe bir kelimedir. Boz ve kır kelimesinin birleşmesinden meydana gelmiştir. Şimdi hem bir yerleşim yeri adı olarak, hem de coğrafî bir terim olarak farklı anlamlar taşısa da , eski Türkçe'de boz ve kır , yani ; yen ve yok et ve bu davranışı gösteren yiğit kişi anlamı vardır. Zaten tarihte de bu anlamda sıfat olarak kullanılmıştır. Selçuklular ve Karamanoğulları dönemlerinde yaşamış ve önemli hizmetler görmüş olan ve Osmanlılar dönemi belgelerinde de “ Bozkırlı ” diye tanımlanan bir “ Türkmen B eyi ve S ül â lesi ” bulunmaktadır. Bozkır ismi de büyük ihtimalle bu anlamdaki söz konusu Türkmen B eyi ' ne dayanmaktadır. Kalabalık bir cemaat olan “ Bozkırlıoğulları ” , Osmanlı Karamanoğulları çekişmesinde Karamanoğulları'nın tarafını tutmuş, Osmanlılar bölgeye hakim olduktan sonra, eski Karamanlı Türkmen Beyleri ' nin bir taraftan nüfuzlarını kırmaya çalışırken , diğer taraftan da husumetini bertaraf edip dostluğunu kazanmak için onlara, eskiden sahip olduğu arazileri tımar olarak vermeye devam etmiştir. Bu yüzden Bozkırlıoğlu Hüseyin ve Bozkırlıoğlu Yusuf'a Siristad köyü ve çevresi tımar olarak verilmiştir. Bu sebeple bölgeye Bozkır denilmiştir. Dolayısıyla Bozkır adının kaynağı da buraya dayanmaktadır. Siristad isminin Bozkır'a dönüşmesi de muhtemelen XVII. yüzyıldan sonra olmuştur.
Osmanlılar, siyasî, coğrafî vb. nedenlerle idarî birimleri tespit ederken, o bölgede önemli ve büyük bir yerleşim merkezi varsa onun ismini, hem o idarî birime veriyor hem de orasını birimin merkezi yapıyordu. Bunun örnekleri çok fazladır. Ancak, önemli bir merkez olmadığında ne bir merkez belirliyor ne de bir yerleşim yerinin adını veriyor; oranın adını bütünü kapsayacak isimlerle nitelendiriyor. Mesela, herkesin bildiği ve halen devam eden bu geleneği göstermesi bakımından İçel ile Mersin ve Kocaeli ile İzmit'i zikredebiliriz. Osmanlılar döneminde, şimdi isimleri değişmiş olmakla beraber, buna benzer çok uygulama vardır. Konya'dan örnek verecek olursak: Turgud K azası ile Bozkır Nahiyesi gibi Sahra, Sudiremi ve Aladağ nahiyelerinin belli bir merkezleri yoktu. Ancak, XVII. yüzyıldan sonra güvenlik gibi çeşitli nedenlerle idarî birimlere belli bir meskûn yer, merkez olarak belirleme ihtiyacı hasıl olmuş; Sahra N ahiyesi ' nin merkezi Çumra, Sudiremi Nahiyesi'nin merkezi Sille, Aladağ Nahiyesi'nin merkezi Hadim ve Bozkır N ahiyesi'nin merkezi Siristad olarak tespit edilmiş ve daha sonraki dönemlerde de kimi nahiye isimleri kaybolmuş , Çumra gibi yerleşim merkezi nahiye ismi haline gelmiş, Bozkır gibi kimi nahiye isimleri de yerleşim merkezinin ismine dönüşmüştür.
Konya İli'ne bağlı Bozkır İlçesi'nin adaşı olan yurdumuzda bir çok yer bulunmaktadır. Bu Bozkır isimlerinin ilçeden göç eden Bozkırlılar tarafından konulduğu kanaatini taşımaktayız. Bozkır isimlerinden tespiti yapılabilenler şunlardır;
1-Aksaray İli sınırları içindeki Bozkır,
2-Manisa İli sınırları içinde bulunan Bozkır,
3-İçel İli sınırları içinde bulunan Bozkır.
Yukarıdaki bilgiler; Araştırmacı Yazar Ali Ulvi ÜLKER'in "KÜLTÜR DİLİYLE BOZKIR" adlı kitabından alınmıştir.
Diger bir rivayete göre ise, tarihte bugünkü Ulupınar köyünde meşhur bir demir ustası varmış. Ve bu usta işin sırrını belli etmemek için kimseyi atölyesine sokmazmış. Bu yüzden ona sırlı ustat derlermiş. Gel zaman git zaman bu ustaya diğer yörelerden demir işi yaptırmak için gelen gidenler diyaloglarında "nereye gidiyorsun" sorusuna sırlı ustadın yanına, sırustadın yanına, serustada... derken diyarının adı Serustat olmuş.
Selçuklu hükümranlığı zamanında harpte yaman bir asker olan Bozkır Beye başarı ödülü olarak verilen topraklara Bozkır Bey kendi adını verir. Anlaşılacağı üzere Bozkır kasabanın adını değil, kasaba Bozkır beyin adını almıştır.
1858 yılında ilçe olmuştur. Bozkir hakkinda, 1918 yılına ait bir salnamede kadı, Mustafa Efendi, müftü ise Mehmet Kûdzi Efendi olduğu yazılıdır. Sonraki müftüler ise "Bozkır Müftüleri" adlı ayri bir yazıda kaleme alınmıştır.
Bozkır'da altın, kurşun, simli kurşun, ve demir madenleri çıkarılmıştır.
Eğitim Kurumları
Devlet Hastanesi ve diğer resmî dairelerle birlikte, Bozkır Lisesi, İmam Hatip Lisesi, Endüstri Meslek Lisesi, Anadolu Lisesi ve Kız Teknik ve Meslek Lisesi olmak üzere 5 lisesi vardır.
Selçuk Üniversitesi Rektörlüğüne bağlı olarak eğitim hizmeti veren Bozkır Meslek Yüksekokulu 2 yıllık örgün eğitime devam etmektedir. Bu okulda Bilgisayar Programlama ve Elektrik bölümleri yer almaktadır.
Ulaşım
Bozkır ilçesi Konya iline 120 km uzaklıktadır. Karatay Otobüs Terminalinden Bozkır otobüslerinin saat başı seferleri ile ulaşılabilir. (Karatay Otobüs Terminali Eski Garaj Olarakta geçer.) Eski Garaja Ulaşım Konya Şehirler Arası Otobüs Terminalinden Cumhuriyet, Binkonut ve Bosnahersek dolmuşlarıyla sağlanabilir.
İklim
İlçe konum olarak Akdeniz bölgesinde yer almaktadır. Toros Dağları geçit vermediği için tipik İç Anadolu iklimi yaşanmaktadır, yazları sıcak ve kurak, kışları ise soğuk ve karlı geçmektedir.
Nüfus [değiştir]
Yıllara göre nüfus verileri
2008 7.212
2007 6.800
2000 10.483
