Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Hz. Muhammed (s.a.v)
Hadis-i Şerifler
Kevser havzı'nın, mizan'ın
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Ekrem" data-source="post: 4630" data-attributes="member: 3"><p style="text-align: center"><span style="font-size: 15px"><span style="color: Green"><strong>KEVSER HAVZI'NIN, MİZAN'IN VE SIRAT KÖPRÜSÜ'NÜN EVSAFI</strong></span></span></p> <p style="text-align: center"></p><p><hr style="color: rgb(198, 215, 218);" size="1"><p style="text-align: center"><img src="https://img72.imageshack.us/img72/5107/e7f72w.gif" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></p> <p style="text-align: center"></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span><p style="text-align: center"><span style="font-size: 12px"> Ebu zerr radıyallahu anh anlatıyor: "Ey Allah'ın Resûlü dedim, Kevser havzının kapları nedir?" Şu cevabı lütfettiler:</span></p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><span style="font-size: 12px"> <span style="color: Green"><em><strong>"Nefsimi kudret elinde tutan Zât-ı Zülcelâl'e yemin olsun, onun kapları açık ve karanlık bir gecede gökteki yıldızlardan daha çoktur. Cennetin kaplarından kim içerse artık ömrünün sonuna kadar hiç susamaz. Havzın cennetten çıkan iki oluğu gürül gürül akar. Genişliği uzunluğuna denktir. Bu da Ammân'dan Eyle'ye olan mesafe kadardır. Suyu sütten daha beyaz, baldan daha tatlıdır."</strong></em></span></span> </p> <p style="text-align: center"><span style="font-size: 12px"> Müslim, Fezail 36, (2300); Tirmizi, Kıyamet 16, (2447).</span></p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><span style="font-size: 12px"> Semüre İbnu Cündeb radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:</span> </p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><span style="font-size: 12px"> <span style="color: Green"><em><strong>"Her peygamberin bir havzı vardır. Ümmeti oraya su almaya gelir. Peygamberlerin her biri, hangisinnin suya geleni çok diye övünürler. Su almaya gelen ümmeti en çok olan peygamberin ben olacağımı ümid ediyorum."</strong></em></span></span> </p> <p style="text-align: center"><span style="font-size: 12px"> Tirmizi, Kıyamet 15, (2445).</span></p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><span style="font-size: 12px"> Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'a "Kevser nedir?" diye sorulmuştu.</span> </p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><span style="font-size: 12px"> <em><span style="color: Green"><strong>"Cennette bir nehirdir. </strong></span></em></span> <span style="font-size: 12px"><em><span style="color: Green"><strong>Allah onu bana verdi. O, sütten daha beyaz, baldan daha tatlıdır. Onda (nehirde) bir kuş vardır, boynu deve boynuna benzer!"</strong></span></em> buyurdular. </span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-size: 12px"> Hz. Ömer atılarak: "Öyleyse o müreffehtir!" dedi. Aleyhissalatu vesselam da:</span></p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><span style="font-size: 12px"> <span style="color: Green"><strong><em>"Onu yiyen, ondan da müreffehtir!" </em></strong><span style="color: Black">buyurdular."</span></span></span> </p> <p style="text-align: center"><span style="font-size: 12px"> Tirmizi, Kıyamet 15, (2445).</span></p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><span style="font-size: 12px"> Hz. Cündüb radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: <span style="color: Green"><em><strong>"Ben havza ilk geleniniz olacağım!"</strong></em></span></span> </p> <p style="text-align: center"><span style="font-size: 12px"> Buhari, Rikak 53; Müslim, Fezail 25, (2289).</span></p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><span style="font-size: 12px"> İbnu Mes'ud radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:</span> </p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><span style="font-size: 12px"> <strong><em><span style="color: Green">"Ben Havzın başına sizden önce geleceğim. Bana sizden bazı kimseler yükseltilip (gösterilecek). O kadar ki, eğilsem onları tutarım. Ama hemen geri çekilecekler.</span></em></strong></span> </p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><span style="font-size: 12px"> "Ey Rabbim! Bunlar benim ashabım!" derim. Ama bana:</span> </p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><span style="font-size: 12px"> "Senden sonra bunların ne bid'alar yaptıklarını sen bilmezsin!" denilir. Ben de:</span> </p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><span style="font-size: 12px"> "Dini benden sonra değiştirenler rahmetten uzak olsun, rahmetten uzak olsun!" derim."</span> </p> <p style="text-align: center"><span style="font-size: 12px"> Buhari, Rikak 53, Fiten 1; Müslim, Fezail 32, (2297).</span></p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><span style="font-size: 12px"> Müslim'in diğer bir rivayetinde Ebu Hureyre'den şöyle rivayet edilmiştir: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:</span> </p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><span style="font-size: 12px"> "Ümmetim Havz'ın başında yanıma gelecek. Ben, tıpkı devesinden başkasının devesini kovan bir kimse gibi, havzımdan (bazı) insanları kovarım!" Yanımdakiler:</span> </p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><span style="font-size: 12px"> "Ey </span> <span style="font-size: 12px">Allah'ın Resûlü! Bizi tanıyacak mısınız?" dediler.</span></p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><span style="font-size: 12px"> "Evet buyurdu. <em><span style="color: Green"><strong>Sizin, başkasından olmayan bir alâmetiniz olacak. Sizler yanıma alın ve abdest uzuvlarında, abdestin eseri olan bir nurla geleceksiniz. Ancak sizden bir grup benden engellenecek, onlar bana ulaşamayacaklar. Ben: "Ey Rabbim onlar benim Ashabım, onlar benim Ashabım!" diyeceğim. Ama bir melek bana cevap verip:</strong></span></em></span> </p> <p style="text-align: center"><em><span style="font-size: 12px"><span style="color: Green"><strong> "Senden sonra onlar ne bid'alar ortaya çıkardılar biliyor musun?"</strong> diyecek."</span></span></em> </p> <p style="text-align: center"><span style="font-size: 12px"> Müslim, Taharet 37, (247).</span></p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><span style="font-size: 12px"> Bir diğer rivayette şöyle buyrulmuştur:<strong><em><span style="color: Green"> "Havuzum Eyle ile Aden arasındaki mesafeden daha geniştir. Onun rengi kardan daha beyaz, baldan daha tatlıdır. Onun maşrabaları yıldızlardan daha çoktur."</span></em></strong></span> </p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><span style="font-size: 12px"> Yezid İbnu Erkâm radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:</span> </p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><span style="font-size: 12px"> <strong><em><span style="color: Green">"Siz (ashabım), Havzın başında yanıma gelenlerin yüzbin cüzünden sadece bir cüzünü teşkil edeceksiniz!" Yezid'e: O gün siz ne kadardınız?" diye soruldu da. "Yediyüz veya sekizyüz kadardık!" </span></em></strong>diye cevap verdi."</span> </p> <p style="text-align: center"><span style="font-size: 12px"> Ebu Davud, Sünnet 26, (4746).</span></p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><span style="font-size: 12px"> Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: "(Bir gün), ey </span> <span style="font-size: 12px">Allah'ın Resûlü! Kıyamet günü bana şefaat edin!" dedim.</span></p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><span style="font-size: 12px"> "İnşallah yapacağım!" buyurdular. Ben tekrar:</span> </p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><span style="font-size: 12px"> "Sizi nerede arayıp bulayım?" dedim.</span> </p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><span style="font-size: 12px"> "Beni ilk aradığın zaman Sırat üzerinde ara!" buyurdular.</span> </p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><span style="font-size: 12px"> "Size (orada) rastlayamazsam?" dedim.</span> </p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><span style="font-size: 12px"> "Mizan'ın yanında beni ara!" buyurdular.</span> </p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><span style="font-size: 12px"> "Orada da size rastlayamazsam?" dedim.</span> </p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><span style="font-size: 12px"> "Öyleyse beni Havz'ın yanında ara! Zira ben üç mevkinin dışına çıkmam!" buyurdular."</span> </p> <p style="text-align: center"><span style="font-size: 12px"> Tirmizi, Kıyamet 10, (2435).</span></p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><span style="font-size: 12px"> Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: "Ateşi hatırlayıp ağladım, Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm:</span> </p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><span style="font-size: 12px"> "Niye ağlıyorsun?" diye sordu.</span> </p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><span style="font-size: 12px"> "Cehennemi hatırladım da onun için ağladım! Siz, Kıyamet günü, ailenizi hatırlayacak mısınız?" dedim.</span> </p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><span style="font-size: 12px"> <strong><em><span style="color: Green">"Üç yerde kimse kimseyi hatırlamaz: Mizan yanında; tartısı ağır mı geldi hafif mi öğreninceye kadar; Sahifelerin uçuştuğu zaman; kendi defteri nereye düşecek, öğreninceye kadar: Sağına mı soluna mı; yoksa arkasına mı? Sırat'ın yanında; cehennemin iki yakası ortasına kurulunca; bunu geçinceye kadar."</span></em></strong></span> </p> <p style="text-align: center"><span style="font-size: 12px"> Ebu Davud, Sünen 28, (4755).</span></p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><span style="font-size: 12px"> Ebu Sa'î'di'I-Hudri radıyallahu anh anlatıyor: "Resülullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: <em><span style="color: Green"><strong>"Benim bir havuzum var. Genişliği Ka'be'den Beytu'l-Makdis'e kadar uzanır. Suyu süt misali bembeyaz. Yıldızlar adedince susakları var. Şurası muhakkak ki, Kıyamet günü ben, peygamberler arasında ümmeti sayıca en çok olan kimseyim."</strong></span></em></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Ekrem, post: 4630, member: 3"] [CENTER][SIZE=4][COLOR=Green][B]KEVSER HAVZI'NIN, MİZAN'IN VE SIRAT KÖPRÜSÜ'NÜN EVSAFI[/B][/COLOR][/SIZE] [/CENTER] <hr style="color: rgb(198, 215, 218);" size="1">[CENTER][IMG]https://img72.imageshack.us/img72/5107/e7f72w.gif[/IMG] [/CENTER] [SIZE=3] [/SIZE][CENTER][SIZE=3] Ebu zerr radıyallahu anh anlatıyor: "Ey Allah'ın Resûlü dedim, Kevser havzının kapları nedir?" Şu cevabı lütfettiler:[/SIZE] [SIZE=3] [COLOR=Green][I][B]"Nefsimi kudret elinde tutan Zât-ı Zülcelâl'e yemin olsun, onun kapları açık ve karanlık bir gecede gökteki yıldızlardan daha çoktur. Cennetin kaplarından kim içerse artık ömrünün sonuna kadar hiç susamaz. Havzın cennetten çıkan iki oluğu gürül gürül akar. Genişliği uzunluğuna denktir. Bu da Ammân'dan Eyle'ye olan mesafe kadardır. Suyu sütten daha beyaz, baldan daha tatlıdır."[/B][/I][/COLOR][/SIZE] [SIZE=3] Müslim, Fezail 36, (2300); Tirmizi, Kıyamet 16, (2447).[/SIZE] [SIZE=3] Semüre İbnu Cündeb radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:[/SIZE] [SIZE=3] [COLOR=Green][I][B]"Her peygamberin bir havzı vardır. Ümmeti oraya su almaya gelir. Peygamberlerin her biri, hangisinnin suya geleni çok diye övünürler. Su almaya gelen ümmeti en çok olan peygamberin ben olacağımı ümid ediyorum."[/B][/I][/COLOR][/SIZE] [SIZE=3] Tirmizi, Kıyamet 15, (2445).[/SIZE] [SIZE=3] Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'a "Kevser nedir?" diye sorulmuştu.[/SIZE] [SIZE=3] [I][COLOR=Green][B]"Cennette bir nehirdir. [/B][/COLOR][/I][/SIZE] [SIZE=3][I][COLOR=Green][B]Allah onu bana verdi. O, sütten daha beyaz, baldan daha tatlıdır. Onda (nehirde) bir kuş vardır, boynu deve boynuna benzer!"[/B][/COLOR][/I] buyurdular. [/SIZE] [SIZE=3] Hz. Ömer atılarak: "Öyleyse o müreffehtir!" dedi. Aleyhissalatu vesselam da:[/SIZE] [SIZE=3] [COLOR=Green][B][I]"Onu yiyen, ondan da müreffehtir!" [/I][/B][COLOR=Black]buyurdular."[/COLOR][/COLOR][/SIZE] [SIZE=3] Tirmizi, Kıyamet 15, (2445).[/SIZE] [SIZE=3] Hz. Cündüb radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: [COLOR=Green][I][B]"Ben havza ilk geleniniz olacağım!"[/B][/I][/COLOR][/SIZE] [SIZE=3] Buhari, Rikak 53; Müslim, Fezail 25, (2289).[/SIZE] [SIZE=3] İbnu Mes'ud radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:[/SIZE] [SIZE=3] [B][I][COLOR=Green]"Ben Havzın başına sizden önce geleceğim. Bana sizden bazı kimseler yükseltilip (gösterilecek). O kadar ki, eğilsem onları tutarım. Ama hemen geri çekilecekler.[/COLOR][/I][/B][/SIZE] [SIZE=3] "Ey Rabbim! Bunlar benim ashabım!" derim. Ama bana:[/SIZE] [SIZE=3] "Senden sonra bunların ne bid'alar yaptıklarını sen bilmezsin!" denilir. Ben de:[/SIZE] [SIZE=3] "Dini benden sonra değiştirenler rahmetten uzak olsun, rahmetten uzak olsun!" derim."[/SIZE] [SIZE=3] Buhari, Rikak 53, Fiten 1; Müslim, Fezail 32, (2297).[/SIZE] [SIZE=3] Müslim'in diğer bir rivayetinde Ebu Hureyre'den şöyle rivayet edilmiştir: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:[/SIZE] [SIZE=3] "Ümmetim Havz'ın başında yanıma gelecek. Ben, tıpkı devesinden başkasının devesini kovan bir kimse gibi, havzımdan (bazı) insanları kovarım!" Yanımdakiler:[/SIZE] [SIZE=3] "Ey [/SIZE] [SIZE=3]Allah'ın Resûlü! Bizi tanıyacak mısınız?" dediler.[/SIZE] [SIZE=3] "Evet buyurdu. [I][COLOR=Green][B]Sizin, başkasından olmayan bir alâmetiniz olacak. Sizler yanıma alın ve abdest uzuvlarında, abdestin eseri olan bir nurla geleceksiniz. Ancak sizden bir grup benden engellenecek, onlar bana ulaşamayacaklar. Ben: "Ey Rabbim onlar benim Ashabım, onlar benim Ashabım!" diyeceğim. Ama bir melek bana cevap verip:[/B][/COLOR][/I][/SIZE] [I][SIZE=3][COLOR=Green][B] "Senden sonra onlar ne bid'alar ortaya çıkardılar biliyor musun?"[/B] diyecek."[/COLOR][/SIZE][/I] [SIZE=3] Müslim, Taharet 37, (247).[/SIZE] [SIZE=3] Bir diğer rivayette şöyle buyrulmuştur:[B][I][COLOR=Green] "Havuzum Eyle ile Aden arasındaki mesafeden daha geniştir. Onun rengi kardan daha beyaz, baldan daha tatlıdır. Onun maşrabaları yıldızlardan daha çoktur."[/COLOR][/I][/B][/SIZE] [SIZE=3] Yezid İbnu Erkâm radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:[/SIZE] [SIZE=3] [B][I][COLOR=Green]"Siz (ashabım), Havzın başında yanıma gelenlerin yüzbin cüzünden sadece bir cüzünü teşkil edeceksiniz!" Yezid'e: O gün siz ne kadardınız?" diye soruldu da. "Yediyüz veya sekizyüz kadardık!" [/COLOR][/I][/B]diye cevap verdi."[/SIZE] [SIZE=3] Ebu Davud, Sünnet 26, (4746).[/SIZE] [SIZE=3] Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: "(Bir gün), ey [/SIZE] [SIZE=3]Allah'ın Resûlü! Kıyamet günü bana şefaat edin!" dedim.[/SIZE] [SIZE=3] "İnşallah yapacağım!" buyurdular. Ben tekrar:[/SIZE] [SIZE=3] "Sizi nerede arayıp bulayım?" dedim.[/SIZE] [SIZE=3] "Beni ilk aradığın zaman Sırat üzerinde ara!" buyurdular.[/SIZE] [SIZE=3] "Size (orada) rastlayamazsam?" dedim.[/SIZE] [SIZE=3] "Mizan'ın yanında beni ara!" buyurdular.[/SIZE] [SIZE=3] "Orada da size rastlayamazsam?" dedim.[/SIZE] [SIZE=3] "Öyleyse beni Havz'ın yanında ara! Zira ben üç mevkinin dışına çıkmam!" buyurdular."[/SIZE] [SIZE=3] Tirmizi, Kıyamet 10, (2435).[/SIZE] [SIZE=3] Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: "Ateşi hatırlayıp ağladım, Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm:[/SIZE] [SIZE=3] "Niye ağlıyorsun?" diye sordu.[/SIZE] [SIZE=3] "Cehennemi hatırladım da onun için ağladım! Siz, Kıyamet günü, ailenizi hatırlayacak mısınız?" dedim.[/SIZE] [SIZE=3] [B][I][COLOR=Green]"Üç yerde kimse kimseyi hatırlamaz: Mizan yanında; tartısı ağır mı geldi hafif mi öğreninceye kadar; Sahifelerin uçuştuğu zaman; kendi defteri nereye düşecek, öğreninceye kadar: Sağına mı soluna mı; yoksa arkasına mı? Sırat'ın yanında; cehennemin iki yakası ortasına kurulunca; bunu geçinceye kadar."[/COLOR][/I][/B][/SIZE] [SIZE=3] Ebu Davud, Sünen 28, (4755).[/SIZE] [SIZE=3] Ebu Sa'î'di'I-Hudri radıyallahu anh anlatıyor: "Resülullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: [I][COLOR=Green][B]"Benim bir havuzum var. Genişliği Ka'be'den Beytu'l-Makdis'e kadar uzanır. Suyu süt misali bembeyaz. Yıldızlar adedince susakları var. Şurası muhakkak ki, Kıyamet günü ben, peygamberler arasında ümmeti sayıca en çok olan kimseyim."[/B][/COLOR][/I][/SIZE][/CENTER] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Hz. Muhammed (s.a.v)
Hadis-i Şerifler
Kevser havzı'nın, mizan'ın
Üst
Alt