Kerbela hakkında cuma hutbesi

Muvatta

Çalışkan Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
28 Şubat 2011
Mesajlar
318
Tepkime puanı
13
KERBELA’YI ANLAMAK

Kardeşlerim!

Cennet kapılarının ardına kadar açıldığı ramazan ayı, mü’minlerin malı mülkü, makamı, şöhreti ellerinin tersiyle iterek kefen misali bembeyaz elbiselere bürünüp mahşer provası yaptıkları hac mevsimi derken, Rabbimizin hikmet ve rahmetine mazhar olmuş zaman dilimlerinden olan muharrem ayının içerisinde bulunmaktayız. Şehrullah” yani Allah’ın ayı olarak bilinen muharrem ayı, Hicrî takvime göre birinci aydır. Bugün Hicrî 1433’ncü yılı Muharrem ayının yedisi. Yeni hicrî yılımız hepimiz için mübarek olsun. Muharrem ayının, tarihimizde, kültürümüzde önemli bir yeri vardır. Muharrem ayı aşure ayıdır. Ve muharrem ayı bizlere, ciğerlerimizi dağlayan Kerbela’yı hatırlatan aydır.

Kerbela; Resulümüz’ün, “cennet gençlerinin efendileri”1sözüyle taltif ettiği, Hz. Ali ve Hz. Fatıma'nın iki ciğerparesinden biri Hz. Hüseyin efendimizin ve yetmişten fazla müminin şehit edildiği yerdir…

Değerli Kardeşlerim!

Asırlardır yüreklerimizi sızlatan, bağırlarımızı yakan bu elim hadise, Efendimiz’i ve O'nun Ehl-i Beyti'ni seven başta milletimiz olmak üzere bütün müminleri, derinden yaralamış, kalpleri incitmiştir. Kültürü, mezhep ve meşrebi ne olursa olsun bütün Müslümanları derin acılara gark etmiştir.

Nitekim, Kâzım Paşa ümmetin bu ortak hüznünü, şu dizelerinde gayet anlamlı bir şekilde dile getirir;

“Düştü Hüseyn atından sahrâ-yı Kerbelâ’ya
Cibril var haber ver, sultân-ı enbiyâya…”

Kerbela’da acımasızca şehit edilen Hz. Hüseyin ve yakınlarının, haksızlığa ve zulme karşı onurlu direnişleri, doğruluk adına samimi yürüyüşleri, bütün müminlerin gönüllerinde unutulmaz izler bırakmıştır. Resûlullah Efendimiz’in torunlarına bu zulmü reva görenler ise; insanlığın ortak vicdanında mahkûm edilmişlerdir.

Aziz Kardeşlerim!

Muharrem, , bir adalet, hikmet, hak ve hakikat sofrasıdır. Bizler bu acıların bir daha yaşanmaması için; Muharrem’i doğru okuyup anlamaya, müspet sonuçlar çıkararak ibret almaya ve yüce Rabbimizin; “Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra parçalanıp ayrılığa düşenler gibi olmayın…”2emrine uygun hareket etmeye her zamankinden daha çok muhtacız.

Muharrem ayını; Hz. Hüseyin’in uğrunda canını feda ettiği hak, adalet, rahmet, merhamet, müsamaha ve şefkat duygularının yeniden ihyâsı ve Müslümanların muhabbet, kardeşlik ve beraberlik duygularının güçlenmesi için fırsat bilmeliyiz.

Aşure; paylaşmanın, dayanışmanın ve birlikteliğin simgesidir. Aşure aşında bir araya gelen farklı nimetlerin, aynı ortak tada katkı sağladıkları gibi, milletimiz asırlardır birlikte yaşamanın gereği olarak sevinç ve tasayı, muhabbet ve meşakkati paylaşmaya devam etmektedir.

Muharrem:büyük bir peygamber davası olduğunu ve 950 yıl insanlara islamı tebliğ etmiş bir peygamberin inanlarla birlikte 6 ay boyunca fırtına üzerinde yüzdükten sonra muharrem ayınını onunucu gününde aşure gününde karaya oturduğu ve inananların kurtulduğu gündür

Ve yine büyük bir peygamber olan Hz.Musa'nın asm düşmanı olan zalim gaddar tağut olan ben ilahım diyen firavunun kızıl denizde boğulduğu gündür.

Ve peygamber sav efendimizin buna hürmet ve saygı gösterdiği ve sahip çıktığı için aşure gününde oruç tutmayı tavsiye ettiği ve Yahudilere benzememek için bir gün öncesi ve ya sonrası olarak beraber tutulmasını tavsiye etmiştir.

Bu vesileyle bizler bugün aşüre tatlısı yapıyoruz.Oysa bu iki peygamberin yaşamış olduğu hak ve tevhid mücadelesinden sadece tatlı kalmamalıyıdı ve inanıyorumki bizler bugünlerde oruç tutarak tıpkı Nuh'un as gemisine binenler ve kurtulanlar kervanına katılmak için bugün de bizler gerçek manada islamı yaşayarak kurtulmak için kendimize ve çocuklarımıza ve tüm Müslümanlara dua etme ve kurtuluş günü bilincine sahip olmalıyız.

Yine Hz.Musa asm düşmanı olan firavundan kurtulduysa bu gün firavunlardan kurtulmak için oruçlu ağızlarımızla dua etme günüdür.

Bu vesileyle, şehitlerin efendisi, rahmet peygamberinin çiçeği, cennet gençlerinin seyidi, ümmetin gözbebeği Hz. Hüseyin ve Kerbela şehitleri başta olmak üzere, bütün şehitlerimizi rahmetle anıyoruz.

Ehl-i Beyt-i Mustafâ'nın muhabbetinin her daim yüreklerimizde bâki kalmasını, onlardan bize tevârüs eden insani ve ahlaki erdemlerin zihin ve gönül dünyamızı tezyin etmesini Rabbimizden diliyoruz. Geçmişte yaşadığımız keder ve acıların; yeni üzüntülere sebebiyet vermemesini, aksine bizleri birbirimize sevgi ve muhabbetle bağlamasını Cenab-ı Mevla’dan niyaz ediyoruz.

Muhterem Müminler!

Kerbelâ şehitlerimizi anmak ve onların ruhlarına bağışlamak üzere, İstanbul Müftülüğü tarafından Sultanahmet Camii’nde 04 Aralık 2011 Pazar günü Saat 11:00’da başlayıp öğle namazı sonrası da devam emek üzere İstanbul’un tanınmış hafızları tarafından Kur’an Ziyafeti programı düzenlenmiştir.

Muharrem ayınız ve 1433’ncü hicrî yılınız mübarek olsun.

Hazırlayan ve Redaksiyon:

Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü

İbn Mâce, Sunne, 11/4
Âl-i İmrân, 105
 
Üst Alt