Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
İSLAM VE AİLE
Çocuk Terbiyesi ve eğitimi
Çocuklar için Dini Hikaye ve Fıkralar
Keloğlan Ve Sihirli Tas
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Elifgül" data-source="post: 42330" data-attributes="member: 1043"><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkOrchid"> </span></span></span></p><p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkOrchid"> <strong><span style="color: DarkOrchid">Bir varmış, bir yokmuş. Allah'ın kulu çokmuş. Evvel zaman içinde bir Keloğlan varmış. İhtiyar ve yoksul annesi, bu biricik oğlunu "Kel oğlum,keleş oğlum" diye severmiş.</span></strong></p></span></span></span></p><p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkOrchid"><strong><span style="color: DarkOrchid"> Günlerden bir gün Keloğlan annesinden izin alıp balık tutmaya gitmiş. Belki bir kaç balık yakalarım. Anacığımla pişirir, yeriz. Aç karnımızı doyururuz" diye düşünüyormuş. </span></strong></p></span></span></span></p><p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkOrchid"><strong><span style="color: DarkOrchid"> </span></strong></p></span></span></span></p><p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkOrchid"><strong><span style="color: DarkOrchid"> </span></strong></p></span></span></span></p><p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkOrchid"><strong><span style="color: DarkOrchid">Irmağın kenarına gelip oltasını salmış. Öğleye doğru kocaman bir balık tutmuş. Pulları gümüş gibi parlak, gözleri cam gibi aydınlık, güzel mi güzel bir balıkmış bu...</span></strong></p></span></span></span></p><p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkOrchid"><strong><span style="color: DarkOrchid"> Keloğlan balığın pullarını kazımış, karnını yarıp temizlemek istemiş. Bir de ne görsün! Balığın karnı içinde kocaman bir tas durmuyor mu? Keloğlan bir sevinmiş, bir sevinmiş ki sormayın. "Hem balığı götürürüm anama, hem tası" demiş. </span></strong></p></span></span></span></p><p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkOrchid"><strong><span style="color: DarkOrchid"> </span></strong></p></span></span></span></p><p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkOrchid"><strong><span style="color: DarkOrchid"> Tası su ile doldurup balığı yıkamak istemiş. Birden inanılmayacak bir şey olmuş. Tastan boşalttığı sular altın olarak akıyormuş yere. Keloğlan çok şaşırmış. Bir kaç kere denemiş, hep altın akıyormuş tastan. "Bu, sihirli bir tas galiba. Hemen anama haber </span><span style="color: DarkOrchid">vereyim" demiş. Evlerine koşmuş. </span></strong></p></span></span></span></p><p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkOrchid"><strong><span style="color: DarkOrchid"> </span></strong></p></span></span></span></p><p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkOrchid"><strong><span style="color: DarkOrchid"> Sihirli tasa küpler dolusu suyu doldurup doldurup boşaltmış. Suyu boşalan küplere de altınları biriktirmiş. Artık ülke hükümdarı bile onun yanında fakir sayılırmış...</span></strong></p></span></span></span></p><p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkOrchid"><strong><span style="color: DarkOrchid"> Keloğlan günler sonra büyük bir saray yaptırıp oraya taşınmış. Kendisine hizmetçiler tutmuş. Sevdiği ve istediği her şeyi alıyor, en güzel yemekleri yiyormuş. Sonunda altınlarının çokluğu onu şımartmaya başlamış. </span></strong></p></span></span></span></p><p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkOrchid"><strong><span style="color: DarkOrchid"> </span></strong></p></span></span></span></p><p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkOrchid"><strong><span style="color: DarkOrchid"> Gereksiz masraflara, lüzumsuz harcamalara girişmiş. "Oğlum bu işin sonu kötü olabilir" diye öğüt vermeye çalışan anasını bile dinlememiş. </span></strong></p></span></span></span></p><p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkOrchid"><strong><span style="color: DarkOrchid"> </span></strong></p></span></span></span></p><p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkOrchid"><strong><span style="color: DarkOrchid"> "Sihirli tas elimde, ne istersem yapabilirim..." diyormuş.</span></strong></p></span></span></span></p><p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkOrchid"><strong><span style="color: DarkOrchid"> </span></strong></p></span></span></span></p><p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkOrchid"><strong><span style="color: DarkOrchid"> Keloğlan'ın böyle kendini beğenmesi, şımarması ve hırsa kapılması, insanların ona duyduğu sevgiyi azaltmış. </span></strong></p></span></span></span></p><p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkOrchid"><strong><span style="color: DarkOrchid"> </span></strong></p></span></span></span></p><p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkOrchid"><strong><span style="color: DarkOrchid"> Herkes "Eski hali bundan daha iyiydi. Gözünü hırs bürüdü Keloğlan'ın" demeye başlamış. </span></strong></p></span></span></span></p><p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkOrchid"><strong><span style="color: DarkOrchid"> </span></strong></p></span></span></span></p><p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkOrchid"><strong><span style="color: DarkOrchid"> Keloğlan bir gün daha çok altın elde etmek için, sihirli tasını eline alıp ırmağın kenarına gelmiş. "Suyu tükenecek değil ya, bir saray da buraya yaptırayım. " demiş. Gurur ve kibirle tasını suya daldırmış. Kıyıda biriken altınlar hırsını artırıyormuş. Daha hızlı daha hızlı daldırmaya başlamış tası. Artık altınlardan başka bir şey düşünmüyormuş. Birden tas elinden kayıp suya düşmüş. Keloğlan onu tutmak için eğilince kendisi de ırmağa yuvarlanmış. Yüzme bilmediği için hızla akan ırmakta nerdeyse boğulacakmış. Binbir güçlükle kenara çıkmış. Kendisi suda çırpınıp dururken,biriktirdiği altınları da hırsızlar çalıp götürmüşler. </span></strong></p></span></span></span></p><p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkOrchid"><strong><span style="color: DarkOrchid"> </span></strong></p></span></span></span></p><p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkOrchid"><strong><span style="color: DarkOrchid"> Artık tası bulmanın da imkanı kalmadığından ağlaya ağlaya annesinin yanına dönmüş. Başına gelenleri anlatmış. Yaşlı kadın:</span></strong></p></span></span></span></p><p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkOrchid"><strong><span style="color: DarkOrchid"> </span></strong></p></span></span></span></p><p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkOrchid"><strong><span style="color: DarkOrchid"> </span></strong></p></span></span></span></p><p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkOrchid"><strong><span style="color: DarkOrchid">- Üzülme yavrum, demiş. Hay'dan gelen Hû'ya gider. Zaten, sen o tası alnının teri, elinin emeği ile kazanmamıştın. Üstelik zenginlik seni iyice şımartmıştı. Böylesi daha iyi oldu. Hiç olmazsa kendini başkalarından üstün görme hastalığından kurtulursun."</span></strong></p></span></span></span></p><p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkOrchid"><strong><span style="color: DarkOrchid"> </span></strong></p></span></span></span></p><p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkOrchid"><strong><span style="color: DarkOrchid"> Keloğlan bu sözlerle teselli bulmuş. Anasına hak vermiş.</span></strong></p></span></span></span></p><p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkOrchid"><strong><span style="color: DarkOrchid"> </span></strong></p></span></span></span></p><p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkOrchid"><strong><span style="color: DarkOrchid"> O günden sonra da Sihirli Taşı bir daha hiç anmamış.</span></strong> </p><p> </span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkOrchid"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Elifgül, post: 42330, member: 1043"] [FONT=Verdana][SIZE=3][COLOR=DarkOrchid] [INDENT] [B][COLOR=DarkOrchid]Bir varmış, bir yokmuş. Allah'ın kulu çokmuş. Evvel zaman içinde bir Keloğlan varmış. İhtiyar ve yoksul annesi, bu biricik oğlunu "Kel oğlum,keleş oğlum" diye severmiş. Günlerden bir gün Keloğlan annesinden izin alıp balık tutmaya gitmiş. Belki bir kaç balık yakalarım. Anacığımla pişirir, yeriz. Aç karnımızı doyururuz" diye düşünüyormuş. Irmağın kenarına gelip oltasını salmış. Öğleye doğru kocaman bir balık tutmuş. Pulları gümüş gibi parlak, gözleri cam gibi aydınlık, güzel mi güzel bir balıkmış bu... Keloğlan balığın pullarını kazımış, karnını yarıp temizlemek istemiş. Bir de ne görsün! Balığın karnı içinde kocaman bir tas durmuyor mu? Keloğlan bir sevinmiş, bir sevinmiş ki sormayın. "Hem balığı götürürüm anama, hem tası" demiş. Tası su ile doldurup balığı yıkamak istemiş. Birden inanılmayacak bir şey olmuş. Tastan boşalttığı sular altın olarak akıyormuş yere. Keloğlan çok şaşırmış. Bir kaç kere denemiş, hep altın akıyormuş tastan. "Bu, sihirli bir tas galiba. Hemen anama haber [/COLOR][COLOR=DarkOrchid]vereyim" demiş. Evlerine koşmuş. Sihirli tasa küpler dolusu suyu doldurup doldurup boşaltmış. Suyu boşalan küplere de altınları biriktirmiş. Artık ülke hükümdarı bile onun yanında fakir sayılırmış... Keloğlan günler sonra büyük bir saray yaptırıp oraya taşınmış. Kendisine hizmetçiler tutmuş. Sevdiği ve istediği her şeyi alıyor, en güzel yemekleri yiyormuş. Sonunda altınlarının çokluğu onu şımartmaya başlamış. Gereksiz masraflara, lüzumsuz harcamalara girişmiş. "Oğlum bu işin sonu kötü olabilir" diye öğüt vermeye çalışan anasını bile dinlememiş. "Sihirli tas elimde, ne istersem yapabilirim..." diyormuş. Keloğlan'ın böyle kendini beğenmesi, şımarması ve hırsa kapılması, insanların ona duyduğu sevgiyi azaltmış. Herkes "Eski hali bundan daha iyiydi. Gözünü hırs bürüdü Keloğlan'ın" demeye başlamış. Keloğlan bir gün daha çok altın elde etmek için, sihirli tasını eline alıp ırmağın kenarına gelmiş. "Suyu tükenecek değil ya, bir saray da buraya yaptırayım. " demiş. Gurur ve kibirle tasını suya daldırmış. Kıyıda biriken altınlar hırsını artırıyormuş. Daha hızlı daha hızlı daldırmaya başlamış tası. Artık altınlardan başka bir şey düşünmüyormuş. Birden tas elinden kayıp suya düşmüş. Keloğlan onu tutmak için eğilince kendisi de ırmağa yuvarlanmış. Yüzme bilmediği için hızla akan ırmakta nerdeyse boğulacakmış. Binbir güçlükle kenara çıkmış. Kendisi suda çırpınıp dururken,biriktirdiği altınları da hırsızlar çalıp götürmüşler. Artık tası bulmanın da imkanı kalmadığından ağlaya ağlaya annesinin yanına dönmüş. Başına gelenleri anlatmış. Yaşlı kadın: - Üzülme yavrum, demiş. Hay'dan gelen Hû'ya gider. Zaten, sen o tası alnının teri, elinin emeği ile kazanmamıştın. Üstelik zenginlik seni iyice şımartmıştı. Böylesi daha iyi oldu. Hiç olmazsa kendini başkalarından üstün görme hastalığından kurtulursun." Keloğlan bu sözlerle teselli bulmuş. Anasına hak vermiş. O günden sonra da Sihirli Taşı bir daha hiç anmamış.[/COLOR][/B] [/INDENT] [/COLOR] [/SIZE][/FONT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
İSLAM VE AİLE
Çocuk Terbiyesi ve eğitimi
Çocuklar için Dini Hikaye ve Fıkralar
Keloğlan Ve Sihirli Tas
Üst
Alt