Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
KÜLTÜR,EDEBİYAT MİZAH
Öykü-Hikaye-Kıssadan hisse
Keloğlan Leyleklerin Padişahı
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Serdar Yıldırım" data-source="post: 109877" data-attributes="member: 2858"><p>KELOĞLAN LEYLEKLERİN PADİŞAHI</p><p>Mısır'da yaşayan leylekler nisan ayı gelince havalar ısınmaya başlar başlamaz Anadolu'ya göç edermiş. Senelerden bir sene mart ayının ortasında kar yeni kalkmışken bir leylek Anadolu'ya gelmiş ve Keloğlan'ın evinin bacasına yuva yapmış. Keloğlan şaşkın, anası şaşkın leyleğe bakakalmışlar.</p><p>Keloğlan: " Var bunda bir iş. " demiş.</p><p>Anası: " Aldırma oğlum, erkenci leylektir. " deyip geçiştirmiş.</p><p></p><p>Keloğlan ertesi gün ocağın içinde bir altın bulmuş. Sonraki gün bir altın daha bulunca çatıya çıkmış. Anlamış ki, altınları bacadan aşağı atan leylektir.</p><p>Keloğlan: " Leylek leylek, güzel leylek, bir derdin var senin, anlat leylek. " demiş.</p><p>Leylek: " Keloğlan Keloğlan, bende de sende de vardır iki göz , benim derdimi sen çöz. "</p><p>Keloğlan: " Leylek leylek, kanatlı leylek, kırmızı gagalı, altınlı leylek. Senden ferman, benden derman. "</p><p>Bunun üzerine leylek derdini anlatmış: Leyleklerin padişahı olduğunu, Mısır'da yaşadığını, dünyanın dört bir yanındaki leyleklere hükmettiğini ama tahtını bırakacağı bir varisinin olmadığını belirtmiş. Uzun araştırmalar, bilgelerden, bilginlerden yardım istemeler sonuç vermemiş ve bir gece rüyasına giren Keloğlan'ın yönlendirmesiyle geldiğini söylemiş. O keloğlan sendin Keloğlan, bende altın çoktur Keloğlan, sözümde yalan yoktur Keloğlan, derdime çare buldur Keloğlan.</p><p></p><p>Keloğlan ezilmiş, büzülmüş, genişlemiş, daralmış. Şapkasını çıkarmış, kel başını kaşımış:</p><p>" Ey leyleklerin padişahı, buraya gelirken neden eşinizi getirmediniz, sarayda mı bıraktınız? " diye sormuş.</p><p>Leylek: " Benim hiç eşim olmadı ki. " demiş.</p><p>Keloğlan: " Eşiniz olmazsa yavrunuz olmaz. "</p><p>Leylek: " Yavrumun olması için mutlaka eşimin olması mı lazım? Yıllardır beni bu yönde uyaranları zindana attırmıştım. Şimdi kafama dank etti. Şu üstüne oturduğum çuvaldaki altınlar senin. Derdime çare buldun. Teşekkürler Keloğlan. "</p><p>Leyleklerin padişahı uçup gitmiş. Keloğlan altınları almış. Kendine bir saray yaptırmış. Kellerin padişahı olduğunu ilan etmiş. Dünya güzeli bir kızla evlenmiş.</p><p>Bir yıl sonra nisan ayında Anadolu'ya gelen leyleklerden biri, Keloğlan'ın sarayının bacasına yuva yapmış. Bu postacı leylekmiş ve leyleklerin padişahından bir mektup getirmiş. Mektupta, artık eşim var, stop, dört yavrum oldu, stop, senden ne haber, stop, yazılıymış.</p><p></p><p>SON</p><p></p><p>Yazan: Serdar Yıldırım</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Serdar Yıldırım, post: 109877, member: 2858"] KELOĞLAN LEYLEKLERİN PADİŞAHI Mısır'da yaşayan leylekler nisan ayı gelince havalar ısınmaya başlar başlamaz Anadolu'ya göç edermiş. Senelerden bir sene mart ayının ortasında kar yeni kalkmışken bir leylek Anadolu'ya gelmiş ve Keloğlan'ın evinin bacasına yuva yapmış. Keloğlan şaşkın, anası şaşkın leyleğe bakakalmışlar. Keloğlan: " Var bunda bir iş. " demiş. Anası: " Aldırma oğlum, erkenci leylektir. " deyip geçiştirmiş. Keloğlan ertesi gün ocağın içinde bir altın bulmuş. Sonraki gün bir altın daha bulunca çatıya çıkmış. Anlamış ki, altınları bacadan aşağı atan leylektir. Keloğlan: " Leylek leylek, güzel leylek, bir derdin var senin, anlat leylek. " demiş. Leylek: " Keloğlan Keloğlan, bende de sende de vardır iki göz , benim derdimi sen çöz. " Keloğlan: " Leylek leylek, kanatlı leylek, kırmızı gagalı, altınlı leylek. Senden ferman, benden derman. " Bunun üzerine leylek derdini anlatmış: Leyleklerin padişahı olduğunu, Mısır'da yaşadığını, dünyanın dört bir yanındaki leyleklere hükmettiğini ama tahtını bırakacağı bir varisinin olmadığını belirtmiş. Uzun araştırmalar, bilgelerden, bilginlerden yardım istemeler sonuç vermemiş ve bir gece rüyasına giren Keloğlan'ın yönlendirmesiyle geldiğini söylemiş. O keloğlan sendin Keloğlan, bende altın çoktur Keloğlan, sözümde yalan yoktur Keloğlan, derdime çare buldur Keloğlan. Keloğlan ezilmiş, büzülmüş, genişlemiş, daralmış. Şapkasını çıkarmış, kel başını kaşımış: " Ey leyleklerin padişahı, buraya gelirken neden eşinizi getirmediniz, sarayda mı bıraktınız? " diye sormuş. Leylek: " Benim hiç eşim olmadı ki. " demiş. Keloğlan: " Eşiniz olmazsa yavrunuz olmaz. " Leylek: " Yavrumun olması için mutlaka eşimin olması mı lazım? Yıllardır beni bu yönde uyaranları zindana attırmıştım. Şimdi kafama dank etti. Şu üstüne oturduğum çuvaldaki altınlar senin. Derdime çare buldun. Teşekkürler Keloğlan. " Leyleklerin padişahı uçup gitmiş. Keloğlan altınları almış. Kendine bir saray yaptırmış. Kellerin padişahı olduğunu ilan etmiş. Dünya güzeli bir kızla evlenmiş. Bir yıl sonra nisan ayında Anadolu'ya gelen leyleklerden biri, Keloğlan'ın sarayının bacasına yuva yapmış. Bu postacı leylekmiş ve leyleklerin padişahından bir mektup getirmiş. Mektupta, artık eşim var, stop, dört yavrum oldu, stop, senden ne haber, stop, yazılıymış. SON Yazan: Serdar Yıldırım [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
KÜLTÜR,EDEBİYAT MİZAH
Öykü-Hikaye-Kıssadan hisse
Keloğlan Leyleklerin Padişahı
Üst
Alt