Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Genel islami paylaşımlar
Oruç
Kaza Edilmesi Gereken ve Gerekmeyen Oruçlar
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Ekrem" data-source="post: 53016" data-attributes="member: 3"><p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 9px">Kaza Edilmesi Gereken oruçlar, Kaza Edilmesi Gerekmeyen Oruçlar, Fidye, Yolculuk, hastalık, Varisler ve varis olmayanlar, Ramazanın başından, sonu, Bir gayrimüslim, Ramazan ayı,kaza orucu nasıl tutulur, kaza oruçları, kaza oruçları nasıl tutulur, kaza orucu, kazaya kalan oruçlar, orucun kazası nasıl tutulur, kaza orucu ne zaman tutulur, </span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 9px"></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 9px"></span><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 12px">Yolculuk veya hastalık özrü ile Ramazan orucunu tutmamış olan kimse, bunları kaza etmeye elverişli bir vakit bulamadan önce ölse, üzerine kaza gerekmediği gibi, fidye vermesi de lâzım gelmez. Ancak oruçları için fidye verilmesini vasiyet etmiş olursa, malının üçte birinden bu vasiyetin yerine getirilmesi gerekir.</span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 12px">Fidye, fakir bir kismeyi sabah ve akşam doyuracak olan bir günlük yiyecektir. Bu, bir fitre sadakasına eşittir.</span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 12px">Yolculuk veya hastalık sebebi ile Ramazan orucunu tutamamış olan kimse, bunun tamamını veya bir kısmını kaza edebilecek bir zaman bulmuş olduğu halde, bunlan kaza etmeden ölürse, malı olduğu takdirde, kazaya kalan her gün için malının üçte birinden ödenmek üzere bir fidye ödenmesini vasiyet etmesi gerekir. Bu fidye fakirlere verilir. Bir özrü olmaksızın kasden Ramazan orucunu tutmayan kimse üzerine de, öldüğü zaman malının üçte birinden fidye verilmesini vasiyet etmelidir ki, bu vacibdir. Kaza edecek zaman bulamasa da hüküm aynıdır. Çünkü yapılması mümkün olan bir ibadeti terk etmiştir. Vasiyet etmediği takdirde, varislerin bu fidyeyi vermeleri üzerine vacib olmaz. İsterlerse kendi mallarından bir bağış olarak verebilirler. Varisler ve varis olmayanlar, ölü adına orucu tutmak suretiyle kaza edemezler. Böyle beden ile yapılan ibadetlerde, başkasına vekâlet edilemez. Ancak kendileri için tuttukları oruçların sevabını ölüye bağışlayabilirler.</span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 12px">(İmam Şafiî'ye göre, ölü vasiyet etsin veya etmesin, onun geriye bıraktığı malın tümünden kazaya kalmış oruçlarının fidyesi verilir. Böyle bir ölü adına da velisi oruç tutabilir.)</span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 12px">Tutulamayan oruçlardan dolayı fidye verilmesi, Ramazan orucu ile Ramazan ayından kazaya kalan oruçlara ve nezir oruçlarına mahsustur. Yemin ve adam öldürme keffaretleri için gereken oruçları tutmaktan aciz kalan kimsenin, daha hayatta iken fidye vermesi caiz değildir. Fakat bu oruçlar için vasiyet etmesi caizdir.</span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 12px">Bozulan herhangi bir nafile orucun kazası gerekir. İster bu orucu bozma, oruçlunun kendi isteği ile olsun, ister olmasın aynıdır. Bunun için nafile oruç tutmaya başlayan bir kadın, âdet görerek olsa, sahih olan görüşe göre, bu orucu kaza etmesi gerekir. Çünkü başlanmış bir ibadeti yarıda bırakmamak ve yüklenilen bir din görevini yok etmemek vacibdir, gereklidir.</span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 12px">(Şafiîlere göre böyle bir oruçlu serbesttir, dilerse bu orucu kaza eder, dilerse etmez. Çünkü üzerine vacib olmayan bir ibadete başlamıştır. Yerine getirmediği fazladan bir ibadet için kendisine kaza gerekmez.)</span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 12px">Bir kimse, fecrin doğuşundan sonra kaza orucuna niyet etse, bu oruç kaza yerine geçmez, nafile bir oruç olur. Çünkü geceden niyet edilmesi gerekirdi. Bu orucu bozacak olsa, ayrıca kazası gerekir.</span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 12px">Ramazanın başından sonuna kadar baygın bir halde olan kimse, sonradan kendine gelince, üzerine kaza gerekmez. Bunda ittifak vardır. Çünkü bayılma hali bir hastalıktır. Fakat böyle bir halin bu kadar uzaması da çok az olur. Nadir olan şeylerdeki güçlük de izne sebeb olamaz.</span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 12px">Delirmiş olan bir adam, Ramazan içinde kendine gelip iyileşse, geçmiş günleri kaza eder. Fakat bir kimsenin delirmesi, Ramazanın başından sonuna kadar veya son günün zevalinden sonraya kadar devam etse, sonradan iyileşmekle kendisine kaza gerekmez. Çünkü bunda güçlük vardır: sahih olan da, budur. Yine böyle delirmiş olan kimse, Ramazan gecelerinden birinde iyileşip de, sonra fecirden itibaren yine delirse, üzerine kaza gerekmez.</span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 12px">Delirmiş olan kimsenin iyileşmesi, kendisindeki delirmenin tamamen ortadan kalkması ile olur.</span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 12px">(Malikîlere göre, delirme de bayılma gibidîr. Onun için kazası gerekir.)</span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 12px">Orucu kazaya kalan kimse, bunu kaza etmeden iler ki Ramazana yetişince, gelen ramazan orucunu, kaza orucundan önce tutar. Çünkü kaza için zaman geniştir ve elverişlidir.</span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 12px">(Şafiîlere göre, bir ramazana ait kaza orucunu, diğer Ramazan gelmeden önce tutmak gerekir. Önceki Ramazan orucu tutulmadan ikinci bir Ramazan gelince, hem kaza ve hem de her gün için bir fidye vermek gerekir: Çünkü kaza vaktinden çıkarılmıştır. Kazayı, vaktinden sonraya bırakmak ise, yerine getirilmesi gereken bir ibadeti sonraya bırakmak gibidir. Hanefi mezhebinde, kaza için belli bir vakit gösterilmemiştir. Buna dair âyet-i kerime kazayı herhangi bir vakitle sınırlandırmış değildir.</span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 12px">Bir gayrimüslim Ramazan ayı içinde müslüman olduğu halde, geri kalan günleri oruç tutmayacak olsa, bakılır: Eğer küfür diyarında İslâma girmişse ve Ramazan ayı çıkıncaya kadar orucun farz olduğunu öğrenmemişse, özürlü sayılır. İslâma girdikten sonra geçirdiği günler için kaza etmesi gerekmez. Fakat İslâm yurdunda ihtida (İslâm dinini kabul) etmişse, her halde kaza etmesi lâzımdır. Çünkü İslâm ilinde bu gibi cehalet özür sayılmaz.</span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 12px">Çocuklar için oruç tutmak, namaz gibidir. Bunun için on yaşında bulunan bir çocuğa oruç tutması emredilir. Tutmasa hafifçe dövülebilir. Bununla beraber tutmazsa, kaza etmesi gerekmez. Bir de çocuğun oruca gücü yetmelidir. Oruçtan zarar görecek olan çocuğa: "Oruç tut" diye emredilmez. </span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Ekrem, post: 53016, member: 3"] [INDENT][SIZE=1]Kaza Edilmesi Gereken oruçlar, Kaza Edilmesi Gerekmeyen Oruçlar, Fidye, Yolculuk, hastalık, Varisler ve varis olmayanlar, Ramazanın başından, sonu, Bir gayrimüslim, Ramazan ayı,kaza orucu nasıl tutulur, kaza oruçları, kaza oruçları nasıl tutulur, kaza orucu, kazaya kalan oruçlar, orucun kazası nasıl tutulur, kaza orucu ne zaman tutulur, [/SIZE][FONT=Georgia][SIZE=3]Yolculuk veya hastalık özrü ile Ramazan orucunu tutmamış olan kimse, bunları kaza etmeye elverişli bir vakit bulamadan önce ölse, üzerine kaza gerekmediği gibi, fidye vermesi de lâzım gelmez. Ancak oruçları için fidye verilmesini vasiyet etmiş olursa, malının üçte birinden bu vasiyetin yerine getirilmesi gerekir. Fidye, fakir bir kismeyi sabah ve akşam doyuracak olan bir günlük yiyecektir. Bu, bir fitre sadakasına eşittir. Yolculuk veya hastalık sebebi ile Ramazan orucunu tutamamış olan kimse, bunun tamamını veya bir kısmını kaza edebilecek bir zaman bulmuş olduğu halde, bunlan kaza etmeden ölürse, malı olduğu takdirde, kazaya kalan her gün için malının üçte birinden ödenmek üzere bir fidye ödenmesini vasiyet etmesi gerekir. Bu fidye fakirlere verilir. Bir özrü olmaksızın kasden Ramazan orucunu tutmayan kimse üzerine de, öldüğü zaman malının üçte birinden fidye verilmesini vasiyet etmelidir ki, bu vacibdir. Kaza edecek zaman bulamasa da hüküm aynıdır. Çünkü yapılması mümkün olan bir ibadeti terk etmiştir. Vasiyet etmediği takdirde, varislerin bu fidyeyi vermeleri üzerine vacib olmaz. İsterlerse kendi mallarından bir bağış olarak verebilirler. Varisler ve varis olmayanlar, ölü adına orucu tutmak suretiyle kaza edemezler. Böyle beden ile yapılan ibadetlerde, başkasına vekâlet edilemez. Ancak kendileri için tuttukları oruçların sevabını ölüye bağışlayabilirler. (İmam Şafiî'ye göre, ölü vasiyet etsin veya etmesin, onun geriye bıraktığı malın tümünden kazaya kalmış oruçlarının fidyesi verilir. Böyle bir ölü adına da velisi oruç tutabilir.) Tutulamayan oruçlardan dolayı fidye verilmesi, Ramazan orucu ile Ramazan ayından kazaya kalan oruçlara ve nezir oruçlarına mahsustur. Yemin ve adam öldürme keffaretleri için gereken oruçları tutmaktan aciz kalan kimsenin, daha hayatta iken fidye vermesi caiz değildir. Fakat bu oruçlar için vasiyet etmesi caizdir. Bozulan herhangi bir nafile orucun kazası gerekir. İster bu orucu bozma, oruçlunun kendi isteği ile olsun, ister olmasın aynıdır. Bunun için nafile oruç tutmaya başlayan bir kadın, âdet görerek olsa, sahih olan görüşe göre, bu orucu kaza etmesi gerekir. Çünkü başlanmış bir ibadeti yarıda bırakmamak ve yüklenilen bir din görevini yok etmemek vacibdir, gereklidir. (Şafiîlere göre böyle bir oruçlu serbesttir, dilerse bu orucu kaza eder, dilerse etmez. Çünkü üzerine vacib olmayan bir ibadete başlamıştır. Yerine getirmediği fazladan bir ibadet için kendisine kaza gerekmez.) Bir kimse, fecrin doğuşundan sonra kaza orucuna niyet etse, bu oruç kaza yerine geçmez, nafile bir oruç olur. Çünkü geceden niyet edilmesi gerekirdi. Bu orucu bozacak olsa, ayrıca kazası gerekir. Ramazanın başından sonuna kadar baygın bir halde olan kimse, sonradan kendine gelince, üzerine kaza gerekmez. Bunda ittifak vardır. Çünkü bayılma hali bir hastalıktır. Fakat böyle bir halin bu kadar uzaması da çok az olur. Nadir olan şeylerdeki güçlük de izne sebeb olamaz. Delirmiş olan bir adam, Ramazan içinde kendine gelip iyileşse, geçmiş günleri kaza eder. Fakat bir kimsenin delirmesi, Ramazanın başından sonuna kadar veya son günün zevalinden sonraya kadar devam etse, sonradan iyileşmekle kendisine kaza gerekmez. Çünkü bunda güçlük vardır: sahih olan da, budur. Yine böyle delirmiş olan kimse, Ramazan gecelerinden birinde iyileşip de, sonra fecirden itibaren yine delirse, üzerine kaza gerekmez. Delirmiş olan kimsenin iyileşmesi, kendisindeki delirmenin tamamen ortadan kalkması ile olur. (Malikîlere göre, delirme de bayılma gibidîr. Onun için kazası gerekir.) Orucu kazaya kalan kimse, bunu kaza etmeden iler ki Ramazana yetişince, gelen ramazan orucunu, kaza orucundan önce tutar. Çünkü kaza için zaman geniştir ve elverişlidir. (Şafiîlere göre, bir ramazana ait kaza orucunu, diğer Ramazan gelmeden önce tutmak gerekir. Önceki Ramazan orucu tutulmadan ikinci bir Ramazan gelince, hem kaza ve hem de her gün için bir fidye vermek gerekir: Çünkü kaza vaktinden çıkarılmıştır. Kazayı, vaktinden sonraya bırakmak ise, yerine getirilmesi gereken bir ibadeti sonraya bırakmak gibidir. Hanefi mezhebinde, kaza için belli bir vakit gösterilmemiştir. Buna dair âyet-i kerime kazayı herhangi bir vakitle sınırlandırmış değildir. Bir gayrimüslim Ramazan ayı içinde müslüman olduğu halde, geri kalan günleri oruç tutmayacak olsa, bakılır: Eğer küfür diyarında İslâma girmişse ve Ramazan ayı çıkıncaya kadar orucun farz olduğunu öğrenmemişse, özürlü sayılır. İslâma girdikten sonra geçirdiği günler için kaza etmesi gerekmez. Fakat İslâm yurdunda ihtida (İslâm dinini kabul) etmişse, her halde kaza etmesi lâzımdır. Çünkü İslâm ilinde bu gibi cehalet özür sayılmaz. Çocuklar için oruç tutmak, namaz gibidir. Bunun için on yaşında bulunan bir çocuğa oruç tutması emredilir. Tutmasa hafifçe dövülebilir. Bununla beraber tutmazsa, kaza etmesi gerekmez. Bir de çocuğun oruca gücü yetmelidir. Oruçtan zarar görecek olan çocuğa: "Oruç tut" diye emredilmez. [/SIZE][/FONT][/INDENT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Genel islami paylaşımlar
Oruç
Kaza Edilmesi Gereken ve Gerekmeyen Oruçlar
Üst
Alt