Karınca duası, bereket dusı

vaveyla

Çalışkan Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
26 Şubat 2011
Mesajlar
503
Tepkime puanı
10
Karinca Duası Bereket Duası Karinca Duası diye bir Dua var mi karınca duası nedir karınca duası yazılışı okunuşu karınca duaları
karinca-duasi.jpg


Allâhumme yâ rabbi ve cebrâîle ve mikâîle ve isrâfîle ve azrâîle ve ibrâhîme ve ismâile ve ishâka ve yakûbe ve munzilel berekâti vet tevrâti vez zebûri vel incîli vel furkâni ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhil aliyyil azîm * lâ ilâhe illallâhul melikul hakkul mubîn * muhammedun resûlullâhi sâdikul va’dil emîn * yâ rabbi yâ rabbi yâ hayyu yâ kayyûmu yâ zel celâli vel ikrâm *es’eluke yâ rabbel arşil azîm * en yerzukanî rızkan helâlen tayyiben bi rahmetike yâ erhamer râhimîn.
Debernûş, Şâzenûş, Kefeştatiyûş, Kitmîr, Yemlîhâ, Mekselînâ, Mislînâ, Mernûş.
Bu dua, bereket için dükkânın 4 duvarına asılır.

meali:
Hz. Süleyman devridir Kuraklık ve kıtlık her yeri kavurmaktadır. Hz. Süleyman mü’min bir toplulukla beraber, şehrin dışına, yağmur duasına yönelmiştir. Yolda bir karınca dikkatini çeker… Zavallı hayvan sırtüstü yatmış, ayaklarını göğe doğru uzatmış, debelenip dua etmektedir. Karıncanın duasına kulak kabartır, Hz. Süleyman… karınca demektedir ki: “ALLAH’ım bizi Sen var ettin… Ve Senin rahmetin olmadan biz yaşayamayız Ya, bize su verirsin ya da bizi helak edersin. Emir, ferman Senindir.”
Gözleri yaşarır, peygamberin… Ve az sonra Cebrail’in getirdiği bir haberle de coşar, taşar, ağlamaya başlar..Cebrail, o karıncanın duasının kabul edildiği haberini getirmiştir.”
Peygamber yanındaki topluluğa döner:
“Dönün” der “Siz başkasının duasıyla sulanacaksınız.”

Genellikle bir kısım ticarethanelerde, dükkanlarda çerçeve içerisinde muhafaza edilen, adına "karınca duası" veya "bereket duası" denilen, okuyanın veya ticarethanesinde bulunduranın hayırlı ve bereketli kazançlar elde edeceğine inanılan, kim tarafından yazıldığı bilinmeyen, dinî bir temele de dayanmayan levhalar yer alır.

Karınca duası veyahutta bereket duası (ikisi de aynı şey) halk arasında okunan meşhur olmuş dualardan birisi. Kaynaklara baktığımızda Peygamber Efendimiz'den böyle bir duanın gelmedigini görüyoruz.

Ancak duanın metnine baktığımızda duada geçen ifadeler ayet ve hadis kaynaklıdır. Bu sebeple bu duanın okunmasında ya da taşınmasında herhangi bir sakıncanın olmadğını söyleyebiliriz.

Günümüze kadar gelen çok çesit dualar vardir. Hatta bu duaları Gümüshanevi Hazretleri Mecmuatu'l-Ahzab isimli kitabinda bir araya getirmiş. Buradaki dualara baktığımızda tamamına yakını aynıyla Efendimiz'den gelmediği görülmektedir.

Ancak Efendimiz'den sonra gelen mana büyükleri ayet ve hadislerdeki dua ifadelerini birleştirmişler ve bu şekilde ortaya yeni dua metinleri çıkmıştır.

Buradan hareketle karınca duasının kimden geldigini tesbit etmek mümkün olmamakla birlikte, bir dua olarak okunmasında ya da taşınmasında mahzur yok denebilir.

Bu ve buna benzer dualarda dikkat etmemiz gereken en önemli konu ise, içlerinde geçen ayet ve hadisleri okuyarak ve anlamlarınıı öğrenerek onların manalarına uygun yaşamaya çalışmaktır.

İçinde ayet ve hadis bulunan kitapçık ve diğer yazılarla tuvalete girmeye gelince:
Önce tedbirine bakalım.
Şüphesiz ki, böyle ayet ve çeşitli duaları ihtiva eden kitapçıkları kirli yerlere götürmemek, tuvalete sokmamak en güzelidir. Mümkün olsa da buralara girerken münasip bir yere konsa, çıkarken de alınıp yine cebe indirilse. Ama bu, en güzeli olmasına rağmen her zaman mümkün değildir.

Öyle ise bu gibi, gerek okumak, gerekse korunmak için cepte gezdirilen kitapçığı ‘üzerine alma, gezdirme’ demek de uygun olmasa gerekir.

Bu sebeple değerli fıkıh kitabı Mülteka’nın şerhi Dâmâd’dan bir nakil yaparak çıkış yolu tesbit ve tercih edeceğiz. Şöyle denmektedir bu kayıtta:
“Cebinde Kur’an ayetlerinden, yahut da Allah’ın isimlerinden yazılar bulunan kimsenin, bunlarla tuvalete girmesinde beis yoktur. Bunlar bir şeye sarılı olursa yine beis yoktur. Sarılı olmak hürmete daha yakındır. Bununla beraber, mümkün olduğu kadarıyla tedbir alıp dışarıda temiz bir yere bırakmak daha güzeldir.”

Bu konuda verilen bir misalde, yüzük üzerindeki ayet ve mübarek kelimelerden de söz edilmekte, ayet yazılı yüzükle tuvalete girilmemesi gerektiği ifade edilirken, yüzüğün ayet yazılı kısmı avuç içine alınıp da muhafaza edildiği takdirde girilebileceğine de işaret edilmektedir.

Demek ki bu gibi kitapların ya da yazıların bir beze, yahut da münasip bir kağıda ve benzeri özel sargılara sarılıp da cepte bulunması halinde mahzur olmayacağı noktası kuvvet kazanmaktadır.

Tuvalete giremeyeceğinden korkarak bunları terk etmektense, cebine koyup hürmetli şekilde muhafaza ederek taşımayı tercih etmekte isabet olsa gerektir.
 
Üst Alt