Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
İslam ve Osmanlı Tarihi
Muhtelif Konular
Kanayan Yara : ORTADOGU
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="ömr-ü diyar" data-source="post: 10209" data-attributes="member: 376"><p>Tanzimat: Sonun Baslangici</p><p></p><p>Ortadogu’nun ve tabii Kudüs’ün kaderi Tanzimat dönemiyle beraber degismeye basladi. Osmanlilar’in, Islâm dünyasinin lideri olarak içte ve dista saglamis oldugu huzur ve güven ortami, Tanzimat’a kadar yükselen bir gerilimle sarsilmaya basladi. Nihayet, Tanzimat Fermani devletin içine düstügü acziyeti gösteren bir belge olarak tarihte yerini aldi. Bu ferman çöküsü resmîlestirmekten baska ise de yaramadi.</p><p></p><p>Azinliklarin Müslümanlarla beraber esit haklara kavusmalari ve statülerinin yükseltilmesi, emperyalistlerin arayip bulamadigi bir firsat oldu. Çesitli diplomatik oyunlarla Avrupalilar 1877’de Kudüs’de konsolosluklar açtilar. Siyonistler ve Ingilizler’in tezgâhladigi oyuna Jön Türkler kolayca düsmüslerdi. Avrupa ülkelerinin destekledigi yahudi göçleri, sehrin nüfus yapisi degistirmeye basladi.</p><p></p><p>Siyonist Entrikalarin Kiskacinda</p><p></p><p>29 Agustos 1897’de Isviçre’nin Basel sehrinde toplanan “Dünya Siyonist Kongresi”, Basel Programi denilen bir dizi faaliyeti yürürlüge koydu. Bu programda, Filistin’in bir “Yahudi Milli Yurdu” haline getirilmesi kararlastirilmisti. Bu tarihlerde Filistin topraklarinda bulunan Yahudi nüfusu sadece besbin civarindaydi. Bu nüfus ile bir Yahudi devletinin kurulmasi hayal gibiydi. Bu, ancak Osmanli’dan göç imtiyazlari almakla mümkündü. Ama göçleri gerekli kilacak bir durum da yoktu.</p><p></p><p>Iste bu yillarda Rusya’da hiç yoktan yahudi katliamlari basladi. Avrupalilar güya yahudileri korumak için Sultan Abdülhamid Han’dan yahudilerin Filistin’e göçüne izin vermesini istediler. Abdülhamid Han, atalarinin izinden giderek yahudilerin tehlikeli niyetlerini sezdi ve buna müsaade etmedi. Ancak, yalnizca kirmizi pasaportla haci olmak için geçici olarak Kudüs’e girebilme hakki tanindi.</p><p></p><p>Basel Programi’ni yürürlüge koyan Theodor Herzel, önündeki en büyük engelin, yani II. Abdülhamid Han’in asilmasi için daha sinsi bir plan uygulamaya ve kaleyi içerden fethetmeye basladi. Bunun için de Jön Türkler’i kullandi. Jön Türk hareketi içerisinde yer alan Avram Galanti, “Misir Cemiyet-i Israiliyesi”ni kurarak, Sultan’a karsi faaliyetlerin artmasini sagladi.</p><p></p><p>Bu arada Jön Türk hareketinin içinde büyük rolü olan Emanuel Karasso, II. Abdülhamid Han’in huzuruna çikarak ondan Filistin’le ilgili imtiyazlar istedi. Sultan’dan olumlu cevap alamayan ve istekleri reddedilen Karasso, nüfuz ettigi Jön Türkler ki bunlarin basinda Talat Bey (sonra pasa oldu) gelir ile isbirligine giderek, Sultan’i tahttan indirmeye yönelik darbe girisimlerini desteklemeye basladi.</p><p></p><p>Talat Bey’e kendi avukatlik bürosunda is veren Ispanyol yahudisi olan Karasso, Macedonia Rizarto mason locasinin baskanligini yapmis, Ittihat ve Terakki’nin Selanik kolunda etkin olmus, Jön Türkler’i mason localari etrafinda organize etmis bir kisiydi. Tarihlere 31 Mart Hadisesi olarak geçen 1908 darbesinin organizatör ve destekçilerinden olan bu yahudi, umudunu Osmanli’da meydana gelecek bir rejim ve iktidar degisikligine baglamis ve bunda da muvaffak olmustur.</p><p></p><p>Siyonistlerin asil büyük amaci ise Osmanli’nin tamamen ortadan kaldirilmasiydi. Herzel bu konuda söyle diyordu: “Filistin için Osmanli’nin dagilmasini bekleyemeyiz.” Iste bu düsünceyle siyonistler, Ittihatçilar’i kullanarak Osmanli Devleti’nin Trablusgarp, Balkan ve Birinci Dünya Savasi’na katilmasinda etkin rol oynadilar.</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="ömr-ü diyar, post: 10209, member: 376"] Tanzimat: Sonun Baslangici Ortadogu’nun ve tabii Kudüs’ün kaderi Tanzimat dönemiyle beraber degismeye basladi. Osmanlilar’in, Islâm dünyasinin lideri olarak içte ve dista saglamis oldugu huzur ve güven ortami, Tanzimat’a kadar yükselen bir gerilimle sarsilmaya basladi. Nihayet, Tanzimat Fermani devletin içine düstügü acziyeti gösteren bir belge olarak tarihte yerini aldi. Bu ferman çöküsü resmîlestirmekten baska ise de yaramadi. Azinliklarin Müslümanlarla beraber esit haklara kavusmalari ve statülerinin yükseltilmesi, emperyalistlerin arayip bulamadigi bir firsat oldu. Çesitli diplomatik oyunlarla Avrupalilar 1877’de Kudüs’de konsolosluklar açtilar. Siyonistler ve Ingilizler’in tezgâhladigi oyuna Jön Türkler kolayca düsmüslerdi. Avrupa ülkelerinin destekledigi yahudi göçleri, sehrin nüfus yapisi degistirmeye basladi. Siyonist Entrikalarin Kiskacinda 29 Agustos 1897’de Isviçre’nin Basel sehrinde toplanan “Dünya Siyonist Kongresi”, Basel Programi denilen bir dizi faaliyeti yürürlüge koydu. Bu programda, Filistin’in bir “Yahudi Milli Yurdu” haline getirilmesi kararlastirilmisti. Bu tarihlerde Filistin topraklarinda bulunan Yahudi nüfusu sadece besbin civarindaydi. Bu nüfus ile bir Yahudi devletinin kurulmasi hayal gibiydi. Bu, ancak Osmanli’dan göç imtiyazlari almakla mümkündü. Ama göçleri gerekli kilacak bir durum da yoktu. Iste bu yillarda Rusya’da hiç yoktan yahudi katliamlari basladi. Avrupalilar güya yahudileri korumak için Sultan Abdülhamid Han’dan yahudilerin Filistin’e göçüne izin vermesini istediler. Abdülhamid Han, atalarinin izinden giderek yahudilerin tehlikeli niyetlerini sezdi ve buna müsaade etmedi. Ancak, yalnizca kirmizi pasaportla haci olmak için geçici olarak Kudüs’e girebilme hakki tanindi. Basel Programi’ni yürürlüge koyan Theodor Herzel, önündeki en büyük engelin, yani II. Abdülhamid Han’in asilmasi için daha sinsi bir plan uygulamaya ve kaleyi içerden fethetmeye basladi. Bunun için de Jön Türkler’i kullandi. Jön Türk hareketi içerisinde yer alan Avram Galanti, “Misir Cemiyet-i Israiliyesi”ni kurarak, Sultan’a karsi faaliyetlerin artmasini sagladi. Bu arada Jön Türk hareketinin içinde büyük rolü olan Emanuel Karasso, II. Abdülhamid Han’in huzuruna çikarak ondan Filistin’le ilgili imtiyazlar istedi. Sultan’dan olumlu cevap alamayan ve istekleri reddedilen Karasso, nüfuz ettigi Jön Türkler ki bunlarin basinda Talat Bey (sonra pasa oldu) gelir ile isbirligine giderek, Sultan’i tahttan indirmeye yönelik darbe girisimlerini desteklemeye basladi. Talat Bey’e kendi avukatlik bürosunda is veren Ispanyol yahudisi olan Karasso, Macedonia Rizarto mason locasinin baskanligini yapmis, Ittihat ve Terakki’nin Selanik kolunda etkin olmus, Jön Türkler’i mason localari etrafinda organize etmis bir kisiydi. Tarihlere 31 Mart Hadisesi olarak geçen 1908 darbesinin organizatör ve destekçilerinden olan bu yahudi, umudunu Osmanli’da meydana gelecek bir rejim ve iktidar degisikligine baglamis ve bunda da muvaffak olmustur. Siyonistlerin asil büyük amaci ise Osmanli’nin tamamen ortadan kaldirilmasiydi. Herzel bu konuda söyle diyordu: “Filistin için Osmanli’nin dagilmasini bekleyemeyiz.” Iste bu düsünceyle siyonistler, Ittihatçilar’i kullanarak Osmanli Devleti’nin Trablusgarp, Balkan ve Birinci Dünya Savasi’na katilmasinda etkin rol oynadilar. [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
İslam ve Osmanlı Tarihi
Muhtelif Konular
Kanayan Yara : ORTADOGU
Üst
Alt