Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
İslam ve Osmanlı Tarihi
Muhtelif Konular
Kanayan Yara : ORTADOGU
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="ömr-ü diyar" data-source="post: 10208" data-attributes="member: 376"><p><span style="font-size: 12px">Kanayan Yara : ORTADOGU</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Muzaffer Tasyürek </span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Bir sehir... Hz. Peygamber A.S.’in miraca yükseldigi, Hz. Ömer R.A.’in müslümanlara hediye ettigi, hiristiyan ve musevilerin paylasamadigi, yüzbinlerce insanin ugruna topraga düstügü bir sehir. Bu sehir Kudüs. Yavuz’un Osmanli topraklarina kattigi Kudüs tam 401 yil baris ve huzur içinde yasamis. Binbir entrikayla bizden koparildiktan sonra ise bir daha yüzü gülmemis. Sadece orasi mi? Simdi kan deryasina dönen nice belde Osmanli huzurunu yâd ediyor. Ve o zamanlar Osmanli’ya ihanet edenler, hâlâ o ihanetin bedelini ödediklerini artik biliyorlar. </span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p> <span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Bütün ilâhi kaynakli dinlerin kutsal sehri Kudüs, tam 401 yil, yani 144 bin 366 gün bizim ellerimizde yasamis.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">O günlerde, bugünkü görüntüsünün tam aksine baris ve esenlik içerisinde olan Kudüs, entrikalarla Osmanli’dan koparilisinin bedelini bugün agir bir sekilde ödüyor. Adeta bir ates çemberi içerisinde. Her gün insanlar öldürülüyor. Çogu çocuk yasta bedenler topraga düsüyor. Barut, kan ve gözyasi birbirine karisiyor.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Kudüs’ün bizden kopmasina sebep olanlar, yani onun gerçek muhafizlarina ihanet edenler, onu bir buçuk günde Israil’e teslim ettiler. Yani biz Kudüs’ü tam 401 yil muhafaza ederken, onlar sadece 36 saat dayanabildiler.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Kutsal Topraklarda Huzur Için</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Kudüs, Osmanlilar’a Yavuz Sultan Selim döneminde katildi. Zaten Yavuz’un bütün padisahligi Dogu’ya ve Güney’e seferlerle geçmisti.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">24 Agustos 1516’da Yavuz Sultan Selim, Mercidabik Zaferi’ni kazandi. Bu seferin amaci, hac yollarinin güvenligini saglamak, bölgedeki kabile kavgalarina son vermek, hiristiyan ve yahudilerin bu topraklardaki etkinligini kirarak aralarindaki kavgadan özellikle Kudüs’ü uzak tutmak, Islâm’in baris ve adaletini oralara hakim kilmakti.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">O dönemde Suriye ve Misir’a yine bir Türk devleti olan Memlûklar egemendi. Memlûklar, Mekke, Medine ve Kudüs’ü ellerinde bulundurmakla devrin yükselen gücü Osmanli’ya karsi Islâm dünyasinin lideri olma iddiasindaydi.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Avrupalilar’in tarih boyunca ilgi duyduklari ve ellerinde tutmak için defalarca Haçli seferleri düzenledikleri Kudüs ve çevresinde, dünyadaki dört Ortodoks Patrikligi’nden üçü bulunuyordu. Bu unsurlar, Osmanli Devleti’nin gelecegi için tehdit olusturuyor ve Islâm birliginin önünde engel teskil ediyordu.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Halep alimleri ve ileri gelenleri yazdiklari mektuplarla, Memlûk valilerinin müslümanliga yakismayan uygulama ve zulümlerinden biktiklarini anlatmislardi. Onlarin, “müeyyed min indillah” (Allah katindan yardim gören) diye anilan padisah Sultan Selim Han’dan yardim talepleri ve gelisen siyasi olaylardan sonra, artik sefer kaçinilmaz olmustu.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Yavuz 30 Aralik 1516 günü Kudüs’e girdi. Mescid-i Aksa’da iki rekat hacet namazi kilarak mukaddes mekânlari gezmeye basladi. Her taraftan padisahi yücelten sesler ve alkislar yükseliyordu. Ama padisah bulundugu mekânlarin kudsîligini hatirlatarak, kendisini alkislayanlari susturdu. Bu hareketiyle alimlerin ve halkin sevgi ve takdirini kazandi.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Yavuz Sultan Selim, baslamis oldugu dogu ve güney seferini basariyla sürdürdü. Kisa zamanda Sam, Halep ve Gazze ele geçirildi. Misir’i ve Hicaz’i Osmanli topraklarina katinca bir ferman yayinlayarak, yahudilerin mukaddes diye nitelendirdikleri Misir ve Filistin topraklarina yerlesmelerini yasakladi. Onun ardindan oglu Kanunî de 1520 yilinda ayni yönde bir ferman yayinlayarak söz konusu hassasiyeti sürdürdü.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Bir taraftan bunlar olurken, sehir de bastan basa imar ediliyor; medreseler, camiler, imarethaneler yapiliyordu. Ayrica sehir yeni surlarla daha emniyetli hale getiriliyordu.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="ömr-ü diyar, post: 10208, member: 376"] [SIZE=3]Kanayan Yara : ORTADOGU Muzaffer Tasyürek Bir sehir... Hz. Peygamber A.S.’in miraca yükseldigi, Hz. Ömer R.A.’in müslümanlara hediye ettigi, hiristiyan ve musevilerin paylasamadigi, yüzbinlerce insanin ugruna topraga düstügü bir sehir. Bu sehir Kudüs. Yavuz’un Osmanli topraklarina kattigi Kudüs tam 401 yil baris ve huzur içinde yasamis. Binbir entrikayla bizden koparildiktan sonra ise bir daha yüzü gülmemis. Sadece orasi mi? Simdi kan deryasina dönen nice belde Osmanli huzurunu yâd ediyor. Ve o zamanlar Osmanli’ya ihanet edenler, hâlâ o ihanetin bedelini ödediklerini artik biliyorlar. Bütün ilâhi kaynakli dinlerin kutsal sehri Kudüs, tam 401 yil, yani 144 bin 366 gün bizim ellerimizde yasamis. O günlerde, bugünkü görüntüsünün tam aksine baris ve esenlik içerisinde olan Kudüs, entrikalarla Osmanli’dan koparilisinin bedelini bugün agir bir sekilde ödüyor. Adeta bir ates çemberi içerisinde. Her gün insanlar öldürülüyor. Çogu çocuk yasta bedenler topraga düsüyor. Barut, kan ve gözyasi birbirine karisiyor. Kudüs’ün bizden kopmasina sebep olanlar, yani onun gerçek muhafizlarina ihanet edenler, onu bir buçuk günde Israil’e teslim ettiler. Yani biz Kudüs’ü tam 401 yil muhafaza ederken, onlar sadece 36 saat dayanabildiler. Kutsal Topraklarda Huzur Için Kudüs, Osmanlilar’a Yavuz Sultan Selim döneminde katildi. Zaten Yavuz’un bütün padisahligi Dogu’ya ve Güney’e seferlerle geçmisti. 24 Agustos 1516’da Yavuz Sultan Selim, Mercidabik Zaferi’ni kazandi. Bu seferin amaci, hac yollarinin güvenligini saglamak, bölgedeki kabile kavgalarina son vermek, hiristiyan ve yahudilerin bu topraklardaki etkinligini kirarak aralarindaki kavgadan özellikle Kudüs’ü uzak tutmak, Islâm’in baris ve adaletini oralara hakim kilmakti. O dönemde Suriye ve Misir’a yine bir Türk devleti olan Memlûklar egemendi. Memlûklar, Mekke, Medine ve Kudüs’ü ellerinde bulundurmakla devrin yükselen gücü Osmanli’ya karsi Islâm dünyasinin lideri olma iddiasindaydi. Avrupalilar’in tarih boyunca ilgi duyduklari ve ellerinde tutmak için defalarca Haçli seferleri düzenledikleri Kudüs ve çevresinde, dünyadaki dört Ortodoks Patrikligi’nden üçü bulunuyordu. Bu unsurlar, Osmanli Devleti’nin gelecegi için tehdit olusturuyor ve Islâm birliginin önünde engel teskil ediyordu. Halep alimleri ve ileri gelenleri yazdiklari mektuplarla, Memlûk valilerinin müslümanliga yakismayan uygulama ve zulümlerinden biktiklarini anlatmislardi. Onlarin, “müeyyed min indillah” (Allah katindan yardim gören) diye anilan padisah Sultan Selim Han’dan yardim talepleri ve gelisen siyasi olaylardan sonra, artik sefer kaçinilmaz olmustu. Yavuz 30 Aralik 1516 günü Kudüs’e girdi. Mescid-i Aksa’da iki rekat hacet namazi kilarak mukaddes mekânlari gezmeye basladi. Her taraftan padisahi yücelten sesler ve alkislar yükseliyordu. Ama padisah bulundugu mekânlarin kudsîligini hatirlatarak, kendisini alkislayanlari susturdu. Bu hareketiyle alimlerin ve halkin sevgi ve takdirini kazandi. Yavuz Sultan Selim, baslamis oldugu dogu ve güney seferini basariyla sürdürdü. Kisa zamanda Sam, Halep ve Gazze ele geçirildi. Misir’i ve Hicaz’i Osmanli topraklarina katinca bir ferman yayinlayarak, yahudilerin mukaddes diye nitelendirdikleri Misir ve Filistin topraklarina yerlesmelerini yasakladi. Onun ardindan oglu Kanunî de 1520 yilinda ayni yönde bir ferman yayinlayarak söz konusu hassasiyeti sürdürdü. Bir taraftan bunlar olurken, sehir de bastan basa imar ediliyor; medreseler, camiler, imarethaneler yapiliyordu. Ayrica sehir yeni surlarla daha emniyetli hale getiriliyordu. [/SIZE] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
İslam ve Osmanlı Tarihi
Muhtelif Konular
Kanayan Yara : ORTADOGU
Üst
Alt