Kafaya takma balık gibi oltaya takılma

Kafaya takma ,takılma kullanılma, hepimizin hayatımızda yaşadığımız sorunlardan biridir.
İnsanları fazla düşünmek, yeri geldiğinde insanları o kadar da önemsememek gerekir..yoksa bu düşünceler devamlı kafamızda döner,dolaşir hayatta, kendimize , önemli olanlara konsantre olamayiz..

Genelde aklımıza gelen düşüncelere üç tür muamele yaparız. 1. İtmek: İstemediğimiz düşüncelerin aklımıza gelmemesini sağlamaya çalışmaktır. O düşünceyi düşünmemeye çalışırız. Genelde bunun bir faydası olmaz. İttikçe, o düşünce daha çok aklımıza gelir ve yerleşir.

2. Çekmek: Burada o düşünceleri daha fazla düşünmeye başlamaya başlarız. Bunlara mantıki yanıtlar bulmaya çalışırız.

3. Bastırmak: İstemediğimiz o düşünce yokmuş gibi davranırız. Zihnimizle o düşünce arasına bir duvar öreriz. Ancak bu durum, bizi dünyadan ve kendimizden, kendimiz ile yüzleşmekten uzaklaştırabilir.

Düşünceler bir defa oluştuktan sonra sonsuza kadar aklımızda yer tutmazlar ve geçicidirler. Ancak insanlar bunu bilmediği için bu düşüncelerin peşine takılırlar.
Halbuki düşünceleri dalgalara benzetebiliriz. Dalgalar sahile vurur ve sonra kaybolur. Ardından bir başka dalga gelir, o da sahile vurur ve kaybolur. Düşünceler de dalgalar gibi gelir ve sonra kaybolur. Düşünceleri sadece bir düşünce olarak görebildiğimiz sürece, onların kontrolünde
yaşamaktan kurtulabiliriz. ..
bu da gelir ,geçer de yâ hu

DÜŞÜNCELERE MESAFE KOYABİLMEK İÇİN
Düşüncelerimizi yanımızda taşıyabiliriz. Düşünceyi itmeden, çekmeden veya bastırmadan onu yanımızda gezdirebiliriz. Böylece, düşünceleri kendi halleriyle bırakırız.
Bunu yaparken onlardan kaçmadan ama yaşamımızın odağı haline de getirmeden yapmalıyız... .

Aslında, düşünceler gelir ve giderler. Bir süre sonra, bize çok rahatsızlık verdiğimiz bir düşüncenin kaybolduğunu, onun yerine başka bir düşüncenin geldiğini fark ederiz. Sonra bu düşünceyle uğraşmaya başlarız.
Düşünceler ,duygular, insanlar hızla beynimizden su gibi akar giderler...Bazen, her şeyi AKIŞINA BIRAKMAK gerekir. Su akıp yolunu bulsun diye.

GÜÇLÜ OLMAK İSTEDİM...
Ve Allah beni güçlendirmek için zorluklar yolladı,her İmkânsızlık bana yeni bir yol gösterdi..
BİLGELİK İSTEDİM...
Ve Allah çözmem için sorunlar ve sorunlu, ruh hastası insanları, yolladı.
BAŞARI İSTEDİM...
Ve Allah bana çalışmak için zeka ,sabır ve kas gücü verdi.
CESARET İSTEDİM...
Ve Allah bana üstesinden gelmem gereken problemler verdi.
SEVGİ İSTEDİM...
Ve Allah bana, yardımcı olmam için problemli insanlar ,kimsesiz Çocuklar yolladı.
İYİLİK İSTEDİM...
Ve Allah bana fırsatlar yolladı..

Selamün Aleyküm ablacigim
Ödullu bilge olmak istermisiniz lütfen benimde düğüm lerimi çözelim.
Dünya bir rahat etsin
Bende huzur bulayim kalbimde ki Insanlar da

İnsanın hata yapmasının en müsait zaman, kafasının önemsiz bir sürü olayla dolu olduğu zamandır!
Çünkü o zaman; anlık tepkiler verir, bir anda sözler çıkıverir ağzından.
O anda sen bedenen oradasın, aklın ve ruhun başka yerde olduğu için oltaya takılmaya müsaitsin yani!

Psikolojin; kafaya taktıklarına yoğunlaştığı için rutin yaşamınla bir bağlantın olmuyor, olaylar senin dışında gelişiyor sen sadece kendi dünyanda boğuluyorsun!

Senin bu halin devamlı ise;
İsteyen istediği gibi kullanır seni, sen bunu fark edemezsin bile!.