Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Genel islami paylaşımlar
İslami Soru ve Cevaplar
Kadınların Namaz Kılış Şekli Niçin Farklıdır?
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Ekrem" data-source="post: 34700" data-attributes="member: 3"><p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"></span><p style="text-align: center"><span style="font-size: 12px"> <span style="color: Red"><strong>Soru : </strong></span></span></p> <p style="text-align: center"></p></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"> Kadınların, namazın bazı hareketlerini erkeklerden farklı yapmasının dayanağı nedir? Bu hususta hadis var mıdır?</span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"></span><p style="text-align: center"><span style="font-size: 12px"> <span style="color: Blue"><strong>Cevap:</strong></span></span></p> <p style="text-align: center"></p></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"> Gerek Kur’an’ın gerekse Sünnet’in, kadınların tesettürüne özel bir önem atfettiği hepimizin malumudur. Namazda kadınların bazı hareketlerinin erkeklerden –kısmî olarak– farklılık göstermesinin temel sebebi de budur. Zira namaz dışında mütesettir (tesettürlü, örtülü) olması hassasiyetle istenen müslüman kadının, Rabbinin huzurunda bu noktaya daha fazla dikkat göstermesi tabiidir. Bu sebeple İbn Hibbân, kadının evinin en gizli mekânında kıldığı namazın diğerlerine göre daha sevaplı olduğunu ifade eden hadisi (1) naklettiği babın başlığını aynen şöyle koymuştur: “Kadının Namazı Ne Kadar Gizli/Örtülü Olursa, Ecrinin de O Kadar Büyük Olacağının Beyanı.”(2)</span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px">Ve yine bu sebeple İbn Abbâs (r.a)’a kadının namazının nasıl olması gerektiği sorulduğunda, “Derli toplu ve gizli” cevabını vermiştir. (3)</span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px">Bilindiği gibi namazın rükünlerinde (namaz esnasında mutlaka yerine getirilmesi gereken hususlarda) kadın ile erkek arasında temelde herhangi bir farklılık yoktur. İftitah tekbiri, kıyam, kıraat, rükû.. vd. hususların farziyeti erkek için de kadın için de geçerlidir. Farklılık sadece kısmî olarak şeklî bazı noktalarda öne çıkmaktadır. İftitah tekbiri alırken ellerin nereye kadar kaldırılacağı, kıyamda ellerin bağlanış tarzı ve yeri, rükû ve secde ediş tarzı, teşehhütte oturuş biçimi… böyledir.</span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px">Bildiğim kadarıyla kadınların namaz kılarken erkeklerden farklı olarak hangi noktalara riayet edecekleri, Efendimiz (s.a.v) tarafından tafsilatlı olarak açıklanmış değildir. Bu hususta, Sahabe’den ve sonraki nesillerden gelen uygulama ve fetvalar bulunmaktadır. Belli başlılarını zikredecek olursak:</span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px">İftitah tekbiri: Kadınların, namaza başlarken ellerini kulakların hizasına kadar değil, sadece omuz veya göğüs hizasına kadar kaldıracağı konusunda Sahabe’den Vâil b. Hucr (r.a) kanalıyla nakledilmiş merfu (Efendimiz (s.a.v)’e dayanan) bir rivayet mevcut ise de (4) senedindeki Ümm Yahya bt. Abdilcebbâr isimli kadın hakkında el-Heysemî herhangi bir bilgi bulamadığını söylemiştir. (5) Dolayısıyla bu rivayet zayıftır. Ancak Sahabe’den Ümmü’d-Derdâ (r.anha) ve Tabiun’dan da Atâ, ez-Zührî, Hammâd… gibi isimlerden bu rivayetin delaletini destekleyen uygulama ve fetvalar nakledilmiştir. (6) Değindiğim zayıf hadisin bu uygulama ve fetvalarla kuvvet bulacağını ve kadınların iftitah tekbirindeki uygulamasının naklî bir temeli bulunduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.</span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px">Kıyam: Kadınların, kıyamda dururken ellerini göğüslerinin üstünde bağlayacağı konusunda herhangi bir rivayete muttali olabilmiş değilim. Araştırabildiğim kaynaklar kadınların erkeklerden farklı olarak ellerini göğüsleri üzerinde bağlayacağını belirtirken yalnızca bunun “tesettüre daha uygun” olacağını söylemekle yetinmektedirler.</span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px">Rükû: Araştırabildiğim kadarıyla bu konuda da Efendimiz (s.a.v)’den nakledilmiş sahih bir rivayet mevcut değildir. Kadınların rükûda kollarını yana açmaksızın –erkeklere göre daha toplu bir şekilde– rükû edeceğini belirten ulema, bunu da “tesettüre uygunluk” ilkesine dayandırmıştır.(1)</span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px">Secde: Kadınların secdede nasıl hareket edeceği konusunda Efendimiz (s.a.v)’den nakledilmiş iki rivayet vardır. el-Beyhakî bunların her ikisinin de zayıf olduğunu söylemiştir. (2)</span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px">Bu rivayetlerden birinde Efendimiz (s.a.v)’in, kadın namaz kılarken (oturuşta) uyluklarını birbiri üzerine koyması ve secde ettiği zaman karnını uyluğu üzerine koymasını söylediği nakledilmiştir. el-Beyhakî –dipnotta belirttiğim yerde– bu rivayeti, senedindeki Ebû Mutî’ el-Hakem b. Abdillah el-Belhî sebebiyle taz’if etmiş (zayıf olduğunu söylemiş) tir.</span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px">Bu zat, İmam-ı Azam’ın Beş Eseri adıyla dilimize çevrilmiş olan risalelerden el-Fıkhu’l-Ebsat’ın ravisidir. Hadis tenkitçileri, onun hakkında oldukça ağır cerh ifadeleri kullanmıştır.(3) Bununla birlikte dipnotta belirttiğim yerde ez-Zehebî onun hakkında şöyle der: “İbnu’l-Mübârek onu, dindarlığı ve ilmi mevkii sebebiyle ta’zim ve tebcil ederdi. (…) Re’y konusunda basiret sahibi, şanı büyük bir allame idi.”</span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px">Cerh-ta’dil alimlerinin Ebû Mutî’ el-Belhî hakkındaki ağır sözlerinde –ki birçoğunun onun hakkında “Cehmî idi”, “Mürcii idi” gibi ifadeler kullandığı dikkat çekiyor– itikadî meşrep farklılığının etkisini görmemek mümkün değil… Değil mi ki İmam Ebû Hanîfe ve Hanefî mezhebinin diğer büyük imamları dahi benzeri bir saikle taz’if edilmiştir?</span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px">Sonuç olarak söz konusu rivayetin Ebû Mutî’ el-Belhî hakkındaki yanlı cerh ifadeleri sebebiyle zayıf sayıldığını söylemek mümkün ise, hadisin bu konuda ihticaca elverişli olduğunu söylemek de mümkündür… el-Beyhakî’nin taz’if ettiği diğer rivayet ise, zayıfı olduğu konusunda Cerh-Ta’dil otoritelerinin ittifak ettiği Atâ b. Aclân isimli ravi kanalıyla gelmiştir. Bu ravinin durumu sebebiyle o rivayetin zikrinden sarf-ı nazar edeceğim…</span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px">Kadının secde ediş tarzı hakkında ayrıca aşağıdaki nakilleri görüyoruz:</span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px">Hz. Ali (r.a)’ın şöyle dediği rivayet edilmiştir: “Kadın secde ettiği zaman yere kapansın ve uyluklarını toplasın (vücuduna bitiştirsin).”(4)</span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px">İmam Ebû Hanîfe’nin hocasının hocası İbrahim en-Neha’î de (Tabiun’dandır) aynı tarzda hüküm vermiş, “Kadın secde ettiği zaman uyluklarını toplasın ve karnını uylukları üzerine koysun” demiştir. (5) Kendisinden bu konuda yapılan bir diğer nakil de şöyledir: “Kadın secde ettiği zaman karnını uyluklarına yapıştırsın; kalçasını yukarı kaldırmasın ve erkeğin kollarını açıp yayıldığı gibi yayılmasın.”(6)</span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px">Yine Tabiun’dan Mücâhid’in de, erkeğin, secde ederken karnını kadınların yaptığı gibi uylukları üzerine koymasını mekruh gördüğü nakledilmiştir.(7)</span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px">Bu konuda Tabiun’dan ve daha sonraki kuşakların imamlarından, bunlara benzer hayli kaviller nakledilmiş ise de bu kadarı maksadı ifadede yeterlidir.</span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px">el-Beyhakî, şöyle der: “Kadının namaz ahkâmında erkekten ayrıldığı yerler, kadının tesettüre riayeti ilkesine racidir. Kadın, her durumda kendisi için tesettüre en uygun şeyi yapmakla memur ve mükelleftir…”(8)</span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px">1- Bkz. en-Nevevî, el-Mecmû’, III, 409.</span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px">2- el-Beyhakî, es-Sünenu’l-Kübrâ, II, 222-3.</span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px">3- Bkz. İbn Hacer, Lisânu’l-Mîzân, II, 334 vd.</span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px">4- Abdürrezzâk, el-Musannef, III, 138; İbn Ebî Şeybe, el-Musannef, I, 302.</span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px">5- İbn Ebî Şeybe, a.y.</span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px">6- İbn Ebî Şeybe, I, 303.</span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px">7- İbn Ebî Şeybe, I, 302..</span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px">8- el-Beyhakî, es-Sünenu’l-Kübrâ, II, 222.</span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Ekrem, post: 34700, member: 3"] [INDENT][SIZE=3] [/SIZE][CENTER][SIZE=3] [COLOR=Red][B]Soru : [/B][/COLOR][/SIZE] [/CENTER] [SIZE=3] Kadınların, namazın bazı hareketlerini erkeklerden farklı yapmasının dayanağı nedir? Bu hususta hadis var mıdır? [/SIZE][CENTER][SIZE=3] [COLOR=Blue][B]Cevap:[/B][/COLOR][/SIZE] [/CENTER] [SIZE=3] Gerek Kur’an’ın gerekse Sünnet’in, kadınların tesettürüne özel bir önem atfettiği hepimizin malumudur. Namazda kadınların bazı hareketlerinin erkeklerden –kısmî olarak– farklılık göstermesinin temel sebebi de budur. Zira namaz dışında mütesettir (tesettürlü, örtülü) olması hassasiyetle istenen müslüman kadının, Rabbinin huzurunda bu noktaya daha fazla dikkat göstermesi tabiidir. Bu sebeple İbn Hibbân, kadının evinin en gizli mekânında kıldığı namazın diğerlerine göre daha sevaplı olduğunu ifade eden hadisi (1) naklettiği babın başlığını aynen şöyle koymuştur: “Kadının Namazı Ne Kadar Gizli/Örtülü Olursa, Ecrinin de O Kadar Büyük Olacağının Beyanı.”(2) Ve yine bu sebeple İbn Abbâs (r.a)’a kadının namazının nasıl olması gerektiği sorulduğunda, “Derli toplu ve gizli” cevabını vermiştir. (3) Bilindiği gibi namazın rükünlerinde (namaz esnasında mutlaka yerine getirilmesi gereken hususlarda) kadın ile erkek arasında temelde herhangi bir farklılık yoktur. İftitah tekbiri, kıyam, kıraat, rükû.. vd. hususların farziyeti erkek için de kadın için de geçerlidir. Farklılık sadece kısmî olarak şeklî bazı noktalarda öne çıkmaktadır. İftitah tekbiri alırken ellerin nereye kadar kaldırılacağı, kıyamda ellerin bağlanış tarzı ve yeri, rükû ve secde ediş tarzı, teşehhütte oturuş biçimi… böyledir. Bildiğim kadarıyla kadınların namaz kılarken erkeklerden farklı olarak hangi noktalara riayet edecekleri, Efendimiz (s.a.v) tarafından tafsilatlı olarak açıklanmış değildir. Bu hususta, Sahabe’den ve sonraki nesillerden gelen uygulama ve fetvalar bulunmaktadır. Belli başlılarını zikredecek olursak: İftitah tekbiri: Kadınların, namaza başlarken ellerini kulakların hizasına kadar değil, sadece omuz veya göğüs hizasına kadar kaldıracağı konusunda Sahabe’den Vâil b. Hucr (r.a) kanalıyla nakledilmiş merfu (Efendimiz (s.a.v)’e dayanan) bir rivayet mevcut ise de (4) senedindeki Ümm Yahya bt. Abdilcebbâr isimli kadın hakkında el-Heysemî herhangi bir bilgi bulamadığını söylemiştir. (5) Dolayısıyla bu rivayet zayıftır. Ancak Sahabe’den Ümmü’d-Derdâ (r.anha) ve Tabiun’dan da Atâ, ez-Zührî, Hammâd… gibi isimlerden bu rivayetin delaletini destekleyen uygulama ve fetvalar nakledilmiştir. (6) Değindiğim zayıf hadisin bu uygulama ve fetvalarla kuvvet bulacağını ve kadınların iftitah tekbirindeki uygulamasının naklî bir temeli bulunduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Kıyam: Kadınların, kıyamda dururken ellerini göğüslerinin üstünde bağlayacağı konusunda herhangi bir rivayete muttali olabilmiş değilim. Araştırabildiğim kaynaklar kadınların erkeklerden farklı olarak ellerini göğüsleri üzerinde bağlayacağını belirtirken yalnızca bunun “tesettüre daha uygun” olacağını söylemekle yetinmektedirler. Rükû: Araştırabildiğim kadarıyla bu konuda da Efendimiz (s.a.v)’den nakledilmiş sahih bir rivayet mevcut değildir. Kadınların rükûda kollarını yana açmaksızın –erkeklere göre daha toplu bir şekilde– rükû edeceğini belirten ulema, bunu da “tesettüre uygunluk” ilkesine dayandırmıştır.(1) Secde: Kadınların secdede nasıl hareket edeceği konusunda Efendimiz (s.a.v)’den nakledilmiş iki rivayet vardır. el-Beyhakî bunların her ikisinin de zayıf olduğunu söylemiştir. (2) Bu rivayetlerden birinde Efendimiz (s.a.v)’in, kadın namaz kılarken (oturuşta) uyluklarını birbiri üzerine koyması ve secde ettiği zaman karnını uyluğu üzerine koymasını söylediği nakledilmiştir. el-Beyhakî –dipnotta belirttiğim yerde– bu rivayeti, senedindeki Ebû Mutî’ el-Hakem b. Abdillah el-Belhî sebebiyle taz’if etmiş (zayıf olduğunu söylemiş) tir. Bu zat, İmam-ı Azam’ın Beş Eseri adıyla dilimize çevrilmiş olan risalelerden el-Fıkhu’l-Ebsat’ın ravisidir. Hadis tenkitçileri, onun hakkında oldukça ağır cerh ifadeleri kullanmıştır.(3) Bununla birlikte dipnotta belirttiğim yerde ez-Zehebî onun hakkında şöyle der: “İbnu’l-Mübârek onu, dindarlığı ve ilmi mevkii sebebiyle ta’zim ve tebcil ederdi. (…) Re’y konusunda basiret sahibi, şanı büyük bir allame idi.” Cerh-ta’dil alimlerinin Ebû Mutî’ el-Belhî hakkındaki ağır sözlerinde –ki birçoğunun onun hakkında “Cehmî idi”, “Mürcii idi” gibi ifadeler kullandığı dikkat çekiyor– itikadî meşrep farklılığının etkisini görmemek mümkün değil… Değil mi ki İmam Ebû Hanîfe ve Hanefî mezhebinin diğer büyük imamları dahi benzeri bir saikle taz’if edilmiştir? Sonuç olarak söz konusu rivayetin Ebû Mutî’ el-Belhî hakkındaki yanlı cerh ifadeleri sebebiyle zayıf sayıldığını söylemek mümkün ise, hadisin bu konuda ihticaca elverişli olduğunu söylemek de mümkündür… el-Beyhakî’nin taz’if ettiği diğer rivayet ise, zayıfı olduğu konusunda Cerh-Ta’dil otoritelerinin ittifak ettiği Atâ b. Aclân isimli ravi kanalıyla gelmiştir. Bu ravinin durumu sebebiyle o rivayetin zikrinden sarf-ı nazar edeceğim… Kadının secde ediş tarzı hakkında ayrıca aşağıdaki nakilleri görüyoruz: Hz. Ali (r.a)’ın şöyle dediği rivayet edilmiştir: “Kadın secde ettiği zaman yere kapansın ve uyluklarını toplasın (vücuduna bitiştirsin).”(4) İmam Ebû Hanîfe’nin hocasının hocası İbrahim en-Neha’î de (Tabiun’dandır) aynı tarzda hüküm vermiş, “Kadın secde ettiği zaman uyluklarını toplasın ve karnını uylukları üzerine koysun” demiştir. (5) Kendisinden bu konuda yapılan bir diğer nakil de şöyledir: “Kadın secde ettiği zaman karnını uyluklarına yapıştırsın; kalçasını yukarı kaldırmasın ve erkeğin kollarını açıp yayıldığı gibi yayılmasın.”(6) Yine Tabiun’dan Mücâhid’in de, erkeğin, secde ederken karnını kadınların yaptığı gibi uylukları üzerine koymasını mekruh gördüğü nakledilmiştir.(7) Bu konuda Tabiun’dan ve daha sonraki kuşakların imamlarından, bunlara benzer hayli kaviller nakledilmiş ise de bu kadarı maksadı ifadede yeterlidir. el-Beyhakî, şöyle der: “Kadının namaz ahkâmında erkekten ayrıldığı yerler, kadının tesettüre riayeti ilkesine racidir. Kadın, her durumda kendisi için tesettüre en uygun şeyi yapmakla memur ve mükelleftir…”(8) 1- Bkz. en-Nevevî, el-Mecmû’, III, 409. 2- el-Beyhakî, es-Sünenu’l-Kübrâ, II, 222-3. 3- Bkz. İbn Hacer, Lisânu’l-Mîzân, II, 334 vd. 4- Abdürrezzâk, el-Musannef, III, 138; İbn Ebî Şeybe, el-Musannef, I, 302. 5- İbn Ebî Şeybe, a.y. 6- İbn Ebî Şeybe, I, 303. 7- İbn Ebî Şeybe, I, 302.. 8- el-Beyhakî, es-Sünenu’l-Kübrâ, II, 222. [/SIZE][/INDENT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Genel islami paylaşımlar
İslami Soru ve Cevaplar
Kadınların Namaz Kılış Şekli Niçin Farklıdır?
Üst
Alt