- Katılım
- 26 Temmuz 2011
- Mesajlar
- 19,432
- Tepkime puanı
- 185
Floridada sahilde bir başına dolaşan adam, yerde yarısı kuma gömülmüş bir şişe farkeder. Şişeyi alıp açtığında içinden binbir gece masallarından kalma bir cin çıkar ve adama;
' Ey yabancı, ben 3 bin yıldır bu şişenin içinde hapistim. Sen beni serbest bıraktın. Benden bir dilek dile, hemen yerine getireyim ' der.
Adam oturmuş, bir süre düşünmüş ve;
' Her zaman Hawaiiye gitmek istedim fakat uçaktan korkarım ve denizde beni çok kötü tutar.Benim için Hawaiiye bir köprü yap böylece arabayla oraya gidebilirim ' demiş.
Cin gülmüş ve ' Bu imkansız.Bu işin lojistiğini düşün! Köprünün ayakları nasıl Pasifikin dibine ulaşabilir? Ne kadar beton gerektiğini ne kadar çelik gerektiğini düşün! Üstelik bu doğanın dengesiyle oynamak anlamına geliyor. Gel sen bu isteğinden vazgeç, başka bir şey dile… ' demiş.
Adam ne yapalım o zaman deyip yeniden düşünmeye başlar.En sonunda; 'Dört kez evlendim ve boşandım. Bütün kadınlar benim duyarsız olduğumu düşünür ve onlarla ilgilenmediğimi söylerlerdi. Bu yüzden kadınları anlayabilmeyi diliyorum. Kadınlar nelerden hoşlanırlar, nelere gülerler, nelere ağlarlar, davranışlarındaki temel mantık nedir ? Bir şey söylemedikleri zaman gerçekten ne istediklerini anlayamıyorum. Bana kadınları anlama gücü ver…'
Cin; ' Köprü iki şeritli mi olsun, dört şeritli mi? '
Kadınlar kendilerini anlamayazken erkeklerden anlaşilmasının beklenmesi vicdansızlıktır.
Anlayanlar anlamayanlara anlatsın

' Ey yabancı, ben 3 bin yıldır bu şişenin içinde hapistim. Sen beni serbest bıraktın. Benden bir dilek dile, hemen yerine getireyim ' der.
Adam oturmuş, bir süre düşünmüş ve;
' Her zaman Hawaiiye gitmek istedim fakat uçaktan korkarım ve denizde beni çok kötü tutar.Benim için Hawaiiye bir köprü yap böylece arabayla oraya gidebilirim ' demiş.
Cin gülmüş ve ' Bu imkansız.Bu işin lojistiğini düşün! Köprünün ayakları nasıl Pasifikin dibine ulaşabilir? Ne kadar beton gerektiğini ne kadar çelik gerektiğini düşün! Üstelik bu doğanın dengesiyle oynamak anlamına geliyor. Gel sen bu isteğinden vazgeç, başka bir şey dile… ' demiş.
Adam ne yapalım o zaman deyip yeniden düşünmeye başlar.En sonunda; 'Dört kez evlendim ve boşandım. Bütün kadınlar benim duyarsız olduğumu düşünür ve onlarla ilgilenmediğimi söylerlerdi. Bu yüzden kadınları anlayabilmeyi diliyorum. Kadınlar nelerden hoşlanırlar, nelere gülerler, nelere ağlarlar, davranışlarındaki temel mantık nedir ? Bir şey söylemedikleri zaman gerçekten ne istediklerini anlayamıyorum. Bana kadınları anlama gücü ver…'
Cin; ' Köprü iki şeritli mi olsun, dört şeritli mi? '

Kadınlar kendilerini anlamayazken erkeklerden anlaşilmasının beklenmesi vicdansızlıktır.
Anlayanlar anlamayanlara anlatsın
