• Forumda Rüya yorumu YAPILMIYOR! Mesaj göndermeyiniz! Mesajınız silinir!

Kadınım ama erkek gibi hissediyorum

Sunrise93

Yeni Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
26 Haziran 2022
Mesajlar
3
Tepkime puanı
0
Benim sorum biraz uzun ve farkli olacak. Simdiden vaktinizi aldigim icin kusura bakmayin.

Ben kadin bedeninde dogdum fakat kucuk yaslardan beri kendimi bir kadin gibi hissetmiyorum. Ailem beni tam olarak bir kiz cocugu gibi yetistirse de ben hicbir zaman elbiselerden, oyuncak bebeklerden, susten pusten hoslanan biri olmadim. Kendimi erkek olarak hissetme durumum lisede kuvvetlendi, universitede ise hadsafhaya ulasti. Artik dis gorunumum yuzunden evden bile cikmak istemeyecegim noktada bir psikiyatri uzmanina basvurdum.

Doktor bu durumun anne karninda sekillendigini anlatti. Benim gibi kadin olarak dogup kendisini erkek gibi hisseden kisilere oldukten sonra otopsi yapilmis ve beyinlerinin anatomik olarak erkek beyni oldugu gorulmus. Ancak bu beyinde var olan bir his oldugu icin herhangi bir tedavisi mumkun degilmis. Daha dogrusu tek tedavisi, bedeni beyine uydurmak…

Ben de boyle bir surece girip psikaytri gorusmeleri, doktorlar, mahkemeler ve ameliyatlar neticesinde cinsiyet degistirdim. Bu her anlamda cok zorlu bir surecti ama benim yasamimi saglikli olarak devam ettirebilmem icin zorunluluktu. Hic kimsenin keyfi bir sekilde hayatinin buyuk bir bolumunde hastanelerde, mahkemelerde surunup, ciddi hayati riski bulunan ameliyatlari olacagini sanmiyorum.

Su an tamamen erkek gorunumdeyim ve erkek kimligine sahibim. Bu arada hep dinine bagli bir insan oldugumu ancak namaz kilmak icin erkek kimligini almayi bekledigimi de soylemek isterim.
Simdi benim tam olarak ne yapmam gerekiyor? Bu durum gunah diye dinden elimi ayagimi cekmek istemiyorum. Aksine daha fazla dine yoneldim. Sapik ya da sapkin oldugumu dusunmuyorum aksine durust ve ahlakli bir insan olduguma inaniyorum. Mesela cemaat ile camide cuma namazlarina katiliyorum. Bunun bir gunahi var midir?
 

Turab

Teknik Ekip
Yönetici
Admin
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
7,015
Tepkime puanı
423
Biyolojik cinsiyetine cerrahi müdahalede bulunulan kişiler iki gruptur:

a. Cinsel gelişim bozukluğu olan kişiler (hünsa/interseks):

Bu tarz biyolojik ve genetik hastalıkların tıbben teşhis edilerek hasta üzerinde hormonal veya cinsiyet düzeltme gibi cerrahi tedavi yöntemlerinin uygulanmasında dinen bir sakınca yoktur. Burada esas olan, tıbbi müdahalenin baskın olan genetik ve biyolojik cinsiyeti ortaya çıkarmak üzere yapılmasıdır.

b. Cinsel kimlik bozukluğu (transseksüellik) olan, yani kendisini karşı cinse ait hissedip, karşı cinse benzeme isteği duyan kişiler:

Bu tarz psikolojik rahatsızlıkları gerekçe göstererek cinsiyet değiştirme ameliyatı yaptırmak ise caiz değildir. Bu şekilde bedene yapılan müdahale, hem doktor hem de yaptıran kişi açısından büyük günahtır.

İnsan nesli erkek ve dişi olmak üzere iki ayrı cinsiyette yaratılmıştır. İnsan neslinin devamı da bu nizama bağlanmıştır (Nisâ, 4/1). İnsanın, yaratılıştan sahip olduğu bu cinsiyeti ve fıtratı değiştirmeye çalışması dinen yasaklanmıştır. Zira fıtratı değiştirme girişimlerinin şeytanın bir telkini olduğu Kur’an-ı Kerim’de açıkça bildirilmiştir: “Onları mutlaka saptıracağım, mutlaka onları kuruntulara sokacağım ve onlara emredeceğim de (putlara adamak için) hayvanların kulaklarını yaracaklar. Yine onlara emredeceğim de Allah’ın yarattığını değiştirecekler.” (Nisâ, 4/119).

Ayrıca İslam’da karşı cinse benzemek ve bu özentinin/temayülün önünü açacak tutum ve fiiller de yasaklanmıştır. Hz. Peygamber (s.a.s.) de: “Kadına benzemeye çalışan erkeklere ve erkeklere benzemeye çalışan kadınlara Allah lanet etsin.” buyurmuştur (Buhârî, Libâs, 61-62; Ebû Dâvûd, Libâs, 30). Yine Allah Resulü (s.a.s.), kız çocuklara özgü giyecekleri erkek çocuklar üzerinde görünce hoşnutsuzluk gösterip müdahale etmiştir (Ahmed b. Hanbel, Müsned, IV, 171).

Sonuç olarak, cinsel kimlik bozukluğu olan kişiler, bedenlerine cerrahi müdahele yerine biyolojik cinsiyetlerini kabullenme yolunda psikolojik tedavi yöntemlerine ısrarla devam etmelidirler.
 

Sunrise93

Yeni Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
26 Haziran 2022
Mesajlar
3
Tepkime puanı
0
Biyolojik cinsiyetine cerrahi müdahalede bulunulan kişiler iki gruptur:

a. Cinsel gelişim bozukluğu olan kişiler (hünsa/interseks):

Bu tarz biyolojik ve genetik hastalıkların tıbben teşhis edilerek hasta üzerinde hormonal veya cinsiyet düzeltme gibi cerrahi tedavi yöntemlerinin uygulanmasında dinen bir sakınca yoktur. Burada esas olan, tıbbi müdahalenin baskın olan genetik ve biyolojik cinsiyeti ortaya çıkarmak üzere yapılmasıdır.

b. Cinsel kimlik bozukluğu (transseksüellik) olan, yani kendisini karşı cinse ait hissedip, karşı cinse benzeme isteği duyan kişiler:

Bu tarz psikolojik rahatsızlıkları gerekçe göstererek cinsiyet değiştirme ameliyatı yaptırmak ise caiz değildir. Bu şekilde bedene yapılan müdahale, hem doktor hem de yaptıran kişi açısından büyük günahtır.

İnsan nesli erkek ve dişi olmak üzere iki ayrı cinsiyette yaratılmıştır. İnsan neslinin devamı da bu nizama bağlanmıştır (Nisâ, 4/1). İnsanın, yaratılıştan sahip olduğu bu cinsiyeti ve fıtratı değiştirmeye çalışması dinen yasaklanmıştır. Zira fıtratı değiştirme girişimlerinin şeytanın bir telkini olduğu Kur’an-ı Kerim’de açıkça bildirilmiştir: “Onları mutlaka saptıracağım, mutlaka onları kuruntulara sokacağım ve onlara emredeceğim de (putlara adamak için) hayvanların kulaklarını yaracaklar. Yine onlara emredeceğim de Allah’ın yarattığını değiştirecekler.” (Nisâ, 4/119).

Ayrıca İslam’da karşı cinse benzemek ve bu özentinin/temayülün önünü açacak tutum ve fiiller de yasaklanmıştır. Hz. Peygamber (s.a.s.) de: “Kadına benzemeye çalışan erkeklere ve erkeklere benzemeye çalışan kadınlara Allah lanet etsin.” buyurmuştur (Buhârî, Libâs, 61-62; Ebû Dâvûd, Libâs, 30). Yine Allah Resulü (s.a.s.), kız çocuklara özgü giyecekleri erkek çocuklar üzerinde görünce hoşnutsuzluk gösterip müdahale etmiştir (Ahmed b. Hanbel, Müsned, IV, 171).

Sonuç olarak, cinsel kimlik bozukluğu olan kişiler, bedenlerine cerrahi müdahele yerine biyolojik cinsiyetlerini kabullenme yolunda psikolojik tedavi yöntemlerine ısrarla devam etmelidirler.

Bilgilendirmeler icin tesekkur ederim. Fakat ben birden fazla doktora gittim ve hepsi bu durumu duzeltmeye yonelik bir tedavi biciminin mevcut olmadigini soyledi. Kendim de arastirdigimda, buna yonelik bir tedavi yontemine rastlamadim. O sebeple bu ameliyatlari olmus ve sureci tamamlamis bulundum. Peki bundan sonra ne yapmami tavsiye edersiniz?
 

Turab

Teknik Ekip
Yönetici
Admin
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
7,015
Tepkime puanı
423
Değerli kardeşim size cevap olarak eklediğim yazı diyanetin konuyla alakalı fetvasıdır. Orada yazılanlar haricinde size faydalı olacak bir bilgi yok. Yani islami konularda fetva makamı orası. Tavsiye derseniz tevbe istiğfar edip hayatınıza devam edin, başka çaresi var mı? Namaz, zikir ve duaya devam ederseniz umarım faydasını görürsünüz. Dünyadaki her canlı Allah c.c nün kuludur. Rabbimizin üvey kulu yok haşa. O na sığınmaktan başka bir tavsiye de veremiyorum. Rabbimizin kapısı herkese açık, rahmeti herkesi kuşatmıştır. O kapıya devam edin, kapıyı ısrarla çalın. O kapıya ulaşma vesile ve yollarını araştırın derim.
 

Sunrise93

Yeni Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
26 Haziran 2022
Mesajlar
3
Tepkime puanı
0
Değerli kardeşim size cevap olarak eklediğim yazı diyanetin konuyla alakalı fetvasıdır. Orada yazılanlar haricinde size faydalı olacak bir bilgi yok. Yani islami konularda fetva makamı orası. Tavsiye derseniz tevbe istiğfar edip hayatınıza devam edin, başka çaresi var mı? Namaz, zikir ve duaya devam ederseniz umarım faydasını görürsünüz. Dünyadaki her canlı Allah c.c nün kuludur. Rabbimizin üvey kulu yok haşa. O na sığınmaktan başka bir tavsiye de veremiyorum. Rabbimizin kapısı herkese açık, rahmeti herkesi kuşatmıştır. O kapıya devam edin, kapıyı ısrarla çalın. O kapıya ulaşma vesile ve yollarını araştırın derim.
Cok tesekkur ediyorum. Bu paylasimimi siteden nasil silebilirim peki
 
Üst Alt