Kadına dayak var mı?

sofiabi

Katılımcı Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
27 Haziran 2011
Mesajlar
66
Tepkime puanı
3
Evlilikler zaman içinde sorunlar ile karşılaşabilmektedir. Bazen durum kadının şiddet görmesine kadar gitmektedir. Daha da ötesi söz konusu kadına yönelik şiddet Kur'an-ı Kerim'de yer alan bir ayete dayandırılmaktadır. Kadının kocası tarafından dövülebileceği yetkisinin erkeğe Allah tarafından verildiği savunulmaktadır.

Bahis mevzu ayet, nisa suresinde yer alan 34. ayettir. Hemen her yerde görebileceğimiz, neredeyse bütün meallerde ayetin anlamı, kadına yönelik dövme eylemine izin verildiği şeklindedir. Ayetin meali şöyledir:

(NİSA suresi 34. ayet) Allah'ın insanlardan bir kısmını diğerlerine üstün kılması sebebiyle ve mallarından harcama yaptıkları için erkekler kadınların yöneticisi ve koruyucusudur. Onun için Saliha kadınlar itaatkârdır. Allah'ın kendilerini korumasına karşılık gizliyi (kimse görmese de namuslarını) koruyucudurlar. Baş kaldırmasından endişe ettiğiniz kadınlara öğüt verin, onları yataklarda yalnız bırakın ve (bunlarla yola gelmezlerse) dövün. Eğer size itaat ederlerse artık onların aleyhine başka bir yol aramayın; çünkü Allah yücedir, büyüktür. (Diyanet Meali)

Bu ayetin hemen hemen bütün tefsir ve meallerinde hataya düşülen üç tane kelime vardır. Bunlar (kavvaam) yönetici; (nuşuuz) baş kaldırı, (vadribüühünne) onları dövün kelimeleridir. Ve üçü de asırlardır ne yazık ki yanlış anlamlandırılmıştır. Bu kelimeler yanlış çevirilince, kadına yönelik şiddetin kaynağı olarak bu ayet gösterilegelmiştir.

Ben bu yazımızda bu üç kelimeden (vadribüühünne) onları dövün diye anlam verilen kelime üzerinde durmak ve muhtemel anlamlarını bildirmek istiyorum.

Bu kelime üzerinde incelemeye geçmeden önce karı koca ilişkisi üstüne Kuran’ın bir değerlendirmesini hatırlatmak isterim. Rum suresi 21. ayette şöyle geçer: “Kendileriyle rahatlayıp huzur bulasınız diye sizin için türünüzden eşler yaratması ve aranıza sevgi ve merhamet koyması O’nun ayetlerindendir. Düşünen bir toplum için bunda işaretler vardır.” Görüldüğü gibi evliliğin amacı sevgi ve merhamete dayalı huzurdur.

Her hangi bir Arapça sözlüğe baktığınızda (Darabe) kelimesinin onlarca anlama geldiğini göreceksiniz. Nasıl ki Türkçemizde bir kelime, birden çok fazla anlamlara gelebiliyorsa, aynı özellik çok daha fazlasıyla Arap dilinde de vardır. Biz bunlara vucuh kelimeler diyoruz. Daha ilk okul sıralarda iken öğrendiğimiz (yüz) kelimesini düşünün. Rakam olan yüz, insanın yüzü, deriyi yüzmek, denizde yüzmek bütün bu anlamlar tek kelime ile ifade edilir: Yüz. Aynı bunun gibi (Darabe) kelimesi de Arapçada içinde en çok anlam barındıran kelimelerden birisidir.

Nisa 34’te yüce yaratıcı bu kelimeyi kullanmakla bir mucizeyi daha bizlere göstermiş olup; Kur'an-ı Kerim'in bütün zamanlara ve bütün insan psikolojisine hitap eden bir kitap olduğunu bir kere daha anlıyoruz.

Otuzdan fazla anlamı olan bu kelimenin en meşhur anlamları şudur: Vurmak, dokundurmak, iki şeyi ayrı ayrı yerlere koymak, dışarı göndermek, çıkarmak. (Bakınız İbn Mansur, Lisanul Arab, Darb Maddesi)

Mesela Raad suresi 17. ayette de “Allah örnekleri böyle açıklar” derken bu kelime kullanılmış ve açıklamak olarak tercüme edilmiştir. Eğer burada da dövmek olarak mana verilecek olursa çok saçma bir cümle meydana gelirdi.

O zaman söz konusu ayeti kerimeye (Darabe) kelimesine; gerek Peygamber'in sahih sünnetine, gerek islamın ve kuranın genel mesajına uygun olarak mana verdiğimizde ayetin anlamı şu şekilde olacaktır:

Erkekler, kadınları gözetip kollayıcıdırlar. Şundan ki, Allah insanların bazılarını bazılarından üstün kılmıştır ve erkekler mallarından bol bol harcamışlardır. İyi ve temiz kadınlar saygılıdırlar. Allah’ın kendilerini koruduğu gibi gizliliği gereken şeyi korurlar. Sadakatsizlik ve iffetsizliklerinden korktuğunuz kadınlara önce öğüt verin, sonra onları yataklarında yalnız bırakın ve nihayet onları evden çıkarın/bulundukları yerden başka yere gönderin. Bunun üzerine size saygılı davranırlarsa onlar aleyhine başka bir yol aramayın. Allah çok yücedir, sınırsızca büyüktür. (Nisa 34)
 
Moderatör tarafında düzenlendi:

vaveyla

Çalışkan Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
26 Şubat 2011
Mesajlar
503
Tepkime puanı
10
İslamda kadına dayak

Kadınları hafifçe dövebilirsiniz kelimesinde çok ince bir detay vardır. Bu konu her gün işleniyor, fakat işin aslını insanlar öğrenemedi. Kur'an-ı Kerim'de der ki eşlerinize sakın ola el kaldırmayın, ben onları size emanet ettim. Eğer eşinizin sizi aldattığından şüpheniz varsa dikkat edin namus kavramından bahsediliyor aşırı olmamak kaydı ile dövebilirsiniz der. Bu kelimeyi insanların, Kur'an-ı Kerim de kadına dayak var diyerek lanse etmesi çok yanlıştır. Alah size emanet ettim dediği kadına dayak atın, der mi?
 

ihvan

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
14 Şubat 2015
Mesajlar
1,512
Tepkime puanı
10
Dayak, insanı üzen, insanın kalbini kıran, gönlünü perişan eden ve yüreğini parçalayan ve yarınlar adına insanda derin psikolojik yaralar bırakan bir eylemdir.
Hangi kadın olursa olsun, Müslüman kadınlar da dahil, dayak eylemini kaldırır cinsten değildir haklı olarak.
Kur'an'da "dayak" da olsa, bir tavsiye ya da bir emir olarak ifade edilmişse, bu eylem illaki Peygamber'in fiilinde görünürdü.
Böyle bir eylemin değil Peygamber'in fiilinde görünmesi, Peygamberimiz yerine göre kadınlarından daha da kadın nezaketini, inceliğini ve narinliğini kuşanmıştır. Ve bunu da bizlere emretmiştir ve dikkat ederseniz kadınlardan da "emanet" olarak bahsetmiştir ki bu isimlendirme dahi tek başına yeterlidir kadına dayak atılmaması yönünde.
Kadınına ya da erkeğine dayak atanlar mahrem hayatı, mahrem odayı ve mahrem yatağı nasıl paylaşırlar anlamakta güçlük çekiyorum ve dahi anlayamıyorum.
Şuna kesinlikle inanıyorum ki, bir aile içerisinde dayak varsa, kesinlikle ya erkeğin ya da kadının kalbi acılıdır.
Hayatın paylaşılması işkencedir... Odanın paylaşılması işkencedir... Yatağın paylaşılması işkencedir...
Gel de dayak eylemini kullan!!!
Allah korusun..!!!
 

S@nem

Kurallara Uymadı
Üyemiz
Katılım
2 Mart 2015
Mesajlar
89
Tepkime puanı
0
Kadınları hafifçe dövebilirsiniz kelimesinde çok ince bir detay vardır. Bu konu her gün işleniyor, fakat işin aslını insanlar öğrenemedi. Kur'an-ı Kerim'de der ki eşlerinize sakın ola el kaldırmayın, ben onları size emanet ettim. Eğer eşinizin sizi aldattığından şüpheniz varsa dikkat edin namus kavramından bahsediliyor aşırı olmamak kaydı ile dövebilirsiniz der. Bu kelimeyi insanların, Kur'an-ı Kerim de kadına dayak var diyerek lanse etmesi çok yanlıştır. Alah size emanet ettim dediği kadına dayak atın, der mi?

Sana sadık olmayan eşini, bizzat aldatma olayına kendi gözlerinle şahit olsan bile dövmeye hakkın yok...

Evlilik çiftlerin birbirlerine sadakat sözü verdikleri bir anlaşmadır. Aldatma olayı ile evlilik anlaşmasının dışına çıkılmıştır. Bu durum evliliği bitirme hakkını -boşanma hakkı- tek taraflı olarak doğurur.

Keza İslami kaynaklarda da bu durum benzer şekilde izah edilir. Gözünle eşinin zina ettiğini görsen bile, bu boşanmak için yeterli değil, olaya tanıklık eden şahit göstermediğin sürece tabii...
 

ihvan

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
14 Şubat 2015
Mesajlar
1,512
Tepkime puanı
10
Zina ettiğini görsen de dövemezsin, çünkü İslam bu konuda ne yapılacağını açık açık ifade etmiştir. O hükmün içersinde "dövme" fiili yoktur.
Eğer dövme fiili gündeme gelecekse "nefsi" olarak gelecek demektir.
 

ihvan

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
14 Şubat 2015
Mesajlar
1,512
Tepkime puanı
10
Bu konu bağlamında ifade edilen ayetlerin uygulama safhasındaki durumu için Peygamber'in hayatı tatbik edilmelidir. Onun kavlinde ve ameliyesinde böyle bir uygulamanın olmadığını görüyoruz. Dahası, bu gibi ameliyeden kaçınmamızı isteyen de kendisidir.
Hangi durumda olursa olsun, erkek tarafından atılan tokat, kadını ziyade üzeceği ve hiçbir kadının böyle bir fiile olur vereceği mümkün değildir.
Erkek zina ederse ne olacaktır? Aynı cezayı kadın kocasına uygulayabilecek midir..?
Dolayısıyla, ayette ifade edilen o fiilin, daha farklı bir inceliğinin olacağı biraz daha makul gözükmekte.
Ona da ancak alimler karar verecektir.
 
Üst Alt