Kadın kazancını eşine verme zorunluluğu var mıdır?

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
Evin reisi erkektir. Aileyi geçindirmek, çoluk çocuğun nafakasını temin etmek erkeğe aittir.
Kadının aslî görevi ise, evine kocasının istemediği insanları almamak, kocasını memnun etmek, çocuklarının terbiyesiyle meşgul olmaktır.
Dinimizin birer ölçü olarak belirlediği roller genel olarak böyledir.

Kadın, kocasının izni dairesinde çalışıp para kazanabilir. Kazandığı para kendisine ait olsa da, kocasıyla paylaşması daha güzeldir.
Çünkü kadına çalışma iznini veren erkektir. O izin vermese, kadın dışarıda çalışamaz, çalışması caiz olmaz.
Dolayısıyla kadının, kazandığı parayı kocasına vermesi ve bu paranın kocanın elinde istişareli bir şekilde harcanması daha uygundur.
Böyle bir uygulama, ailenin kuruluş hikmetleri açısından gerekli ve zaruridir.
Miras ve mehir gibi tamamen kadına ait mal ve paralarda ise, kadın serbesttir fakat burada da yine paylaşmak ve istişareli harcamak tavsiye edilir.

Çalışan kadın hakkındaki bu söylediklerimiz kabul edilmeyecek olursa ne olur?
Yani, kadın kendi kazandığı parayı tamamen kendine ayırsa, kendi harcasa kendi yese, eve bir takım şeyler alsa bile kocasına bu konuda hiç bilgi vermese, danışmasa ne mahzuru vardır? Böyle bir evin halini düşünmek lazım.

Erkek bu konuda rahatsız olmaz mı? Bu rahatsızlık bir emniyetsizlik oluşturmaz mı?
Hâlbuki kadın ve erkeğin, anlaşma yapıp imza atarak oluşturdukları sıcak bir yuvanın ilk şartı karşılıklı güven ve sevgidir.
Bu güven ve sevgiyi sarsacak her türlü muamele ve adetlerden kaçınmak gerekir.
Denebilir ki, evin erkeği hiç rahatsız olmuyor. Bu durumda da kadının serbest harcama yapması caiz midir?
Belki böyle erkekler bulunabilir ama bunlar çok azdır.

Bizde şu sıralarda, batı tarzı bir aile yapısı oluşmaya başladığı için, kadınlar özgürlük adı altında kazandıkları parayı kendi kontrollerinde tutup kocalarına karşı
“sen kazanıyorsan ben de kazanıyorum” türü bir tavır takınabiliyorlar. Bu ise, “aile” denen mukaddes müesseseyi temelinden sarsıyor.
Güvensizliğin, hazımsızlığın oluştuğu böyle bir ortamda ise, kavga gürültüyle başlayan süreç, çoğu zaman boşanmayla son buluyor.
Boşananlar belki başlarının çaresine bakarlar ama ortada bir çok sahipsiz, yuvasız ve sevgiden mahrum yetişen çocuk kalıyor. Olan da büyük oranda onlara oluyor.

Evet, hukuki açıdan kadının para ve mal konusunda bazı hakları olsa da, içinde bulunduğu yuvanın en önemli bir rüknü olarak,
kocasıyla istişareli hareket etmesi, aile kavramının ruhuna en uygunudur.
Diğer türlü aile, aile olmaz. Bu konuda, kocası çalışamadığından dolayı kendisi çalışmak zorunda kalan kadının da aynı konumda olduğunu düşünüyoruz.
En azından, yaptığı hacamaları kocasıyla paylaşması gerekir. Kaldı ki, çalışmaktan aciz kalan bir erkeğin, evini geçindiren hanımını sıkıştırması ve ondan
zorla para almaya kalkması gibi hadiselerin nadir yaşanacağı kanaatindeyiz. Böyle bir durum yaşanırsa, kadının evini geçindirecek şekilde parayı elinde tutması gerekir.

Burada şu hususa da dikkat çekmek lazım geldiği kanaatindeyiz: Bazen koca serkeş olur. Mesela sık sık içki içer, eve sarhoş gelir.
Kumar oynar, para harcamayı sever ve paranın nereye gittiğini bilmez.
Bu durumda, kadın eğer para kazanıyorsa, ailesinin geçimini aksatmamak için bir kısım gizli harcamalarda ve birikimlerde bulunabilir.
Bu da yine yuvanın devamı, en azından çocukların saadeti için şarttır.

Kadın, kazandığı parayı kendi kontrolünde tutmak istiyor ve bu durum aile içinde bir problem şeklinde kendini gösteriyorsa, erkek, ailenin sıkıntı yaşamaması, yuvanın
dağılmaya doğru gitmemesi için bu türlü durumlarda alttan alması ve vaziyeti idare etmesi gerekir.
Yapması gereken diğer bir husus da, hanımının hayırlı işler için bağışlarda bulunması, infak etmesi için teşvikte bulunması olabilir.
Böylelikle hayır yollarında vermeye alışan kadın, zamanla kendi parasını kocasıyla paylaşabilecek, en azından kocasının yapacağı hayırlı işlere mani olmayacaktır.
 

ihvan

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
14 Şubat 2015
Mesajlar
1,512
Tepkime puanı
10
Erkek kazancını eviyle paylaşıyor ve arkasından da kazancı evinin giderlerine yetmiyorsa durum ne olacaktır?
Elbet geçimlilik erkeğindir kadının değildir, öyleyse kadın da kocasının izni olmadan çalışamaz haramdır.
Kocasının müsaade etmesi de buna havi ise ve kadın da bunu kabullenmişse kadının bu antlaşmaya göre hareket etmesi gereklidir.
 

ihvan

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
14 Şubat 2015
Mesajlar
1,512
Tepkime puanı
10
Tamam da kadın özel istisnai haller dışında, erkeklerin arasında neden bir amele gibi çalışsın ya da çalışmak zorunda kalsın neden beyine evin giderleri noktasında yardımcı olmak için işçi statüsünde çalışan olsun, kadının bu şekilde çalışmasını anlamak da zorluk çekiyoruz.
Kadınlarla erkeklerin bir arada olduğu bir ortamda kadının kazancının da helal olduğunu dillendirmeyen alimler de vardır günümüzde...
Kadından amele olmaz, amele olacaksa buna yakışan erkektir..! Lakin söylesek de boşuna. Sabah namazı için camiye yöneldiğimizde, caddelerde koçuşturmaca bir halde işine giden 40 insanın 20'si kadın...
Hadi geçmiş olsun...
 
Üst Alt