Kabre girince neler olacak

İLiM DiLeNcİsİ

Rüyalar aleminden
Süper Mod
Katılım
10 Haziran 2011
Mesajlar
709
Tepkime puanı
42
İnsan kabre girince neler olacak, mezara konulan ölünün mezardaki durumu, sorgusu ve karşılacağı haller nasıldır?

İnsan ölüp ruhu bedeninden çıktıktan ve kabre konulduktan sonra ahirete geçiş başlamış olur. Kabir, âhiretin ilk durağıdır..

Kabirde neler olacağı ve sorgu aşağıdaki hadis-i şerifte anlatılmaktadır. Peygamberimiz (s.a.v) Şöyle buyurmuştur:

Mümin kul, dünyadan ayrılmak ve âhirete yönelmek üzere olduğu zaman ona gökten yüzleri sanki güneş gibi olan beyaz yüzlü melekler iner. Yanlarında cennet kefenlerinden ve kokularından vardır. Onun görebileceği yere otururlar. Sonra ölüm meleği gelir, baş tarafına oturur ve şöyle der:Ey güzel ruh, çık ve Rabbinin mağfiretine ve rızâsına gel. Bunun üzerine o ruh, tulumun ağzından damlayan bir damla gibi çıkar ve ölüm meleği onu alır.

Ölüm meleği, mü'min kulun ruhunu aldığında, melekler onu göz açıp kapayacak kadar ölüm meleğinin elinde bırakmazlar. Onu ölüm meleğinin elinden alırlar ve bu kefene koyarlar. O ruhtan, yeryüzünde bulunan en güzel mis kokusu gibi bir koku çıkar. Onu melekler arasından geçirirken: Bu güzel ruh nedir? derler. Dünyadaki en güzel isimlerini söyleyerek: 'Falan oğlu falandır' derler. Dünya semâsına ulaşıncaya kadar çıkarırlar. Melekler onun için kapının açılmasını isterler. Onlara kapı açılır.

Bunun üzerine yedinci semâya ulaşıncaya kadar her semâda bulunan Allah'a yakın melekler o ruha eşlik ederler. Nihâyet Allah -azze ve celle- şöyle buyurur: 'Kulumun amel defterini, İlliyyîn'e yazın ve ruhunu yeryüzüne geri gönderin. Çünkü ben, onları ondan (topraktan) yarattım ve yine ona döndüreceğim. Bir defa daha onları (hesaba çekmek üzere) topraktan çıkaracağım.' Bunun üzerine mü'min kulun ruhu bedenine iâde edilir. Ardından iki melek yanına gelip onu oturturlar ve:

Rabbin kimdir? derler.
Mü'min kul: Rabbim Allah'tır, der.
Onlar: Dinin nedir? derler.
Mümin kul: Dinim İslâm'dır, der.
Onlar: Size gönderilen adam hakkında ne dersin? derler. Mümin kul: O Allah'ın elçisidir, der.
Onlar: Sana bunları bildiren nedir? derler.
Mümin kul: Allah'ın kitabını okudum, ona inandım ve onu tasdik ettim, der.

Bunun üzerine semâdan bir ses gelir: Kulum doğru söyledi. Cennet'ten bir yer döşeyin (makamını hazırlayın), onu cennet elbiselerinden giydirin ve ona cennetten bir kapı açın, der. Bunun üzerine ona cennetin esintisinden ve güzel kokusundan kokular gelir, gözünün görebileceği yere kadar kabri genişletilir. Sonra ona, güzel yüzlü, güzel elbiseli ve güzel kokular içerisinde olan birisi gelir ve seni mutlu edecek şeyle sevin. Bugün sana va'd olunan gündür, der. Bunun üzerine o: Sen kimsin? Senin o hayırlı yüzün nedir, der.O: Ben, senin sâlih amelinim der. Bu iş itince, Yâ Rabbi! Kıyâmeti çabuk kopar ki, âileme ve malıma kavuşayım, der.

Ebu Dâvud, hadis no: 4753, İmam Ahmed, hadis no: 18063, Lafız İmam Ahmed'e âittir.Elbânî de Sahîhu'l-Câmi', hadis no: 1676'da hadis sahihtir, demiştir.

Burada hadisin mümin kulların karşılacakları kısmı yazılmıştır. Kafir olarak ölenlerin kabirde nelerle karşılacakları bölümü diğer konuda anlatılmıştır:?⤵
 

Turab

Teknik Ekip
Yönetici
Admin
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
7,021
Tepkime puanı
425
Kabir hayatını gösteren bazı hadisler:

Aşağıdaki hadis-i şeriflerden anlaşılacağı üzere, Rabbimiz ve Peygamberimiz (asv) ile ilgili ilk sorgulama kabirde başlayacaktır. Ve bu sorgulamanın sonucuna göre; 'Kabir, ya cennet bahçelerinden bir bahçe yahut cehennem çukurlarından bir çukur olacaktır.'(bk. Tirmizî, Kıyamet, 26).

1- 'Ölü kabre konduktan sonra, Münker ve Nekir adında iki melek gelip Peygamber Efendimizi (asv)kastederek "Bu adam hakkında ne düşünüyorsunuz?' diye sorarlar. Mümin kimse daha önce/ dünyada iken dediği gibi der: "O Allah'ın kulu ve resulüdür. Ben şahadet ederim ki, Allah'tan başka ilah yoktur ve yine şahadet ederim ki, Muhammed Allah'ın kulu ve resulüdür.' Melekler; "Senin böyle diyeceğini biliyorduk' derler ve kabrini genişletip aydınlatırlar. Münafık -ve kâfir- kimse ise, bu soruya "Bilmiyorum' diye cevap verir. Melekler ona da "Senin böyle diyeceğini biliyorduk' derler. Yere denilir, o da adamın kaburgalarını iç içe geçirecek şekilde onu sıkar ve kıyamete kadar orada azap çeker.'(Buharî, Cenaiz, 87; Tirmizî, Cenaiz, 70; -hadis meali özet olarak Tirmizi'den alınmıştır).

2- Ölünün defninden sonra ölüye telkin vermenin müstahap olduğuna dair rivayetler vardır. Telkinlerin başında Allah'ın rububiyeti gelir: Ölüye hitaben: 'De ki: Rabbim Allah'tır, Dinim İslam'dır, Peygamberim Muhammed (a.s.m)'dir'(Neylu'l-evtar, IV/89).

3- Bera b. Azib anlatıyor: Hz. Peygamber (asv) buyurdu ki; ' "Allah iman edenleri hem dünyada hem ahirette o sabit söz üzerinde sağlam bir şekilde tutar'(İbrahim, 14/27)' ayeti kabir sorgusu ile ilgili olarak nazil olmuştur. Ona denilir ki; "Rabbin kim?' o da "Rabbim Allah'tır, dinim Muhammed'in(a.s.m) dinidir.' İşte "Allah iman edenleri hem dünyada hem ahirette o sabit söz üzerinde sağlam bir şekilde tutar' ayeti bu sağlam söze işaret etmektedir.'(Müslim, Cennet, 73; Nesâî, Cenaiz, 114; Tirmizî, Tefsir, 14).

4- Tirmizî, İbn Mace ve Hakim'in rivayet ettikleri bir hadis-i şerifte ise şöyle bildirilmiştir:

'Kabir, ahiret menzillerinden ilk menzildir. Eğer kişi ondan kurtulursa, artık ondan sonrası daha da kolay olur. Eğer ondan kurtulmazsa, ondan sonrası daha da sıkıntılı olur.'(bk. Kenzu'l-ummal, h. No: 42504).
 
Üst Alt