İzmir Karşıyaka İlçesi

Turab

Teknik Ekip
Yönetici
Admin
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
7,015
Tepkime puanı
423
028-karsiyaka.jpg

KARŞIYAKA ADI NEREDEN GELİYOR?

Kordelya İzmir Karşıyaka’nın eski isimlerinden bir tanesidir. Karşıyaka’nın ismi Coeur de Lion'dan gelir. Fransızca Arslan-Yürek anlamında. III. Haçlı Seferinde Aslan Yürekli Richard’ın orduları Karşıyaka’da konaklamışlar ve o zamanlar ormanlık olan bu bölgeye Aslan Yürekli Richard’ın adı olan Cordelion adını vermişledir. Coeur de Lion zaman içinde Cordelieu, Cordelion ve Kordelya ve en sonunda Karşıyaka’ya dönüşmüştür. Bugün bile Kordelya adında birçok kafe semtte bulunmaktadır.

KARŞIYAKA COĞRAFYASI

İlçenin Konumu

Karşıyaka İlçesi, İzmir Körfezi'nin kuzeyinde 84 kilometrelik bir alanda kurulmuştur. Yamanlar Dağ Grubu'nun güney yamaçlarını da içine alan Karşıyaka'nın doğusunda Bornova, batısında Çiğli ve kuzeyinde Menemen bulunmaktadır. Denizden yüksekliği 1- 700 metre arasında değişmektedir. Bostanlı, Alaybey, Nergis gibi semtler ovada, Bayraklı, Gümüşpala ve Yamanlar gibi semtler ise yamaç arazilerde kurulmuştur. Gediz Nehri 1870'li yıllara kadar Karşıyaka'dan denize döküldüğü için, nehrin yatağı değiştirilince hem körfezin dolmasının önüne geçilmiş hem de ilçe yerleşime açılmıştır. 1876 yılında demiryolu hattının gelmesiyle yamaçlarda yaşayanlar demiryolunun sağ ve soluna yerleşmişlerdir. 1890 yılında ise vapur seferlerinin başlaması ikinci nüfus hareketini başlamıştır İlçe 15 Mayıs 1919 tarihinde Yunan işgaline uğramıştır.9 Eylül 1922'de ise Albay Suphi Kula komutasındaki 14. Süvari Tümeni tarafından işgal kaldırılmıştır.

Nüfusu : Karşıyaka İlçesinin nüfusuna son sayımlara göre 309.790 kişi kayıtlıdır

Tarım: Karşıyaka'nın toplam tarım alanı 446 hektardır. Tarım arazisinin % 38.1'i zeytin alanı olarak kullanılmaktadır. Tarıma elverişli boş alanın tarım arazisine oranı % 50.9'dur. Toplam tarım alanın 39 hektarı halk tarafından sulanmaktadır. İlçede devlet sulaması yapılmamaktadır.Tarımsal işletme büyüklüklerinde ise sayıları az olmasına rağmen küçük işletmelerin hakim olduğu görülmektedir.

Karşıyaka'da üretilen tüm sebze miktarının hemen hemen yarısını domates oluşturmaktadır. İlçede meyve üretimi de yapılmaktadır. Meyve ağaçları sayısı bakımından çoğunlukla armut, erik ve mandalina ağaçları oluşturmaktadır. Üretim miktarı açısından ise mandalin ilk sırada yer almakta, onu erik takip etmektedir. İlçe köylerinde hayvancılık yapılmaktadır. Özellikle küçükbaş hayvancılık yaygındır. İlçede üretilen hayvansal ürünlerin en önemli kısmını süt oluşturmaktadır. İlçedeki 2 köyde 1618 adet yeni tip kovanda bal üretimi yapılmaktadır.

KARŞIYAKA TARİHİ

ANTİK DÖNEM

Karşıyaka’nın, Küçük Yamanlar Tepesi üzerinde ve su deposu kazısı sırasında tahrip olan höyükte bulunan kültür tabakaları ile etrafa saçılan seramik buluntularından yola çıkılarak yapılan tarihlendirmeyle Eski İzmir’den daha eski bir tarihsel geçmişe sahip olduğu bilinmektedir. Tepede görülen en erken tarihli seramikler uzmanlar tarafından Neolitik çağın geç safhasına (İ.Ö. 5000) tarihlendirilmektedir. İzmir ve çevresinde Küçük Yamanlar Tepesi’nde görülen en geç tarihli çanak çömlek 12. ve 13. yy. da üretilen yeşil sarı renkli sırlı seramiklerdir. Bu yüzyıllar İzmir ve çevresinde Bizans İmparatorluğu egemenliğinin son dönemleridir. Bizans İmparatorluğu’nun coğrafyamızdaki kökleri İ.Ö. 2. yy.’ın sonlarında Anadolu’yu ele geçiren ve 1500 yıl boyunca elinde tutan Roma İmparatorluğu’na bağlanır. Özellikle 15. yy.’dan 5. yy.’a kadar yaklaşık 400 yıl Roma’nın güçlü yönetimi altında Batı Anadolu en parlak ve zengin dönemini yaşamıştır. Bu dönemde Smyrna, Ephesos ve Pergoman ile rekabet halindeymiş ve Asya eyaletinin en zengin ve gönençli kentidir. Küçük Yamanlar Tepesi’nde kayalık zirvesindeki buluntular İ.Ö. 6000 yıllarından günümüze kadar neredeyse kesintisiz olarak kullanılmasına şaşmamak gerekir. Tepe, Yamanlar Dağı’nın güneye bakan yamaçlarına düşen yağmur sularını ve onunla birlikte yamaçlardaki verimli toprağı körfeze taşıyan üç adet taşkın derenin meydana getirdiği Alaybey ve Karşıyaka düzlüklerine hâkim bir noktada bulunmaktadır. Bu düzlük zaman içinde deniz tuzundan arındığı ölçüde verimli bir toprağa dönüşmüştür. Bu topraklar tarih öncesi dönemden düne kadar verimli sebze ve meyve bahçelerini barındırmaktaydı. Karşıyaka’nın en önemli özelliği deniz kenarına kadar inen Yamanlar ormanları ve yemyeşil bahçeleri ile İzmir’de bir mesire ve eğlence yeri olarak parlamasıdır. 18. yy.’ın sonuna kadar bu bölgeden gelip geçmiş ünlü batılı seyyahlar Cordelio denilen bu cennet yeşili sahili anlatmadan edememişlerdir. 18. yy.’da Karşıyaka, özellikle zeytinleri ile ünlü bir köy olarak kayıtlara geçmiştir. 1865 yılında geçen tren yolu Karşıyaka’nın hızlı gelişmesine yol açmıştır. 1891 Aydın Vilayet Salnamesi’ne göre 832 ev ve 1080 kişilik bir nüfusu vardır. 1884’te kurulan Hamidiye vapur şirketinin Karşıyaka’daki tahta iskeleye vapur seferlerine başlaması, gelişmeyi daha da hızlandırmıştır. Bu yıllarda Karşıyaka’da ikili bir yerleşme atbaşı ilerlemiştir. Sahil şeridinde, büyük arsalar alan Levantenler ve yabancı tüccarlar buralara yerleşerek yalılar ve köşkler yapmaya başlamışlardır. İzmir Tümen Komutanı Giritli Ferik Hüseyin Hilmi Paşa ise Soğukkuyu civarını Türkler’in iskanına açmıştır.

Böylece yüzlerce yıl önceden Yamanlar’ın Alucra-Sıralı Köy yörelerinde yaşayan Türkler yaygın bir şekilde Soğukkuyu’ya yerleşmeye başlamışlardır. Karşıyaka’nın ilk Belediye Başkanı Çömezzade Hacı Mehmet Efendi, 1874’te Soğukkuyu Cami’ni inşa etmiş ve beldeye büyük hizmetler vermiştir. İzmir Tümen Komutanı Ferik Hoca Osman Paşa, tramvay caddesi üzerinde çarşıya doğru ikinci camiyi inşa etmiştir. Bu yıllarda Levantenlerin mülkiyetindeki sahil evleri daha çok yazlık sayfiye olarak anılmakta, pazar günleri ise kordon boyu çok kalabalık ve şenlikli olmaktaydı. Papa Scala veya Papas Köyü olarak isimlendirilen Bostanlı ise Menemen’in karpuz ve kavunun boşaltıldığı, gemilere yüklendiği bir iskeleydi. Buna dayanılarak Karşıyaka ve yöresinin de yerleşime açık olduğu sanılmaktadır. Antik Çağlarda Kordeleion denilen kentin burada olduğu iddia edilmişse de kesinlik kazanamamıştır. Bu kentin Yamanlar Dağı eteklerinde bulunduğu sanılmaktadır. Bugünkü Karşıyaka ile Kordeleion arasındaki bağlantı kesinlik kazanamamıştır. Antik Çağ İonia bölgesinin önem kazandığı yörede Lydialılar, Persler, Makedonyalılar, Pergamon Krallığı, Romalılar ve Bizanslılar hâkim olmuşlardır.

TÜRK HÂKİMİYETİ DÖNEMİ

Malazgirt Savaşından sonra Türkmen boyları buraya yerleşmiş, Çakabey bir süre yöreye egemen olmuştur. Aydınoğulları 1310 yılında yöreyi ele geçirmiş, 1334’te Haçlılar buraya kısa bir süre ele geçirmişler, Yıldırım Beyazıt zamanında Osmanlı topraklarına katılmışsa da Ankara Savaşı’nda (1402) Timur’a yenilmiştir. Timur tarafından Dikili yöresi yeniden Aydınoğullarına verilmiş, 1426’da kesin olarak Osmanlı topraklarına katılmıştır.

I.Dünya Savaşı sonrasında İzmir’in işgali ile birlikte 15 Mayıs 1919- 9 Eylül 1922 tarihleri arasında Yunan işgali altında kalmıştır. 1874 yılında belediye teşkilatı kurulmuştur. Cumhuriyetin ilanından sonra yerleşim alanı, 1950’lerde İzmir’e olan göçler nedeni ile kuzeyde Yamanlar Dağı eteklerine kadar uzanmış, doğuda ise Sanayi tesislerinin bulunduğu Turan ve Bayraklı semtlerine doğru genişlemiş, İzmir Merkez ilçesi ile bütünleşmiştir. Ardından Bostanlı semti de Karşıyaka’ya eklenmiştir. Günümüzde Karşıyaka İzmir’in anakent alanı içerisindedir. 1954 yılında ilçe konumuna getirilmiştir.

KARŞIYAKA YÖRESİNDEKİ TARİHİ YERLER

KÖŞKLER

Uşşakizade Latife Hanım Köşkü:

Köşk, Mustafa Kemal Atatürk'ün eşi Latife Hanım'a ait olup, annesi Zübeyde Hanım'ın son günlerini yaşadığı ve 14 Ocak 1923'te vefat ettiği köşk olması açısından ayrı bir değer taşımaktadır. 1922 yılının Aralık ayı ortalarında Gazi'nin annesi Zübeyde Hanım, Karşıyaka'ya tren yolu ile getirilmiş ve bir hasır koltuğa yerleştirilerek Uşakizade ailesinin istasyon arkasındaki bu köşküne taşınmıştır. Büyük ihtimamla bakılan Zübeyde Hanım'a bu dönemde en yakın kişi Latife Hanım olmuştur. Köşk, eski zamanlarda bahçe içindeki çam ve palmiye ağaçları, havuzu ve yel değirmeni ile tanınmaktaydı. Daha sonra Adliye Binası ve en son Ege-Fen Dershanesi olarak hizmet verdi. Toplam alanı 2958 m2'dir.

Karşıyaka Belediyesi'nin 2005 yılında kamulaştırdığı Latife Hanım Köşkü, 2007 yılında restorasyonunun gerçekleştirilmesi için Anıt Yapı İnşaata ihale edildi. Köşk günümüzde Latife Hanım Anıevi olarak Karşıyakalıların hizmetine açılmıştır.

Durmuş Yaşar Köşkü:

İzmirli Alyottiler tarafından 1914 yılında yaptırıldı. Alyottiler kurtuluştan sonra köşkü Durmuş Yaşar'a karşılıklı olarak verdi. Köşk, Çamlık Caddesi'nin girişinde Karşıyaka yalısında yer almaktadır.

Van Der Zee Köşkü:

Alt katı "Eski Ev" Restoranı olarak tanınan binadır. Ünlü Türk dostu Heinrich Van Der Zee tarafından yaptırılmıştır. Mülk sahipleri tarafından köşkün röleve restorasyon projeleri hazırlattırılmış, İzmir 1 numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından projeler onaylanmış olup şu anda onaylı proje doğrultusunda yapıda restorasyon çalışmaları bitirilmiştir. Köşk, kafe olarak Karşıyakalıların hizmetine sunulmuştur.

Penetti Köşkü:

Türk dostu Dede Penetti'nin bir armağanı olarak halen sahilimizi süslemektedir. 1930'da Karşıyalı İtalyan ailelerinden Armando Penetti tarafından yaptırılmıştır. Venedik'teki bir sarayın minyatürüdür. Varisleri, bahçenin arka kısmındaki evde oturmaktadır.

Löhner Köşkü (Epikmen Köşkü)

Bostanlı Dolmuş Durağı karşısında parkın yanındaki köşktür.

İsmi verilen Alman tarafından yaptırılmıştır. Sonra Epikmenlere satılmış, onlar tarafından yıkılıp apartman yapılmak üzere bir Eskişehirliye satılmıştır. Ancak maliklerince röleve restorasyon projeleri hazırlanmış olup, onay yetkili makamlarca gerçekleştirilmiştir. Köşkün resterasyonu da tamamlanmıştır.

ANITLAR

Bombacı Ali Çavuş Heykeli

1875'de doğdu. Milis kumandanı. Menemen ve Karşıyaka'nın işgalcilerden kurtulmasında büyük kahramanlıkları vardır. 9 Eylül 1922'de Karşıyaka'ya ilk sancağı diken kişidir.

Zübeyde Hanım Kabri ve Parkı

Ulu önder M. Kemal Atatürk'ün annesi Zübeyde Hanım'ın kabri Karşıyaka'dadır. İstasyondan Soğukkuyu tarafına giden Zübeyde Hanım Caddesi üzerindeki bir parkta her daim ziyarete açıktır. Kabir, Ferik Osman Paşa Camii avlusu içindedir. Mezarın mevcut şekli bizzat Atatürk tarafından belirlenmiştir. Mezar anıt şeklinde olup, 1940 yılında İzmir Belediyesi tarafından yaptırılmıştır.

Zübeyde Hanım, son günlerini Uşakizade ailesine ait olan ve günümüzde Latife Hanım Köşkü olarak bilinen köşkte geçirmiştir ve 14 Ocak 1923 günü de bu köşkte vefat etmiştir. 1922 yılının Aralık ayı ortalarında Gazi'nin annesi Zübeyde Hanım doktorların tavsiyesi üzerine, Karşıyaka'ya tren yolu ile getirilmiş ve bir hasır koltuğa yerleştirilerek kucaklarda Uşakizade ailesinin istasyon arkasındaki bu köşküne taşınmıştır. Büyük ihtimamla bakılan Zübeyde Hanım'a bu dönemde en yakın kişi Latife Hanım olmuştur.

TURİZM

KARAGÖL MESİRE YERİ

İzmir - Karşıyaka kent merkezine 27 Km. uzaklıktaki Karagöl Mesire Alanı, Tantalos efsanesiyle ünlenen Yamanlar Dağı'nda 810 metre yükseklikte ve 35 hektarlık bir krater gölünün çevresinde oluşmuş bir doğa harikasıdır. İçinde yüzen ördekleri, yapraklarını suya eğen söğüt ağaçlarıyla bir fotoğraf karesini andırmaktadır. Piknik alanı, kızılçam, karaçam ve söğüt ağaçlarıyla kaplıdır.

Karagöl'ün yemyeşil ormanlar arasında küçük ve şirin bir göl olmasının yanında mitolojide de yeri vardır. İzmirliler Bayraklı'ya yerleşmeden önce Karagöl'ün bulunduğu çevrede yaşarlarmış. Efsaneye göre; İzmirli olan Frigya Kralı Tantalos Smyrna'dan (İzmir) Magnesia'ya (Manisa) doğru uzanan Spilios Dağı'nda, Frigya halkı ile birlikte yaşar ve Batı Anadolu'ya yayılmış devletini yönetirmiş. Spilios Dağı çok verimli topraklara ve zengin maden yataklarına sahip bir yermiş. Tanrıların sofrasına oturabilen tek insan olan Tantalos gün gelmiş Olimpos Dağı tanrılarının hışmına uğramış. Anadolu tanrıçası Kibele'ye inandığı için Hellen tanrılarını küçük gören ve onların güçlerini sınamaya kalkan Tantalos büyük bir cezaya çarptırılmış. Spilios Dağı'nın bir yarığından atılarak ölüm tanrısı Hades’e gönderilen Tantalos, burada Zeus tarafından ebedi açlık ve susuzluğa mahkûm edilmiş ve bu ceza dünyanın her köşesinde Tantalos İşkencesi olarak anılmış. Hatta İzmirli tarihçi Homeros da Odysseia'da hemşehrisi Tantalos'un çektiği acıları etkileyici biçimde anlatmış. Tantalos'un atıldığı yarık daha sonra göl haline gelmiş ve bu göle Tantalos Gölü adı verilmiş. Yamanlar Dağı'ndaki bu gölün şimdiki adı Karagöl’dür.

YAMANLAR DAĞI MESİRE YERİ:

Karşıyaka Yamanlar Dağı mevkiinde bulanan mesire yeri 39.71 Hektar alana sahip olup, 1000 kişi kapasitesi bulunmaktadır. A tipi mesire yeri (Geceleme ve konaklama yapılabilir )özelliğine sahip olan mesire yeri İzmir iline 25 km uzaklıktadır. Hali hazırda kullanıma açık olmayan alan, Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından Karşıyaka Belediyesine protokol ile verilme aşamasındadır.
 
Üst Alt