Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Genel islami paylaşımlar
İslami Soru ve Cevaplar
İsraf nedir..?
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Turab" data-source="post: 9361" data-attributes="member: 2"><p><span style="font-size: 12px">Sual: İsraf nedir?</span></p><p><span style="font-size: 12px">CEVAP</span></p><p><span style="font-size: 12px">Malı, dinin ve mürüvvetin uygun görmediği yerlere dağıtmaya israf denir. Mürüvvet, faydalı olmak, iyilik yapmak arzusudur. Dine uymayan israf, haramdır. Mürüvvete uymayan israf tenzihen mekruhtur.</span></p><p><span style="font-size: 12px">İsraf, malı helak etmek, faydasız hâle getirmek, faydalı olmayacak şekilde sarf etmektir.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Hadis-i şerifte buyuruldu ki:</span></p><p><span style="font-size: 12px">(İktisat eden zenginleşir, israf eden fakirleşir.) [Bezzar]</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">İsrafla cimriliğin ortasına iktisat veya cömertlik denir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:</span></p><p><span style="font-size: 12px">(İktisat eden, sıkıntı çekmez.) [Taberani]</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">(Kurtarıcı üç şeyden biri, varlıkta, yoklukta, zenginlikte, fakirlikte, iktisada riayet etmektir.) [Beyheki]</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">(İktisat etmek, maişetin yarısıdır.) [Hatib]</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">(Tedbirli olmak, geçimin yarısıdır.) [Deylemi]</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">(Geçimde iktisat etmek, peygamberliğin yirmide biridir.) [Ebu Davud]</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">(Kıyamette herkes, şu dört suale cevap vermedikçe hesaptan kurtulamaz:</span></p><p><span style="font-size: 12px">1- Ömrünü nasıl geçirdi?</span></p><p><span style="font-size: 12px">2- İlmi ile nasıl amel etti?</span></p><p><span style="font-size: 12px">3- Malını nereden, nasıl kazandı ve nerelere harcetti?</span></p><p><span style="font-size: 12px">4- Cismini, bedenini nerede yordu, hırpaladı?) [Tirmizi]</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">İsraf cimrilikten kötüdür</span></p><p><span style="font-size: 12px">Dinimizde abes, lüzumsuz şeyleri yapmak, caiz değildir. Mesela boş ve lüzumsuz yere bir şeyler karalamak, israf ve abestir. Burada birkaç israf vardır. Zaman, emek, enerji, kağıt, kalem, mürekkep. Hepsinden mühimi de faydalı bir şeyle meşgul olunmamak...</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Eğer dünyadaki herkesin boşa harcadığı zaman, enerji ve emek hesaplansa, dünyada açlık ve yokluk içinde kıvranan milyonlarca insanın ihtiyaçlarına kâfi gelebilecek zaruri meta üretilebilirdi.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">İsrafın miktarı ne olursa olsun zararı büyüktür. Küçük sanılan şeyler, yan yana geldiği zaman büyük rakamlar, değerler ortaya çıkar. Damlaya damlaya göl olur, atasözünü duymuşuzdur. Dakikada on damla kaçıran bir musluk ayda 170 litre su akıtıyormuş.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Semavi dinlerin hepsinde Allahü teâlâ kötü bir huy olan israfı yasak etmiştir. Dinimizin boşu, abesi, haramı, israfı yasaklamasında insanların saadeti, refahı, adaleti ve her şeyi yatmaktadır.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Dinimizde, cimriliğin, israftan daha çok kötülenmesi, israfın cimrilik kadar kötü olmadığını göstermez. Cimriliğin daha çok kötülenmesi, insanlardan çoğunun mal biriktirmeye meyilli olmasındandır. İsrafın kötülüğünü göstermek için, Allahü teâlâ buyuruyor ki:</span></p><p><span style="font-size: 12px">(Yiyin, için, fakat israf etmeyin! Allahü teâlâ israf edenleri elbette sevmez.) [Araf 31]</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">(İsraf etme! İsraf edenler, şeytanların kardeşleridir.) [İsra 26,27]</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">(Müsrifleri helak ettik.) [Enbiya 9]</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">(Mallarını israf edenlere bir şey vermeyin!) emri ile müsrifleri en kötü şekilde vasıflandırıp, (Mallarınızı sefihlere vermeyin!) buyuruyor. (Nisa 5)</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Ne israf etmeli, ne de kısmalıdır. Bunların ortasını bulmak ise makbuldür. Buna iktisat etmek denir. Cömertlik de malını iktisat ile kullanmaktır. Allahü teâlâ buyuruyor ki:</span></p><p><span style="font-size: 12px">(Cimri olma, israf da etme!) [İsra 29]</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Cömertleri överken de buyuruyor ki:</span></p><p><span style="font-size: 12px">(Onlar sarf ettikleri zaman ne israf ederler, ne de cimrilik. İkisi arasında orta bir yol tutarlar.) [Furkan 67]</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Hadis-i şerifte de buyuruldu ki:</span></p><p><span style="font-size: 12px">(Yiyip için, giyinin ve tasadduk edin. Fakat israf ve kibirden sakının!) [Buhari]</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">İsrafın zararları, israf edenlerin şeytana, Firavun’a ve Hazret-i Lut’un kötü kavmine benzetilmesi ve Allahü teâlânın bunları sevmemesi ve bunlara sefih demesi ve ahirette azap çekmeleri, dünyada aşağı, muhtaç duruma düşmeleri ve pişman olmalarıdır.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">İsrafın kötü olmasının birinci sebebi, malın kıymetli olmasıdır. Mal, Allahü teâlânın verdiği bir nimettir. Ahireti kazanmak, mal ile olur. Dünya ve ahiret, mal ile intizam bulur, rahat olur. Hac, cihad sevabı mal ile kazanılır. Bedenin sıhhat, kuvvet bulması, mal ile olur. Başkasına muhtaç olmaktan insanı koruyan maldır. Sadaka vermek, akrabayı dolaşmak, fakirlerin imdadına yetişmek mal ile olur. Mescitler, okullar, hastaneler, yollar, çeşmeler, köprüler yaparak insanlara hizmet de mal ile olur. Peygamber efendimiz (İnsanların en iyisi, onlara faydası çok olanıdır) buyuruyor. (Kudai)</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">İnsanlara yardım etmek için çalışıp para kazanmak, nafile ibadet etmekten daha çok sevaptır. Cennetin yüksek derecelerine mal ile kavuşulur. Mal kıymetli olunca, onu israf etmek elbette kötüdür.</span></p><p><span style="font-size: 12px">Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:</span></p><p><span style="font-size: 12px">(Allahü teâlâ, bir kuluna mal ve ilim verir. Bu kul da haramlardan kaçınır, akrabasını sevindirir, malından hakkı olanları bilip verir ise, Cennetin yüksek derecesine kavuşur.) [Tirmizi]</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">(İki şeyden birine kavuşana gıpta etmek, imrenmek yerinde olur. Allahü teâlâ bir kimseye İslam ilimlerini ihsan eder. Bu da, her hareketini, bilgisine uygun yapar. İkincisi, Allahü teâlâ, birine çok mal verir. Bu da malını, Allahü teâlânın razı olduğu, beğendiği yerlere harceder.) [Müslim]</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">(İyi kimseye malın iyisi, ne güzel yakışır.) [Berika]</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Süfyan-ı Sevri hazretleri (Bu zamanda mal, insanın silahıdır. İnsan canını, sıhhatini, dinini ve şerefini mal ile korur) buyurdu. Büyük bir nimet olan malı israf, Allahü teâlânın nimetine kıymet vermemek, nimeti elden kaçırmak, küfran-ı nimet, yani şükretmemek olur. Bu ise, nimeti verenin azap etmesine sebep olacak büyük bir suçtur. Nimetin kıymeti bilinmez, hakkı gözetilmezse elden gider. Şükredilir ve hakkı gözetilirse elde kalır ve artar. Cenab-ı Hak (Şükrederseniz, verdiğim nimetleri artırırım) buyuruyor. (İbrahim 7)</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Çeşitli israflar</span></p><p><span style="font-size: 12px">İsraf, malı helak etmek, faydasız hâle getirmek, faydalı olmayacak şekilde sarf etmektir. Malı, elden çıkmasına sebep olan yerlere atmak, onu helak etmektir. Kullanılmayacak hâle sokmak, kırmak, ağaçtan meyveyi toplamayıp çürütmek, tarlayı hasat etmeyip, mahsulü telef etmek, hayvanları, soğuktan, sıcaktan ve açlıktan ölmelerini önleyecek kadar beslememek ve barındırmamak da helak etmektir, israftır. Günah işlemek için ve günah işlenilmesi için verilen mal ve paralar da israf olur.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Meyve ve ekin toplandıktan sonra, bunları iyi saklamayıp kendiliklerinden bozulmaları veya nem alarak çürümeleri veya kurt, güve, fare ve benzeri canlıların yemeleri hep israftır. Hurma, karpuz gibi meyvelerin ve kuru incir, kuru üzüm gibi kuru meyvelerin ve buğday, arpa gibi hububatın ve elbise, kitap gibi eşyanın, böylece israf edildikleri çok görülmektedir.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Sofrada düşen ekmek ve yemek kırıntılarını atmak da israftır. Bu kırıntıları toplayıp kedi, köpek, koyun, kuş, tavuk gibi hayvanlara yedirmek israf olmaz. Fasulye, pirinç gibi şeyleri yıkarken dökmek ve dökülenleri toplamamak israftır. Elbise, ayakkabı gibi giyim eşyasını iyi kullanmayıp, çabuk eskitmek, onları yırtmak, yıkarken suyu, deterjanı çok harcamak, elektriği, tüp gazı boş yere yakmak, hep israftır.</span></p><p><span style="font-size: 12px">Malı kıymetinden aşağı satarak veya kiraya vererek ve kıymetinden yukarı fiyatla satın alarak aldanmak israf olur. Böyle alış verişe zaruri ihtiyaç olursa veya yardım, sadaka gibi niyetle böyle yaparsa israf olmaz.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Acıkmadan veya doyduktan sonra fazla yemek de israftır. Nefis yemekler yemek, kıymetli, yeni elbise giymek, büyük binalar yapmak ve haram olmayan daha bunun gibi şeyler, helalden kazanıldığı, kibir ve öğünmek için olmazsa, israf değildir. Ahireti kazanmak isteyenlere, gereken ile kanaat edip, fazlasını hayra vermek yakışır.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Sadaka vermekte de israf vardır. Hazret-i Sabit bin Kays bir anda, 500 ağaçtaki hurmaların hepsini sadaka verip evi için bir şey bırakmayınca (Hepsini vermeyin) diye âyet indi.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Borcundan çok malı olmayan, çoluk çocuğu sıkıntıya sabredemediği halde, bunların ihtiyacını karşılayacak maldan fazlası bulunmayan veya sıkıntıya katlanamadığı halde, kendi muhtaç olanın sadaka vermesi israf olur.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">İsrafın sebepleri</span></p><p><span style="font-size: 12px">1- Sefahat. Çok kimseyi israfa alıştıran bir hastalıktır. Sefihlik aklın az ve hafif olmasıdır. Aksine rüşd denir ki, aklın kuvvetli olmasıdır.</span></p><p><span style="font-size: 12px">Allahü teâlâ (Mallarınızı sefihlere vermeyin!) dedikten sonra (Onların halinde rüşd görürseniz, mallarını kendilerine teslim edin!) buyuruyor. (Nisa 5, 6)</span></p><p><span style="font-size: 12px">Bazısı sefih olur. Çalışmadan eline geçen paraya konmak için kötü arkadaşlar tarafından kandırılır. Bunun için, kötü arkadaştan kaçmakla emrolunduk. Bazı zengin çocukları böyle israfa alışıyor, sefih oluyorlar. Sefahati artıran bir sebep de, insanlardan çok saygı görmek ve methedilmek.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">2- İsrafı ve çeşitlerinden birkaçını tanımamak. İsraf olduğunu bilmez, hatta cömertlik sanır. Lüzumsuz yere, yasak, zararlı yerlere verilen mal, cömertlik sanılır.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">3- Riya, gösteriş yapmak.</span></p><p><span style="font-size: 12px">4- Gevşeklik, tembellik.</span></p><p><span style="font-size: 12px">5- Haya, sıkılmak.</span></p><p><span style="font-size: 12px">6- Dini kayırmamak, dini gözetmemek.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">İsraftan kurtulmanın çaresi:</span></p><p><span style="font-size: 12px">1- İsrafın, anlatılan zararlarını bilmek ve bunları düşünmek.</span></p><p><span style="font-size: 12px">2- Malı lüzumsuz dağıtmamaya gayret etmek ve güvendiği birine bu derdini anlatıp, malına ve harcadıklarına dikkat etmesini, israfını görünce, kendine hatırlatmasını, hatta uygun şekilde önlemesini rica etmek.</span></p><p><span style="font-size: 12px">3- İsrafa sebep olan şeylerden kaçmak.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Sual: Pahalı kumaşlardan elbise giymek israf ve haram mıdır?</span></p><p><span style="font-size: 12px">CEVAP</span></p><p><span style="font-size: 12px">Bazı kimseler, israfın mahiyetini bilmedikleri için, mubah olan birçok içeceğe bile haram demişlerdir. Harama helal, helale haram demek çok tehlikelidir. İsraf haramdır. Fakat kendi görüşüne göre, (Şunlar israf olduğu için haramdır) demek çok yanlıştır. Dinde herkes, kendi görüşünü ortaya koyarsa, insan sayısı kadar din ortaya çıkar. Buna da din değil, felsefe denir. Eğer islam âlimlerinden nakil yapılırsa, fetva verilen kavil seçilirse, sadece bir hüküm meydana çıkar.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Mubah olan işlerde niyet önemlidir. Niyet iyi olursa sevap, kötü olursa günah olur. Fakat haramlar, iyi niyetle de işlense haram olmaktan çıkmaz. Gücü yetenin pahalı kumaştan güzel elbise giymesi caizdir. Hadis-i şerifte buyuruluyor ki:</span></p><p><span style="font-size: 12px">(Allahü teâlâ cemildir, cemal sahiplerini sever.) [Müslim]</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">(Bahr-ür-raık)da buyuruluyor ki:</span></p><p><span style="font-size: 12px">(Cemal ile ziyneti birbirine karıştırmamalıdır! Cemal, çirkinliği gidermek vakar sahibi olmak ve şükretmek için nimeti göstermek demektir. Allahü teâlâ cemal sahibi olmayı övmektedir. Cemal için temiz, güzel giyinmek mubahtır. Kibir, gösteriş için giyinmek haram olur.) [Oruç Bahsi]</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Vakar için giyinmek</span></p><p><span style="font-size: 12px">Cemal, çirkinliğe, başkalarının iğrenmelerine, alay etmelerine, hakaretlerine sebep olacak şeyleri yapmamak, bunları izale yani yok etmektir. Ziynet [süs] ise, başkalarını imrendirecek, onlara üstünlük sağlayacak ve övünülecek şeyleri yapmak demektir. Cemal sahibi olmak için bulunduğu yerde âdet olan şeylerden, haram olmayan en iyi elbiseyi giyinmek gerekir. Hazret-i Ömer, (İki çeşit elbiseniz olsun, biri şık, diğeri de mütevazı. Elbisenin şık, temiz olması, insanın şerefinin icabıdır) buyurdu.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">İbni Ömer hazretleri de (Nasıl elbise giyineyim?) diye sual soran birine, (Aşağı kimselerin alayına, kültürlü kimselerin de seni ayıplamasına sebep olmayacak bir elbise giy!) buyurmuştur. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:</span></p><p><span style="font-size: 12px">(Güzel giyinin ki, Allahü teâlânın size verdiği nimetlerin eseri görülsün!) [Taberani]</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">(Allahü teâlâ bir kuluna nimet verdiğinde, o nimetin eserinin o kulun üzerinde görülmesini sever.) [Taberani]</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Peygamber efendimiz, perişan kılıklı birine, malının olup olmadığını sordu. O kimse de her çeşit malının bulunduğunu söyledi. Bu kimseye buyurdu ki:</span></p><p><span style="font-size: 12px">(Allahü teâlâ sana bir mal verince, bu nimetin eseri senin üzerinde görülsün.) [Nesai]</span></p><p><span style="font-size: 12px">Hikmet ehli buyuruyor ki:</span></p><p><span style="font-size: 12px">(Öyle bir elbise giy ki, sen ona değil, o sana hizmet etsin!)</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Gösteriş için giyinmek</span></p><p><span style="font-size: 12px">Süs ve gösteriş için giyinmek ise haramdır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:</span></p><p><span style="font-size: 12px">(Süsten kaçınmak imandandır.) [İbni Mace]</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">(Allahü teâlâ mütevazı elbise giyineni sever.) [Beyheki]</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">(Süs ve gösteriş için giydiği elbiseyi, üstünden çıkarmadığı müddetçe Allahü teâlâ, ona rahmet etmez.) [Taberani]</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">(Kibir ve gösteriş için, şöhret sahibi kimselerin giydiği elbiseyi giyineni, Allahü teâlâ, o elbiseleri ile birlikte ateşe atar.) [Ruzeyn]</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Görüldüğü gibi süs ve gösteriş için elbise giyinmek haram, cemal için, müslümanlık şerefi için şık giyinmek mubahtır.</span></p><p><span style="font-size: 12px">Elbise eski de olsa, temiz olmalıdır! Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:</span></p><p><span style="font-size: 12px">(Ya Âişe, şu iki elbiseyi yıka, bilmiyor musun elbiseler tesbih eder, kirlenince tesbih etmeleri kesilir.) [İbni Asakir]</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Mühim mevkide bulunan veya önemli bir zatın huzuruna çıkan kimsenin şık, temiz elbise giymesi gerekir. Allahü teâlânın huzuruna çıkıldığı zaman buna daha çok dikkat etmelidir! (Her namaz kılarken, süslü, temiz, sevilen elbiselerinizi giyiniz!) mealindeki âyet-i kerime ile (Güzel koku gamı, güzel, temiz elbise kederi azaltır) mealindeki hadis-i şerife uymaya çalışmalı, eski bile olsa temiz elbise giymelidir! (M.Rabbani, Edeb-üd-dünya, Bostan)</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Lüks hayat</span></p><p><span style="font-size: 12px">Sual: Muhtaçların bulunduğu bir ülkede zenginlerin lüks hayat yaşaması, villalar yaptırması israf ve haram değil midir?</span></p><p><span style="font-size: 12px">CEVAP</span></p><p><span style="font-size: 12px">Zekatını fakirlere veren ve alın teri ile helalinden kazanan kimsenin villalar yaptırması haram değildir. Helal ve mübarektir. Tembel oturup, çalışmayıp, fakir kalmak, yahut kazandıklarını haram şeylere verip, basit meskende kalmak uygun değildir. Böyle tembellerin ve malını haramlara israf edenlerin yüzünden, çalışkanlar niçin suçlu olsun! Zekatını verenlerin köşklerde, villalarda oturmaları, şık giyinmeleri, fennin bulduğu bütün kolaylıklardan faydalanmaları, helaldir. Allahü teâlâ, (Verdiğim nimetleri, kullananları severim) ve (Çalışana veririm) buyuruyor. Çalışıp kazanmak ibadettir. Zenginlik günah değildir. Allahü teâlâ şükreden zenginleri sever. Zengin olduğu için, kendini beğenmek, kendini başkalarından üstün görmek haramdır.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Hazret-i Zübeyr tüccar idi. Medine, Basra, Kufe ve Mısır’da mülkleri, geniş arazileri ve bin hizmetçisi vardı. Gelirlerini fakirlere dağıtırdı, ölünce mirasçılarının herbirine kırkbin dirhem gümüş kaldı.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Hazret-i Talha da çok zengindi, günlük geliri bin altın idi. Şık giyinir, süslü gezerdi. Yüzüğünde çok kıymetli yakut taşı vardı.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Abdurrahman bin Avf hazretleri, ayrılan hanımına, son hastalığında mirasının yirmidörtde birinin verilmesini söylemişti. Buna 83 bin altın verildi.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Hazret-i Osman da zengin tüccardı. Tebük gazasında on bin altın ve mal yüklü bin deve verip Resulullah efendimizin duasına kavuştu.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Bunların dördü de aşere-i mübeşşereden [Cennete gideceği ismen müjdelenen on kişiden] idi.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Zekat ve ganimet ve ticaret sebebi ile Medine’de fakir kimse kalmadı.</span></p><p><span style="font-size: 12px">Peygamberlerden Hazret-i İbrahim, Hazret-i Davud ve Hazret-i Süleyman çok zengin idi. Zenginlik nimettir. Eshab-ı kiramın fakirlerinden çoğu, zenginler de bizim gibi ibadet ettikten başka, malları ile de hayırlı işler yaparak çok sevap kazanıyorlar diye, agniya-yı şakirine [şükreden zenginlere] imrenirlerdi. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:</span></p><p><span style="font-size: 12px">(Ahir zamanda zengin olmak saadettir.) [İ. Rafii]</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Kırılan şeyler</span></p><p><span style="font-size: 12px">Sual: Kırılan şey belayı önlermiş. Kırılmazsa, kırmak mı gerekir?</span></p><p><span style="font-size: 12px">CEVAP</span></p><p><span style="font-size: 12px">Belayı önlemesi doğrudur. Fakat kırmak israftır.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Su israfı</span></p><p><span style="font-size: 12px">Sual: Kış günlerinde, banyo biraz ısınsın diye sıcak suyu boşa akıtıyoruz. Bir de suyu kesince soğuyor, sıcak su gelene kadar su boşa akıyor. Biz de mecburen hiç kesmiyoruz, sıcak su hep akıyor. Bu yaptıklarımız israf oluyor mu?</span></p><p><span style="font-size: 12px">CEVAP</span></p><p><span style="font-size: 12px">Hayır, böyle bir ihtiyaçtan dolayı yapılınca israf olmaz. Keyif için yapılırsa israf olur. Sıcak su gelmesi için mecburen akıtılır. İhtiyaç için veya mecburen yapılan işlerde israf olmaz.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Turab, post: 9361, member: 2"] [SIZE=3]Sual: İsraf nedir? CEVAP Malı, dinin ve mürüvvetin uygun görmediği yerlere dağıtmaya israf denir. Mürüvvet, faydalı olmak, iyilik yapmak arzusudur. Dine uymayan israf, haramdır. Mürüvvete uymayan israf tenzihen mekruhtur. İsraf, malı helak etmek, faydasız hâle getirmek, faydalı olmayacak şekilde sarf etmektir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (İktisat eden zenginleşir, israf eden fakirleşir.) [Bezzar] İsrafla cimriliğin ortasına iktisat veya cömertlik denir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: (İktisat eden, sıkıntı çekmez.) [Taberani] (Kurtarıcı üç şeyden biri, varlıkta, yoklukta, zenginlikte, fakirlikte, iktisada riayet etmektir.) [Beyheki] (İktisat etmek, maişetin yarısıdır.) [Hatib] (Tedbirli olmak, geçimin yarısıdır.) [Deylemi] (Geçimde iktisat etmek, peygamberliğin yirmide biridir.) [Ebu Davud] (Kıyamette herkes, şu dört suale cevap vermedikçe hesaptan kurtulamaz: 1- Ömrünü nasıl geçirdi? 2- İlmi ile nasıl amel etti? 3- Malını nereden, nasıl kazandı ve nerelere harcetti? 4- Cismini, bedenini nerede yordu, hırpaladı?) [Tirmizi] İsraf cimrilikten kötüdür Dinimizde abes, lüzumsuz şeyleri yapmak, caiz değildir. Mesela boş ve lüzumsuz yere bir şeyler karalamak, israf ve abestir. Burada birkaç israf vardır. Zaman, emek, enerji, kağıt, kalem, mürekkep. Hepsinden mühimi de faydalı bir şeyle meşgul olunmamak... Eğer dünyadaki herkesin boşa harcadığı zaman, enerji ve emek hesaplansa, dünyada açlık ve yokluk içinde kıvranan milyonlarca insanın ihtiyaçlarına kâfi gelebilecek zaruri meta üretilebilirdi. İsrafın miktarı ne olursa olsun zararı büyüktür. Küçük sanılan şeyler, yan yana geldiği zaman büyük rakamlar, değerler ortaya çıkar. Damlaya damlaya göl olur, atasözünü duymuşuzdur. Dakikada on damla kaçıran bir musluk ayda 170 litre su akıtıyormuş. Semavi dinlerin hepsinde Allahü teâlâ kötü bir huy olan israfı yasak etmiştir. Dinimizin boşu, abesi, haramı, israfı yasaklamasında insanların saadeti, refahı, adaleti ve her şeyi yatmaktadır. Dinimizde, cimriliğin, israftan daha çok kötülenmesi, israfın cimrilik kadar kötü olmadığını göstermez. Cimriliğin daha çok kötülenmesi, insanlardan çoğunun mal biriktirmeye meyilli olmasındandır. İsrafın kötülüğünü göstermek için, Allahü teâlâ buyuruyor ki: (Yiyin, için, fakat israf etmeyin! Allahü teâlâ israf edenleri elbette sevmez.) [Araf 31] (İsraf etme! İsraf edenler, şeytanların kardeşleridir.) [İsra 26,27] (Müsrifleri helak ettik.) [Enbiya 9] (Mallarını israf edenlere bir şey vermeyin!) emri ile müsrifleri en kötü şekilde vasıflandırıp, (Mallarınızı sefihlere vermeyin!) buyuruyor. (Nisa 5) Ne israf etmeli, ne de kısmalıdır. Bunların ortasını bulmak ise makbuldür. Buna iktisat etmek denir. Cömertlik de malını iktisat ile kullanmaktır. Allahü teâlâ buyuruyor ki: (Cimri olma, israf da etme!) [İsra 29] Cömertleri överken de buyuruyor ki: (Onlar sarf ettikleri zaman ne israf ederler, ne de cimrilik. İkisi arasında orta bir yol tutarlar.) [Furkan 67] Hadis-i şerifte de buyuruldu ki: (Yiyip için, giyinin ve tasadduk edin. Fakat israf ve kibirden sakının!) [Buhari] İsrafın zararları, israf edenlerin şeytana, Firavun’a ve Hazret-i Lut’un kötü kavmine benzetilmesi ve Allahü teâlânın bunları sevmemesi ve bunlara sefih demesi ve ahirette azap çekmeleri, dünyada aşağı, muhtaç duruma düşmeleri ve pişman olmalarıdır. İsrafın kötü olmasının birinci sebebi, malın kıymetli olmasıdır. Mal, Allahü teâlânın verdiği bir nimettir. Ahireti kazanmak, mal ile olur. Dünya ve ahiret, mal ile intizam bulur, rahat olur. Hac, cihad sevabı mal ile kazanılır. Bedenin sıhhat, kuvvet bulması, mal ile olur. Başkasına muhtaç olmaktan insanı koruyan maldır. Sadaka vermek, akrabayı dolaşmak, fakirlerin imdadına yetişmek mal ile olur. Mescitler, okullar, hastaneler, yollar, çeşmeler, köprüler yaparak insanlara hizmet de mal ile olur. Peygamber efendimiz (İnsanların en iyisi, onlara faydası çok olanıdır) buyuruyor. (Kudai) İnsanlara yardım etmek için çalışıp para kazanmak, nafile ibadet etmekten daha çok sevaptır. Cennetin yüksek derecelerine mal ile kavuşulur. Mal kıymetli olunca, onu israf etmek elbette kötüdür. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: (Allahü teâlâ, bir kuluna mal ve ilim verir. Bu kul da haramlardan kaçınır, akrabasını sevindirir, malından hakkı olanları bilip verir ise, Cennetin yüksek derecesine kavuşur.) [Tirmizi] (İki şeyden birine kavuşana gıpta etmek, imrenmek yerinde olur. Allahü teâlâ bir kimseye İslam ilimlerini ihsan eder. Bu da, her hareketini, bilgisine uygun yapar. İkincisi, Allahü teâlâ, birine çok mal verir. Bu da malını, Allahü teâlânın razı olduğu, beğendiği yerlere harceder.) [Müslim] (İyi kimseye malın iyisi, ne güzel yakışır.) [Berika] Süfyan-ı Sevri hazretleri (Bu zamanda mal, insanın silahıdır. İnsan canını, sıhhatini, dinini ve şerefini mal ile korur) buyurdu. Büyük bir nimet olan malı israf, Allahü teâlânın nimetine kıymet vermemek, nimeti elden kaçırmak, küfran-ı nimet, yani şükretmemek olur. Bu ise, nimeti verenin azap etmesine sebep olacak büyük bir suçtur. Nimetin kıymeti bilinmez, hakkı gözetilmezse elden gider. Şükredilir ve hakkı gözetilirse elde kalır ve artar. Cenab-ı Hak (Şükrederseniz, verdiğim nimetleri artırırım) buyuruyor. (İbrahim 7) Çeşitli israflar İsraf, malı helak etmek, faydasız hâle getirmek, faydalı olmayacak şekilde sarf etmektir. Malı, elden çıkmasına sebep olan yerlere atmak, onu helak etmektir. Kullanılmayacak hâle sokmak, kırmak, ağaçtan meyveyi toplamayıp çürütmek, tarlayı hasat etmeyip, mahsulü telef etmek, hayvanları, soğuktan, sıcaktan ve açlıktan ölmelerini önleyecek kadar beslememek ve barındırmamak da helak etmektir, israftır. Günah işlemek için ve günah işlenilmesi için verilen mal ve paralar da israf olur. Meyve ve ekin toplandıktan sonra, bunları iyi saklamayıp kendiliklerinden bozulmaları veya nem alarak çürümeleri veya kurt, güve, fare ve benzeri canlıların yemeleri hep israftır. Hurma, karpuz gibi meyvelerin ve kuru incir, kuru üzüm gibi kuru meyvelerin ve buğday, arpa gibi hububatın ve elbise, kitap gibi eşyanın, böylece israf edildikleri çok görülmektedir. Sofrada düşen ekmek ve yemek kırıntılarını atmak da israftır. Bu kırıntıları toplayıp kedi, köpek, koyun, kuş, tavuk gibi hayvanlara yedirmek israf olmaz. Fasulye, pirinç gibi şeyleri yıkarken dökmek ve dökülenleri toplamamak israftır. Elbise, ayakkabı gibi giyim eşyasını iyi kullanmayıp, çabuk eskitmek, onları yırtmak, yıkarken suyu, deterjanı çok harcamak, elektriği, tüp gazı boş yere yakmak, hep israftır. Malı kıymetinden aşağı satarak veya kiraya vererek ve kıymetinden yukarı fiyatla satın alarak aldanmak israf olur. Böyle alış verişe zaruri ihtiyaç olursa veya yardım, sadaka gibi niyetle böyle yaparsa israf olmaz. Acıkmadan veya doyduktan sonra fazla yemek de israftır. Nefis yemekler yemek, kıymetli, yeni elbise giymek, büyük binalar yapmak ve haram olmayan daha bunun gibi şeyler, helalden kazanıldığı, kibir ve öğünmek için olmazsa, israf değildir. Ahireti kazanmak isteyenlere, gereken ile kanaat edip, fazlasını hayra vermek yakışır. Sadaka vermekte de israf vardır. Hazret-i Sabit bin Kays bir anda, 500 ağaçtaki hurmaların hepsini sadaka verip evi için bir şey bırakmayınca (Hepsini vermeyin) diye âyet indi. Borcundan çok malı olmayan, çoluk çocuğu sıkıntıya sabredemediği halde, bunların ihtiyacını karşılayacak maldan fazlası bulunmayan veya sıkıntıya katlanamadığı halde, kendi muhtaç olanın sadaka vermesi israf olur. İsrafın sebepleri 1- Sefahat. Çok kimseyi israfa alıştıran bir hastalıktır. Sefihlik aklın az ve hafif olmasıdır. Aksine rüşd denir ki, aklın kuvvetli olmasıdır. Allahü teâlâ (Mallarınızı sefihlere vermeyin!) dedikten sonra (Onların halinde rüşd görürseniz, mallarını kendilerine teslim edin!) buyuruyor. (Nisa 5, 6) Bazısı sefih olur. Çalışmadan eline geçen paraya konmak için kötü arkadaşlar tarafından kandırılır. Bunun için, kötü arkadaştan kaçmakla emrolunduk. Bazı zengin çocukları böyle israfa alışıyor, sefih oluyorlar. Sefahati artıran bir sebep de, insanlardan çok saygı görmek ve methedilmek. 2- İsrafı ve çeşitlerinden birkaçını tanımamak. İsraf olduğunu bilmez, hatta cömertlik sanır. Lüzumsuz yere, yasak, zararlı yerlere verilen mal, cömertlik sanılır. 3- Riya, gösteriş yapmak. 4- Gevşeklik, tembellik. 5- Haya, sıkılmak. 6- Dini kayırmamak, dini gözetmemek. İsraftan kurtulmanın çaresi: 1- İsrafın, anlatılan zararlarını bilmek ve bunları düşünmek. 2- Malı lüzumsuz dağıtmamaya gayret etmek ve güvendiği birine bu derdini anlatıp, malına ve harcadıklarına dikkat etmesini, israfını görünce, kendine hatırlatmasını, hatta uygun şekilde önlemesini rica etmek. 3- İsrafa sebep olan şeylerden kaçmak. Sual: Pahalı kumaşlardan elbise giymek israf ve haram mıdır? CEVAP Bazı kimseler, israfın mahiyetini bilmedikleri için, mubah olan birçok içeceğe bile haram demişlerdir. Harama helal, helale haram demek çok tehlikelidir. İsraf haramdır. Fakat kendi görüşüne göre, (Şunlar israf olduğu için haramdır) demek çok yanlıştır. Dinde herkes, kendi görüşünü ortaya koyarsa, insan sayısı kadar din ortaya çıkar. Buna da din değil, felsefe denir. Eğer islam âlimlerinden nakil yapılırsa, fetva verilen kavil seçilirse, sadece bir hüküm meydana çıkar. Mubah olan işlerde niyet önemlidir. Niyet iyi olursa sevap, kötü olursa günah olur. Fakat haramlar, iyi niyetle de işlense haram olmaktan çıkmaz. Gücü yetenin pahalı kumaştan güzel elbise giymesi caizdir. Hadis-i şerifte buyuruluyor ki: (Allahü teâlâ cemildir, cemal sahiplerini sever.) [Müslim] (Bahr-ür-raık)da buyuruluyor ki: (Cemal ile ziyneti birbirine karıştırmamalıdır! Cemal, çirkinliği gidermek vakar sahibi olmak ve şükretmek için nimeti göstermek demektir. Allahü teâlâ cemal sahibi olmayı övmektedir. Cemal için temiz, güzel giyinmek mubahtır. Kibir, gösteriş için giyinmek haram olur.) [Oruç Bahsi] Vakar için giyinmek Cemal, çirkinliğe, başkalarının iğrenmelerine, alay etmelerine, hakaretlerine sebep olacak şeyleri yapmamak, bunları izale yani yok etmektir. Ziynet [süs] ise, başkalarını imrendirecek, onlara üstünlük sağlayacak ve övünülecek şeyleri yapmak demektir. Cemal sahibi olmak için bulunduğu yerde âdet olan şeylerden, haram olmayan en iyi elbiseyi giyinmek gerekir. Hazret-i Ömer, (İki çeşit elbiseniz olsun, biri şık, diğeri de mütevazı. Elbisenin şık, temiz olması, insanın şerefinin icabıdır) buyurdu. İbni Ömer hazretleri de (Nasıl elbise giyineyim?) diye sual soran birine, (Aşağı kimselerin alayına, kültürlü kimselerin de seni ayıplamasına sebep olmayacak bir elbise giy!) buyurmuştur. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: (Güzel giyinin ki, Allahü teâlânın size verdiği nimetlerin eseri görülsün!) [Taberani] (Allahü teâlâ bir kuluna nimet verdiğinde, o nimetin eserinin o kulun üzerinde görülmesini sever.) [Taberani] Peygamber efendimiz, perişan kılıklı birine, malının olup olmadığını sordu. O kimse de her çeşit malının bulunduğunu söyledi. Bu kimseye buyurdu ki: (Allahü teâlâ sana bir mal verince, bu nimetin eseri senin üzerinde görülsün.) [Nesai] Hikmet ehli buyuruyor ki: (Öyle bir elbise giy ki, sen ona değil, o sana hizmet etsin!) Gösteriş için giyinmek Süs ve gösteriş için giyinmek ise haramdır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: (Süsten kaçınmak imandandır.) [İbni Mace] (Allahü teâlâ mütevazı elbise giyineni sever.) [Beyheki] (Süs ve gösteriş için giydiği elbiseyi, üstünden çıkarmadığı müddetçe Allahü teâlâ, ona rahmet etmez.) [Taberani] (Kibir ve gösteriş için, şöhret sahibi kimselerin giydiği elbiseyi giyineni, Allahü teâlâ, o elbiseleri ile birlikte ateşe atar.) [Ruzeyn] Görüldüğü gibi süs ve gösteriş için elbise giyinmek haram, cemal için, müslümanlık şerefi için şık giyinmek mubahtır. Elbise eski de olsa, temiz olmalıdır! Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: (Ya Âişe, şu iki elbiseyi yıka, bilmiyor musun elbiseler tesbih eder, kirlenince tesbih etmeleri kesilir.) [İbni Asakir] Mühim mevkide bulunan veya önemli bir zatın huzuruna çıkan kimsenin şık, temiz elbise giymesi gerekir. Allahü teâlânın huzuruna çıkıldığı zaman buna daha çok dikkat etmelidir! (Her namaz kılarken, süslü, temiz, sevilen elbiselerinizi giyiniz!) mealindeki âyet-i kerime ile (Güzel koku gamı, güzel, temiz elbise kederi azaltır) mealindeki hadis-i şerife uymaya çalışmalı, eski bile olsa temiz elbise giymelidir! (M.Rabbani, Edeb-üd-dünya, Bostan) Lüks hayat Sual: Muhtaçların bulunduğu bir ülkede zenginlerin lüks hayat yaşaması, villalar yaptırması israf ve haram değil midir? CEVAP Zekatını fakirlere veren ve alın teri ile helalinden kazanan kimsenin villalar yaptırması haram değildir. Helal ve mübarektir. Tembel oturup, çalışmayıp, fakir kalmak, yahut kazandıklarını haram şeylere verip, basit meskende kalmak uygun değildir. Böyle tembellerin ve malını haramlara israf edenlerin yüzünden, çalışkanlar niçin suçlu olsun! Zekatını verenlerin köşklerde, villalarda oturmaları, şık giyinmeleri, fennin bulduğu bütün kolaylıklardan faydalanmaları, helaldir. Allahü teâlâ, (Verdiğim nimetleri, kullananları severim) ve (Çalışana veririm) buyuruyor. Çalışıp kazanmak ibadettir. Zenginlik günah değildir. Allahü teâlâ şükreden zenginleri sever. Zengin olduğu için, kendini beğenmek, kendini başkalarından üstün görmek haramdır. Hazret-i Zübeyr tüccar idi. Medine, Basra, Kufe ve Mısır’da mülkleri, geniş arazileri ve bin hizmetçisi vardı. Gelirlerini fakirlere dağıtırdı, ölünce mirasçılarının herbirine kırkbin dirhem gümüş kaldı. Hazret-i Talha da çok zengindi, günlük geliri bin altın idi. Şık giyinir, süslü gezerdi. Yüzüğünde çok kıymetli yakut taşı vardı. Abdurrahman bin Avf hazretleri, ayrılan hanımına, son hastalığında mirasının yirmidörtde birinin verilmesini söylemişti. Buna 83 bin altın verildi. Hazret-i Osman da zengin tüccardı. Tebük gazasında on bin altın ve mal yüklü bin deve verip Resulullah efendimizin duasına kavuştu. Bunların dördü de aşere-i mübeşşereden [Cennete gideceği ismen müjdelenen on kişiden] idi. Zekat ve ganimet ve ticaret sebebi ile Medine’de fakir kimse kalmadı. Peygamberlerden Hazret-i İbrahim, Hazret-i Davud ve Hazret-i Süleyman çok zengin idi. Zenginlik nimettir. Eshab-ı kiramın fakirlerinden çoğu, zenginler de bizim gibi ibadet ettikten başka, malları ile de hayırlı işler yaparak çok sevap kazanıyorlar diye, agniya-yı şakirine [şükreden zenginlere] imrenirlerdi. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Ahir zamanda zengin olmak saadettir.) [İ. Rafii] Kırılan şeyler Sual: Kırılan şey belayı önlermiş. Kırılmazsa, kırmak mı gerekir? CEVAP Belayı önlemesi doğrudur. Fakat kırmak israftır. Su israfı Sual: Kış günlerinde, banyo biraz ısınsın diye sıcak suyu boşa akıtıyoruz. Bir de suyu kesince soğuyor, sıcak su gelene kadar su boşa akıyor. Biz de mecburen hiç kesmiyoruz, sıcak su hep akıyor. Bu yaptıklarımız israf oluyor mu? CEVAP Hayır, böyle bir ihtiyaçtan dolayı yapılınca israf olmaz. Keyif için yapılırsa israf olur. Sıcak su gelmesi için mecburen akıtılır. İhtiyaç için veya mecburen yapılan işlerde israf olmaz. [/SIZE] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Genel islami paylaşımlar
İslami Soru ve Cevaplar
İsraf nedir..?
Üst
Alt