İsmail Fakirullah Hazretleri

Seyyidahmet

Katılımcı Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
23 Ekim 2012
Mesajlar
99
Tepkime puanı
0
İSMAİL FAKİRULLAH HZ

Türbesi

İsmail Fakirullah Hz.Hicri 1067 'de recep ayı Regaip kandiline rastlayan cuma gecesi dünyaya gelmiştir. Babası Hoca Kasım Efendi'dir. İsmail Fakirulluh Hz. çocuk yaşlarında ilim tahsiline başlamış ve hoca oluncaya kadar ilim tahsiline aralıksız devam etmiştir. 24 yaşındayken babasını kaybetmiş tir. Bu yaş ta evlenerek oturduğu camide müderrislik ve imamlık yapmaya başlamıştır. 30 yaşında annesini kaybettikten sonra Züht ve Takvasının gereği olarak kendisine bir tarla satın almış, bizzat kendi elleriyle asma ağaçları dikmiş ve geçimini sağlamak için çalışmıştır. Tarla ekmiş ekin biçmiştir.40 yaşına kadar günlerinin çoğunu oruçla geçirmiş,orucunu bir kaç üzüm tanesiyle açmıştır.40 gün konuşmadan, yeme içmeden kesilerek mana alemine dalmıştır. Kırkıncı gün gözünü açmış bir tas su içmiş ekşi nar aşı isteyip bir parça ekmekle yemiş ve kendine gelmiştir. Bundan sonra yemeğini normal yemeye başlamıştır. Daha sonra Kırksekiz yaşında Hacc'a gitmiştir.

İsmail Fakirullah Hz' nin biri kız olmak üzere 5 çocuğu vardı.İbrahim Hakkı Hz' nin üstadı olan İsmail Fakirullah Hz'nin büyük kerametleri olmuştur. Bunlardan bir tanesi de kuyu hadisesidir. İsmail Fakirullah Hz 48 yaşında iken komşularından biri vefat eder. Onların evlerine taziyeye gider. Taziyede bulunduktan sonra namaz vakti izin alıp, eve dönmek isterken avluda bulunan ve içinde su bulunma yan 22 metre derinliğinde bir kuyuya düşer. İsmail Fakirullah Hz'nin camiye gelmediğini gören cemaat. İsmail Fakirullah Hz'ni aramaya başlar.Nihayet taziye evinden çıkanlar İsmail Fakirullah Hz'nin kuyudan seslerini işitirler.Bunun üzerine kuyuya biri inerek İsmail Fakirullah Hz' ni Türbesikuyudan çıkarır. Büyük mürşid kuyudan çıkarılırken sarığı başında, terliği ayağında ve kaşındaki ufak sıyrık haricinde vücudunda her hangi bir yara veya kırık olmadığı halde olup bitenlerden habersiz hala o manevi mecliste içtiği muhabbet ve ilahi aşk şarabının etkisiyle istiğrak halindeydi. Kendisini kuyudan çıkarmak isteyenlere "Beni kendi halime bırakın artık benim sizinle işim kalmadı benden uzaklaşınız" diyerek kendisini mevlasıyla o manevi mecliste hazır bulunan evliya ruhlarıyla baş başa bırakmalarını ısrarla istemiştir. İsmail Fakirullah Hz ayıldığında kuyuya düştüğ ünden haberi olmadığını ancak kuyuda bulunduğu zaman zarfında yüce ALLAH'ın tecelli sıfatlarıyla müstağrik olduğunu birçok evliyanın ruhlarıyla tanıştığını ifade eder.

İsmail Fakirullah Hz.'nin istiğrak hali 8 yıl boyunca devam etmiştir. 9.yıl istiğrak halinden ayrılıp cenab-ı Hak'tan aldığı feyz ile insanları hak yoluna irşada başlamıştır. Bir tarafta "Uvey siye" tarikatının esasları doğrultusunda her kesimden insanları irşad ederken diğer taraf taşer-i ilimler ve müspet ilimlerde dünyaca ünlü meşhur ilim adamları yetiştirmiştir. Hay atını Hak yolda insanları irşad etmekle geçiren bu büyük veli hicri 1146,Miladi 1734 sen esinde ruhunu mevlasına teslim etmiştir. Kabri Tillo kabristanlığı'nda kendi istemiyle anılan türbededir. İsmail Fakirulluh Hz'nin vefatından sonra halka tanıtan İbrahim Hakkı Hz 'dir. Her sene binlerce kişi türbesini ziyaret etmektedir.,

İSMAİL FAKİRULLAH VE İBRAHİM HAKKI HZ 'nin TÜRBESİ

Bir büyük ve iki küçük kubbenin örttüğü iki oda ve bir hol ile bi kuleden ibarettir. Türbe nin asıl özelliği;Tillo'nun 3-4 Km. doğusundaki bir tepe üzerine yapılmış olan duvardaki 40x50Cm boyundaki pencereden her yıl gece ve gündüzün eşit olduğu 21 Mart günü yeni doğan güneşin ilk ışınları, türbenin tümü kale duvarının etkisiyle gölgede kalırken, pence re boşluğundan geçip türbe kalesinin pencere sine vurarak kırılmak suretiyle İsmail Fakirullah Hz'ne ait sandukanın baş tarafını aydınlatmasıdır.Bunula ilgili "yeni yılda doğan ilk güneş, hocamın baş ucunu aydınlatmazsa, ben o güneşi neyleyim"sözü İbrahim Hakkı'nın hocasına olan saygısını göstermektedir.

Ne yazık ki bu ışık düzeni,türbenin restorasyonu sırasında bozulmuş bulunmak tadır. Avrupa'nın bir çok uzman bilim adamı, bütün uğraşlarına rağmen bu ışık düzenini eski orjinal haline getirememişlerdir. Türbe son olarak 1963 yılında Vakıflar genel müdürlüğü tarafından onarılmıştır.

MÜZESİ

Tillo tarihi esereler yönünden çok zengindir.İbrahim Hakkı Hz'nin kullandığı kozmoğrafya aletleri, haritalar, güneş sistemi ile ilgili tahta küreler, el yazması çok değerli kitaplarla düşünüre ait çeşitli eşyalar halen Tillo'daki torunlarında bulunmaktadır.
 
Üst Alt