İslamiyette Bayram iki tanedir

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
resimlibayrammesaji6.jpg


Bayram günleri, günahların affedildiği, birlik ve berâberlik duygularının pekiştirildiği, yoksulların sevindirildiği günlerdir.
Çok eskilerden beri her kavim, yılın ba'zı günlerine önem vermiş, bunu çeşitli şekillerde kutlamıştır.
Dînî ve millî bakımdan önemi olan, milletçe her sene kutlanan bu günlere, çeşitli isimler verilmiştir.

İslâmiyetten sonra bayram ma'nâsına gelen "ıyd" kullanılmıştır. Her yıl Müslümanların sevinçli, neşeli günleri tekrar geldiği için böyle günlere ıyd, ya'nî "Bayram" denilmiştir.
İslâmiyetten önce Türk kavimler, devletler kendi inanç, örf ve âdetlerine göre belli günleri kendileri için kutsal kabûl etmişler ve bu günleri çeşitli merâsimlerle kutlamışlardır.
Dede Korkut Hikâyelerinde, hanların başa geçmelerini, doğum ve zaferlerini kutlamak için toplandıkları, şölenler tertip ettikleri, ölümleri için yuğ, yanî yas merâsimi yaptıkları bilinmektedir.
Türkler müslüman olunca bu eski âdetlerini terk ettiler.

Osmanlı Devletinde Ramazan ve Kurban bayramlarında yapılan merâsim şöyle olurdu: Pâdişâh bayram sabahı ba'zan Hırka-i Şerîf dâiresinde ve ba'zan da saray mescidinde sabah namazını cemâ'atle kılar ve sonra has odaya gelirdi.
Bundan sonra Bayram namazına gidiş hazırlıkları başlardı. Pâdişâh tahtına gelip, oturmadan önce, akrabâ ve yakınlarına hil'atlar giydirip tahtın sol tarafında bekletilirdi.
Bunların arkasında devlet erkânı rütbelerine göre dururlardı.
Pâdişâh bayram namazı için kalktığında sadrâzam sağında ve bâbüssaâde ağası solunda olduğu hâlde büyük bir alayla yola çıkılırdı. Bayram namazı genellikle Sultan Ahmet ve ba'zan da Ayasofya Câmiinde kılınırdı.

Bayram namazından sonra sadrazâm, vezirler ve diğerleri dışarı çıkıp pâdişâhı beklerler ve sonra alayla kubbe-i hümâyûna kadar gelirlerdi.
Burada bayramlaşma merâsimini Bâbıâlî teşrîfat kalemi idâre ederdi. Herkes yerini aldıktan sonra, pâdişâh, "Aleyke avnullah" ve
"Mağrûr olma pâdişâhım, senden büyük Allah var" sesleri arasında tahta oturur ve bu esnâda mehterân bölüğü tarafından hünkâr marşı çalınırdı.
Bu merâsim, son zamanlarda umûmiyetle Dolmabahçe Sarayı muâyede (bayramlaşma) salonunda yapılırdı

Dinimize göre, bayram ikidir.
Birincisi, arabî aylardan Şevvâl ayının birinci günü Ramazan bayramı, ikincisi, Zilhicce ayının onuncu günü Kurban bayramıdır. Ramazan bayramı, üç gün, Kurban bayramı ise dört gündür.

Peygamber efendimiz Medîne'ye hicret edince, Medînelilerin câhiliye âdetlerinden kalma bayramları kutladıklarını görünce onları ikaz etti; “Allahü teâlâ size onlardan daha hayırlı iki bayram (Ramazan ve Kurban Bayramı) ihsân etti” buyurdu.
Müslümanlar bayram günlerine ayrı bir önem verirler. Zîrâ bu günler, günahların affedildiği, birlik ve berâberlik duygularının pekiştirildiği,
yoksulların sevindirildiği günler olması bakımından sevinç ve neşe kaynağıdır.

Bayram günleri, günahların affedildiği, rahmet kapılarının açıldığı günlerdir. Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: “Rahmet kapıları dört gece açılır.
O gecelerde yapılan duâ, tövbe reddolmaz. Fıtr (Ramazan) ve Kurban bayramının birinci geceleri, Şâban ayının on beşinci (Berât) gecesi ve arefe gecesi.”
Ayrıca İslâm büyükleri, bir müslümanın Allahü teâlânın emirlerine uyup, yasaklarından sakınarak, günah işlemeden, harâm lokma yemeden geçirdiği günleri de bayram kabûl etmişlerdir.

Peygamber efendimizin ilk kıldığı Bayram namazı, Ramazan Bayram namazıdır.
Ebû Hüreyre hazretlerinin bildirdiği bir hadîs-i serif;
“Bayramlarınızı Tekbîr ile zinetlendiriniz, süsleyiniz.”
 

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
hayirlibayramlar400x284.jpg


herkesin kurban bayramı mübarek olsun.....ALLAH daha nice bayramlara kavuşmayı nasip eylesin.....
 
Üst Alt