İslamiyetin Doğuşu

Mekkavi

Başarılı Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
11 Nisan 2012
Mesajlar
140
Tepkime puanı
1
Bismillahirrahmanirrahim
Esselamu aleykum


Konu : İslâmiyet’in Doğuşu

Selâtım ve selâmım ömrü boyunca insanlara, Cenabı Allah’ın kanunlarını ve hükümlerini tebliğ eden öğreten doğru yola davet eden Peygamberimiz Hz. Muhammed s.a.v.’in üzerine olsun.

İslamiyet’ten önce, Avrupa’da, Asya’da, Afrika’da ve yeryüzünde var olan tüm insanlar, büyük bir ahlak çöküntüsü içinde yaşıyorlardı. Adalet, insan ve kadın haklarının olmadığı, cahiliyeti ve zulmü kendilerine ilke edinenler, doğru yolda olduklarını sanıyorlardı.

Örneğin; Bazı evli kadınlar başkaları ile ilişkiyi övünç kaynağı olarak görüyorlardı. Bazı ülkelerde kardeşin kardeş ile evlenmesi, kocası ölen kadının yaşamına son vermesi, kadınları zevk aleti olarak görmeleri, kız çocuklarını diri diri gömmeleri, her yerde içki ve fuhuş rezaletinin had safhada olması, insanlar arasında sınıf farklılıkları olması, kölelerin ve kadınların eşya gibi alınıp satılması çok normal kabul ediliyordu.

Güçlülerin hâkim olduğu hiçbir zaman yaşamak istemediğimiz büyük zulümler zinciri içinde karanlık bir dünya. Böylece İslamiyet öncesi, emniyet ve huzurun olmadığı her yer kendi sefaleti ve vahşeti içinde bocalayıp duruyordu.

Dünya bu kargaşa içinde iken Arap yarımadasında hem Hıristiyanların hem de Yahudilerin, (bizimde asıllarına inandığımız) kitaplarında “Tevrat’ta ve İncil’de” yazılı olan ahir zaman peygamberinin gelmesi bekleniliyor ve dünyanın içinde bulunduğu bu büyük zulümden kurtarılmasını ümit ediyorlardı.

İşte cihan muhatabı kurtarıcımız Hz. Muhammed s.a.v. rabiul evvel ayının 12. pazartesi gecesi 571 yılında Mekke’de doğdu İslâm dininin tebliği için Allah (c.c.) tarafından dünyaya gönderildi. Mübarek ömrü boyunca da büyük mücadele vermişler ve sıkıntılar çekmişlerdir.

Vahyin gelmesinden sonra İslamiyet’in yeşermesinde ve yayılmasında, sahabeler ile birlikte müşriklere ve İslâm’ın aleyhinde olanlara karşı savaştan savaşa, zaferden zafere koşarak her konuda Allah’ın izni ile başarılı olmuşlardır.

Mekke’de inişi başlayan, Medine’de devam eden Kuran-ı Kerim tamamlandıktan sonra bütün müminlerin Kuran’ın ayetlerine, hükümlerine ve Peygamber efendimiz s.a.v.’in hadisi şeriflerine göre teamül etmeleri sonucu insanlığın sükûnet, emniyet ve huzura kavuşması sağlanmış, kadınların ve erkeklerin hak ve hukukları teminat altına alınmış ve müminlerin özgürce yaşamaları temin edilmiştir.

Âyeti kerimede şöyle buyurmaktadır;
“Elif. Lâm. Râ. Bu Kur'an, Rablerinin izniyle insanları karanlıklardan aydınlığa, her şeye galip, güçlü, mantıklı, övgüye lâyık olan Allah'ın yoluna çıkarman için sana indirdiğimiz bir kitaptır.” (İbrahim süresi1.âyet)

İnsanoğluna bağışlanan bu Kuran-ı Kerim’i müminler daha iyi anlayabilirler. Peygamber s.a.v.’e inen Kuran-ı Kerim’deki bu değerli ayeti kerimeleri duyan sahabeler ve diğer dinlere mensup bazı âlimler ve rahipler, Kuran-ı Kerim’in ayetlerinden etkilenerek hemen iman etmişlerdir.
Âyeti kerimede;
“Gözlerinden yaşlar boşanarak ey rabbim, bizde iman ettik, inandık. Bizi de şahitlerin arasına yaz dediler.” (Maide sûresi 83. âyet)

Peygamber s.a.v. Mekke halkı arasında Muhammedül emin (güvenilir Muhammed) sıfatını da kazanmıştır.

“Allah’a ve Resûle itaat eden altından nehirler akan cennete girecek, sonsuza kadar orada kalacaklar. İşte bu büyük başarıdır.” ( Nisâ sûresi13.âyet )

“Resûle itaat eden Allah’a itaat etmiş gibidir.” (Nisâ sûresi 80.âyet)

Yukarıdaki âyeti kerimeler bize; Yüce Allah’a ve Peygamber efendimiz Muhammed s.a.v.’e itaat etmemiz konusunu açıkça ifade etmektedir. Ayrıca Peygambere itaat konusu ile ilgili bir çok Ayeti kerime vardır.

Cenabı Allah müminleri Kuran ve peygamber yolundan ayırmasın. Hepimize Dünyanın ve ahiretin güzellikleri nasip etsin. Hepimizi Peygamberimiz s.a.v. me Cennette komşu eylesin.

Sevgiler ve saygılar… Hoşçakalın… Mekkavi…
 

Müslüman

Başarılı Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
15 Mayıs 2012
Mesajlar
116
Tepkime puanı
0
Pekala ahlaksızlığın dip yaptığı öylesi bir dönemde Peygamberimiz neden ahlakı ön plana çıkaran bir söylemle ortaya çıkmadı? Halbuki bu şekilde daha çok taraftar toplayabilir ve İslam dinini daha hızlı yayma şansı yakalayabilirdi? Çünkü halk zaten bu durumdan memnun değildi. Buna, çok yaygın olan köleliğin güzel bir şey olmadığın da ekleseydi çok daha fazla kişi kendisine iman edebilirdi?

Ama bunu yapmadı. Pekala ne dedi?; "La-ilahe İllallah" deyin ve kurtulun. Bu söz mekkeli müşrikleri çileden çıkarmaya yetti.

Deyin ve kurtulun dediği üç kelimeyi onlar demediler, demedikleri gibi düşmanlıklarını artırdılar. Ya bizler? bizler çok rahatlıkla söyledik ve söylüyoruz. Pekala araplar bu kelimenin ne manaya geldiğini bilmiyorlar mıydı? Onlar bilmiyordu da bizler mi çok iyi biliyoruz. Yoksa onlar biliyordu da bizler mi bilmiyoruz.

Düşmanlıklarını artıran bu sözü bizim gibi rahatlıkla söyleselerdi de kurtulsalardı ya !

Üzerinde tefekkür etmeye değer.
 

Mekkavi

Başarılı Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
11 Nisan 2012
Mesajlar
140
Tepkime puanı
1
İslâmitetin doğuşu..

Pekala ahlaksızlığın dip yaptığı öylesi bir dönemde Peygamberimiz neden ahlakı ön plana çıkaran bir söylemle ortaya çıkmadı? Halbuki bu şekilde daha çok taraftar toplayabilir ve İslam dinini daha hızlı yayma şansı yakalayabilirdi? Çünkü halk zaten bu durumdan memnun değildi. çok yaygın olan köleliğin güzel bir şey olmadığın da ekleseydi çok daha fazla kişi kendisine iman edebilirdi? Ama bunu yapmadı. Pekala ne dedi?; "La-ilahe İllallah" deyin ve kurtulun. Bu söz mekkeli müşrikleri çileden çıkarmaya yetti.

Deyin ve kurtulun dediği üç kelimeyi onlar demediler demedikleri gibi düşmanlıklarını artırdılar. Ya bizler? bizler çok rahatlıkla söyledik ve söylüyoruz. Pekala araplar bu kelimenin ne manaya geldiğini bilmiyorlar mıydı? Onlar bilmiyordu da bizler mi çok iyi biliyoruz. Yoksa onlar biliyordu da bizler mi bilmiyoruz. Düşmanlıklarını artıran bu sözü bizim gibi rahatlıkla söyleselerdi de kurtulsalardı ya ! Üzerinde tefekkür etmeye değer.

Esselâmu aleykum..


Müslüman adlı üye :
Cenabı Allah’ın emirlerini, H.z. Cebrail a.s. H.z. Peygamberimiz s.a.v. ‘e getiriyordu, emrediyordu, vahyediyordu. Peygamberimiz s.a.v. ise bu emirleri uyguluyordu.


Her şeyden önce haşa Yüce Allah’ı ve peygamberi eleştirmek, akıl vermek senin haddine’mi düştü?


Şimdi ben neyi tefekkür edeceğim? Sen kendi saygısızlığına yan. Gülü güle. Mekkavi
 

Beyazkin

Katılımcı Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
28 Mayıs 2012
Mesajlar
19
Tepkime puanı
0
Esselâmu aleykum..


Müslüman adlı üye :
Cenabı Allah’ın emirlerini, H.z. Cebrail a.s. H.z. Peygamberimiz s.a.v. ‘e getiriyordu, emrediyordu, vahyediyordu. Peygamberimiz s.a.v. ise bu emirleri uyguluyordu.


Her şeyden önce haşa Yüce Allah’ı ve peygamberi eleştirmek, akıl vermek senin haddine’mi düştü?


Şimdi ben neyi tefekkür edeceğim? Sen kendi saygısızlığına yan. Gülü güle. Mekkavi

Müslüman nickli üyenin Yüce Allah'ı ya da Hz.peygamberimizi eleştirdiği ve akıl verdiği fikrine nasıl vardınız.şayet bende okudum ama hiç te öyle bir şey yazmıyor orada bence siz yanlış anladınız.


emeğiniz için teşekkürler.Allah razı olsun sizden
 
Üst Alt