İslamda selam vermenin önemi

Mekkavi

Başarılı Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
11 Nisan 2012
Mesajlar
140
Tepkime puanı
1
Bismillahirrahmanirrahim
Esselamu aleykum

Konu : Selâm Vermek

Son zamanlarda bizi bizden uzaklaştırmak için Allah’ın selâmını alıp vermemek de moda haline geldi.

Biraz mürekkep yalayıp kendilerini diğerlerinden üstün ve büyük zanneden çağdaşlık hülyasında yüzenler, yüce Allah’ın selâmına karşı çıkıyorlar.

Selam veriyorsun; hoş geldin, merhaba gibi sözlerle geçiştirmeye çalışıyorlar. Aleyküm selam veya size de selam olsun diyemiyorlar.

Sanki selâm alarak veya vererek Allah’ın adını anarlarsa bir şeyleri eksilecek, çevreleri onları ayıplayacak, onları dışlayacak sanıyorlar. Bizi, yaratanın dışlamaması yeter.

Selâm; yüce Allah’ın isimlerindendir. Selâm en güzel yaşam dileğidir, dolayısıyla işyerlerine girerken, yolda yürürken, evine girerken selâm verme zorunluluğu vardır, Selâm verilerek bir eve veya işyerine girilirse o yerde hayır, bereket ve rahmet olur.

En önemlisi gelen kişi yaratanın selâm ismiyle size şu mesajı veriyor; ben zararsızım… Yani size zarar vermek için gelmediğini peşinen ifade ediyor.

Kuran’ı Kerimde; selâmlaşın, selâmlanan kişi selâm verene daha iyisiyle cevap versin buyurur.
Örneğin ; Allah’ın rahmeti ve bereketi senin üzerine olsun. Arapça’sı ise Şöyledir : ‘’ Ve aleykumusselâm ve rahmetullahi ve berekâtuhu ’’

Bu kunu ile kuran’ı kerin şöyle buyurmaktadır :
“Bir selâm ile selamlandığınız zaman siz de ondan daha güzeli ile selamlayın. Yâhut aynı ile karşılık verin. Şüphesiz Allah her şeyin hesabını arayandır.” (Nisâ sûresi 86.âyet)

Hırsız, soysuz, kapkaççı, veya canınıza kıymak için köşede gizlenmiş kişilerden sizin selâmetiniz için hareket etmelerini bekleyemezsiniz.

Yüce Allah nasip ederde girersek, Cennette en çok işiteceğimiz ve kullanacağımız söz selâmdır.

“Orada birbirlerine iyi yaşam dilekleri ise, selâm dır.”(Yünus sûresi10 âyet)

“Orada ne boş ve ne günah içerikli bir söz duymazlar. Sadece selâma karşılık selâm sözü işitirler.” (Vakıa sûresi 25.26. âyetler)

Peygamber Efendimiz s.a.v. hadisi şerifleride ;
“Binekli yürüyene, yürüyen oturana, gelen içerdekilere, sayıca az olan çok olanlara selâm versin.”

“ Allah için öncelikli olan (yakın olan mümin) ilk selâm verendir.” (Faydul kadir hadis no 2248 )

“ Hayırlı olanınız: Yemek yediren ve selâm alandır.” ( Faydul kadir hadis no 4103)

Diğer peygamber buyruğu ise; verilen selâmı almak müminin mümine karşı olan asli görevlerinden birisidir. Aynen hapşırınca yerhamk Allah demek, Hastalanınca ziyaretine gitmek, istişare edildiği zaman doğruyu söylemek, dâvetine icabet etmek cenazesinde bulunmak, ona vermiş olduğu sözü tutmak, ve diğerleri gibi. İşte bütün bunlar müminlerin haklarındandır. Hak ise emanettir sahibine iade edilir.

Tabi ki selâmdan sonra merhaba, günaydın, hayırlı sabahlar, hayırlı akşamlar, hayırlı günler, iyi sabahlar, iyi akşamlar, iyi günler dileyerek hitap etmek gâyet güzeldir.

Bu böyledir diye aslımızı ve Yüce Allah’ın selamını yok etmememiz gerekiyor. 60 yıl önce günaydın sabah için tünaydın akşam kullanılması için doğmuşlardı.

Günaydın, okullarda her sabah sıkça kullanıldığı için tuttu, yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Tünaydın ise kabul görmemiştir.

Yüce Rabbim cümlemizi, insanlar veya yanında bulunanlar beni dışlar korkusu ile selâm vermeyenlerden veya almayanlardan eylemesin.

Cenabı Allah müminleri Kuran’ı Kerimden ve peygamberimiz s.a.v.’in yolundan ayırmasın. Hepimize Dünyanın ve ahiretin güzellikleri nasip etsin. Hepimizi Peygamberimiz s.a.v.’e Cennette komşu eylesin.

Sevgiler ve saygılar… Hoşçakalın… Mekkavi…
 
Üst Alt