Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
İSLAM VE AİLE
İslamda aile hayatı
İslamda maneviyatın korunması ve güçlendirilmesi
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="vaveyla" data-source="post: 57717" data-attributes="member: 12"><p><strong>MANEVİYAT VE İMANIN KORUNMASI, GÜÇLENDİRİLMESİ.</strong></p><p></p><p>“İman”ın, düşmanlar karşısında en güçlü kalkanlarından birisi “Evlilik”tir. Gençlik döneminde fıtri cazibeler, maneviyat, iyilik ve güzel hisler daha bir canlılık kazanırlar. Bu duygular insanları kendine doğru çekerler. Diğer taraftan ise içgüdüler, cinsel istekler yeşerip uyanırlar. Bu duygular da insanı kendi tarafına davet ederler. Bu iki çekim gücü arasında kalan insan, akli dengelere uygun biçimde hareket etmelidir. Allah, hikmet ve maslahatı gereği, insanın ilerlemesi ve gelişmesi için bu duyguları onda yaratmıştır. İki davete de olumlu cevap vermek ve ikisini de doyurmak gerekir. Eğer cinsel isteklere, doğru ve makul -Allah’ın karar kıldığı gibi- cevap verilip kontrol edilmezse bu istekler isyan ederek fıtri güçlere ve isteklere saldırırlar. Yırtıcı, parçalayıcı ve korkusuz olunca da manevi duygulara büyük zararlar verirler!</p><p></p><p>Bu savaş ve mücadele meydanında gençler için en iyi savunma aracı “Evlilik ve Eş”tir.</p><p></p><p>Ah! Böyle bir savunma vesileleri olmadığından, savaş meydanında yenilen ne kadar çok temiz ve masum gençler gördük. Ne yazık ki onlar imanlarını, takvalarını ve her şeylerini kaybettiler!</p><p></p><p><strong>Üzücü Bir Örnek</strong></p><p></p><p>Mesut, çok temiz ve dindar bir gençti. Ortaokul ve lise yıllarında adeta temizlik, mertlik, iyilik ve hayâ abidesiydi. Diğer gençler için en iyi örnekti.</p><p></p><p>Çoğu zaman onun temizliğine ve imanına gıpta ederdim; “Mesut sanki hepimizden önde ve hepimizden önce hedefe ulaşmıştı…” Okulda dini eğitim ve terbiye faaliyetlerinde ilk adam olarak bilinirdi. Mahallede çocukların sığınağı ve gençlerin öğretmeniydi.</p><p></p><p>Liseyi bitirdikten sonra ailesine “Mesut’u evlendirin” dedim. Onlar, “O henüz çocuk, ağzı süt kokuyor!...bırak dersini okusun, üniversiteyi bitirsin, meslek sahibi olsun, evi barkı olsun da ondan sonra bir şeyler düşünürüz” dediler.</p><p></p><p>Mesut üniversiteye gitti. Ben de arada bir ailesine, “Mesut’un bir eşe ihtiyacı var diye” hatırlatıyordum. Fakat onlar yine aynı cevabı veriyorlardı.</p><p></p><p>Bir müddet geçti…. yavaş yavaş Mesut’un “rengi solmaya, ve kendini kaybetmeye” başladı. Günden güne elbisesi, kılık kıyafeti değişiyordu. Temiz, masum ve hiçbir zaman harama bakmayan gözleri güçsüzleşti ve çapkınlık yapmaya başladı. Ve yavaş yavaş…</p><p></p><p>“Sonra da Allah'ın delillerini yalanladıkları ve onlarla alay ettikleri için o kötülük edenlerin sonu kötü oldu gitti.”</p><p></p><p>Şimdi Mesut üniversiteden mezun oldu, fakat artık “mesut” değil, “bedbaht” idi… ailesi ve arkadaşları için yüz karası oldu.</p><p></p><p>Allah’ım! Sen biliyorsun ki, bu temiz ve masum gençler toplumumuzun sermayeleridirler. Sen onlara yardım et. Fesat, dinsizlik ve soytarılık bataklığına düşmelerine izin verme. Sen onları koru Allah’ım…</p><p></p><p><strong>Güzel Bir Örnek</strong></p><p></p><p>Mesut’un arkadaşlarından birisi de Cafer idi. Cafer de hem temiz ve hem de takvalı bir insan idi. Lise yıllarında kendine uygun bir kız ile nişanlandı, evlendi ve üniversiteye devam etti. Ortak yaşamında ve üniversitede başarılı idi. Üniversiteyi çok iyi bir şekilde bitirip üst düzey tahsiline devam etti. Derslerinde ilerleyip başarılı olduğu gibi takvası ve imanı da günden güne daha bir kâmil oluyordu… Şimdi yüksek lisans diplomasını aldı ve çok önemli bir yerde görev yapmaktadır. Mutlu bir yaşantısı var; ailesinin, arkadaşlarının ve toplumun gurur kaynağı durumda…</p><p></p><p>Cafer ve ailesi maddi ve ekonomik olarak, Mesut ve ailesinden daha aşağı durumdaydılar. (Bunu şunun için söylüyorum ki, Cafer’in, ailesinin zengin olduğundan dolayı evlenebildiği ve Mesut’un, ailesinin fakir olduğundan dolayı evlenemediği zannedilmesin…! Ne yazık ki “maddi düşünce” ve “her şeyi para ile ölçme” toplumumuzda çok güçlenmiştir.</p><p></p><p>Alıntı</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="vaveyla, post: 57717, member: 12"] [B]MANEVİYAT VE İMANIN KORUNMASI, GÜÇLENDİRİLMESİ.[/B] “İman”ın, düşmanlar karşısında en güçlü kalkanlarından birisi “Evlilik”tir. Gençlik döneminde fıtri cazibeler, maneviyat, iyilik ve güzel hisler daha bir canlılık kazanırlar. Bu duygular insanları kendine doğru çekerler. Diğer taraftan ise içgüdüler, cinsel istekler yeşerip uyanırlar. Bu duygular da insanı kendi tarafına davet ederler. Bu iki çekim gücü arasında kalan insan, akli dengelere uygun biçimde hareket etmelidir. Allah, hikmet ve maslahatı gereği, insanın ilerlemesi ve gelişmesi için bu duyguları onda yaratmıştır. İki davete de olumlu cevap vermek ve ikisini de doyurmak gerekir. Eğer cinsel isteklere, doğru ve makul -Allah’ın karar kıldığı gibi- cevap verilip kontrol edilmezse bu istekler isyan ederek fıtri güçlere ve isteklere saldırırlar. Yırtıcı, parçalayıcı ve korkusuz olunca da manevi duygulara büyük zararlar verirler! Bu savaş ve mücadele meydanında gençler için en iyi savunma aracı “Evlilik ve Eş”tir. Ah! Böyle bir savunma vesileleri olmadığından, savaş meydanında yenilen ne kadar çok temiz ve masum gençler gördük. Ne yazık ki onlar imanlarını, takvalarını ve her şeylerini kaybettiler! [B]Üzücü Bir Örnek[/B] Mesut, çok temiz ve dindar bir gençti. Ortaokul ve lise yıllarında adeta temizlik, mertlik, iyilik ve hayâ abidesiydi. Diğer gençler için en iyi örnekti. Çoğu zaman onun temizliğine ve imanına gıpta ederdim; “Mesut sanki hepimizden önde ve hepimizden önce hedefe ulaşmıştı…” Okulda dini eğitim ve terbiye faaliyetlerinde ilk adam olarak bilinirdi. Mahallede çocukların sığınağı ve gençlerin öğretmeniydi. Liseyi bitirdikten sonra ailesine “Mesut’u evlendirin” dedim. Onlar, “O henüz çocuk, ağzı süt kokuyor!...bırak dersini okusun, üniversiteyi bitirsin, meslek sahibi olsun, evi barkı olsun da ondan sonra bir şeyler düşünürüz” dediler. Mesut üniversiteye gitti. Ben de arada bir ailesine, “Mesut’un bir eşe ihtiyacı var diye” hatırlatıyordum. Fakat onlar yine aynı cevabı veriyorlardı. Bir müddet geçti…. yavaş yavaş Mesut’un “rengi solmaya, ve kendini kaybetmeye” başladı. Günden güne elbisesi, kılık kıyafeti değişiyordu. Temiz, masum ve hiçbir zaman harama bakmayan gözleri güçsüzleşti ve çapkınlık yapmaya başladı. Ve yavaş yavaş… “Sonra da Allah'ın delillerini yalanladıkları ve onlarla alay ettikleri için o kötülük edenlerin sonu kötü oldu gitti.” Şimdi Mesut üniversiteden mezun oldu, fakat artık “mesut” değil, “bedbaht” idi… ailesi ve arkadaşları için yüz karası oldu. Allah’ım! Sen biliyorsun ki, bu temiz ve masum gençler toplumumuzun sermayeleridirler. Sen onlara yardım et. Fesat, dinsizlik ve soytarılık bataklığına düşmelerine izin verme. Sen onları koru Allah’ım… [B]Güzel Bir Örnek[/B] Mesut’un arkadaşlarından birisi de Cafer idi. Cafer de hem temiz ve hem de takvalı bir insan idi. Lise yıllarında kendine uygun bir kız ile nişanlandı, evlendi ve üniversiteye devam etti. Ortak yaşamında ve üniversitede başarılı idi. Üniversiteyi çok iyi bir şekilde bitirip üst düzey tahsiline devam etti. Derslerinde ilerleyip başarılı olduğu gibi takvası ve imanı da günden güne daha bir kâmil oluyordu… Şimdi yüksek lisans diplomasını aldı ve çok önemli bir yerde görev yapmaktadır. Mutlu bir yaşantısı var; ailesinin, arkadaşlarının ve toplumun gurur kaynağı durumda… Cafer ve ailesi maddi ve ekonomik olarak, Mesut ve ailesinden daha aşağı durumdaydılar. (Bunu şunun için söylüyorum ki, Cafer’in, ailesinin zengin olduğundan dolayı evlenebildiği ve Mesut’un, ailesinin fakir olduğundan dolayı evlenemediği zannedilmesin…! Ne yazık ki “maddi düşünce” ve “her şeyi para ile ölçme” toplumumuzda çok güçlenmiştir. Alıntı [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
İSLAM VE AİLE
İslamda aile hayatı
İslamda maneviyatın korunması ve güçlendirilmesi
Üst
Alt