- Katılım
- 14 Şubat 2015
- Mesajlar
- 1,512
- Tepkime puanı
- 10
İslam hariç bütün sistem ve yönetimlerde nasıl "ikrah" söz konusu ise, İslam'da da ikrah vardır. Yani, helalleri ve haramları olmayan ya da emir ve yasakları olmayan tek bir sistemden ya da yönetimden bahsedilemez. Dolayısıyla, İslam da bir düzenden, bir yönetimden bahsediyorsa elbet İslam'ın da muhataplarına karşı "ikrah"ı söz konudur. Lakin İslam'da "ikrah"ın muhatapları genel olarak müslümanlardır. Özel olarak da tüm insanlardır. Yani ehl-i kitabın tamamıdır ya da gayr-i müslimlerin tamamıdır.
Hal böyle olmasına rağmen Türkiye'mizde anlı şanlı müslümanlarımızın dahi bundan haberi yoktur, İslam hakim olduğunda herkes istediği gibi at oynatacakmış ve özgürlükler ancak İslam'la yeryüzüne hakim olacakmış. Normaldir, laiklik ve demokrasinin İslam'dan uzak kriterleriyle büyüyünce böyle bir şey olunuyor demek ki.
Geçelim.
Evet İslam, helallerinin ikamasinde, haramlarının da yasaklanmasında muhataplarını "ikrah" kılar. Yani, İslam hiçbir müslüman erkeğe ve kadına, haramları asla çiğnetmediği gibi helalleri de asla çiğnetmez.
Eğer İslam hukuku hadiseye şahit olursa muhatabını, o suç ne ise, o suça havi belirtilen ceza ile cezalandırır. Dolayısıyla İslam, haramlarının aleni olarak işleneceği hiçbir müesseseye izin vermez.
Mesela bir insan İslami bir yönetimde (müslüman) zina işletmeciliği yapamaz. Kumar, alkol işletmeciliği yapamaz. Faiz alıp veremez. Kadın ve erkek arkadaşlığı tahsis olunamaz. Karma eğitimler, karma iş yerleri, karma hastane işletmeciliğine falan asla müsaade edilemez.
Kur'an eğitimi, İslam eğitimi, Ahlak ve Siyer eğitimi gibi eğitim ve dersler ana okulundan üniversitesine kadar zorunlu kılınır vs.
Tesettürsüz bir şekilde hiç bir kadın caddesine çıkamaz, ki İslami devlet örtüye de sınırlama getirir yerine göre çarşafı, bol ve mat abiyeyi emreder ya da ne bileyim geçici olarak kadınlara pantolon giymeyi yasak da kılabilir.
Sokakta, caddede, mahallede alenen kadın ve erkekler "zinaya yaklaştırıcı eylemlerde" asla bulunamaz. Bu hal içersinde olamazlar.
Kısacası, İslam, muhatabı olduğu müslümanları emirlerinde ve yasaklarında "ikrah" eder..! Aksi bir durum görürse,
Ya sopayla ya da idamla cezalandırır!
Ehl-i kitaba da bir sınırlama getirilir. Onlar da istediği yerde istedikleri gibi at oynatamazlar. Müsaade edilen şekliyle (alkol vs gibi) ancak hayatı kuşanırlar.
Kafirlere ve müşriklere gelince, iki müctehide göre zaten İslam toplumunda kafir olamaz, müşrik olamaz, o iki müctehide göre, kafir ve müşrik öldürülür ve dünyada tek bir kafir kalmayıncaya kadar da cihad edilir. Öldürülür derken, imana davet edilir, iman ederse ne ala iman etmezse öldürülür.
Hanefi ve Maliki'ye göre ise harac alınır lakin, buradan da aykırı sesler çıkmıştır. Dolayısıyla, kafir, müşrik ve putperest İslam toplumunda barınamaz.
Çünkü, inançlarını yayma noktasında her türlü eylem içerisinde olmak onlara yasaktır, öyle de olmalı zaten,
İslam toplumunda birilerine puperestliğe izin verilir mi, müşrik eylemlerine vs... Çünkü İslam toplumunda bunlar fitne'dir... Dolayısıyla müsade edilemez.
Netice:
İslam'da ikrah vardır! Her bir müslüman İslam'ın emirlerini yapmak yasaklarından da kaçmak zorundadır. Aksi söz konusu olursa ceza (ikrah) kaçınılmazdır!
Hal böyle olmasına rağmen Türkiye'mizde anlı şanlı müslümanlarımızın dahi bundan haberi yoktur, İslam hakim olduğunda herkes istediği gibi at oynatacakmış ve özgürlükler ancak İslam'la yeryüzüne hakim olacakmış. Normaldir, laiklik ve demokrasinin İslam'dan uzak kriterleriyle büyüyünce böyle bir şey olunuyor demek ki.
Geçelim.
Evet İslam, helallerinin ikamasinde, haramlarının da yasaklanmasında muhataplarını "ikrah" kılar. Yani, İslam hiçbir müslüman erkeğe ve kadına, haramları asla çiğnetmediği gibi helalleri de asla çiğnetmez.
Eğer İslam hukuku hadiseye şahit olursa muhatabını, o suç ne ise, o suça havi belirtilen ceza ile cezalandırır. Dolayısıyla İslam, haramlarının aleni olarak işleneceği hiçbir müesseseye izin vermez.
Mesela bir insan İslami bir yönetimde (müslüman) zina işletmeciliği yapamaz. Kumar, alkol işletmeciliği yapamaz. Faiz alıp veremez. Kadın ve erkek arkadaşlığı tahsis olunamaz. Karma eğitimler, karma iş yerleri, karma hastane işletmeciliğine falan asla müsaade edilemez.
Kur'an eğitimi, İslam eğitimi, Ahlak ve Siyer eğitimi gibi eğitim ve dersler ana okulundan üniversitesine kadar zorunlu kılınır vs.
Tesettürsüz bir şekilde hiç bir kadın caddesine çıkamaz, ki İslami devlet örtüye de sınırlama getirir yerine göre çarşafı, bol ve mat abiyeyi emreder ya da ne bileyim geçici olarak kadınlara pantolon giymeyi yasak da kılabilir.
Sokakta, caddede, mahallede alenen kadın ve erkekler "zinaya yaklaştırıcı eylemlerde" asla bulunamaz. Bu hal içersinde olamazlar.
Kısacası, İslam, muhatabı olduğu müslümanları emirlerinde ve yasaklarında "ikrah" eder..! Aksi bir durum görürse,
Ya sopayla ya da idamla cezalandırır!
Ehl-i kitaba da bir sınırlama getirilir. Onlar da istediği yerde istedikleri gibi at oynatamazlar. Müsaade edilen şekliyle (alkol vs gibi) ancak hayatı kuşanırlar.
Kafirlere ve müşriklere gelince, iki müctehide göre zaten İslam toplumunda kafir olamaz, müşrik olamaz, o iki müctehide göre, kafir ve müşrik öldürülür ve dünyada tek bir kafir kalmayıncaya kadar da cihad edilir. Öldürülür derken, imana davet edilir, iman ederse ne ala iman etmezse öldürülür.
Hanefi ve Maliki'ye göre ise harac alınır lakin, buradan da aykırı sesler çıkmıştır. Dolayısıyla, kafir, müşrik ve putperest İslam toplumunda barınamaz.
Çünkü, inançlarını yayma noktasında her türlü eylem içerisinde olmak onlara yasaktır, öyle de olmalı zaten,
İslam toplumunda birilerine puperestliğe izin verilir mi, müşrik eylemlerine vs... Çünkü İslam toplumunda bunlar fitne'dir... Dolayısıyla müsade edilemez.
Netice:
İslam'da ikrah vardır! Her bir müslüman İslam'ın emirlerini yapmak yasaklarından da kaçmak zorundadır. Aksi söz konusu olursa ceza (ikrah) kaçınılmazdır!