Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Sahabe,Tabiin ve Evliyalar
*insan kalitesi ve şehir
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="hacı anne" data-source="post: 2187" data-attributes="member: 4"><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkgreen"><em>İNSAN KALİTESİ VE ŞEHİR </em></span></span></span><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"></span></span> <span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkgreen"><em>Hiçbir insan anasından büyük olarak doğmaz. Herkes o ilâhî tecellinin âdil </em></span></span></span><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><em><span style="color: darkgreen">tezgâhından geçer ve kendini eğiterek yetişip hayat seyrini belirler. İlk </span></em><em><span style="color: darkgreen">insandan bugünkü insanlığın tamamına kadar¸ hepsinde seyir bu şekildedir. </span></em><em><span style="color: darkgreen">Hâl böyle iken bakıyorsunuz¸insan kalabalıkları içerisindebazı isimler ova </span></em><em><span style="color: darkgreen">ortasında bir yüce dağ gibi sivrilip dikkatleri üzerine çekiyor. Dinlenen¸ </span></em><em><span style="color: darkgreen">yön veren¸besleyen insan oluyor. Aslında bu tür insanların arkasında büyük </span></em><em><span style="color: darkgreen">bir sabır¸ sabırla beslenen tahammül ve bilinmedik nice acılar¸ sıkıntılar </span></em><em><span style="color: darkgreen">vardır. Tabii onlar buna rıza gösterdikleri için büyürler. Büyürken de </span></em><em><span style="color: darkgreen">çevreleriyle birlikte ileriye taşınırlar. Bulundukları bölgenin referans </span></em><em><span style="color: darkgreen">adresidirler. Etraflarındaki insanlara kişiliklerinin¸ itibarlarının </span></em><em><span style="color: darkgreen">kredisini bahşederler. Onları fark edenler¸ onların kanalına girenler¸ </span></em><em><span style="color: darkgreen">onlardan beslenenler kazanır ve bakarsınız bu kazananlar arasından da o </span></em><em><span style="color: darkgreen">insanların benzerleri çıkıverir ortaya Seyyid Burhaneddin'in Mevlânâ'yı¸ </span></em><em><span style="color: darkgreen">Akşemseddin'in Fatih'i çıkardığı gibi Bu tür insanlar hep şehir ve </span></em></span></span> <span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><em><span style="color: darkgreen">çevrelerinde temayüz edip burç hâline gelmişlerdir. Şehir dışında olanları </span></em><em><span style="color: darkgreen">da şehirler yüceltip kendi kariyer makamlarına taşımışlardır. Çünkü </span></em><em><span style="color: darkgreen">şehirlerin var olmasının devamlılığını sağlayan bu isimlerdir ve bunlar bir </span></em><em><span style="color: darkgreen">anlamda şehir nöbetçileri gibidirler. Şehirlerin varlık nöbetçileri Şehirlerin </span></em><em><span style="color: darkgreen">kurucusu¸ inşa edicisi¸ ihya edicisidirler. Kanaat önderliğinin üstünde bir </span></em><em><span style="color: darkgreen">misyon icrası içindedirler. Değiştirirler¸ dönüştürürler¸ şehre ufuk </span></em><em><span style="color: darkgreen">açarlar. Şehri¸ geçmişte suskun¸ günümüzde gürültülü kalabalık olmaktan </span></em><em><span style="color: darkgreen">çıkarıp düşünen insanlar mahşeri haline getirirler. Hatta şehirlerin </span></em><em><span style="color: darkgreen">taşıyıcısı görevini üstlenirler. İlerilere¸ daha ilerilere¸ daha iyiye¸ </span></em><em><span style="color: darkgreen">güzele¸ faydalıya¸ kalıcıya taşırlar şehirleri. Tabii bu insanları şehirler </span></em><em><span style="color: darkgreen">keşfedebilirse¸ onların mübarek ellerinde götürülürler gidecekleri yere </span></em><em><span style="color: darkgreen">doğru. İnançla gayretin¸ bilgiyle sevginin¸ fedakârlıkla tevekkülün </span></em></span></span> <span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><em><span style="color: darkgreen">düzenlediği şehir¸ tehdit alanları değil güven ve huzur alanları hâline </span></em><em><span style="color: darkgreen">gelir Şehirlerin tarihini taşına¸ toprağına¸ geçmişine bağlarken bu </span></em><em><span style="color: darkgreen">insanlarını düşünmezseniz bu abidenin mutlaka temelini unutmuş olursunuz. </span></em></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><em><span style="color: darkgreen">Şimdi </span></em><em><span style="color: darkgreen">Hacı Bayram denilince o gürültü karmaşası ve siyasî kirlenmişliğine rağmen¸ </span></em><em><span style="color: darkgreen">o dönemin arı duru bir Ankara'sını düşünmez misiniz? Mevlânâ denilince Konya </span></em><em><span style="color: darkgreen">akla gelmez mi¸Sinan denilince Kayseri hemen hafızanızda şekillenmez mi? </span></em></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"></span></span><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkgreen"><em>Kayseri'deki ziyaretgâhları gezerken bunlar geldi aklıma. Seyyid </em></span></span></span><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><em><span style="color: darkgreen">Burhaneddin'in türbesinin önünde durdum¸ saatlerce kendi kendime hep bu isim </span></em><em><span style="color: darkgreen">muhasebesi içinde yorulup kaldım: Bu mübarek zat¸ 3 bin km. öteden ne diye </span></em><em><span style="color: darkgreen">kalkıp Kayseri'ye gelmiş? Mesele Mevlânâ'yı yetiştirmeyle sınırlı olsaydı¸ </span></em><em><span style="color: darkgreen">Konya'da kalırdı¸ oraya yerleşir orada ölmeyi isterdi. Hayır¸ öyle yapmamış¸ </span></em><em><span style="color: darkgreen">Mevlânâ'ya dersini ve ders sonrası ödevini vermiş dönüp bu şehre gelmiş. </span></em><em><span style="color: darkgreen">Keza¸ Zeynel Abidin de öyle değil mi? Kimine göre¸ Hz. Ali'nin torunu kimine </span></em><em><span style="color: darkgreen">göre¸ Kadı Burhaneddin'in taht varisi. Öyle ya da böyle¸ bugün şehrin </span></em><em><span style="color: darkgreen">merkezinde bir türbe var ve burada bu adla bir mübarek insan yatmaktadır. </span></em></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><em><span style="color: darkgreen">Medine'den gelmiş olabilir¸ Sivas'ta doğup Kayseri'yi ilim beldesi olduğu </span></em></span></span> <span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><em><span style="color: darkgreen">için tercih etmiş olabilir. Her hâlükârda bu şehrin itibarına kendi </span></em><em><span style="color: darkgreen">şahsiyetinden bir şeyler katan bir büyük insan. Şeyh Camii dediğimiz o </span></em><em><span style="color: darkgreen">küçücük caminin hemen bitişiğindeki türbede yatan İbrahim Tennurî Hazretleri </span></em><em><span style="color: darkgreen">sıradan bir isim midir? Sivas'ta sarraflık yapan bir babanın zenginliğini </span></em><em><span style="color: darkgreen">bir kenara bırakarak¸ gelip Kayseri'de ilim ve edep dersi veriyor.</span></em></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><em><span style="color: darkgreen"></span></em></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><em><span style="color: darkgreen">Fatih'in </span></em><em><span style="color: darkgreen">hocası Akşemsedin'in halifesi olup Bayramiye Tarikatını Kayseri'de halkın </span></em><em><span style="color: darkgreen">irfan meclisine kazandıran bir isim oluyor. Üstelik Akşemseddin'le birlikte </span></em><em><span style="color: darkgreen">İstanbul'un fethine katılan ve yazdığı Gülzâr-ı Manevî'yi Fatih Sultan </span></em><em><span style="color: darkgreen">Mehmed'e armağan eden bir şairdir. </span></em></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"></span></span> <span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkgreen"><em>Tefekkür kapısını bu büyük isimlere doğru açtınız mı¸ kabirleri burada </em></span></span></span><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><em><span style="color: darkgreen">olmasa da daha nice isimler geliyor aklınıza. Mesela¸ Davud-ı Kayserî'yi </span></em><em><span style="color: darkgreen">nasıl unutabilirsiniz¸ bu mümkün mü? Bu şehirde doğmuş¸ eğitimi tamamlamak </span></em></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><em><span style="color: darkgreen">için Mısır'a gitmiş¸ kendini yetiştirdikten sonra¸ kariyerinin farkına varan </span></em></span></span> <span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><em><span style="color: darkgreen">Osmanlı Sultanı Orhan Gazi¸ onu İznik'e çağırarak¸ kendi devletinin eğitim </span></em><em><span style="color: darkgreen">sistemini onun mübarek elleriyle şekillendirmek için emaneti ona bırakmış. </span></em><em><span style="color: darkgreen">Bir Kayserili¸ bir Cihan İmparatorluğunun ilim müesseselerine şekil ve </span></em><em><span style="color: darkgreen">muhteva veriyor. Kayseri için küçük bir mesele mi bu? Kayseri'de doğmuş¸ </span></em><em><span style="color: darkgreen">burada yetişmiş¸ çocukluğunda hacca oradan Mısır'a gidip eğitimi tamamlayan </span></em><em><span style="color: darkgreen">ve 19 yaşında gelip şehrine kadı olan¸ daha sonra kendi adına devlet kuran </span></em><em><span style="color: darkgreen">Kadı Burhaneddin Ahmed'i düşünmemek mümkün mü? </span></em></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><em><span style="color: darkgreen">O kadı ki¸Osmanlı'nın </span></em><em><span style="color: darkgreen">edebiyatta ilk Divan'ını oluşturma şerefine eren bir büyük şair. </span></em></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><em><span style="color: darkgreen">Yine aynı </span></em><em><span style="color: darkgreen">şekilde Sinan!.. O da¸ İmparatorluğun sanattaki seviyesini belirleyen bir </span></em><em><span style="color: darkgreen">büyük deha Bir köy çocuğu¸ köyünden saraya devşirme yoluyla gidiyor. Orada¸ </span></em><em><span style="color: darkgreen">"Ser Mimaran-ı Hassa (İmparatorluğun Başmimarı) gibi bir koltuğa oturmayı </span></em><em><span style="color: darkgreen">başarıyor. Sonra da Hıristiyan bir aileden gelmiş olmasına rağmen¸ </span></em><em><span style="color: darkgreen">Müslümanlaşmasının şuuru ve dikkatiyle ve hatta iddiasıyla Selimiye'yi inşa </span></em></span></span> <span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><em><span style="color: darkgreen">sebebini açıklarken; "Kefer-i Fecere'nin mimar geçinenleri¸ Ayasofya'nın </span></em><em><span style="color: darkgreen">kubbesinden daha büyük kubbeyi¸ Müslüman sanatçılar inşa edemezler¸ sözü </span></em></span></span> <span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><em><span style="color: darkgreen">benim yüreğime derd oldu. Onun için Selimiye'nin kubbesini altı zira' daha </span></em><em><span style="color: darkgreen">yüksek¸ dört zira' daha derin yaptım." diyerek Hıristiyanlara Müslüman </span></em><em><span style="color: darkgreen">sanatçının idrak ve irade gücünün tarihî dersini en güzel bir şekilde </span></em><em><span style="color: darkgreen">verebiliyor! </span></em></span></span> <span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"></span></span> <span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkgreen"><em>Yine aynı şekilde Şeyh Hâmid-i Velî: Ali Dağının dibinde¸ Akçakaya Köyünde </em></span></span></span><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><em><span style="color: darkgreen">doğup kendini yetiştiren bir büyük gönül sultanı. Ekmek pişirerek geçimini </span></em></span></span> <span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><em><span style="color: darkgreen">sağladığı için halk arasında "Somuncu Baba" diye tanınıyor. Yıldırım </span></em></span></span> <span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><em><span style="color: darkgreen">Bayezid'in Niğbolu zaferinden sonra bu zaferin şükranesi olarak Bursa'ya </span></em><em><span style="color: darkgreen">yaptırdığı Ulu Cami'nin açılışında ilk hutbeyi okuyor. Kayseri'ye dönüyor ve </span></em><em><span style="color: darkgreen">irşad görevine başlıyor. Bu sırada¸ Ankara'da Numan adında bir müderrisin </span></em><em><span style="color: darkgreen">ünü sarmıştır Anadolu'yu. Ancak¸ Somuncu Baba ondan önde bir büyüktür. </span></em><em><span style="color: darkgreen">Numan'ı Kayseri'ye çağırıyor¸ davet üzerine¸ Kayseri'ye Somuncu Baba'yı </span></em><em><span style="color: darkgreen">ziyarete geliyor. Burada bir süre birlikte irşad görevini sürdürüyorlar. </span></em><em><span style="color: darkgreen">Sonra birlikte Şam'a ve oradan hacca gidiyorlar Hacı Bayram Velî'nin asıl </span></em></span></span> <span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><em><span style="color: darkgreen">adı Numan'dır. Kayseri'ye geldiklerinde bayram günüdür. Bu buluşmayı da bir </span></em></span></span> <span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><em><span style="color: darkgreen">bayram sevinciyle karşılarlar ve burada Numan'ın adı Bayram'a dönüşür. </span></em></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><em><span style="color: darkgreen">Ders </span></em></span></span> <span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><em><span style="color: darkgreen">görevinden Somuncu Baba'nın işaretiyle irşad görevine geçerek Bayramiye </span></em></span></span> <span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><em><span style="color: darkgreen">tarikatını kuruyor. Ankara'nın manevî fatihi olarak orada yaşıyor ve ölüyor. </span></em></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><em><span style="color: darkgreen">Somuncu Baba da Kayseri'ye bağlanıp kalmıyor. Anadolu'nun çeşitli </span></em></span></span> <span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><em><span style="color: darkgreen">bölgelerinde irşadını sürdürüyor ve sonunda Darende'de vefat ediyor ve orada </span></em><em><span style="color: darkgreen">defnediliyor. Bugün Somuncu Baba dendiği zaman akla gelen şehirler Bursa¸ </span></em><em><span style="color: darkgreen">Darende ve Kayseri'dirÇünkü ilim ve irfan bereketini burada almış ve </span></em><em><span style="color: darkgreen">buralardan Anadolu'ya yaymıştırDikkat ettiniz mi bilmem; Osmanlı'nın ilimde </span></em><em><span style="color: darkgreen">Davud-ı Kayseri¸ edebiyat'ta Kadı Burhaneddin¸ sanatta Mimar Sinan ve </span></em><em><span style="color: darkgreen">tasavvufta Somuncu Baba belirleyici¸ inşa edici ve yüceltici ilk hareketi </span></em><em><span style="color: darkgreen">veren isimleri olarak çıkıyor ortaya Şimdi¸ bunlarla zenginleştirilmiş bir </span></em><em><span style="color: darkgreen">şehri düşünün. Bir de bu isimlerin olmadığı¸ insan kalabalığından oluşan bir </span></em><em><span style="color: darkgreen">başka şehir modelini </span></em></span></span><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkgreen"><em>Bugün itibarlı şehirlerin hemen tamamı¸ kendi toprağından çıkan böyle burç </em></span></span></span><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><em><span style="color: darkgreen">isimlerin itibar kredilerini kullanarak kendilerine referans imtiyazı </span></em><em><span style="color: darkgreen">sağlarlar.Sanırım¸ bu fazilet pınarlarından beslenen Kayseri'nin eski </span></em><em><span style="color: darkgreen">yaşlıları¸ bugünkü gibi dünyaya dört elle sarılmamışlar ve hatta yaşları </span></em><em><span style="color: darkgreen">63'ün üzerine çıktığında¸ kendilerinden yaşını soranlara¸ cevap vermemeye </span></em><em><span style="color: darkgreen">özen göstermişlerdir. Bunu¸ Ahmet Yesevî Hazretlerinin¸ bu yaştan sonra </span></em><em><span style="color: darkgreen">kendisine yaşanacak yer olarak mezar şeklinde toprak altında bir mekân </span></em><em><span style="color: darkgreen">hazırlamasının uyarıcı işaretine bağlarlar. </span></em></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><em><span style="color: darkgreen">Bu mübarek insan¸ "Allah'ın </span></em><em><span style="color: darkgreen">Sevgili Kulu¸ Peygamberi¸ Hz. Muhammed (s.a.v.) dünya hayatını 63 yıl </span></em><em><span style="color: darkgreen">tasarruf etmiştir. Bu yaştan sonraki ömür bizim için lüks olur." diyerek </span></em><em><span style="color: darkgreen">sade bir hayat yaşamıştır. Bir gün bir yaşlı zata bunu sordum: "Oğlum¸ yaşım </span></em><em><span style="color: darkgreen">önemli değil. Allah insana şükredecek kadar ömür versin. Buna dua edin." </span></em><em><span style="color: darkgreen">diyerek yaşını söylememişti. Daha çok gençtim¸ ısrar edince; "Bak yavrum¸ </span></em><em><span style="color: darkgreen">sana bir ders olsun bu? Bir yaşlı insan yaşını söylemek istemiyorsa¸ </span></em></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><em><span style="color: darkgreen">Peygamber (s.a.v.)'den daha çok dünyada kaldığını açıklamayı edebe aykırı </span></em></span></span> <span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><em><span style="color: darkgreen">gördüğü içindir." diyerek bana gerçek bir hayat öğüdünde bulunmuş ve aynı </span></em><em><span style="color: darkgreen">zamanda bir neslin hayat felsefesini ifşa etmişti. </span></em></span></span><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkgreen"><em>Ne var ki¸ bu şehirde yaşayanların önemli bir kısmı bu tür insan kalitesinin </em></span></span></span><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><em><span style="color: darkgreen">farkında mı diye bir sızımız vardır yüreğimizde. Şehirler bu insanlarla </span></em><em><span style="color: darkgreen">yücelirken¸ şehirli giderek bir vefa erozyonuna uğruyor olmalı ki¸ bugün </span></em><em><span style="color: darkgreen">böyle bir sahiplenme duygusundan uzaklaşmaya başladık. Şehirleri ihya eden¸ </span></em><em><span style="color: darkgreen">zenginleştiren¸ geliştiren¸ büyüten insanlarla¸ şehirleri yağmalayan¸ </span></em><em><span style="color: darkgreen">parçalayan¸ dağıtan¸ tüketen insanlar arasında seçimini sağlıklı yapamayan </span></em><em><span style="color: darkgreen">şehirli sürüklendiği bu korkunç badireden nasıl kurtulacaktır? Aslında¸ </span></em><em><span style="color: darkgreen">şehirlerin gelecek için ciddi problemleri bunlar olmalıdır. Çünkü bu </span></em><em><span style="color: darkgreen">vefasızlık yüzünden şehirler¸ imtiyazlı olmaktan sıradan olmaya doğru bir </span></em><em><span style="color: darkgreen">çöküşün hezimetiyle yüz yüze kalma tehdidine doğru çekilmektedir Çok katlı </span></em><em><span style="color: darkgreen">binalarla¸ belki de geniş yeşil alanlarıyla boyanmış¸ süslenmiş¸ </span></em><em><span style="color: darkgreen">aydınlatılmış şehirler yaparsınız ama¸ ruhu öldürülmüşse¸ bu şehirler </span></em><em><span style="color: darkgreen">kadavradan başka neye benzetilebilir ki... </span></em></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><em><span style="color: darkgreen">Muhsin İlyas Subaşı </span></em></span></span> <span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><em><span style="color: darkgreen">Somuncu Baba 123. Sayı </span></em></span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="hacı anne, post: 2187, member: 4"] [FONT=Verdana][SIZE=3][COLOR=darkgreen][I]İNSAN KALİTESİ VE ŞEHİR [/I][/COLOR][/SIZE][/FONT][FONT=Verdana][SIZE=3] [/SIZE][/FONT] [FONT=Verdana][SIZE=3][COLOR=darkgreen][I]Hiçbir insan anasından büyük olarak doğmaz. Herkes o ilâhî tecellinin âdil [/I][/COLOR][/SIZE][/FONT][FONT=Verdana][SIZE=3][I][COLOR=darkgreen]tezgâhından geçer ve kendini eğiterek yetişip hayat seyrini belirler. İlk [/COLOR][/I][I][COLOR=darkgreen]insandan bugünkü insanlığın tamamına kadar¸ hepsinde seyir bu şekildedir. [/COLOR][/I][I][COLOR=darkgreen]Hâl böyle iken bakıyorsunuz¸insan kalabalıkları içerisindebazı isimler ova [/COLOR][/I][I][COLOR=darkgreen]ortasında bir yüce dağ gibi sivrilip dikkatleri üzerine çekiyor. Dinlenen¸ [/COLOR][/I][I][COLOR=darkgreen]yön veren¸besleyen insan oluyor. Aslında bu tür insanların arkasında büyük [/COLOR][/I][I][COLOR=darkgreen]bir sabır¸ sabırla beslenen tahammül ve bilinmedik nice acılar¸ sıkıntılar [/COLOR][/I][I][COLOR=darkgreen]vardır. Tabii onlar buna rıza gösterdikleri için büyürler. Büyürken de [/COLOR][/I][I][COLOR=darkgreen]çevreleriyle birlikte ileriye taşınırlar. Bulundukları bölgenin referans [/COLOR][/I][I][COLOR=darkgreen]adresidirler. Etraflarındaki insanlara kişiliklerinin¸ itibarlarının [/COLOR][/I][I][COLOR=darkgreen]kredisini bahşederler. Onları fark edenler¸ onların kanalına girenler¸ [/COLOR][/I][I][COLOR=darkgreen]onlardan beslenenler kazanır ve bakarsınız bu kazananlar arasından da o [/COLOR][/I][I][COLOR=darkgreen]insanların benzerleri çıkıverir ortaya Seyyid Burhaneddin'in Mevlânâ'yı¸ [/COLOR][/I][I][COLOR=darkgreen]Akşemseddin'in Fatih'i çıkardığı gibi Bu tür insanlar hep şehir ve [/COLOR][/I][/SIZE][/FONT] [FONT=Verdana][SIZE=3][I][COLOR=darkgreen]çevrelerinde temayüz edip burç hâline gelmişlerdir. Şehir dışında olanları [/COLOR][/I][I][COLOR=darkgreen]da şehirler yüceltip kendi kariyer makamlarına taşımışlardır. Çünkü [/COLOR][/I][I][COLOR=darkgreen]şehirlerin var olmasının devamlılığını sağlayan bu isimlerdir ve bunlar bir [/COLOR][/I][I][COLOR=darkgreen]anlamda şehir nöbetçileri gibidirler. Şehirlerin varlık nöbetçileri Şehirlerin [/COLOR][/I][I][COLOR=darkgreen]kurucusu¸ inşa edicisi¸ ihya edicisidirler. Kanaat önderliğinin üstünde bir [/COLOR][/I][I][COLOR=darkgreen]misyon icrası içindedirler. Değiştirirler¸ dönüştürürler¸ şehre ufuk [/COLOR][/I][I][COLOR=darkgreen]açarlar. Şehri¸ geçmişte suskun¸ günümüzde gürültülü kalabalık olmaktan [/COLOR][/I][I][COLOR=darkgreen]çıkarıp düşünen insanlar mahşeri haline getirirler. Hatta şehirlerin [/COLOR][/I][I][COLOR=darkgreen]taşıyıcısı görevini üstlenirler. İlerilere¸ daha ilerilere¸ daha iyiye¸ [/COLOR][/I][I][COLOR=darkgreen]güzele¸ faydalıya¸ kalıcıya taşırlar şehirleri. Tabii bu insanları şehirler [/COLOR][/I][I][COLOR=darkgreen]keşfedebilirse¸ onların mübarek ellerinde götürülürler gidecekleri yere [/COLOR][/I][I][COLOR=darkgreen]doğru. İnançla gayretin¸ bilgiyle sevginin¸ fedakârlıkla tevekkülün [/COLOR][/I][/SIZE][/FONT] [FONT=Verdana][SIZE=3][I][COLOR=darkgreen]düzenlediği şehir¸ tehdit alanları değil güven ve huzur alanları hâline [/COLOR][/I][I][COLOR=darkgreen]gelir Şehirlerin tarihini taşına¸ toprağına¸ geçmişine bağlarken bu [/COLOR][/I][I][COLOR=darkgreen]insanlarını düşünmezseniz bu abidenin mutlaka temelini unutmuş olursunuz. Şimdi [/COLOR][/I][I][COLOR=darkgreen]Hacı Bayram denilince o gürültü karmaşası ve siyasî kirlenmişliğine rağmen¸ [/COLOR][/I][I][COLOR=darkgreen]o dönemin arı duru bir Ankara'sını düşünmez misiniz? Mevlânâ denilince Konya [/COLOR][/I][I][COLOR=darkgreen]akla gelmez mi¸Sinan denilince Kayseri hemen hafızanızda şekillenmez mi? [/COLOR][/I] [/SIZE][/FONT][FONT=Verdana][SIZE=3][COLOR=darkgreen][I]Kayseri'deki ziyaretgâhları gezerken bunlar geldi aklıma. Seyyid [/I][/COLOR][/SIZE][/FONT][FONT=Verdana][SIZE=3][I][COLOR=darkgreen]Burhaneddin'in türbesinin önünde durdum¸ saatlerce kendi kendime hep bu isim [/COLOR][/I][I][COLOR=darkgreen]muhasebesi içinde yorulup kaldım: Bu mübarek zat¸ 3 bin km. öteden ne diye [/COLOR][/I][I][COLOR=darkgreen]kalkıp Kayseri'ye gelmiş? Mesele Mevlânâ'yı yetiştirmeyle sınırlı olsaydı¸ [/COLOR][/I][I][COLOR=darkgreen]Konya'da kalırdı¸ oraya yerleşir orada ölmeyi isterdi. Hayır¸ öyle yapmamış¸ [/COLOR][/I][I][COLOR=darkgreen]Mevlânâ'ya dersini ve ders sonrası ödevini vermiş dönüp bu şehre gelmiş. [/COLOR][/I][I][COLOR=darkgreen]Keza¸ Zeynel Abidin de öyle değil mi? Kimine göre¸ Hz. Ali'nin torunu kimine [/COLOR][/I][I][COLOR=darkgreen]göre¸ Kadı Burhaneddin'in taht varisi. Öyle ya da böyle¸ bugün şehrin [/COLOR][/I][I][COLOR=darkgreen]merkezinde bir türbe var ve burada bu adla bir mübarek insan yatmaktadır. [/COLOR][/I] [I][COLOR=darkgreen]Medine'den gelmiş olabilir¸ Sivas'ta doğup Kayseri'yi ilim beldesi olduğu [/COLOR][/I][/SIZE][/FONT] [FONT=Verdana][SIZE=3][I][COLOR=darkgreen]için tercih etmiş olabilir. Her hâlükârda bu şehrin itibarına kendi [/COLOR][/I][I][COLOR=darkgreen]şahsiyetinden bir şeyler katan bir büyük insan. Şeyh Camii dediğimiz o [/COLOR][/I][I][COLOR=darkgreen]küçücük caminin hemen bitişiğindeki türbede yatan İbrahim Tennurî Hazretleri [/COLOR][/I][I][COLOR=darkgreen]sıradan bir isim midir? Sivas'ta sarraflık yapan bir babanın zenginliğini [/COLOR][/I][I][COLOR=darkgreen]bir kenara bırakarak¸ gelip Kayseri'de ilim ve edep dersi veriyor. Fatih'in [/COLOR][/I][I][COLOR=darkgreen]hocası Akşemsedin'in halifesi olup Bayramiye Tarikatını Kayseri'de halkın [/COLOR][/I][I][COLOR=darkgreen]irfan meclisine kazandıran bir isim oluyor. Üstelik Akşemseddin'le birlikte [/COLOR][/I][I][COLOR=darkgreen]İstanbul'un fethine katılan ve yazdığı Gülzâr-ı Manevî'yi Fatih Sultan [/COLOR][/I][I][COLOR=darkgreen]Mehmed'e armağan eden bir şairdir. [/COLOR][/I] [/SIZE][/FONT] [FONT=Verdana][SIZE=3][COLOR=darkgreen][I]Tefekkür kapısını bu büyük isimlere doğru açtınız mı¸ kabirleri burada [/I][/COLOR][/SIZE][/FONT][FONT=Verdana][SIZE=3][I][COLOR=darkgreen]olmasa da daha nice isimler geliyor aklınıza. Mesela¸ Davud-ı Kayserî'yi [/COLOR][/I][I][COLOR=darkgreen]nasıl unutabilirsiniz¸ bu mümkün mü? Bu şehirde doğmuş¸ eğitimi tamamlamak [/COLOR][/I] [I][COLOR=darkgreen]için Mısır'a gitmiş¸ kendini yetiştirdikten sonra¸ kariyerinin farkına varan [/COLOR][/I][/SIZE][/FONT] [FONT=Verdana][SIZE=3][I][COLOR=darkgreen]Osmanlı Sultanı Orhan Gazi¸ onu İznik'e çağırarak¸ kendi devletinin eğitim [/COLOR][/I][I][COLOR=darkgreen]sistemini onun mübarek elleriyle şekillendirmek için emaneti ona bırakmış. [/COLOR][/I][I][COLOR=darkgreen]Bir Kayserili¸ bir Cihan İmparatorluğunun ilim müesseselerine şekil ve [/COLOR][/I][I][COLOR=darkgreen]muhteva veriyor. Kayseri için küçük bir mesele mi bu? Kayseri'de doğmuş¸ [/COLOR][/I][I][COLOR=darkgreen]burada yetişmiş¸ çocukluğunda hacca oradan Mısır'a gidip eğitimi tamamlayan [/COLOR][/I][I][COLOR=darkgreen]ve 19 yaşında gelip şehrine kadı olan¸ daha sonra kendi adına devlet kuran [/COLOR][/I][I][COLOR=darkgreen]Kadı Burhaneddin Ahmed'i düşünmemek mümkün mü? O kadı ki¸Osmanlı'nın [/COLOR][/I][I][COLOR=darkgreen]edebiyatta ilk Divan'ını oluşturma şerefine eren bir büyük şair. Yine aynı [/COLOR][/I][I][COLOR=darkgreen]şekilde Sinan!.. O da¸ İmparatorluğun sanattaki seviyesini belirleyen bir [/COLOR][/I][I][COLOR=darkgreen]büyük deha Bir köy çocuğu¸ köyünden saraya devşirme yoluyla gidiyor. Orada¸ [/COLOR][/I][I][COLOR=darkgreen]"Ser Mimaran-ı Hassa (İmparatorluğun Başmimarı) gibi bir koltuğa oturmayı [/COLOR][/I][I][COLOR=darkgreen]başarıyor. Sonra da Hıristiyan bir aileden gelmiş olmasına rağmen¸ [/COLOR][/I][I][COLOR=darkgreen]Müslümanlaşmasının şuuru ve dikkatiyle ve hatta iddiasıyla Selimiye'yi inşa [/COLOR][/I][/SIZE][/FONT] [FONT=Verdana][SIZE=3][I][COLOR=darkgreen]sebebini açıklarken; "Kefer-i Fecere'nin mimar geçinenleri¸ Ayasofya'nın [/COLOR][/I][I][COLOR=darkgreen]kubbesinden daha büyük kubbeyi¸ Müslüman sanatçılar inşa edemezler¸ sözü [/COLOR][/I][/SIZE][/FONT] [FONT=Verdana][SIZE=3][I][COLOR=darkgreen]benim yüreğime derd oldu. Onun için Selimiye'nin kubbesini altı zira' daha [/COLOR][/I][I][COLOR=darkgreen]yüksek¸ dört zira' daha derin yaptım." diyerek Hıristiyanlara Müslüman [/COLOR][/I][I][COLOR=darkgreen]sanatçının idrak ve irade gücünün tarihî dersini en güzel bir şekilde [/COLOR][/I][I][COLOR=darkgreen]verebiliyor! [/COLOR][/I][/SIZE][/FONT] [FONT=Verdana][SIZE=3] [/SIZE][/FONT] [FONT=Verdana][SIZE=3][COLOR=darkgreen][I]Yine aynı şekilde Şeyh Hâmid-i Velî: Ali Dağının dibinde¸ Akçakaya Köyünde [/I][/COLOR][/SIZE][/FONT][FONT=Verdana][SIZE=3] [I][COLOR=darkgreen]doğup kendini yetiştiren bir büyük gönül sultanı. Ekmek pişirerek geçimini [/COLOR][/I][/SIZE][/FONT] [FONT=Verdana][SIZE=3] [I][COLOR=darkgreen]sağladığı için halk arasında "Somuncu Baba" diye tanınıyor. Yıldırım [/COLOR][/I][/SIZE][/FONT] [FONT=Verdana][SIZE=3][I][COLOR=darkgreen]Bayezid'in Niğbolu zaferinden sonra bu zaferin şükranesi olarak Bursa'ya [/COLOR][/I][I][COLOR=darkgreen]yaptırdığı Ulu Cami'nin açılışında ilk hutbeyi okuyor. Kayseri'ye dönüyor ve [/COLOR][/I][I][COLOR=darkgreen]irşad görevine başlıyor. Bu sırada¸ Ankara'da Numan adında bir müderrisin [/COLOR][/I][I][COLOR=darkgreen]ünü sarmıştır Anadolu'yu. Ancak¸ Somuncu Baba ondan önde bir büyüktür. [/COLOR][/I][I][COLOR=darkgreen]Numan'ı Kayseri'ye çağırıyor¸ davet üzerine¸ Kayseri'ye Somuncu Baba'yı [/COLOR][/I][I][COLOR=darkgreen]ziyarete geliyor. Burada bir süre birlikte irşad görevini sürdürüyorlar. [/COLOR][/I][I][COLOR=darkgreen]Sonra birlikte Şam'a ve oradan hacca gidiyorlar Hacı Bayram Velî'nin asıl [/COLOR][/I][/SIZE][/FONT] [FONT=Verdana][SIZE=3] [I][COLOR=darkgreen]adı Numan'dır. Kayseri'ye geldiklerinde bayram günüdür. Bu buluşmayı da bir [/COLOR][/I][/SIZE][/FONT] [FONT=Verdana][SIZE=3][I][COLOR=darkgreen]bayram sevinciyle karşılarlar ve burada Numan'ın adı Bayram'a dönüşür. Ders [/COLOR][/I][/SIZE][/FONT] [FONT=Verdana][SIZE=3][I][COLOR=darkgreen]görevinden Somuncu Baba'nın işaretiyle irşad görevine geçerek Bayramiye [/COLOR][/I][/SIZE][/FONT] [FONT=Verdana][SIZE=3][I][COLOR=darkgreen]tarikatını kuruyor. Ankara'nın manevî fatihi olarak orada yaşıyor ve ölüyor. [/COLOR][/I] [I][COLOR=darkgreen]Somuncu Baba da Kayseri'ye bağlanıp kalmıyor. Anadolu'nun çeşitli [/COLOR][/I][/SIZE][/FONT] [FONT=Verdana][SIZE=3][I][COLOR=darkgreen]bölgelerinde irşadını sürdürüyor ve sonunda Darende'de vefat ediyor ve orada [/COLOR][/I][I][COLOR=darkgreen]defnediliyor. Bugün Somuncu Baba dendiği zaman akla gelen şehirler Bursa¸ [/COLOR][/I][I][COLOR=darkgreen]Darende ve Kayseri'dirÇünkü ilim ve irfan bereketini burada almış ve [/COLOR][/I][I][COLOR=darkgreen]buralardan Anadolu'ya yaymıştırDikkat ettiniz mi bilmem; Osmanlı'nın ilimde [/COLOR][/I][I][COLOR=darkgreen]Davud-ı Kayseri¸ edebiyat'ta Kadı Burhaneddin¸ sanatta Mimar Sinan ve [/COLOR][/I][I][COLOR=darkgreen]tasavvufta Somuncu Baba belirleyici¸ inşa edici ve yüceltici ilk hareketi [/COLOR][/I][I][COLOR=darkgreen]veren isimleri olarak çıkıyor ortaya Şimdi¸ bunlarla zenginleştirilmiş bir [/COLOR][/I][I][COLOR=darkgreen]şehri düşünün. Bir de bu isimlerin olmadığı¸ insan kalabalığından oluşan bir [/COLOR][/I][I][COLOR=darkgreen]başka şehir modelini [/COLOR][/I][/SIZE][/FONT][FONT=Verdana][SIZE=3][COLOR=darkgreen][I]Bugün itibarlı şehirlerin hemen tamamı¸ kendi toprağından çıkan böyle burç [/I][/COLOR][/SIZE][/FONT][FONT=Verdana][SIZE=3][I][COLOR=darkgreen]isimlerin itibar kredilerini kullanarak kendilerine referans imtiyazı [/COLOR][/I][I][COLOR=darkgreen]sağlarlar.Sanırım¸ bu fazilet pınarlarından beslenen Kayseri'nin eski [/COLOR][/I][I][COLOR=darkgreen]yaşlıları¸ bugünkü gibi dünyaya dört elle sarılmamışlar ve hatta yaşları [/COLOR][/I][I][COLOR=darkgreen]63'ün üzerine çıktığında¸ kendilerinden yaşını soranlara¸ cevap vermemeye [/COLOR][/I][I][COLOR=darkgreen]özen göstermişlerdir. Bunu¸ Ahmet Yesevî Hazretlerinin¸ bu yaştan sonra [/COLOR][/I][I][COLOR=darkgreen]kendisine yaşanacak yer olarak mezar şeklinde toprak altında bir mekân [/COLOR][/I][I][COLOR=darkgreen]hazırlamasının uyarıcı işaretine bağlarlar. Bu mübarek insan¸ "Allah'ın [/COLOR][/I][I][COLOR=darkgreen]Sevgili Kulu¸ Peygamberi¸ Hz. Muhammed (s.a.v.) dünya hayatını 63 yıl [/COLOR][/I][I][COLOR=darkgreen]tasarruf etmiştir. Bu yaştan sonraki ömür bizim için lüks olur." diyerek [/COLOR][/I][I][COLOR=darkgreen]sade bir hayat yaşamıştır. Bir gün bir yaşlı zata bunu sordum: "Oğlum¸ yaşım [/COLOR][/I][I][COLOR=darkgreen]önemli değil. Allah insana şükredecek kadar ömür versin. Buna dua edin." [/COLOR][/I][I][COLOR=darkgreen]diyerek yaşını söylememişti. Daha çok gençtim¸ ısrar edince; "Bak yavrum¸ [/COLOR][/I][I][COLOR=darkgreen]sana bir ders olsun bu? Bir yaşlı insan yaşını söylemek istemiyorsa¸ [/COLOR][/I] [I][COLOR=darkgreen]Peygamber (s.a.v.)'den daha çok dünyada kaldığını açıklamayı edebe aykırı [/COLOR][/I][/SIZE][/FONT] [FONT=Verdana][SIZE=3][I][COLOR=darkgreen]gördüğü içindir." diyerek bana gerçek bir hayat öğüdünde bulunmuş ve aynı [/COLOR][/I][I][COLOR=darkgreen]zamanda bir neslin hayat felsefesini ifşa etmişti. [/COLOR][/I][/SIZE][/FONT][FONT=Verdana][SIZE=3][COLOR=darkgreen][I]Ne var ki¸ bu şehirde yaşayanların önemli bir kısmı bu tür insan kalitesinin [/I][/COLOR][/SIZE][/FONT][FONT=Verdana][SIZE=3][I][COLOR=darkgreen]farkında mı diye bir sızımız vardır yüreğimizde. Şehirler bu insanlarla [/COLOR][/I][I][COLOR=darkgreen]yücelirken¸ şehirli giderek bir vefa erozyonuna uğruyor olmalı ki¸ bugün [/COLOR][/I][I][COLOR=darkgreen]böyle bir sahiplenme duygusundan uzaklaşmaya başladık. Şehirleri ihya eden¸ [/COLOR][/I][I][COLOR=darkgreen]zenginleştiren¸ geliştiren¸ büyüten insanlarla¸ şehirleri yağmalayan¸ [/COLOR][/I][I][COLOR=darkgreen]parçalayan¸ dağıtan¸ tüketen insanlar arasında seçimini sağlıklı yapamayan [/COLOR][/I][I][COLOR=darkgreen]şehirli sürüklendiği bu korkunç badireden nasıl kurtulacaktır? Aslında¸ [/COLOR][/I][I][COLOR=darkgreen]şehirlerin gelecek için ciddi problemleri bunlar olmalıdır. Çünkü bu [/COLOR][/I][I][COLOR=darkgreen]vefasızlık yüzünden şehirler¸ imtiyazlı olmaktan sıradan olmaya doğru bir [/COLOR][/I][I][COLOR=darkgreen]çöküşün hezimetiyle yüz yüze kalma tehdidine doğru çekilmektedir Çok katlı [/COLOR][/I][I][COLOR=darkgreen]binalarla¸ belki de geniş yeşil alanlarıyla boyanmış¸ süslenmiş¸ [/COLOR][/I][I][COLOR=darkgreen]aydınlatılmış şehirler yaparsınız ama¸ ruhu öldürülmüşse¸ bu şehirler [/COLOR][/I][I][COLOR=darkgreen]kadavradan başka neye benzetilebilir ki... [/COLOR][/I] [I][COLOR=darkgreen]Muhsin İlyas Subaşı [/COLOR][/I][/SIZE][/FONT] [FONT=Verdana][SIZE=3] [I][COLOR=darkgreen]Somuncu Baba 123. Sayı [/COLOR][/I][/SIZE][/FONT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Sahabe,Tabiin ve Evliyalar
*insan kalitesi ve şehir
Üst
Alt