- Katılım
- 26 Temmuz 2011
- Mesajlar
- 19,432
- Tepkime puanı
- 185

Anlık kızgınlıklar, öfkeler neler yaptırıyor ve ardından nefisten gelen kuru inad ile hareket eden insan bu olay ve ilişkinin sonucunda, neticesinde neler kaybettiriyor ,neler kaybedeceğini bir bilse yada bunun neticesini de bir hesaba katabilse idi Anlık kızgınlık, öfke ve inadına yenilmezdi..
inatçı insanlar kendi aralarında üçe ayrılır.
dik kafalılar,
boş kafalılar,
ve kalın kafalılar..
Neredeydik, nereye geldik ve neden....?
Tavsiyem o ki açık yüreklilikle ,samimiyet ile bir araya gelip gönül dili ile bir konuşabilseydik...
meydana gelen dargınlıklar, ailenin manevi atmosferini bozar. Sebepsiz yere huzursuzluğa davetiye çıkarır. Çünkü kin tutmak ve inat etmek iletişim kapısını kapatmaktır. "Ben seninle konuşmuyorum." anlamına gelen kin ve inat sayesinde bütün iletişim köprüleri yıkılır
Vicdan sahibi bir insan, insanlık hali olarak eşiyle,ailesi ile olan tartışmadan dolayı evlilik ,aile bağını zedeleyici tavırlardan kaçınır.
Sırf inadından dolayı günlerce dargın durmaz. Şayet bir kalpte kin ,inat tohumları boy atmışsa oraya muhabbet ışığı zor girer
Genellikle çocuklar inatçı olurlar. İnsanlar olgunlaştıkça esnekleşir, hoşgörülü olur ve hatalı olabilecekleri fikri daha ağır bastığından gereksiz ısrar ve inattan kaçınırlar.
"pişmek", yani olgunlaşmak yaşla değil yaşanmışlık ve kişilikle ilgili daha çok.
İnatçı olmak ruh sağlığımızı olumsuz etkiler..
Hayatınızda olan biten herşeyin bir nedeni var. Gözyaşlarınızın, üzüntülerinizin, acılarınızın ve kavgaların.Öyle bir neden ki, her biri kaderimizin bir parcasi ve bizi eğitmek,güzelleştirmek ve bizi geleceğe hazırlamak içindir..
“Mevla görelim neyler, neylerse güzel eyler.”
Allah kibirden,gururdan,inattan,kalp kırmaktan,kul hakkından kısacası şeytani duygulardan bizi uzak tutsun inşallah amin.