iman, kirleri temizler

hüzün

Çalışkan Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
27 Şubat 2011
Mesajlar
413
Tepkime puanı
6
İman öyle bir nurdur ki, kalbe atıldığı zaman içindeki bütün küfrü ve şirk kirlerini tertemiz eder.
O öyle bir ilâhî şuurdur ki, ondan kalbinde zerre kadar bulunduran kimse,
dünyadan imanla gider ve sonuçta Cennet'e girer.
Bu iman, Allah'ın vergisidir, kalbin amelidir, ruhun Yüce Rabbine karşı "kâlû belâ"dan başrayan gizli bir sevgisidir.
Onun azı da çoktur ve değerinin dünyada karşılığı yoktur. Çünkü, Rasûlullah (s.a.v) Efendimiz,
imanın değerini şöyle açıklamıştır:
"Aziz ve Celil olan Allah, âhirette azabı en hafif olan kâfire:
"Dünya ve içindeki bütün şeyler senin olsaydı, bu azaptan kurtulmak için onu fidye verir miydin?" diye sorar o da:
"Evet, verirdim!" der. O zaman Allahu Teâlâ:
"Sen daha Âdem'in sulbünde iken senden bundan daha kolay bir şey istedim;
bana hiçbir şeyi ortak koşma seni ateşe sokmayayım dedim,
sen bundan kaçındın, şirke girdin." karşılığını verir." (Buhârî, Rikak, 51; Müslim, Sıfatu'l-Kıyâme, 51.)
Evet imanın bir zerresi, dünyanın bütün hazinelerinden daha kıymetli ve daha hayırlıdır.
Çünkü, ayetin belirttiği gibi önümüzdeki ebedî âlemde azaptan kurtuluş için
bütün dünya fidye verilse kabul edilmez iken;(Mearic 11-15) kalbinde zerre kadar imanı olan kimse için
Allahu Teâlâ, meleklerine:
"Onu Cehennem'den çıkarın!" emrini verecektir.
( bkz: Buhârî, iman, 34; Müslim, iman, 325; Tirmizî, Sıfatu Cehennem, 9. Mâna, Tirmizî rivayetine göredir.)
Allahım bu ne büyük bir sermayedir.
Allah sevgisi ne güzel bir saadettir.
Rahmet Peygamberi Hz.Rasûlullah (s.a.v) Efendimizin saadetli ağzından dökülen şu müjdelere bakınız:
"Kim, kalbinden hâlis bir şekilde, Allah'tan başka ilah olmadığına şehâdet eder ve
bu şehâdet üzere ölürse Cennet'e girer."
(Ahmed, Müsned, V, 236, ibnu Hıbban, Sahih, No:200; Tabarânî, el-Kebîr, XX, 41. (No:62, 63); Heysemî, Mevâridü'z-Zamân, l, No:4-7.)
"Kim, Allah'tan başka ilah olmadığına ve Muhammed'in Allah'ın Rasûlü olduğuna şehâdet ederse,
Allah ona Cehennem'i haram kılar." (Müslim, iman, 29; Tirmizî, İman, 17.)
"Bana Cibril geldi ve şu müjdeyi verdi:
"Senin Ümmetinden kim, Allaha hiçbir şeyi ortak koşmadan ölürse Cennet'e girer."
Ben: "Zina etse, hırsızlık yapsa da mı?" diye sordum,
Cibril: "Evet, zina etse, hırsızlık yapsa da, (Rabbine şirk koşmadan ölürse, aff veya azaptan sonra Cennet'e girer.)
" cevabını verdi." (Buhârî, Tevhid, 33; Müslim, iman, 94.)
Rasûlullah (s.a.v) Efendimiz buyurmuştur ki:
"Allahu Teâlâ, kıyamet günü meleklerine şöyle emir verir:
"Dünyada bir gün olsun beni zikreden veya (insanların bulunmadığı) bir makamda
benden korkan (ve beni inkar etmeden huzuruma çıkan) kimseyi ateşten çıkarın." (Tirmizî, Sıfatu Cehennem, 9.)
imanın fazileti ile ilgili şu müjdeyi de nakletmeden geçemiyeceğim:
Fahr-i Kainat (s.a.v) Efendimiz buyurmuştur ki:
"Allahu Teala, kıyamet günü ümmetimden bir adamı halkın içinden çekip meydana çıkarır.
Onun günahla dolu doksandokuz tane amel defterini önüne serer;
her bir defter gözün görme mesafesi kadar uzundur. Sonra kendisine:
"Bunların içinden kabul etmediğin herhangi bir şey var mı, yazıcı meleklerim sana haksızlık etmişler mi?" diye sorar.
Adam:
"Hayır Ya Rabbi, bir itirazım yok" der. Allahu Teala:
"Peki, huzurumuzda seni kurtaracak geçerli bir mazeretin var mı?"
diye sorar. Adam: "Kendimi savunacak herhangi bir mazeretim yok Ya Rabbi!" der. O zaman Allahu Teala:
"Senin bizim katımızda saklı bir iyiliğin var; bugün sana zulüm yapılmayacak." buyurur
ve içinde "Eşhedü en la ilahe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abduhu ve rasülühü" yazılı bir kağıt çıkarır.
Adam: "Ya Rabbi, bu kadar günah yazılı amel defterinin yanında bu kağıdın ne hükmü olacak!" diye hayretini ifade eder.
Allahu Teala:
"Bugün sana haksızlık edilmeyecek" buyurur ve doksandokuz amel defteri terazinin bir kefesine,
içinde kelime-i şehâdet yazılı kağıt da diğer kefeye konur;
kağıt bütün günah dosyalarına ağır gelir.
Rahman ve Rahim olan Allah'ın ismine hiçbir şey ağır gelemez."
( Hakim, Müstedrek, l, 6; ibnu Hıbban, Sahih, No: 225. Tirmizi, iman, 17; Ahmed, Müsned, II, 213. No: 7994; ibnu Mace, Zühd, 35
Bütün mesele, bu iman ile Allahu Teala'nın huzuruna varmaktır.
Hz. Muhammed (s.a.v) Efendimizi Allah'ın peygamberi kabul eden bir insan, bu şehâdetiyle,
onun getirdiği hak dini tasdik etmiş, bütün iman esaslarını, helalleri ve haramları toptan kabul etmiş olmaktadır.
Böyle olmalıdır da. Temel farz ibâdetleri yapan bir müslümanın, diğer helal ve haramları kabul etmesi farzdır.
Hadis-i şerifte belirtildiği gibi, insanı Cennet'e götüren iman budur.
(Bu hükmü bildiren bir hadis için bkz: Müslim, iman, 15.)
Böyle bir mü'min Allahu Teala'nın dostudur; kusurlu da olsa kardeşimizdir;
üzerimizde hakları vardır ve bu haklar gerçekten çok büyüktür.
Mü'min, inkar ve şirk hariç, hiçbir günah ve kusurundan dolayı imandan çıkmaz.
Rasulullah (s.a.v) Efendimiz bu esası şöyle belirlemiştir:
"Üç şey imanın aslındandır (iman onlarla ayakta durur, kıvamını bulur):
1- "La ilahe illallah" diyen bir kimseden elimizi ve dilimizi çekmek.
Bundan sonra o kimseyi işlediği bir günah sebebiyle küfürle suçlayamayız ve yaptığı bir amelinden dolayı
İslam'dan çıkaramayız.
2-Allah yolunda cihad devamlıdır.
(Nefis, şeytan ve hak düşmanlarına karşı yapılacak) Cihad Allahu Teala'nın
beni peygamber olarak gönderdiği günden itibaren başlamıştır, kıyamete kadar devam eder.
Cihadı, ne bir adaletli kimsenin adaleti ortadan kaldırır ne de zalim bir kimsenin zulmü onu devre dışı bırakır.
3-Kadere iman."( Ebu Davud, Cihad, 33; Ebu Ya'la, Müsned, VII, No: 4311.)...
 

elifgibi

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
28 Mart 2011
Mesajlar
2,125
Tepkime puanı
26
Allah Razı Olsun
Emeğine Sağlık krdşm
 

Acizane

Başarılı Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
10 Nisan 2011
Mesajlar
162
Tepkime puanı
5
Yaş
35
Emeğine Sağlık krdşm
 
Üst Alt