Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
KÜLTÜR,EDEBİYAT MİZAH
Öykü-Hikaye-Kıssadan hisse
İhtiyar Mecusi
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="ceylannur" data-source="post: 24130" data-attributes="member: 1208"><p><strong>İhtiyar Mecusi</strong> </p><p>İran da İslam'ın yeni yeni yayılmaya başladığı bir zaman... İhtiyar bir mecusi bir odaya çekilmiş, kapıyı üzerine kapamış, kimse ile görüşmüyordu. Bunun bir putu vardı. Vaktini hep onun hizmetine hasretmişti. </p><p></p><p>Zaman olur mecusinin bir sıkıntısı zuhur eder, kime koşacak, tabi yıllarca hizmetyinde bulunduğu putuna ve koşar, sıkıntısının giderileceği umuduyla, putunun önünde yalvarır, yakarır, yatar, yuvarlanır ve derki. </p><p></p><p>-<strong>Hey put! Aciz kaldım, canıma tak etti. Ban merhamet et, yardım et, sıkıntımı gider.</strong> </p><p></p><p>Huzurda bir müddet daha kalır, fakat işleri yoluna girmez, hani nerdeyse daha da kötüye gider. Put'un ne kabahati varki, altı üstüğ bir put, ne karşısındaki mecusinin anlattıklarını, yalvarmalarını, yakarmalarını duyabiliyor, ne de kendine yaptığı hizmeti görüp ona şahit olabiliyor, altı üstü bir taş bir odun parçası, üzerine konan sineği kovalamaktan aciz, başına eden güvercinlerin pisliğini mecusi temizlemezse pislik çamurundan çıkmaktan aciz. </p><p></p><p>Mecusi, isteği olmayınca bütün bu düşünceler ister istemez aklından bir filim şeridi gibi bir anda akıp geçiyor, kızıyor ve başlıyor puta söylenmeye: </p><p></p><p>- <strong>Bu kadar sene sana taptım, saçlarımı, sakallarımı senin yolunda ağarttım, Yapılması, muhim olan bir işim var. Yapmıyacaksan beni bırak, şu anda Müslümanların Allah'ından diliyorum,</strong> der ve diler. </p><p></p><p>Mecusi daha putun karşısında, yüzü toprakta iken, Allah onun muradını yerine getirir. Odadan çıkmadan sıkıntısının giderilmiş olduğu müjdesini alır. Olanı biteni bir mecliste anlattığıda oradaki hakikatleri aramakla meşgul olan bir zat, düşüncelere dalar ve aklından şunları geçirir: </p><p></p><p>-<strong>Bir sersem, adi, batıla tapan, başı henüz puthane şarabı ile sarhoş, gönlünü küfürden, elini hıyanetten çekmemiş olan böyle birinin Cenab-ı Hak dileğine anında cevap verdi.</strong> </p><p></p><p>O anda gönül kulağına şu kelimeler dökülür: </p><p></p><p>-<strong>O aklı eksik ihtiyar, putun önünde çok yalvardı. Fakat sözü makbule geçmedi, istediği olmadı. Onun niyazı eğer bizim dergahımızda kabul edilmeseydi, sanem ile <span style="color: #0066cc">Samed</span> arasında ne fark olurdu?</strong>" <span style="font-family: 'verdana'">Ey dost! Gönlünü Samed'e bağla ki, insanlar sanemden daha acizdirler. Eğer bu kapıya baş koyarsan, eli boş dönmezsin.</span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="ceylannur, post: 24130, member: 1208"] [B]İhtiyar Mecusi[/B][SIZE=2][FONT=arial narrow][B] [/B][/FONT][/SIZE] İran da İslam'ın yeni yeni yayılmaya başladığı bir zaman... İhtiyar bir mecusi bir odaya çekilmiş, kapıyı üzerine kapamış, kimse ile görüşmüyordu. Bunun bir putu vardı. Vaktini hep onun hizmetine hasretmişti. Zaman olur mecusinin bir sıkıntısı zuhur eder, kime koşacak, tabi yıllarca hizmetyinde bulunduğu putuna ve koşar, sıkıntısının giderileceği umuduyla, putunun önünde yalvarır, yakarır, yatar, yuvarlanır ve derki. -[B]Hey put! Aciz kaldım, canıma tak etti. Ban merhamet et, yardım et, sıkıntımı gider.[/B] Huzurda bir müddet daha kalır, fakat işleri yoluna girmez, hani nerdeyse daha da kötüye gider. Put'un ne kabahati varki, altı üstüğ bir put, ne karşısındaki mecusinin anlattıklarını, yalvarmalarını, yakarmalarını duyabiliyor, ne de kendine yaptığı hizmeti görüp ona şahit olabiliyor, altı üstü bir taş bir odun parçası, üzerine konan sineği kovalamaktan aciz, başına eden güvercinlerin pisliğini mecusi temizlemezse pislik çamurundan çıkmaktan aciz. Mecusi, isteği olmayınca bütün bu düşünceler ister istemez aklından bir filim şeridi gibi bir anda akıp geçiyor, kızıyor ve başlıyor puta söylenmeye: - [B]Bu kadar sene sana taptım, saçlarımı, sakallarımı senin yolunda ağarttım, Yapılması, muhim olan bir işim var. Yapmıyacaksan beni bırak, şu anda Müslümanların Allah'ından diliyorum,[/B] der ve diler. Mecusi daha putun karşısında, yüzü toprakta iken, Allah onun muradını yerine getirir. Odadan çıkmadan sıkıntısının giderilmiş olduğu müjdesini alır. Olanı biteni bir mecliste anlattığıda oradaki hakikatleri aramakla meşgul olan bir zat, düşüncelere dalar ve aklından şunları geçirir: -[B]Bir sersem, adi, batıla tapan, başı henüz puthane şarabı ile sarhoş, gönlünü küfürden, elini hıyanetten çekmemiş olan böyle birinin Cenab-ı Hak dileğine anında cevap verdi.[/B] O anda gönül kulağına şu kelimeler dökülür: -[B]O aklı eksik ihtiyar, putun önünde çok yalvardı. Fakat sözü makbule geçmedi, istediği olmadı. Onun niyazı eğer bizim dergahımızda kabul edilmeseydi, sanem ile [COLOR=#0066cc]Samed[/COLOR] arasında ne fark olurdu?[/B]" [FONT=verdana]Ey dost! Gönlünü Samed'e bağla ki, insanlar sanemden daha acizdirler. Eğer bu kapıya baş koyarsan, eli boş dönmezsin.[/FONT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
KÜLTÜR,EDEBİYAT MİZAH
Öykü-Hikaye-Kıssadan hisse
İhtiyar Mecusi
Üst
Alt