iDRiS Aleyhisselam

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Ekrem

Yönetici-Admin
Yönetici
Süper Mod
Üyemiz
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
9,111
Tepkime puanı
81
iDRiS Aleyhisselam

"EY MUHAMMED!..
KİTAB'ta İDRİS'E DAİR SÖYLEDİKLERİMİZİ DE AN...
ÇÜNKÜ O, DOSDOĞRU BİR PEYGAMBERDİ.

ONU YÜCE BİR YERE YÜKSELTTİK" Meryem; 56-57
İdris aleyhisselam, insanlığın ilk devirlerinde ve tufandan önce yaşamıştır. Hemen her toplum, onun en büyük hatırasını, yani; "ölmeden önce göğe çekilmesini" çeşitli efsanelerde yaşatmaktadır. Dünyanın pek çok toplumuna ait efsanelerde aynen Tufan olayı gibi İdris aleyhisselamın hayatını çağrıştıran izlere rastlamak mümkündür. Bu durum, İdris aleyhisselamın, insanlığın henüz şafak vaktinde yeryüzünde görev yaptığını göstermektedir. Adem aleyhisselam ile İdris aleyhisselam arasında ismi bilinen sadece Şit aleyhisselam'dır.

İdris aleyhisselam insanlık tarihinde bir dönüm noktasıdır. İnsanlara her alanda medeni ve insanca yaşamanın yollarını bizzat uygulayarak göstermiştir. Matematikten astronomiye pek çok bilim dalı onun sayesinde ortaya çıkmıştır.

İnsanı bizzat insan eğitmiştir. Bu ise peygamberler vasıtasıyla olmuştur. Eğer insan eğitilmeseydi, vahşi dünya şartları karşısında yok olur giderdi. İnsanın yegâne mal varlığı zekasıdır. Bu zekayı eğiten ise Allahü teala olmuştur. İnsan zekası Allahü teala ile ancak peygamberler vasıtasıyla muhatap olabilmiştir. İnsan, her şeyi bütünüyle istismar edebildiği gibi, ilimleri ve eğitimleri de istismar etmiş, kendi heva ve hevesine uydurmuştur. Kur'ân-ı Kerîm'de bunun bir örneği Hârût ve Mârût kıssasında anlatılmaktadır. Kendilerine öğretilen bir ilmi, karı koca arasını ayırmakta nasıl kullandıkları gösterilmiştir. Aynı şekilde, mesela astronomi bilimini öğreten peygamberlerin yaptırdıkları gözlemevleri birer putperest tapınağı haline getirilmiş, saygı duyulan insanlar ise putlaştırılmıştır. Mesela Âdem aleyhisselamın oğlu Şit aleyhisselamın ismi putlaştırılarak Mısır panteonuna Seth isminde geçmiştir. Aynı şekilde İdris aleyhisselamın eshabından olan bilgin kişiler ve özellikle melek isimleri, Nuh kavminin tapındıkları birer tanrı keykelleri haline dönüşüvermişlerdir.

Peygamberlerin etkilerini yine arkeolojik buluntularda görebilmekteyiz. Bugün ancak astronomi biliminde kullanılan rakamlara binlerce sene önce rastlayabilmekteyiz. Sonrasında müthiş bir kopukluk olmuştur. Övüle övüle bitirilemeyen Yunan medeniyeti MÖ 5. yy. da zirvedeyken her 10.000 sayısı "sayılamayacak kadar kalabalık" idi. Milyon kavramı islam dünyasında 7. Asırda, batıda ise 19. Yüzyılda doğmuştur. Ama mesela Koyuncuk'ta bulunan bir tabletteki sayısal dizinin toplamı, bizim sayımızla 195.955.200.000.000 ile yani Descartes ve Leibniz zamanında herhangi bir biçimde hesap sınırları içine alınmamış bir saylı ile dile getirilmiştir. O dönem insanları bu bilgiyi peygamberlerinden almışlar ancak bir müddet sonra putperestlik ve falcılık gibi sapkınlıklarına alet etmişlerdir.
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst Alt