Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Risale-i Nur
İşârât-ül İ'caz
İ’caz-ı Kur’an - işaretül icaz bölümleri
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Ekrem" data-source="post: 24052" data-attributes="member: 3"><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span><p style="margin-left: 20px"> </p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"> وَلَنْ تَفْعَلُوا : Yani: "Mâzide yapamadığınız gibi, bundan sonra da kat'iyetle yapamayacaksınız." Binaenaleyh "Bizim mâzide yapamamamız, istikbalde beşerin yapamamasını istilzam etmez." diye izhar ettikleri o bahaneyi de, لَنْ تَفْعَلُوا ile defetmiştir. Ve aynı zamanda üç vecihle i'caza işaret yapmıştır:</span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"> Birinci Vecih: Gaibden haber vermiştir. Ve ihbar ettiği gibi de muaraza vâki olmamıştır. Bakınız milyonlarca arabî kitab vardır ve bütün müellifler, dost olsun düşman olsun, Kur'anın üslûbunu taklid etmeye fevkalâde müştak oldukları halde, hiç bir müellif, hiçbir kitabında Kur'an-ı Kerim'in üslûbunu taklid etmeye muvaffak olamamıştır. Sanki Kur'an-ı Mu'ciz-ül Beyan, نَوْعٌ مُنْحَصِرٌ فِى الشَّخْصِ yani bir şahısta inhisar etmiş bir nevidir. Binaenaleyh Kur'an-ı Kerim ya bütün kitabların altındadır -bu gülünç bir sözdür- veya bütün kitabların fevkinde, fevkalküll bir nâdiredir.</span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"> İkinci Vecih: Böyle büyük bir dâvâda ve müşkil bir makamda, onların asablarını tahrik, izzet-i nefislerini kırmak suretiyle "yapamayacaksınız" diye kat'iyetle verdiği hüküm; onun emin, mutmain, i'timadlı olduğuna bir delildir.</span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"> Üçüncü Vecih: Sanki Kur'an-ı Kerim diyor ki: "Sizler fesahatın ümerası ve herkesten ziyade fesahata muhtaç olduğunuz halde, muarazaya kadir olamadınız. Beşer de Kur'anın muarazasına kadir olamaz." Ve keza Kur'anın neticesi olan İslâmiyete bir nazîrenin yapılmasına zaman-ı mazi kadir olmadığı gibi, istikbal zamanı da onun mislinden âciz kalacağına bir işarettir.</span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"> فَاتَّقُوا النَّارَ الَّتِى وَقُودُهَا النَّاسُ وَالْحِجَارَةُ اُعِدَّتْ لِلْكَافِرِينَ yani: "Kâfirlere hazırlanan bir ateşten sakınınız ki; odunu, insanlar ile taşlardır." فَاتَّقُوا cümlesi اِنْ لَمْ تَفْعَلُوا cümlesine ceza-üş şart olduğu cihetle, aralarında lüzumun bulunması lâzımdır. Halbuki muarazanın yapılmaması, ateşten sakınmayı istilzam etmez. Binaenaleyh ihtisar için ortadan kaldırılan cümlelere müracaat etmekle, bu lüzumu arayıp bulacağız. Şöyle ki:</span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"> 1- Muarazanın yapılmamasından, Kur'anın i'cazı lâzımgelir.</span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"> 2- Kur'anın i'cazından, Allah'ın kelâmı olduğu lâzımgelir.</span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"> 3- Allah'ın kelâmı olduğundan, emirlerine imtisâl lâzımgelir.</span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"> 4- Emirlerine imtisalden, ibadetin yapılması lâzımgelir.</span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"> 5- İbadetin yapılması, ateşe girmemeğe vesiledir.</span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"> İşte bu cümlelerin arasında bulunan lüzumların silsilesinden, فَاتَّقُوا ile اِنْ لَمْ تَفْعَلُوا arasındaki o gizli lüzum tezahür eder. Ve bu yapılan îcaz ve ihtisardan, i'cazın bir şuaı meydana gelir.</span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"> اَلَّتِى وَقُودُهَا النَّاسُ وَالْحِجَارَةُ : Kur'an-ı Kerim, onları فَاتَّقُوا النَّارَ cümlesi ile tehdid ettikten sonra, نَارْ kelimesinin bu cümle ile vasıflandırılmasıyla da o tehdidi te'kid ve teşdid etmiştir. Zira, odunu insanlar ile taşlar olan bir ateşin heybeti, dehşeti ve havfı daha şediddir. Ve keza bu cümle ile sanemlere ibadet yapanları zecr ve men'etmeye işaret yapılmıştır. Şöyle ki: "Ey insanlar! Allah'ın emirlerine imtisal etmeyip, bilhassa taşlara ve camid şeylere ibadet yaparsanız, muhakkak biliniz ki, tapanlar ile taptıkları şeyleri yiyip yutacak bir ateşe gireceksiniz."</span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"> اُعِدَّتْ لِلْكَافِرِينَ : Bu cümle, فَاتَّقُوا ile اِنْ لَمْ تَفْعَلُوا cümleleri arasındaki lüzumu izah eder ve kararlaştırır. Yani, şu ateş azabı, Kur'ana imtisal etmeyen kâfirlere hazırlanmıştır. Hem bu ateş, tufan vesair musîbetler gibi iyi-kötü bütün insanlara şamil musîbetlerden değildir. Ancak bu musîbeti celbeden, küfürdür. Bu beladan kurtuluş çaresi, ancak Kur'an-ı Kerim'e imtisaldir.</span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"> Mazi sîgasıyla zikredilen اُعِدَّتْ kelimesi, Cehennem'in el'an mahluk ve mevcud olup, ehl-i i'tizal'in bilâhare vücuda geleceğine zehabları gibi olmadığına işarettir.</span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Ekrem, post: 24052, member: 3"] [SIZE=3] [/SIZE][INDENT][SIZE=3] [/SIZE] [SIZE=3] وَلَنْ تَفْعَلُوا : Yani: "Mâzide yapamadığınız gibi, bundan sonra da kat'iyetle yapamayacaksınız." Binaenaleyh "Bizim mâzide yapamamamız, istikbalde beşerin yapamamasını istilzam etmez." diye izhar ettikleri o bahaneyi de, لَنْ تَفْعَلُوا ile defetmiştir. Ve aynı zamanda üç vecihle i'caza işaret yapmıştır:[/SIZE] [SIZE=3] [/SIZE] [SIZE=3] Birinci Vecih: Gaibden haber vermiştir. Ve ihbar ettiği gibi de muaraza vâki olmamıştır. Bakınız milyonlarca arabî kitab vardır ve bütün müellifler, dost olsun düşman olsun, Kur'anın üslûbunu taklid etmeye fevkalâde müştak oldukları halde, hiç bir müellif, hiçbir kitabında Kur'an-ı Kerim'in üslûbunu taklid etmeye muvaffak olamamıştır. Sanki Kur'an-ı Mu'ciz-ül Beyan, نَوْعٌ مُنْحَصِرٌ فِى الشَّخْصِ yani bir şahısta inhisar etmiş bir nevidir. Binaenaleyh Kur'an-ı Kerim ya bütün kitabların altındadır -bu gülünç bir sözdür- veya bütün kitabların fevkinde, fevkalküll bir nâdiredir.[/SIZE] [SIZE=3] [/SIZE] [SIZE=3] İkinci Vecih: Böyle büyük bir dâvâda ve müşkil bir makamda, onların asablarını tahrik, izzet-i nefislerini kırmak suretiyle "yapamayacaksınız" diye kat'iyetle verdiği hüküm; onun emin, mutmain, i'timadlı olduğuna bir delildir.[/SIZE] [SIZE=3] [/SIZE] [SIZE=3] Üçüncü Vecih: Sanki Kur'an-ı Kerim diyor ki: "Sizler fesahatın ümerası ve herkesten ziyade fesahata muhtaç olduğunuz halde, muarazaya kadir olamadınız. Beşer de Kur'anın muarazasına kadir olamaz." Ve keza Kur'anın neticesi olan İslâmiyete bir nazîrenin yapılmasına zaman-ı mazi kadir olmadığı gibi, istikbal zamanı da onun mislinden âciz kalacağına bir işarettir.[/SIZE] [SIZE=3] [/SIZE] [SIZE=3] فَاتَّقُوا النَّارَ الَّتِى وَقُودُهَا النَّاسُ وَالْحِجَارَةُ اُعِدَّتْ لِلْكَافِرِينَ yani: "Kâfirlere hazırlanan bir ateşten sakınınız ki; odunu, insanlar ile taşlardır." فَاتَّقُوا cümlesi اِنْ لَمْ تَفْعَلُوا cümlesine ceza-üş şart olduğu cihetle, aralarında lüzumun bulunması lâzımdır. Halbuki muarazanın yapılmaması, ateşten sakınmayı istilzam etmez. Binaenaleyh ihtisar için ortadan kaldırılan cümlelere müracaat etmekle, bu lüzumu arayıp bulacağız. Şöyle ki:[/SIZE] [SIZE=3] [/SIZE] [SIZE=3] 1- Muarazanın yapılmamasından, Kur'anın i'cazı lâzımgelir.[/SIZE] [SIZE=3] [/SIZE] [SIZE=3] 2- Kur'anın i'cazından, Allah'ın kelâmı olduğu lâzımgelir.[/SIZE] [SIZE=3] [/SIZE] [SIZE=3] 3- Allah'ın kelâmı olduğundan, emirlerine imtisâl lâzımgelir.[/SIZE] [SIZE=3] [/SIZE] [SIZE=3] 4- Emirlerine imtisalden, ibadetin yapılması lâzımgelir.[/SIZE] [SIZE=3] [/SIZE] [SIZE=3] 5- İbadetin yapılması, ateşe girmemeğe vesiledir.[/SIZE] [SIZE=3] [/SIZE] [SIZE=3] İşte bu cümlelerin arasında bulunan lüzumların silsilesinden, فَاتَّقُوا ile اِنْ لَمْ تَفْعَلُوا arasındaki o gizli lüzum tezahür eder. Ve bu yapılan îcaz ve ihtisardan, i'cazın bir şuaı meydana gelir.[/SIZE] [SIZE=3] [/SIZE] [SIZE=3] اَلَّتِى وَقُودُهَا النَّاسُ وَالْحِجَارَةُ : Kur'an-ı Kerim, onları فَاتَّقُوا النَّارَ cümlesi ile tehdid ettikten sonra, نَارْ kelimesinin bu cümle ile vasıflandırılmasıyla da o tehdidi te'kid ve teşdid etmiştir. Zira, odunu insanlar ile taşlar olan bir ateşin heybeti, dehşeti ve havfı daha şediddir. Ve keza bu cümle ile sanemlere ibadet yapanları zecr ve men'etmeye işaret yapılmıştır. Şöyle ki: "Ey insanlar! Allah'ın emirlerine imtisal etmeyip, bilhassa taşlara ve camid şeylere ibadet yaparsanız, muhakkak biliniz ki, tapanlar ile taptıkları şeyleri yiyip yutacak bir ateşe gireceksiniz."[/SIZE] [SIZE=3] [/SIZE] [SIZE=3] اُعِدَّتْ لِلْكَافِرِينَ : Bu cümle, فَاتَّقُوا ile اِنْ لَمْ تَفْعَلُوا cümleleri arasındaki lüzumu izah eder ve kararlaştırır. Yani, şu ateş azabı, Kur'ana imtisal etmeyen kâfirlere hazırlanmıştır. Hem bu ateş, tufan vesair musîbetler gibi iyi-kötü bütün insanlara şamil musîbetlerden değildir. Ancak bu musîbeti celbeden, küfürdür. Bu beladan kurtuluş çaresi, ancak Kur'an-ı Kerim'e imtisaldir.[/SIZE] [SIZE=3] [/SIZE] [SIZE=3] Mazi sîgasıyla zikredilen اُعِدَّتْ kelimesi, Cehennem'in el'an mahluk ve mevcud olup, ehl-i i'tizal'in bilâhare vücuda geleceğine zehabları gibi olmadığına işarettir.[/SIZE] [SIZE=3] [/SIZE] [SIZE=3] [/SIZE][/INDENT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Risale-i Nur
İşârât-ül İ'caz
İ’caz-ı Kur’an - işaretül icaz bölümleri
Üst
Alt