Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
İSLAM VE AİLE
İslamda aile hayatı
İbretlik bir yaşanmış hikaye daha
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="elifgibi" data-source="post: 9370" data-attributes="member: 149"><p style="text-align: center"><span style="color: sienna"><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: red">İbretlik bir yaşanmış hikaye daha</span></strong> </span></span></span></p> <p style="text-align: center"><strong><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: teal">Başörtüsü ile ilgili herkesin bir örtünüş hikâyesi ve daha sonrasında yaşadığı müsbet ya da menfî hadiseler vardır. Kızım, başını henüz birinci sınıfa giderken örtmüştü. Yedi-sekiz yaşlarındaydı. Fırfırlı, süslü, güzel ve küçük başörtüleri vardı. Büyük, küçük herkesin ifadesi ile, başörtüsü çok yakışıyordu ona. Bazı büyük hanımlar, “Böyle güzel yakışsa biz de örtünürdük” diyorlardı ama, bu tabiî ki mazeretti. Sanki sadece yakışanlar örtermiş de, yakışmayanlar o emirden muaf tutulmuş gibi. Bazen de çok küçük olduğunu, daha sonra da örtse olabileceğini dile getirirlerdi. Bir gün dedim:</span></span></span></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: teal"></span></span></span></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: teal">“Şu anda başınızı örtmenize engel nedir?”</span></span></span></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: teal"></span></span></span></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: teal">Dediler ki: “Yaşımız epey geçti, zor geliyor. Belki daha erken olsaydı, nefsimize zor gelmezdi.”</span></span></span></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: teal"></span></span></span></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: teal">“Bakın, kendiniz îtiraf ettiniz işte, ben kızıma 15-16 yaşından sonra örtünmesini teklif etsem, belki zor gelecek, kabul etmekte zorlanacaktı.”</span></span></span></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: teal"></span></span></span></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: teal">“Doğru!” dediler. Bu arada bir soru daha buldular.</span></span></span></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: teal"></span></span></span></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: teal">“Peki şu anda sizin zorunuzla değil de, kendi arzusu ile mi örtünüyor acaba, ne dersiniz?”</span></span></span></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: teal">Ben de şu hadiseyi anlattım onlara:</span></span></span></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: teal"></span></span></span></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: teal">“Birgün, bir kaç genç kız gelmişti, hemen yanımızdaki meslek lisesinden. Başörtüsü hakkında, ahiret, cennet ve cehennem hakkında çok çok konuştuk onlarla. Sonradan okul haricinde başlarını örtmeye başlamışlar. Onlar gittikten sonra kızımla başbaşa kalınca ona sordum. Biraz da örtünmesindeki şuur derecesini merak etmiştim. Acaba neyi, ne kadar anlıyor du?</span></span></span></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: teal"></span></span></span></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: teal">“Kızım, sen daha pek küçüksün. İstersen bir-iki sene sonra da örtünebilirsin. Seni zorlamış olmayalım, ne dersin?”</span></span></span></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: teal"></span></span></span></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: teal">Bir an durakladı. Sonra gözlerinden inci gibi yaşlar dökülme ye başladı. “Anne, o kızlara anlatırken de dedin, ölüm ne vakitte gelecek belli değil. Beni cehenneme mi lâyık görüyorsun. Ya olur da ben böyle küçük yaşımda ölürsem, Allah’a ne cevap vereceğim? Ben başımı bir kere örttüm, artık açmam!”</span></span></span></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: teal"></span></span></span></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: teal">Hanımlar ibretle dinlemişlerdi ve onlarında gözlerinde yaş vardı. Dedim ki, “Şimdi şu cevap, şuursuz bir cevap mı? İstemeyerek yaptığına dair ne hissettiniz?”</span></span></span></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: teal"></span></span></span></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: teal">“Tamam. Zorlamadığınıza dair kanaat sahibi olduk. Zaten o küçük kız, fırsat buldukça, bahçede otururken herşeyi bize anlatıyor. Etkilenmiyor değiliz, ama yapamıyoruz işte. Ne mutlu ona!”</span></span></span></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: teal"></span></span></span></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: teal">Bir gün kızımı bakkala yollamıştım. Daha sekiz yaşlarındaydı. Çocukluk bu ya, başörtüsünü evde unutup gitmiş. Siparişlerini vermiş. Bakkal hazırlarken birden “Bakkal amca, sen hazırlayadur. Ben başörtümü evde unutmuşum! Gidip örtüp geleyim.!</span></span></span></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: teal"></span></span></span></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: teal">“Kızım alacaklarını vereyim de, öyle git. O zaman örtersin.”</span></span></span></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: teal"></span></span></span></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: teal">“Olmaz! Hemen gidip, almam lâzım. Gecikemem!”</span></span></span></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: teal"></span></span></span></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: teal">Adamcağız hem gülmüş, hem düşünmüş. “Peki o halde, ört de gel başörtünü” demiş. Sonradan, bana da anlatmıştı bu hadiseyi bakkalımız. “Çok hoşuma gitmişti onun şirin hali. Küçük ama, şuurlu” demişti.</span></span></span></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: teal"></span></span></span></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: teal">Yine birgün bakkalda, son derece açık ve yaşlı bir bayan, küçücük kızıma çıkışmış: “Bak bana! Niye örtünüyorsun sen? Cevap ver!” demiş. Dükkân, müşteri dolu… Herkes sıra bekli- yor. Böyle amansızca soru soran bir kadına, çocuğun ne cevap vereceğini merak ederek, beklemeye başlamışlar. Kızım hiç bozuntuya vermeden, soruyu ona iâde ederken, “Siz neden örtünmüyorsunuz ki? Siz cevap verin, ben de cevap vereceğim!” Kadıncağız kızarmış. Hiçbir cevap veremeden, öylece donmuş kalmış. Alacaklarını almadan, çıkıp gitmiş. Eve gelince sormuştu kızım: “Anne ne o cevap verdi, ne de ben. Ama bakkaldaki herkes benim başımı okşadı, neden?”</span></span></span></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: teal"></span></span></span></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: teal">İşte böyle. Çocuk bile olsa, başörtüsü ile ilgili birçok macerası çıkabiliyor demek. Hatırladıklarım bu kadar. Elbette daha pek çok vardı. Fakat, bunlar da epey ibretli, ne dersiniz?</span></span></span></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: teal"></span></span></span></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: teal">alıntı</span></span></span></strong></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="elifgibi, post: 9370, member: 149"] [CENTER][COLOR=sienna][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4][B][COLOR=red]İbretlik bir yaşanmış hikaye daha[/COLOR][/B] [/SIZE][/FONT][/COLOR] [B][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4][COLOR=teal]Başörtüsü ile ilgili herkesin bir örtünüş hikâyesi ve daha sonrasında yaşadığı müsbet ya da menfî hadiseler vardır. Kızım, başını henüz birinci sınıfa giderken örtmüştü. Yedi-sekiz yaşlarındaydı. Fırfırlı, süslü, güzel ve küçük başörtüleri vardı. Büyük, küçük herkesin ifadesi ile, başörtüsü çok yakışıyordu ona. Bazı büyük hanımlar, “Böyle güzel yakışsa biz de örtünürdük” diyorlardı ama, bu tabiî ki mazeretti. Sanki sadece yakışanlar örtermiş de, yakışmayanlar o emirden muaf tutulmuş gibi. Bazen de çok küçük olduğunu, daha sonra da örtse olabileceğini dile getirirlerdi. Bir gün dedim: “Şu anda başınızı örtmenize engel nedir?” Dediler ki: “Yaşımız epey geçti, zor geliyor. Belki daha erken olsaydı, nefsimize zor gelmezdi.” “Bakın, kendiniz îtiraf ettiniz işte, ben kızıma 15-16 yaşından sonra örtünmesini teklif etsem, belki zor gelecek, kabul etmekte zorlanacaktı.” “Doğru!” dediler. Bu arada bir soru daha buldular. “Peki şu anda sizin zorunuzla değil de, kendi arzusu ile mi örtünüyor acaba, ne dersiniz?” Ben de şu hadiseyi anlattım onlara: “Birgün, bir kaç genç kız gelmişti, hemen yanımızdaki meslek lisesinden. Başörtüsü hakkında, ahiret, cennet ve cehennem hakkında çok çok konuştuk onlarla. Sonradan okul haricinde başlarını örtmeye başlamışlar. Onlar gittikten sonra kızımla başbaşa kalınca ona sordum. Biraz da örtünmesindeki şuur derecesini merak etmiştim. Acaba neyi, ne kadar anlıyor du? “Kızım, sen daha pek küçüksün. İstersen bir-iki sene sonra da örtünebilirsin. Seni zorlamış olmayalım, ne dersin?” Bir an durakladı. Sonra gözlerinden inci gibi yaşlar dökülme ye başladı. “Anne, o kızlara anlatırken de dedin, ölüm ne vakitte gelecek belli değil. Beni cehenneme mi lâyık görüyorsun. Ya olur da ben böyle küçük yaşımda ölürsem, Allah’a ne cevap vereceğim? Ben başımı bir kere örttüm, artık açmam!” Hanımlar ibretle dinlemişlerdi ve onlarında gözlerinde yaş vardı. Dedim ki, “Şimdi şu cevap, şuursuz bir cevap mı? İstemeyerek yaptığına dair ne hissettiniz?” “Tamam. Zorlamadığınıza dair kanaat sahibi olduk. Zaten o küçük kız, fırsat buldukça, bahçede otururken herşeyi bize anlatıyor. Etkilenmiyor değiliz, ama yapamıyoruz işte. Ne mutlu ona!” Bir gün kızımı bakkala yollamıştım. Daha sekiz yaşlarındaydı. Çocukluk bu ya, başörtüsünü evde unutup gitmiş. Siparişlerini vermiş. Bakkal hazırlarken birden “Bakkal amca, sen hazırlayadur. Ben başörtümü evde unutmuşum! Gidip örtüp geleyim.! “Kızım alacaklarını vereyim de, öyle git. O zaman örtersin.” “Olmaz! Hemen gidip, almam lâzım. Gecikemem!” Adamcağız hem gülmüş, hem düşünmüş. “Peki o halde, ört de gel başörtünü” demiş. Sonradan, bana da anlatmıştı bu hadiseyi bakkalımız. “Çok hoşuma gitmişti onun şirin hali. Küçük ama, şuurlu” demişti. Yine birgün bakkalda, son derece açık ve yaşlı bir bayan, küçücük kızıma çıkışmış: “Bak bana! Niye örtünüyorsun sen? Cevap ver!” demiş. Dükkân, müşteri dolu… Herkes sıra bekli- yor. Böyle amansızca soru soran bir kadına, çocuğun ne cevap vereceğini merak ederek, beklemeye başlamışlar. Kızım hiç bozuntuya vermeden, soruyu ona iâde ederken, “Siz neden örtünmüyorsunuz ki? Siz cevap verin, ben de cevap vereceğim!” Kadıncağız kızarmış. Hiçbir cevap veremeden, öylece donmuş kalmış. Alacaklarını almadan, çıkıp gitmiş. Eve gelince sormuştu kızım: “Anne ne o cevap verdi, ne de ben. Ama bakkaldaki herkes benim başımı okşadı, neden?” İşte böyle. Çocuk bile olsa, başörtüsü ile ilgili birçok macerası çıkabiliyor demek. Hatırladıklarım bu kadar. Elbette daha pek çok vardı. Fakat, bunlar da epey ibretli, ne dersiniz?[/COLOR][/SIZE][/FONT][/B] [B][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4][COLOR=teal] alıntı[/COLOR][/SIZE][/FONT][/B][/CENTER] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
İSLAM VE AİLE
İslamda aile hayatı
İbretlik bir yaşanmış hikaye daha
Üst
Alt