Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Sahabe,Tabiin ve Evliyalar
Hz. Ebû Bekir Sıddîk (r.a.)
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Ekrem" data-source="post: 6897" data-attributes="member: 3"><p style="text-align: center"><strong><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 12px"><img src="https://altinsilsile.altinoluk.com/images/3_renkler.jpg" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></span></span></strong></p> <p style="text-align: center"></p><p><strong><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 12px"><strong>''Güneş, peygamberler hariç, Ebû Bekir'den daha faziletli bir insan üzerine doğup batmamıştır."</strong></span></span></strong></p><p></p><p><strong><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 12px"> Allah Rasülü (s.a.) buyurur: </span></span></strong></p><p></p><p><strong><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 12px"> "Allah'ın benimle gönderdiği ilim ve hidayet, yeryüzüne sağnak halinde yağan yağmura benzer. Kara parçasının bir kısmı bu rahmet yağmurunu emer ve üzerinde yemyeşil çayırlar ve mahsuller yetiştirir. Diğer bir kısmı da bu suyu tutarak insanların içmesini , hayvanların, bitkilerin ve diğer canlıların istifadesini sağlar. Toprağın geri kalan ölü kısmı ise bu yağmurun suyunu tutmadığ gibi, ekin ve yeşillik de bitirmez. "(bk. Buharî, ilim, 20) Bu hadis-i şeriften Allah Rasûlü'nün getirdiği hidayet ve rahmet yağmurlarından insanların kabiliyetleri nisbetinde istifade ettikleri anlaşılmaktadır. </span></span></strong></p><p></p><p><strong><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 12px"> Hz. Peygamber (s.a.)'in Muhammedi mektebinden yetişen, O'nun hidayet ve ma'rifet yağmurundan kana kana içen ve "bu yağmuru tutarak başkalarına da içiren" yıldız şahsiyetlerden birisi ve birincisi Hz. Ebû Bekir (r.a.)'dir. O, Allah Rasulü'ne inanan ilk müslüman ve O'nun ilk halifesi. Malının tamamını Allah yolunda tasadduk eden ve Allah Rasülüne gelen zararı karşılayan ilk insan. Allah elçisinin: "Güneş, peygamberler hariç, Ebû Bekir'den daha faziletli bir insan üzerine doğup batmamıştır. "diye övdüğü ve en çok sevdiği... </span></span></strong></p><p></p><p style="text-align: center"><strong><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: Red"><strong>FAZiLETE ERMENİN BEŞ ESASI</strong></span> </span></span></strong></p> <p style="text-align: center"></p><p></p><p><strong><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 12px"> Kendisine bu fazîlete nasıl erdiği sorulduğunda verdiği cevap, tasavvufî telakkîdeki ruhî yükseliş, ahlakî olgunluk ve manevî kemale erişin esaslarını oluşturmaktadır. Buyurur ki: </span></span></strong></p><p></p><p><strong><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 12px"> - Bu fazîlete beş şeyle erdim: </span></span></strong></p><p></p><p><strong><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 12px"> 1. İnsanları iki grup olarak gördüm. Bunlardan bir grubu talib-i dünyadır; dünyanın peşinden koşmaktadır. Bir grubu da talib-i ukbadır; ahiret endişesi taşımaktadır. Ben ise ne talib-i dünya, ne de talib-i ukba oldum. Talib-i Mevla olmayı tercih ettim. Rabbımın rızasına ermeyi herşeyin üstünde tuttum. </span></span></strong></p><p></p><p><strong><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 12px"> 2. Müslüman olduğum günden beri ma'rifet-i ilahiyye ile meşguliyetin ve onun bana verdiği hazz sebebiyle dünya nimetlerine meyletmedim ve doyasıya yemek yemedim. </span></span></strong></p><p></p><p><strong><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 12px"> 3. Yüce yaratıcımın muhabbetinin bana verdiği manevî zevk sebebiyle, aşk hararetini söndürmemek için kanasıya su içmedim. </span></span></strong></p><p></p><p><strong><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 12px"> 4. Dünya ameliyle ahiret ameli karşılaştığında daima ahiret amelini dünya ameline tercih ettim. </span></span></strong></p><p></p><p><strong><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 12px"> 5. Rasülullah (s.a.)'in sohbetine çok sıkı bir şekilde devam ettim. Daima O' nunla birlikte bulunmaya gayret ettim. Hicrette arkadaşı, mağarada yoldaşı ve daima sırdaşı oldum. </span></span></strong></p><p></p><p><strong><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 12px"> Hz. Ebû Bekir'in bu cevabında adeta tasavvufi eğitimin gayesi ve temel esasları anlatılıyor. Ki onlar da rıza-i Barîye ermek; zühd yani dünyaya değer vermemek; yemeyi, içmeyi uykuyu azaltıp Cenab-ı Hakk'ı unutmamak ve Allah rasûlü ile sohbet. </span></span></strong></p><p></p><p style="text-align: center"><strong><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 12px"><strong> <span style="color: Red">RASÛLULLAH'TAN İN'İKAS-I HÂL</span></strong></span></span></strong></p> <p style="text-align: center"></p><p></p><p><strong><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 12px"> Allah Rasûlü'nün sohbetleri, ashab-ı kirama ruhanî bir hayat yaşatır, sahabileri dînî his ve heyecana, aşk, vecd ve muhabbete gark ederdi. Sahabîler, O'nun konuşmalarını, başlarındaki kuşu uçurmaktan korkan kimsenin titizliği ile huşu içinde dinlerlerdi. Hz. Ebû Bekir ve diğer sahabîler, bu sohbetlerde aldıkları ve öğrendikleri aşk, vecd ve heyecanı kendilerinden sonrakilere nesil be-nesil aktararak yaşattılar, bu suretle Allah Rasûlü'nün ruhanî hayatı kaybolmadan "altın silsile"'içinde günümüze ulaştı. Ancak bu ruhanî hayat yazılabilecek ve sözle anlatılabilecek bir husus olmadığı için sohbet ve beraberlik sayesinde gönülden gönüle aktarılarak "in'ikas-ı hâl"yoluyla intikal etmiştir. Allah Rasûlü'nün "Allah kalbime neyi ilka ettiyse ben de onu Ebû Bekir'in sadrına ilka ettim." buyurması bu hal yansımasının ifadesidir. Kur'an'da mutlak bir ifadeyle: 'Bilesiniz ki Allah'ın Rasülü aranızdadır.' (el-Hucürât, 49/7) buyrulması, bu yolla Muhammedî hasletlere sahip insanların aramızda daima bulunacağına işaret olmalıdır. </span></span></strong></p><p></p><p><strong><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 12px"> Peygamber, ya da peygamber varisi arif ve mürşidlerle sohbet; ya da beraber bulunma, insanı erdirici, Hakk'a vardırıcı en önemli vesilelerden biridir. Çünkü sohbet ve birliktelik sayesinde insan, sohbetine devam ettiği şahsın haline bürünür, kabiliyet ve istidadına göre onun boyasına boyanır. Şahsiyeti onun şahsiyetiyle bütünleşir ve aynîleşir. Psikoloji'deki "idendi-fication"; aynîleşme ve kişilik transferi dedikleri budur. </span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 12px"> </span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Georgia'"><span style="font-size: 12px"></span></span></strong></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Ekrem, post: 6897, member: 3"] [CENTER][B][FONT=Georgia][SIZE=3][IMG]https://altinsilsile.altinoluk.com/images/3_renkler.jpg[/IMG][/SIZE][/FONT][/B] [/CENTER] [B][FONT=Georgia][SIZE=3][B]''Güneş, peygamberler hariç, Ebû Bekir'den daha faziletli bir insan üzerine doğup batmamıştır."[/B][/SIZE][/FONT][/B] [B][FONT=Georgia][SIZE=3] Allah Rasülü (s.a.) buyurur: [/SIZE][/FONT][/B] [B][FONT=Georgia][SIZE=3] "Allah'ın benimle gönderdiği ilim ve hidayet, yeryüzüne sağnak halinde yağan yağmura benzer. Kara parçasının bir kısmı bu rahmet yağmurunu emer ve üzerinde yemyeşil çayırlar ve mahsuller yetiştirir. Diğer bir kısmı da bu suyu tutarak insanların içmesini , hayvanların, bitkilerin ve diğer canlıların istifadesini sağlar. Toprağın geri kalan ölü kısmı ise bu yağmurun suyunu tutmadığ gibi, ekin ve yeşillik de bitirmez. "(bk. Buharî, ilim, 20) Bu hadis-i şeriften Allah Rasûlü'nün getirdiği hidayet ve rahmet yağmurlarından insanların kabiliyetleri nisbetinde istifade ettikleri anlaşılmaktadır. [/SIZE][/FONT][/B] [B][FONT=Georgia][SIZE=3] Hz. Peygamber (s.a.)'in Muhammedi mektebinden yetişen, O'nun hidayet ve ma'rifet yağmurundan kana kana içen ve "bu yağmuru tutarak başkalarına da içiren" yıldız şahsiyetlerden birisi ve birincisi Hz. Ebû Bekir (r.a.)'dir. O, Allah Rasulü'ne inanan ilk müslüman ve O'nun ilk halifesi. Malının tamamını Allah yolunda tasadduk eden ve Allah Rasülüne gelen zararı karşılayan ilk insan. Allah elçisinin: "Güneş, peygamberler hariç, Ebû Bekir'den daha faziletli bir insan üzerine doğup batmamıştır. "diye övdüğü ve en çok sevdiği... [/SIZE][/FONT][/B] [CENTER][B][FONT=Georgia][SIZE=3][COLOR=Red][B]FAZiLETE ERMENİN BEŞ ESASI[/B][/COLOR] [/SIZE][/FONT][/B] [/CENTER] [B][FONT=Georgia][SIZE=3] Kendisine bu fazîlete nasıl erdiği sorulduğunda verdiği cevap, tasavvufî telakkîdeki ruhî yükseliş, ahlakî olgunluk ve manevî kemale erişin esaslarını oluşturmaktadır. Buyurur ki: [/SIZE][/FONT][/B] [B][FONT=Georgia][SIZE=3] - Bu fazîlete beş şeyle erdim: [/SIZE][/FONT][/B] [B][FONT=Georgia][SIZE=3] 1. İnsanları iki grup olarak gördüm. Bunlardan bir grubu talib-i dünyadır; dünyanın peşinden koşmaktadır. Bir grubu da talib-i ukbadır; ahiret endişesi taşımaktadır. Ben ise ne talib-i dünya, ne de talib-i ukba oldum. Talib-i Mevla olmayı tercih ettim. Rabbımın rızasına ermeyi herşeyin üstünde tuttum. [/SIZE][/FONT][/B] [B][FONT=Georgia][SIZE=3] 2. Müslüman olduğum günden beri ma'rifet-i ilahiyye ile meşguliyetin ve onun bana verdiği hazz sebebiyle dünya nimetlerine meyletmedim ve doyasıya yemek yemedim. [/SIZE][/FONT][/B] [B][FONT=Georgia][SIZE=3] 3. Yüce yaratıcımın muhabbetinin bana verdiği manevî zevk sebebiyle, aşk hararetini söndürmemek için kanasıya su içmedim. [/SIZE][/FONT][/B] [B][FONT=Georgia][SIZE=3] 4. Dünya ameliyle ahiret ameli karşılaştığında daima ahiret amelini dünya ameline tercih ettim. [/SIZE][/FONT][/B] [B][FONT=Georgia][SIZE=3] 5. Rasülullah (s.a.)'in sohbetine çok sıkı bir şekilde devam ettim. Daima O' nunla birlikte bulunmaya gayret ettim. Hicrette arkadaşı, mağarada yoldaşı ve daima sırdaşı oldum. [/SIZE][/FONT][/B] [B][FONT=Georgia][SIZE=3] Hz. Ebû Bekir'in bu cevabında adeta tasavvufi eğitimin gayesi ve temel esasları anlatılıyor. Ki onlar da rıza-i Barîye ermek; zühd yani dünyaya değer vermemek; yemeyi, içmeyi uykuyu azaltıp Cenab-ı Hakk'ı unutmamak ve Allah rasûlü ile sohbet. [/SIZE][/FONT][/B] [CENTER][B][FONT=Georgia][SIZE=3][B] [COLOR=Red]RASÛLULLAH'TAN İN'İKAS-I HÂL[/COLOR][/B][/SIZE][/FONT][/B] [/CENTER] [B][FONT=Georgia][SIZE=3] Allah Rasûlü'nün sohbetleri, ashab-ı kirama ruhanî bir hayat yaşatır, sahabileri dînî his ve heyecana, aşk, vecd ve muhabbete gark ederdi. Sahabîler, O'nun konuşmalarını, başlarındaki kuşu uçurmaktan korkan kimsenin titizliği ile huşu içinde dinlerlerdi. Hz. Ebû Bekir ve diğer sahabîler, bu sohbetlerde aldıkları ve öğrendikleri aşk, vecd ve heyecanı kendilerinden sonrakilere nesil be-nesil aktararak yaşattılar, bu suretle Allah Rasûlü'nün ruhanî hayatı kaybolmadan "altın silsile"'içinde günümüze ulaştı. Ancak bu ruhanî hayat yazılabilecek ve sözle anlatılabilecek bir husus olmadığı için sohbet ve beraberlik sayesinde gönülden gönüle aktarılarak "in'ikas-ı hâl"yoluyla intikal etmiştir. Allah Rasûlü'nün "Allah kalbime neyi ilka ettiyse ben de onu Ebû Bekir'in sadrına ilka ettim." buyurması bu hal yansımasının ifadesidir. Kur'an'da mutlak bir ifadeyle: 'Bilesiniz ki Allah'ın Rasülü aranızdadır.' (el-Hucürât, 49/7) buyrulması, bu yolla Muhammedî hasletlere sahip insanların aramızda daima bulunacağına işaret olmalıdır. [/SIZE][/FONT][/B] [B][FONT=Georgia][SIZE=3] Peygamber, ya da peygamber varisi arif ve mürşidlerle sohbet; ya da beraber bulunma, insanı erdirici, Hakk'a vardırıcı en önemli vesilelerden biridir. Çünkü sohbet ve birliktelik sayesinde insan, sohbetine devam ettiği şahsın haline bürünür, kabiliyet ve istidadına göre onun boyasına boyanır. Şahsiyeti onun şahsiyetiyle bütünleşir ve aynîleşir. Psikoloji'deki "idendi-fication"; aynîleşme ve kişilik transferi dedikleri budur. [/SIZE][/FONT][/B] [B][FONT=Georgia][SIZE=3] [/SIZE][/FONT][/B] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Sahabe,Tabiin ve Evliyalar
Hz. Ebû Bekir Sıddîk (r.a.)
Üst
Alt