Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Allah (c.c)
HÜKÜM Kimindir?
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="elifgibi" data-source="post: 15276" data-attributes="member: 149"><p><strong><span style="color: purple"><span style="font-family: 'comic sans ms'">Allahü teâlâ, Peygamber efendimize, Kur'ân-ı kerîmi açıklama yetkisi verdiği gibi, Kur'ân'da açık olmayan hususlarda hüküm koyma yetkisini de vermiştir: </span></span></strong></p><p><strong></strong></p><p><strong><span style="color: purple"><span style="font-family: 'comic sans ms'">(Hayır, Rabbine andolsun ki, aralarında çıkan anlaşmazlıkta seni hakem yapıp, sonra da verdiğin hükme içlerinde bir burukluk duymadan tam manasıyla kabullenmedikçe, imân etmiş olmazlar.) [Nisâ 65] </span></span></strong></p><p><strong></strong></p><p><strong><span style="color: purple"><span style="font-family: 'comic sans ms'">(Allah ve Resûlü, bir işte hüküm verdiği zaman, artık inanmış kadın ve erkeğe, o işi kendi isteğine göre, tercih etme, seçme hakkı yoktur.) [Ahzâb 36] </span></span></strong></p><p><strong></strong></p><p><strong><span style="color: purple"><span style="font-family: 'comic sans ms'">(O Peygamber ki, iyiliği emredip kötülükten meneder; onlara güzel şeyleri helâl, çirkin şeyleri harâm kılar.) [A'raf 157] </span></span></strong></p><p><strong></strong></p><p><strong><span style="color: purple"><span style="font-family: 'comic sans ms'">(Bir işte anlaşamazsanız, bu işin hükmünü Allah'tan [Kur'ân-ı kerîmden] ve Resûlünden [Sünnet-i seniyyeden] anlayın!) [Nisâ 59] </span></span></strong></p><p><strong></strong></p><p><strong><span style="color: purple"><span style="font-family: 'comic sans ms'">Bu "anlayın emri" âlimler içindir. Âlim olmayan, âlimlerin Kur'ân-ı kerîm ve hadîs-i şerîflerden anladığı hükme uyar. Kur'ân-ı kerîmde (Bilmiyorsanız âlimlere sorun) buyuruluyor. (Nahl 43) </span></span></strong></p><p><strong></strong></p><p><strong><span style="color: purple"><span style="font-family: 'comic sans ms'">Harâm kılma yetkisi </span></span></strong></p><p><strong></strong></p><p><strong><span style="color: purple"><span style="font-family: 'comic sans ms'">Hadîs-i şerîte buyuruldu ki: </span></span></strong></p><p><strong></strong></p><p><strong><span style="color: purple"><span style="font-family: 'comic sans ms'">(Şunu kesin olarak biliniz ki, bana Kur'ân ve onun bir misli daha verilmiştir. "Yalnız Kur'ândaki helâlı helâl, haramı haram kabûl edin" diyecek bazı kişiler çıkacaktır. İyi bilin ki, Resûlullahın haram kıldığı şeyler de Allah'ın haram kıldığı gibidir.) [Tirmizî, Dârimî] </span></span></strong></p><p><strong></strong></p><p><strong><span style="color: purple"><span style="font-family: 'comic sans ms'">Kendiliğinden ölmüş hayvanın etini yemek harâmdır. Çünkü Kur'ân-ı kerîmde (Meyte ve kan size harâm kılındı) buyuruldu. (Mâide 3) </span></span></strong></p><p><strong></strong></p><p><strong><span style="color: purple"><span style="font-family: 'comic sans ms'">Meyte, dinin emrine uyulmadan öldürülen veya kendi kendine ölen, ya'nî leş olan hayvandır. </span></span></strong></p><p><strong></strong></p><p><strong><span style="color: purple"><span style="font-family: 'comic sans ms'">Eğer bu âyet-i kerîmeyi Peygamber efendimiz açıklamasaydı, kendi kendine ölen her hayvanı yemek haram olduğu gibi, balığı da yemek haram olarak anlaşılırdı. Peygamber efendimiz, (Denizin suyu temizdir, meytesi helâldir) buyurarak deniz meytelerinin helâl olduğunu bildirmiştir. (Ebû Dâvüd, Abdürrezzak) </span></span></strong></p><p><strong></strong></p><p><strong><span style="color: purple"><span style="font-family: 'comic sans ms'">Meyte ve kandan istisna olarak yenenleri de Peygamber efendimiz bildirip, (Size iki meyte ve iki kan helâl kılındı. İki meyte balıkla çekirgedir, iki kan ise, karaciğerle dalaktır) buyurmuştur. (İbni Mâce, Ebû Dâvüd) </span></span></strong></p><p><strong></strong></p><p><strong><span style="color: purple"><span style="font-family: 'comic sans ms'">Aslan, kaplan, kurt, maymun ve köpek gibi yırtıcı hayvanlarla, atmaca, kartal, doğan ve şâhin gibi yırtıcı kuşların etlerinin haramlığı da hadis-i şerîfle bildirilmiştir. (Müslim) </span></span></strong></p><p><strong></strong></p><p><strong><span style="color: purple"><span style="font-family: 'comic sans ms'">Erkeklere altın takmanın ve ipek giymenin haramlığı ve süt kardeşlik de yine hadis-i şerif ile bildirilmiştir. (Taberânî) </span></span></strong></p><p><strong></strong></p><p><strong><span style="color: purple"><span style="font-family: 'comic sans ms'">Namazın nasıl, kaç rek'at kılınacağı, zekâtın nasıl, hangi mallardan verileceği açık değildir. </span></span></strong></p><p><strong></strong></p><p><strong><span style="color: purple"><span style="font-family: 'comic sans ms'">Bütün bunlar, hadîs-i şerîflerle ve âlimlerin açıklaması ile anlaşılmıştır. İslâma uymak için, Peygamber efendimize uymak gerekir. Peygamber efendimize uymak için de İslâm âlimlerine uymak gerekir. Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki: </span></span></strong></p><p><strong></strong></p><p><strong><span style="color: purple"><span style="font-family: 'comic sans ms'">(Âlimlere tâbi'olun!) [Deylemî] </span></span></strong></p><p><strong></strong></p><p><strong><span style="color: purple"><span style="font-family: 'comic sans ms'">(Âlimler yeryüzünün ışıklarıdır. Benim ve diğer peygamberlerin vârisleridir.) [Ebû Nuaym] </span></span></strong></p><p><strong></strong></p><p><strong><span style="color: purple"><span style="font-family: 'comic sans ms'">(Âlimler rehberdir.) [İ. Neccâr] </span></span></strong></p><p><strong></strong></p><p><strong><span style="color: purple"><span style="font-family: 'comic sans ms'">(Âlim, Allah'ın güvendiği kimseledir.) [Deylemî] </span></span></strong></p><p><strong></strong></p><p><strong><span style="color: purple"><span style="font-family: 'comic sans ms'">Resûlullahın vârisi olan âlimlerden Tahtâvi hazretleri, buyuruyor ki: </span></span></strong></p><p><strong></strong></p><p><strong><span style="color: purple"><span style="font-family: 'comic sans ms'">(Kur'ân-ı kerîmdeki, (Allah'ın ipine sarılın!) emri, (Fıkıh âlimlerinin, mezheb imâmlarının bildirdiklerine uyun!) demektir.) [Dürr-ül muhtâr hâşiyesi] </span></span></strong></p><p><strong></strong></p><p><strong><span style="color: purple"><span style="font-family: 'comic sans ms'">Eshâb-ı Kirâma Uymak </span></span></strong></p><p><strong></strong></p><p><strong><span style="color: purple"><span style="font-family: 'comic sans ms'">Eshâb-ı kirâmın yolu, Muhammed aleyhisselâmın yoludur. Peygamber efendimiz Eshâb-ı kirâma uymamızı emrediyor, buyuruyor ki: (Eshâbım gökteki yıldızlar gibidir. Hangisine uyarsanız, doğru yolu bulursunuz.) [Beyhekî] </span></span></strong></p><p><strong></strong></p><p><strong><span style="color: purple"><span style="font-family: 'comic sans ms'">Uymak, tâbi olmak, iki türlü olur: Biri, i'tikâdda, ya'nî îmânda, ya'nî inanmakta uymaktır. Eshâb-ı kirâma uymak, inanılacak şeylerde uymak demektir. Onlar gibi îmân etmek demektir. Eshâb-ı kirâm gibi îmân eden müslümanlara (Ehl-i sünnet) denir. Amelde, ya'nî yapılacak ve sakınılacak işlerin herbirinde, Eshâb-ı kirâmın hepsine uymak lâzım değildir. Buna imkân da yoktur. Her işi Eshâb-ı kirâmın nasıl yaptıkları bilinemiyor. Çok işler de, Eshâb-ı kirâm zamanında yoktu. Sonradan meydana çıktılar. </span></span></strong></p><p><strong></strong></p><p><strong><span style="color: purple"><span style="font-family: 'comic sans ms'">Ehl-i sünnetin reisi İmâm-ı a'zam Ebû Hanîfe'dir. Dört mezhep de, mâm-ı a'zamın Eshâb-ı kirâmdan öğrenip söylediği gibi inanmaktadır. İmâm-ı a'zam, Eshâb-ı kirâmdan birkaçını gördü. Çok şeyleri bunlardan işitip öğrendi. Çok şeyleri de, hocaları vâsıtası ile öğrendi. İmâm-ı Şâfiî'nin ve İmâm-ı Mâlik'in, inanılacak ba'zı şeyleri değişik söylemeleri, İmâm-ı a'zamdan ayrılmak değildir. İmâm-ı a'zamdan işittiklerini öyle anlamışlar. Anladıkları gibi bildirmişlerdir. Sözlerinin aslı birdir. İzahları farklıdır. Dördüne de inanırız. Dördünü de severiz </span></span> </strong></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="elifgibi, post: 15276, member: 149"] [B][COLOR=purple][FONT=comic sans ms]Allahü teâlâ, Peygamber efendimize, Kur'ân-ı kerîmi açıklama yetkisi verdiği gibi, Kur'ân'da açık olmayan hususlarda hüküm koyma yetkisini de vermiştir: [/FONT][/COLOR] [COLOR=purple][FONT=comic sans ms][/FONT][/COLOR] [COLOR=purple][FONT=comic sans ms](Hayır, Rabbine andolsun ki, aralarında çıkan anlaşmazlıkta seni hakem yapıp, sonra da verdiğin hükme içlerinde bir burukluk duymadan tam manasıyla kabullenmedikçe, imân etmiş olmazlar.) [Nisâ 65] [/FONT][/COLOR] [COLOR=purple][FONT=comic sans ms][/FONT][/COLOR] [COLOR=purple][FONT=comic sans ms](Allah ve Resûlü, bir işte hüküm verdiği zaman, artık inanmış kadın ve erkeğe, o işi kendi isteğine göre, tercih etme, seçme hakkı yoktur.) [Ahzâb 36] [/FONT][/COLOR] [COLOR=purple][FONT=comic sans ms][/FONT][/COLOR] [COLOR=purple][FONT=comic sans ms](O Peygamber ki, iyiliği emredip kötülükten meneder; onlara güzel şeyleri helâl, çirkin şeyleri harâm kılar.) [A'raf 157] [/FONT][/COLOR] [COLOR=purple][FONT=comic sans ms][/FONT][/COLOR] [COLOR=purple][FONT=comic sans ms](Bir işte anlaşamazsanız, bu işin hükmünü Allah'tan [Kur'ân-ı kerîmden] ve Resûlünden [Sünnet-i seniyyeden] anlayın!) [Nisâ 59] [/FONT][/COLOR] [COLOR=purple][FONT=comic sans ms][/FONT][/COLOR] [COLOR=purple][FONT=comic sans ms]Bu "anlayın emri" âlimler içindir. Âlim olmayan, âlimlerin Kur'ân-ı kerîm ve hadîs-i şerîflerden anladığı hükme uyar. Kur'ân-ı kerîmde (Bilmiyorsanız âlimlere sorun) buyuruluyor. (Nahl 43) [/FONT][/COLOR] [COLOR=purple][FONT=comic sans ms][/FONT][/COLOR] [COLOR=purple][FONT=comic sans ms]Harâm kılma yetkisi [/FONT][/COLOR] [COLOR=purple][FONT=comic sans ms][/FONT][/COLOR] [COLOR=purple][FONT=comic sans ms]Hadîs-i şerîte buyuruldu ki: [/FONT][/COLOR] [COLOR=purple][FONT=comic sans ms][/FONT][/COLOR] [COLOR=purple][FONT=comic sans ms](Şunu kesin olarak biliniz ki, bana Kur'ân ve onun bir misli daha verilmiştir. "Yalnız Kur'ândaki helâlı helâl, haramı haram kabûl edin" diyecek bazı kişiler çıkacaktır. İyi bilin ki, Resûlullahın haram kıldığı şeyler de Allah'ın haram kıldığı gibidir.) [Tirmizî, Dârimî] [/FONT][/COLOR] [COLOR=purple][FONT=comic sans ms][/FONT][/COLOR] [COLOR=purple][FONT=comic sans ms]Kendiliğinden ölmüş hayvanın etini yemek harâmdır. Çünkü Kur'ân-ı kerîmde (Meyte ve kan size harâm kılındı) buyuruldu. (Mâide 3) [/FONT][/COLOR] [COLOR=purple][FONT=comic sans ms][/FONT][/COLOR] [COLOR=purple][FONT=comic sans ms]Meyte, dinin emrine uyulmadan öldürülen veya kendi kendine ölen, ya'nî leş olan hayvandır. [/FONT][/COLOR] [COLOR=purple][FONT=comic sans ms][/FONT][/COLOR] [COLOR=purple][FONT=comic sans ms]Eğer bu âyet-i kerîmeyi Peygamber efendimiz açıklamasaydı, kendi kendine ölen her hayvanı yemek haram olduğu gibi, balığı da yemek haram olarak anlaşılırdı. Peygamber efendimiz, (Denizin suyu temizdir, meytesi helâldir) buyurarak deniz meytelerinin helâl olduğunu bildirmiştir. (Ebû Dâvüd, Abdürrezzak) [/FONT][/COLOR] [COLOR=purple][FONT=comic sans ms][/FONT][/COLOR] [COLOR=purple][FONT=comic sans ms]Meyte ve kandan istisna olarak yenenleri de Peygamber efendimiz bildirip, (Size iki meyte ve iki kan helâl kılındı. İki meyte balıkla çekirgedir, iki kan ise, karaciğerle dalaktır) buyurmuştur. (İbni Mâce, Ebû Dâvüd) [/FONT][/COLOR] [COLOR=purple][FONT=comic sans ms][/FONT][/COLOR] [COLOR=purple][FONT=comic sans ms]Aslan, kaplan, kurt, maymun ve köpek gibi yırtıcı hayvanlarla, atmaca, kartal, doğan ve şâhin gibi yırtıcı kuşların etlerinin haramlığı da hadis-i şerîfle bildirilmiştir. (Müslim) [/FONT][/COLOR] [COLOR=purple][FONT=comic sans ms][/FONT][/COLOR] [COLOR=purple][FONT=comic sans ms]Erkeklere altın takmanın ve ipek giymenin haramlığı ve süt kardeşlik de yine hadis-i şerif ile bildirilmiştir. (Taberânî) [/FONT][/COLOR] [COLOR=purple][FONT=comic sans ms][/FONT][/COLOR] [COLOR=purple][FONT=comic sans ms]Namazın nasıl, kaç rek'at kılınacağı, zekâtın nasıl, hangi mallardan verileceği açık değildir. [/FONT][/COLOR] [COLOR=purple][FONT=comic sans ms][/FONT][/COLOR] [COLOR=purple][FONT=comic sans ms]Bütün bunlar, hadîs-i şerîflerle ve âlimlerin açıklaması ile anlaşılmıştır. İslâma uymak için, Peygamber efendimize uymak gerekir. Peygamber efendimize uymak için de İslâm âlimlerine uymak gerekir. Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki: [/FONT][/COLOR] [COLOR=purple][FONT=comic sans ms][/FONT][/COLOR] [COLOR=purple][FONT=comic sans ms](Âlimlere tâbi'olun!) [Deylemî] [/FONT][/COLOR] [COLOR=purple][FONT=comic sans ms][/FONT][/COLOR] [COLOR=purple][FONT=comic sans ms](Âlimler yeryüzünün ışıklarıdır. Benim ve diğer peygamberlerin vârisleridir.) [Ebû Nuaym] [/FONT][/COLOR] [COLOR=purple][FONT=comic sans ms][/FONT][/COLOR] [COLOR=purple][FONT=comic sans ms](Âlimler rehberdir.) [İ. Neccâr] [/FONT][/COLOR] [COLOR=purple][FONT=comic sans ms][/FONT][/COLOR] [COLOR=purple][FONT=comic sans ms](Âlim, Allah'ın güvendiği kimseledir.) [Deylemî] [/FONT][/COLOR] [COLOR=purple][FONT=comic sans ms][/FONT][/COLOR] [COLOR=purple][FONT=comic sans ms]Resûlullahın vârisi olan âlimlerden Tahtâvi hazretleri, buyuruyor ki: [/FONT][/COLOR] [COLOR=purple][FONT=comic sans ms][/FONT][/COLOR] [COLOR=purple][FONT=comic sans ms](Kur'ân-ı kerîmdeki, (Allah'ın ipine sarılın!) emri, (Fıkıh âlimlerinin, mezheb imâmlarının bildirdiklerine uyun!) demektir.) [Dürr-ül muhtâr hâşiyesi] [/FONT][/COLOR] [COLOR=purple][FONT=comic sans ms][/FONT][/COLOR] [COLOR=purple][FONT=comic sans ms]Eshâb-ı Kirâma Uymak [/FONT][/COLOR] [COLOR=purple][FONT=comic sans ms][/FONT][/COLOR] [COLOR=purple][FONT=comic sans ms]Eshâb-ı kirâmın yolu, Muhammed aleyhisselâmın yoludur. Peygamber efendimiz Eshâb-ı kirâma uymamızı emrediyor, buyuruyor ki: (Eshâbım gökteki yıldızlar gibidir. Hangisine uyarsanız, doğru yolu bulursunuz.) [Beyhekî] [/FONT][/COLOR] [COLOR=purple][FONT=comic sans ms][/FONT][/COLOR] [COLOR=purple][FONT=comic sans ms]Uymak, tâbi olmak, iki türlü olur: Biri, i'tikâdda, ya'nî îmânda, ya'nî inanmakta uymaktır. Eshâb-ı kirâma uymak, inanılacak şeylerde uymak demektir. Onlar gibi îmân etmek demektir. Eshâb-ı kirâm gibi îmân eden müslümanlara (Ehl-i sünnet) denir. Amelde, ya'nî yapılacak ve sakınılacak işlerin herbirinde, Eshâb-ı kirâmın hepsine uymak lâzım değildir. Buna imkân da yoktur. Her işi Eshâb-ı kirâmın nasıl yaptıkları bilinemiyor. Çok işler de, Eshâb-ı kirâm zamanında yoktu. Sonradan meydana çıktılar. [/FONT][/COLOR] [COLOR=purple][FONT=comic sans ms][/FONT][/COLOR] [COLOR=purple][FONT=comic sans ms]Ehl-i sünnetin reisi İmâm-ı a'zam Ebû Hanîfe'dir. Dört mezhep de, mâm-ı a'zamın Eshâb-ı kirâmdan öğrenip söylediği gibi inanmaktadır. İmâm-ı a'zam, Eshâb-ı kirâmdan birkaçını gördü. Çok şeyleri bunlardan işitip öğrendi. Çok şeyleri de, hocaları vâsıtası ile öğrendi. İmâm-ı Şâfiî'nin ve İmâm-ı Mâlik'in, inanılacak ba'zı şeyleri değişik söylemeleri, İmâm-ı a'zamdan ayrılmak değildir. İmâm-ı a'zamdan işittiklerini öyle anlamışlar. Anladıkları gibi bildirmişlerdir. Sözlerinin aslı birdir. İzahları farklıdır. Dördüne de inanırız. Dördünü de severiz [/FONT][/COLOR] [/B] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Allah (c.c)
HÜKÜM Kimindir?
Üst
Alt