Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Genel islami paylaşımlar
Hidayet
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Ekrem" data-source="post: 16231" data-attributes="member: 3"><p style="margin-left: 20px"><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">İrşat etmek, doğru yolu göstermek, rehberlik yapmak. Zıddı; Saptırmak, yanıltmak, dalâlete düşürmektir. Hidâyet kelimesi (HDY) kökünden bir mastar olup terim olarak; küfür, şirk ve sapıklıklardan kurtularak, İslâm'ın aydınlık yoluna girmektir.</span></span></strong></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"> Kişinin bâtıl yolu bırakıp, hidâyete yönelmesi Cenab-ı Hakk'ın dilemesi ve yardımı ile olur. Kur'ân-ı Kerîm'in çeşitli âyetlerinde hidâyet ve dalâletten söz edilmiştir!</span></span></strong></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"> "Ey Muhammed de ki: Ey insanlar, size Rabbiniz tarafından bir hak geldi. Kim doğru yola giderse, kendi lehine doğru yola gitmiş olur. Kim de saparsa, kendi aleyhine sapmış olur. Ben üzerinize vekil değilim" (Yûnus, 10/108). "Allah kimi saptırırsa, artık onu doğru yola sevk edecek, hiç bir kimse bulunmaz" (er-Ra'd, 13/33).</span></span></strong></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"> "Biz, her Peygamberin karısına, böylece mücrimlerden bir düşman çıkarmışızdır. Yol gösterici ve yardımcı olarak sana Rabbin yeter" (el-Furkân, 25/31).</span></span></strong></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"> İslâm'ın hidâyet yolunu gizleyip açıklamayanlar âyette şöyle uyarılır:</span></span></strong></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"> "İndirdiğimiz delilleri ve hidâyeti, biz insanlara kitapta açıkladıktan sonra onları gizleyenlere, işte onlara, Allah lânet eder. Hem de bütün lânet edebilenler lânetler. Ancak tevbe edip kendilerini düzelten ve Allah'ın indirdiğini açıklayanlar müstesna. İşte onların tevbelerini kabul ederim. Ben, tevbeleri çokça kabul eden ve çok merhamet edenim" (el-Bakara, 2/159, 160).</span></span></strong></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"> Cenab-ı Hakk'ın bazı kimselere hidayeti nasip etmemesinin sebepleri âyetlerde şöyle açıklanır: "Yalancılık ve küfürde ısrar etme" (ez-Zümer, 39/3). "Âşırı yalancılık" (el-Mü'min, 40/28). "Zâlim ve fâsık olma" (el-Âhkâf, 46/10, es-Saf, 61/5,7; el-Cum'a, 62/5; el-Münâfıkûn, 63/6).</span></span></strong></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"> Bir kimsenin, Allah dilemedikçe, Peygamber'in istemesiyle hidayete kavuşamayacağı ayetlerde şöyle ifade edilir: "Ey Muhammed şüphesiz sen, sevdiğini hidayete erdiremezsin. Fakat Allah, dilediğini hidâyete erdirir. O, hidayete erecekleri çok iyi bilir" (el-Kasas, 28/56). "Onları hidâyete erdirmek sana düşmez. Allah dilediğini hidâyete erdirir" (el-Bakara, 2/272),</span></span></strong></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"> "Sen ne kadar hırs göstersen de yine insanların çoğu inanmazlar" (Yûsuf, 12/103).</span></span></strong></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"> Buhârî ve Müslim'in naklettiği bir hadise göre, yukarıdaki ilk ayet Allah Rasûlünün amcası Ebû Talib, Rasûlullah (s.a.s)'i korur, ona yardım eder, bu yüzden Hz. Peygamber onu tabiî bir sevgi ile severdi. Vefatına yakın, yanına gelerek şöyle demişti: "Ey amca, Allah katında kendisiyle senin lehinde şehadette bulunabileceğim bir kelimeyi; Allah'tan başka ilâh yoktur kelimesini söyle" Ancak, Ebû Talib, bu kelimeleri söyleyemedi (bkz. İbn Kesîr, el-Kasas 56. âyet tefsîrî). Vefatından sonra, Hz. Peygamber'in, onun hakkında istiğfarda bulunması üzerine hidayete ermeyenler için yapılacak duanın geri çevrileceği şu âyetle bildirilmiştir: "Ne Peygamberin ne de Mü'minlerin, cehennemlik oldukları belli olduktan sonra, yakın hısımları da olsa, müşrikler için af dilemeleri asla doğru olmaz" (et-Tevbe, 9/113).</span></span></strong></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"> Sonuç olarak, bir kimse hidâyeti yüce Allah'tan istemeli ve bu hali ömür boyu korumak için, salih amel işlemelidir. Allahu Teâlâ, irade-i cüz'iyesini hak yola dönmek için kullanan ve iyi hal gösteren kimselere aydınlık yolu gösterir.</span></span></strong></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Ekrem, post: 16231, member: 3"] [INDENT][B][FONT=Comic Sans MS][SIZE=3]İrşat etmek, doğru yolu göstermek, rehberlik yapmak. Zıddı; Saptırmak, yanıltmak, dalâlete düşürmektir. Hidâyet kelimesi (HDY) kökünden bir mastar olup terim olarak; küfür, şirk ve sapıklıklardan kurtularak, İslâm'ın aydınlık yoluna girmektir.[/SIZE][/FONT][/B] [B][FONT=Comic Sans MS][SIZE=3] [/SIZE][/FONT][/B] [B][FONT=Comic Sans MS][SIZE=3] Kişinin bâtıl yolu bırakıp, hidâyete yönelmesi Cenab-ı Hakk'ın dilemesi ve yardımı ile olur. Kur'ân-ı Kerîm'in çeşitli âyetlerinde hidâyet ve dalâletten söz edilmiştir![/SIZE][/FONT][/B] [B][FONT=Comic Sans MS][SIZE=3] [/SIZE][/FONT][/B] [B][FONT=Comic Sans MS][SIZE=3] "Ey Muhammed de ki: Ey insanlar, size Rabbiniz tarafından bir hak geldi. Kim doğru yola giderse, kendi lehine doğru yola gitmiş olur. Kim de saparsa, kendi aleyhine sapmış olur. Ben üzerinize vekil değilim" (Yûnus, 10/108). "Allah kimi saptırırsa, artık onu doğru yola sevk edecek, hiç bir kimse bulunmaz" (er-Ra'd, 13/33).[/SIZE][/FONT][/B] [B][FONT=Comic Sans MS][SIZE=3] [/SIZE][/FONT][/B] [B][FONT=Comic Sans MS][SIZE=3] "Biz, her Peygamberin karısına, böylece mücrimlerden bir düşman çıkarmışızdır. Yol gösterici ve yardımcı olarak sana Rabbin yeter" (el-Furkân, 25/31).[/SIZE][/FONT][/B] [B][FONT=Comic Sans MS][SIZE=3] [/SIZE][/FONT][/B] [B][FONT=Comic Sans MS][SIZE=3] İslâm'ın hidâyet yolunu gizleyip açıklamayanlar âyette şöyle uyarılır:[/SIZE][/FONT][/B] [B][FONT=Comic Sans MS][SIZE=3] [/SIZE][/FONT][/B] [B][FONT=Comic Sans MS][SIZE=3] "İndirdiğimiz delilleri ve hidâyeti, biz insanlara kitapta açıkladıktan sonra onları gizleyenlere, işte onlara, Allah lânet eder. Hem de bütün lânet edebilenler lânetler. Ancak tevbe edip kendilerini düzelten ve Allah'ın indirdiğini açıklayanlar müstesna. İşte onların tevbelerini kabul ederim. Ben, tevbeleri çokça kabul eden ve çok merhamet edenim" (el-Bakara, 2/159, 160).[/SIZE][/FONT][/B] [B][FONT=Comic Sans MS][SIZE=3] [/SIZE][/FONT][/B] [B][FONT=Comic Sans MS][SIZE=3] Cenab-ı Hakk'ın bazı kimselere hidayeti nasip etmemesinin sebepleri âyetlerde şöyle açıklanır: "Yalancılık ve küfürde ısrar etme" (ez-Zümer, 39/3). "Âşırı yalancılık" (el-Mü'min, 40/28). "Zâlim ve fâsık olma" (el-Âhkâf, 46/10, es-Saf, 61/5,7; el-Cum'a, 62/5; el-Münâfıkûn, 63/6).[/SIZE][/FONT][/B] [B][FONT=Comic Sans MS][SIZE=3] [/SIZE][/FONT][/B] [B][FONT=Comic Sans MS][SIZE=3] Bir kimsenin, Allah dilemedikçe, Peygamber'in istemesiyle hidayete kavuşamayacağı ayetlerde şöyle ifade edilir: "Ey Muhammed şüphesiz sen, sevdiğini hidayete erdiremezsin. Fakat Allah, dilediğini hidâyete erdirir. O, hidayete erecekleri çok iyi bilir" (el-Kasas, 28/56). "Onları hidâyete erdirmek sana düşmez. Allah dilediğini hidâyete erdirir" (el-Bakara, 2/272),[/SIZE][/FONT][/B] [B][FONT=Comic Sans MS][SIZE=3] [/SIZE][/FONT][/B] [B][FONT=Comic Sans MS][SIZE=3] "Sen ne kadar hırs göstersen de yine insanların çoğu inanmazlar" (Yûsuf, 12/103).[/SIZE][/FONT][/B] [B][FONT=Comic Sans MS][SIZE=3] [/SIZE][/FONT][/B] [B][FONT=Comic Sans MS][SIZE=3] Buhârî ve Müslim'in naklettiği bir hadise göre, yukarıdaki ilk ayet Allah Rasûlünün amcası Ebû Talib, Rasûlullah (s.a.s)'i korur, ona yardım eder, bu yüzden Hz. Peygamber onu tabiî bir sevgi ile severdi. Vefatına yakın, yanına gelerek şöyle demişti: "Ey amca, Allah katında kendisiyle senin lehinde şehadette bulunabileceğim bir kelimeyi; Allah'tan başka ilâh yoktur kelimesini söyle" Ancak, Ebû Talib, bu kelimeleri söyleyemedi (bkz. İbn Kesîr, el-Kasas 56. âyet tefsîrî). Vefatından sonra, Hz. Peygamber'in, onun hakkında istiğfarda bulunması üzerine hidayete ermeyenler için yapılacak duanın geri çevrileceği şu âyetle bildirilmiştir: "Ne Peygamberin ne de Mü'minlerin, cehennemlik oldukları belli olduktan sonra, yakın hısımları da olsa, müşrikler için af dilemeleri asla doğru olmaz" (et-Tevbe, 9/113).[/SIZE][/FONT][/B] [B][FONT=Comic Sans MS][SIZE=3] [/SIZE][/FONT][/B] [B][FONT=Comic Sans MS][SIZE=3] Sonuç olarak, bir kimse hidâyeti yüce Allah'tan istemeli ve bu hali ömür boyu korumak için, salih amel işlemelidir. Allahu Teâlâ, irade-i cüz'iyesini hak yola dönmek için kullanan ve iyi hal gösteren kimselere aydınlık yolu gösterir.[/SIZE][/FONT][/B] [B][FONT=Comic Sans MS][SIZE=3] [/SIZE][/FONT][/B] [B][FONT=Comic Sans MS][SIZE=3] [/SIZE][/FONT][/B][/INDENT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Genel islami paylaşımlar
Hidayet
Üst
Alt