Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
KÜLTÜR,EDEBİYAT MİZAH
Gönül Sızım
Herkesle başarılı bir iletişim kurmak için, ne yapmalı
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Gönül sızım" data-source="post: 84395" data-attributes="member: 1049"><p><span style="color: Black">Her başarının anahtarı, etkili iletişim ,insanlar ile güzel iletişim kurabilmek!!İnsanlarla Konuşmak ve Anlaşabilme Sanatı....</span></p><p><span style="color: Black"><strong>İnsanlarla geçinemiyorsanız sosyal yaşamda yeriniz yoktur, çünkü yaşamda bütün yaptığımız bu..................</strong></span></p><p><span style="color: Black"><strong>insanlari anlamak, onlar ile iletişim kurmak, empati yapmak ,her insanin dilini bilmek!İnsanlarla anlaşabilmek için; </strong></span></p><p><span style="color: Black"><strong>onların kişiliklerine ve fikirlerine saygılı olmak gereklidir. Bu konuda meziyeti olmiyanlar Hiç bir konuda başarılı olamıyorlar..</strong></span></p><p><span style="color: Black"><strong>ve bir Ortamda birlik ve beraberliği Sağlıyamazlar ! </strong></span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p><span style="color: Black">Bir talebe (öğrenci) ilim öğrenmek için bir âlimden ders alıyormuş.</span></p><p><span style="color: Black">Bu talebe zamanla, artık derslerini tamamladığını zannederek hocasına;</span></p><p><span style="color: Black">“Hocam. Ben dersimi tamamladım. Artık bana da icazet (diploma) versen de ben de ilim öğrenmek isteyenlere faydalı olsam” dermiş. Hocası da talebesine;</span></p><p><span style="color: Black">“Evladım. Acele etme. Daha icazet almana zaman var” dermiş.</span></p><p><span style="color: Black">Gel zaman, git zaman… Bir gün bizim talebemiz, icazetini alabilmek için hocasını tekrar sıkıştırınca, hocası bu hevesli talebeye icazetini vermeye karar vermiş.</span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p><span style="color: Black">Yazdığı bir icazet namenin altını imzalamış ve kendisine vermiş;</span></p><p><span style="color: Black">“Bak oğlum. Henüz sana icazet vermenin zamanı gelmemişti. Ama sen acele ediyorsun. Allah işini rast getirsin” demiş ve onu uğurlamış.</span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p><span style="color: Black">Bizim “çiçeği burnunda…” yeni âlim delikanlımız, memleketine gitmek üzere yola koyulmuş. Bir akşam vakti yolu bir kasabaya uğramış.</span></p><p><span style="color: Black">Bakmış ki ahali (halk) namaz kılmak üzere camiye gidiyor. Kendisi de bir abdest tazeleyerek camiye girmiş.</span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p><span style="color: Black">Müezzin kamet getirmiş ve bütün cemaat “Akşam’ın farzını kılmak” için saf tutarak el bağlamış. Tabii bizim taze âlimimiz de…</span></p><p><span style="color: Black">“Bir de ne görsün…” İmam efendinin okuduğu ayetler hep yanlış.</span></p><p><span style="color: Black">Namaz tamamlanmış. Bizim âlim delikanlımız cemaatin önüne geçerek;</span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p><span style="color: Black">“Ey, cemaat…” demiş. “Namazınız olmadı. Çünkü imam efendi ayetleri hep yanlış okudu. Namazınızın iadesi (tekrarı) gerekir” </span></p><p><span style="color: Black">Bu çıkış, imam efendinin nefsine dokunmuş ve hemen itiraz etmiş.</span></p><p><span style="color: Black">“Ey cemaat… Bu delikanlı doğru söylemiyor. Ben ayetleri düzgün okudum. Ama galiba bu delikanlının benim yerimde gözü olmalı ki beni sizin karşınızda </span></p><p><span style="color: Black">küçük düşürmeye çalışıyor” demiş.</span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p><span style="color: Black">Cemaat, bu işe şaşmış kalmış. Hangisinin dediği doğru acaba diye düşünmüş. İmam sözüne devam etmiş;</span></p><p><span style="color: Black">“Ben…” demiş, “Bu delikanlı ile sizlerin huzurunda bir imtihana (sınava) hazırım.</span></p><p><span style="color: Black">Bu söz üzerine cemaat bizim yeni âlime dönmüşler. İlmine güvenen delikanlımız da;</span></p><p><span style="color: Black">“Böyle bir imtihana ben de hazırım” demiş.</span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p><span style="color: Black">İmam efendi bir yazı tahtası getirtmiş. Bizim delikanlıya hitaben;</span></p><p><span style="color: Black">“Yaz bakalım…” demiş. Bir ÖKÜZ (kelimesi) yaz.</span></p><p><span style="color: Black">Delikanlımız özene bezene Osmanlıca bir ÖKÜZ kelimesi yazmış. İmam efendi de tahtaya bir öküz resmi çizmiş. Ve cemaate dönerek;</span></p><p><span style="color: Black">“Bunun hangisi öküze benzedi, ey cemaat…” demiş. </span></p><p><span style="color: Black">Cemaat da; “Senin ki, hoca… Senin ki…” demişler.</span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p><span style="color: Black">Ve delikanlıya dönerek; “Vay… Sen bizim Hocamızın yerine göz diktin ha… Al sana, al sana… Bir iyice dövmüşler ve onu kasabadan kovalamışlar.</span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p><span style="color: Black">Talebemiz, “Per, perişan…” hocasına geri dönmüş ve;“Hocam beni affet. Ben acelecilik yaptım, senin sözünü dinlemedim” demiş </span></p><p><span style="color: Black">ve kendinin tekrar derse kabulünü istemiş. Hocası da ona;</span></p><p><span style="color: Black"><strong>“Evladım. Sen ilim biliyordun ama usul ,adap, (siyaset) bilmiyordun” demiş.</strong></span></p><p><span style="color: Black">Bir müddet daha eğitim alan delikanlımıza hocası tekrar icazet vererek,“İşte şimdi istediğin yere gidebilirsin” demiş ve uğurlamış.</span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p><span style="color: Black">Bizim talebemiz zaten yolu üzerinde olan o kasabaya tekrar uğramış. Cemaatten bazıları bunu hemen tanımışlar, “Ne, o… Niye geldin buraya?” demişler. </span></p><p><span style="color: Black">Delikanlı da;</span></p><p><span style="color: Black">“İmam efendinin bir ilim adamı olduğuna inandım. Ona yardımcılık yapmaya geldim” demiş. Onlarda; “Öyleyse buyur…” demişler.</span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p><span style="color: Black">Delikanlı caminin külliyesinde (diğer kapalı alanlar) bir odaya yerleşmiş. Ve başlamış kasabanın çocuklarını okutmaya… </span></p><p><span style="color: Black">Bir gün gelmiş ki kasabanın çocukları eski imamlarının ayetleri yanlış okuduklarını görmüşler ve babalarına;</span></p><p><span style="color: Black">“Bizim imam ayetleri yanlış okuyor (!)” diyerek durumu açıklamışlar.</span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p><span style="color: Black">Cami cemaati, bu sefer eski imam dönerek;</span></p><p><span style="color: Black">“Bunca zamandır bize yalan yanlış ayetlerle mi namaz kıldırdın? Defol git, kasabamızdan…” diyerek bu sefer de eski imamı kovmuşlar......... </span></p><p><span style="color: Black">Kıssadan Hisse..Ben yazdım artık her kes ancak nasibi kadarını alır selametle...</span></p><p><img src="/ifadeler/gulqx.gif" class="smilie" loading="lazy" alt="acilangul1" title="acangul acilangul1" data-shortname="acilangul1" /></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Gönül sızım, post: 84395, member: 1049"] [COLOR="Black"]Her başarının anahtarı, etkili iletişim ,insanlar ile güzel iletişim kurabilmek!!İnsanlarla Konuşmak ve Anlaşabilme Sanatı.... [B]İnsanlarla geçinemiyorsanız sosyal yaşamda yeriniz yoktur, çünkü yaşamda bütün yaptığımız bu..................[/B] [B]insanlari anlamak, onlar ile iletişim kurmak, empati yapmak ,her insanin dilini bilmek!İnsanlarla anlaşabilmek için; onların kişiliklerine ve fikirlerine saygılı olmak gereklidir. Bu konuda meziyeti olmiyanlar Hiç bir konuda başarılı olamıyorlar.. ve bir Ortamda birlik ve beraberliği Sağlıyamazlar ! [/B] Bir talebe (öğrenci) ilim öğrenmek için bir âlimden ders alıyormuş. Bu talebe zamanla, artık derslerini tamamladığını zannederek hocasına; “Hocam. Ben dersimi tamamladım. Artık bana da icazet (diploma) versen de ben de ilim öğrenmek isteyenlere faydalı olsam” dermiş. Hocası da talebesine; “Evladım. Acele etme. Daha icazet almana zaman var” dermiş. Gel zaman, git zaman… Bir gün bizim talebemiz, icazetini alabilmek için hocasını tekrar sıkıştırınca, hocası bu hevesli talebeye icazetini vermeye karar vermiş. Yazdığı bir icazet namenin altını imzalamış ve kendisine vermiş; “Bak oğlum. Henüz sana icazet vermenin zamanı gelmemişti. Ama sen acele ediyorsun. Allah işini rast getirsin” demiş ve onu uğurlamış. Bizim “çiçeği burnunda…” yeni âlim delikanlımız, memleketine gitmek üzere yola koyulmuş. Bir akşam vakti yolu bir kasabaya uğramış. Bakmış ki ahali (halk) namaz kılmak üzere camiye gidiyor. Kendisi de bir abdest tazeleyerek camiye girmiş. Müezzin kamet getirmiş ve bütün cemaat “Akşam’ın farzını kılmak” için saf tutarak el bağlamış. Tabii bizim taze âlimimiz de… “Bir de ne görsün…” İmam efendinin okuduğu ayetler hep yanlış. Namaz tamamlanmış. Bizim âlim delikanlımız cemaatin önüne geçerek; “Ey, cemaat…” demiş. “Namazınız olmadı. Çünkü imam efendi ayetleri hep yanlış okudu. Namazınızın iadesi (tekrarı) gerekir” Bu çıkış, imam efendinin nefsine dokunmuş ve hemen itiraz etmiş. “Ey cemaat… Bu delikanlı doğru söylemiyor. Ben ayetleri düzgün okudum. Ama galiba bu delikanlının benim yerimde gözü olmalı ki beni sizin karşınızda küçük düşürmeye çalışıyor” demiş. Cemaat, bu işe şaşmış kalmış. Hangisinin dediği doğru acaba diye düşünmüş. İmam sözüne devam etmiş; “Ben…” demiş, “Bu delikanlı ile sizlerin huzurunda bir imtihana (sınava) hazırım. Bu söz üzerine cemaat bizim yeni âlime dönmüşler. İlmine güvenen delikanlımız da; “Böyle bir imtihana ben de hazırım” demiş. İmam efendi bir yazı tahtası getirtmiş. Bizim delikanlıya hitaben; “Yaz bakalım…” demiş. Bir ÖKÜZ (kelimesi) yaz. Delikanlımız özene bezene Osmanlıca bir ÖKÜZ kelimesi yazmış. İmam efendi de tahtaya bir öküz resmi çizmiş. Ve cemaate dönerek; “Bunun hangisi öküze benzedi, ey cemaat…” demiş. Cemaat da; “Senin ki, hoca… Senin ki…” demişler. Ve delikanlıya dönerek; “Vay… Sen bizim Hocamızın yerine göz diktin ha… Al sana, al sana… Bir iyice dövmüşler ve onu kasabadan kovalamışlar. Talebemiz, “Per, perişan…” hocasına geri dönmüş ve;“Hocam beni affet. Ben acelecilik yaptım, senin sözünü dinlemedim” demiş ve kendinin tekrar derse kabulünü istemiş. Hocası da ona; [B]“Evladım. Sen ilim biliyordun ama usul ,adap, (siyaset) bilmiyordun” demiş.[/B] Bir müddet daha eğitim alan delikanlımıza hocası tekrar icazet vererek,“İşte şimdi istediğin yere gidebilirsin” demiş ve uğurlamış. Bizim talebemiz zaten yolu üzerinde olan o kasabaya tekrar uğramış. Cemaatten bazıları bunu hemen tanımışlar, “Ne, o… Niye geldin buraya?” demişler. Delikanlı da; “İmam efendinin bir ilim adamı olduğuna inandım. Ona yardımcılık yapmaya geldim” demiş. Onlarda; “Öyleyse buyur…” demişler. Delikanlı caminin külliyesinde (diğer kapalı alanlar) bir odaya yerleşmiş. Ve başlamış kasabanın çocuklarını okutmaya… Bir gün gelmiş ki kasabanın çocukları eski imamlarının ayetleri yanlış okuduklarını görmüşler ve babalarına; “Bizim imam ayetleri yanlış okuyor (!)” diyerek durumu açıklamışlar. Cami cemaati, bu sefer eski imam dönerek; “Bunca zamandır bize yalan yanlış ayetlerle mi namaz kıldırdın? Defol git, kasabamızdan…” diyerek bu sefer de eski imamı kovmuşlar......... Kıssadan Hisse..Ben yazdım artık her kes ancak nasibi kadarını alır selametle...[/COLOR] acilangul1 [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
KÜLTÜR,EDEBİYAT MİZAH
Gönül Sızım
Herkesle başarılı bir iletişim kurmak için, ne yapmalı
Üst
Alt