- Katılım
- 26 Temmuz 2011
- Mesajlar
- 19,432
- Tepkime puanı
- 185

Varmış olmak vuslata ermiş olmak değildir.
Vuslat, gönüle varmaktır. Sevgi dolu bir gönüle ulaşmaktır.
Vuslat gönül işi olduğu için, varmak da beden ile olmaz, gönülle başarılır....
Bu sebeple, gönül varışlarının vasıtaya ve maddeye ihtiyacı olmaz.
Biri kuzeyde, diğeri güneyde iken de, bir ve beraber olabilirler.
Mesafeler, birliğe, buluşmaya, kavuşmaya asla engel olamaz.
Bir olan gönüllerin arasına okyonuslar bile giremez;
en uzak gurbet bile ayıramaz onları, unutturamaz.
Asıl mesafe, asıl uzaklık, yanı başındakini unutturanıdır.
''Dizimin dibindeki, Yemen'de; Yemen'deki de dizimin dibindedir'' der Mevlânâ...
Göremediğin gönülden ırak olursun.
Giremediğin gönüle eremezsin.
Hiç olmazsa, yanı başınızdakilerin gönüllerinde misiniz?
Yanı başınızdakiler gönlünüzde mi?
Aynı dili konuşanlar değil, aynı gönlü paylaşanlar anlaşırlar.
Aynı evde yaşadığı halde, ayrı olanlar vardır.
Çünkü yakınlık manevî varlığımızla sağlanır.
Gövdelerin yakınlığı ile ...gerçek yakınlık yakalanamaz.
Kafa ve kalp uyuşması,insanı yakından daha yakın eder,hatta tekleştirir.
Böylesine bir ve beraber olmuşları, hiçbir şey ayıramaz.
Gönül ne kahve ister, ne kahvehane
Gönül sohbet ister,Gönül DOST ister.. kahve de, ÇAY da bahane...